Makine mühendisliği alanında nitelikli eğitimin yenilikçi bir anlayışla sunulduğunu belirten Nişantaşı Üniversitesi...

Makine mühendisliği alanında nitelikli eğitimin yenilikçi bir anlayışla sunulduğunu belirten Nişantaşı Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, Türk sanayisinin geleceği olarak gördükleri Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretim sistemini benimsemiş mühendisler olarak yetişecek olmalarının önemine vurgu yapıyor.

Nişantaşı Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü, eğitimöğretim faaliyetlerine geçen yıl başladı. Üniversite-sanayi işbirliğine dayalı eğitim anlayışı, deneyimli akademik kadrosu ve birçok önemli firma ile çözüm ortaklığının bulunması mühendis adaylarının Nişantaşı Üniversitesini seçmesindeki ana nedenleri oluşturuyor.

GÖKHAN KANBURTAŞ

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 1. SINIF ÖĞRENCİSİ

“NİŞANTAŞILI OLMAK AVANTAJLI OLMAKTIR”

Makine mühendisliği tarihin en eski ve en temel mühendislik disiplinlerinden biridir. Bugüne kadar mühendislik adına yapılan ve dünya çapında geçerli tüm büyük projelerde, bu alanda yetişen mühendisler yer almıştır. Makine mühendisleri bugün hala geleceğin tasarlanması sürecindeki vazgeçilemez konumlarını devam ettirmektedir. Modern hayatta kullandığımız aklınıza gelebilecek hemen hemen her ürünün üretiminde makine mühendisleri görev almaktadır. Bölümün zorluğuna karşın gelecekte geçerliliğini kaybetmeyecek olması, birçok büyük firma yöneticisinin makine mühendisi kökenli olması ve tüm bunların yanı sıra aile fertlerimin de bu alanda çalışması makine mühendisliğini seçmemde etkili oldu. Nişantaşı Üniversitesinin yeni kurulmuş olması, kimilerince dezavantaj gibi görünse de bunun bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Bölümümün ilk mezunlarından olacağım için mevcut üniversiteler arasında nasıl bir konumda yer alacağımızı benim ve diğer arkadaşlarımın başarıları belirleyecektir. Bu doğrultuda çalışmalarını sürdüren üniversitemiz bize ayrıcalıklı olduğumuzu her fırsatta hissettiriyor. Üniversite-sanayi işbirliğine dayalı eğitim olanakları, deneyimli akademik kadrosu, iş dünyasının beklentilerine uygun şekilde gelişme şansı tanıyan yapısı ve iş dünyasından birçok firma ile kurduğu çözüm ortaklığı Nişantaşı Üniversitesini seçme noktasında beni etkileyen başlıca hususlardı. Dünyada mücadele artık teknolojik ürünler üzerinden yapılıyor. Bu noktada özellikle Ar-Ge ve inovasyon konusunda yapılacak çalışmaların önemi daha çok artıyor. Türkiye’de farklı sektörlerde teknolojik seviyenin yükseltilmesine yönelik önemli çalışmalar yapılıyor. Türk makine sektörü son yıllarda ciddi atılım yaparak, gelişme gösterdi. Sektörün başarısı ülkemizin ilerleme kaydetmesini sağlayacaktır. Mezuniyet sonrası döneme yönelik kaygılar taşımıyorum. Hedeflerim arasında; üniversitemi en verimli şekilde tamamlamak, yurt dışında eğitim alarak sektörün ihtiyaçlarını ve bir makine mühendisinden beklentilerini takip etmek, önemli bir firmanın yönetim kadrosunda kendime yer edinmek bulunuyor. Bunların yanında en büyük hedefim; ülkemize hizmet etmenin bilinci ile çıktığım bu yolda kendi şirketimi kurarak insanımıza faydalı ve ülkemizi bir adım daha öne çıkaracak işlere imza atmaktır. Bu doğrultuda Nişantaşı Üniversitesi, vizyonu ile hedeflerimin bir paydaşı olacaktır.

ESRA KANAT

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 1. SINIF ÖĞRENCİSİ

“BİLGİME GÜVENİYOR, GELECEK KAYGISI TAŞIMIYORUM”

Çocukluğumdan beri mühendis olmayı hayal ediyordum. Mekaniğe olan ilgim ve babamın da desteği ile makine mühendisliğini seçtim. Mesleğin toplumdaki saygınlığı ve ekonomik açıdan iyi olanaklar sunması tercihimi etkiledi. Ailem ve çevremdeki insanlar da bu kararımı olumlu karşıladı. Nişantaşı Üniversitesinde okuyan bir arkadaşımın okul hakkındaki sözleri beni etkiledi. Yaptığım araştırmada yeni bir üniversite olmasına rağmen kendini geliştiren ve yeniliğe açık yapısı, Nişantaşı Üniversitesini seçme nedenim olarak öne çıktı. İş olanakları konusunda sağladığı destek, stajlarda uluslararası şirketlerle çalışması, teorinin yanı sıra pratiğe de oldukça önem vermesi ve yurt dışı eğitim imkanları sunması benim için önemliydi. Makine mühendisliği okuyan birinin sadece teori ile değil, pratik uygulamalar da yaparak tam bir mühendis olabileceğine inanıyorum. Türk makine sektörünün Ar-Ge ve inovasyona verdiği önem artıkça daha da gelişeceğini ve ülkenin dışa bağımlılığının azalıcağını düşünüyorum. İyi bir makine mühendisi olarak yetişip mezun olacağıma inandığım için, mezuniyet sonrası için kaygılanmıyorum. Buradaki eğitimimin ardından yurt dışında yüksek lisans ve doktora yapmak, daha sonra ise otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir tesisin Ar-Ge birimlerinde çalışmak istiyorum.

BÜLENT MERT

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 1. SINIF ÖĞRENCİSİ

“ÜRETME DUYGUSUNUN VERECEĞİ HAZDAN ETKİLENDİM”

Sektörde iş olanakları açısından en fazla seçenek sunan alanlardan bir tanesi olması, üretimin vereceği haz duygusu ve çevremdeki insanların makine mühendisliği ile ilgili yönlendirmeleri bu bölümü seçmemde etkili oldu. Ailem, bu tercihimi saygıyla karşıladı ve bana elinden geldiğince destek oldu. Genç bir üniversite olarak yeniliklere açık olması ve bunun yanında elindeki imkanları öğrencilere sonuna kadar sunması üniversite tercihimde etkili oldu. Nişantaşı Üniversitesinde okumanın birçok avantajı var. Eğitimimize yurt dışında devam etmemiz için destek olmaları, mezuniyet sonrası öğrencilerini yalnız bırakmayarak çalışma hayatına yönelik farklı alternatifler sunmaları ve meslek hayatımızda başarılı olabilmemiz için üst düzey eğitim olanakları sağlamaları bu avantajlardan bazıları. Böyle bir üniversiteden mezun olacağım için gelecek kaygısı taşımıyorum. Ülkenin gerçekten nitelikli ve yenilikçi insanlara ihtiyacı var ve bu noktada mühendisler önemli bir rol üstleniyor. Mezuniyet sonrası akademik kariyerime devam ederek yüksek lisans ve doktora yapmak istiyorum. Araç motorları üzerine uzmanlaşmayı amaçlıyorum. Akademik çalışmalara yönelmezsem araç motorlarıyla ilgili bir firmada çalışabilirim.

MUSA DOĞAN

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 1. SINIF ÖĞRENCİSİ

“HAYAL GÜCÜME GÜVENİYORUM”

Lisedeyken mimar veya mühendis olmak istiyordum. Bu isteğimin altında yatan neden ise toplumumuzda mühendis ve mimarlara duyulan saygı ve bu alanda daha başarılı olacağıma inanmamdı. Fakat hangi meslek alanını seçeceğim konusunda kararsızdım. İnşaat mühendisliği, mimarlık ve makine mühendisliği arasında tercih yapmalıydım. Tercihlerimde her üçüne de yer verdim ve sonuç olarak makine mühendisliğini kazandım. Makine mühendisliği ile alakalı dersler ve hocalarımızın verdiği uygulamalı ödevler sayesinde bölümüme çok kısa bir zamanda adapte oldum. Mesleğimde çok başarılı olacağıma inanmaya başladım. Üniversite seçiminde araştırmalarım sonucunda Nişantaşı Üniversitesinin hem sanayi ile yakınlığı hem de kısa sürede büyük bir gelişim göstermesi, tercihimi belirleyen nedenlerden bazılarıydı. Akademisyenlerimizin ve yönetim kadromuzun kalitesi ve uygulamaya yönelik yaptığımız çalışmalar sonucunda doğru bir karar verdiğime emin oldum. Ülkemizde bulunan üniversitelerin birçoğunda makine mühendisliği bölümü bulunuyor ve her yıl çok sayıda öğrenci makine mühendisi unvanıyla mezun oluyor. Mezun olanların bir kısmının işsizlikten yakınıyor olması aslında beni kaygılandıran bir neden. Fakat ben iyi şirketlerde staj yaptıktan, mesleğimle alakalı farklı bilgisayar programları öğrendikten, yurt dışında bir süre bulunup tecrübe edindikten sonra bu kaygılarımın boşa çıkacağını düşünüyorum. Hayal gücüme ve yenilikler ortaya çıkarabilme kabiliyetime güvendiğim için makine tasarımı ve imalatı konularında çalışmak istiyorum.

RECEP ÇELEBİ

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 1. SINIF ÖĞRENCİSİ

“MÜHENDİSLİK EĞİTİMİ BİREYLERE VİZYON KATIYOR”

Makine mühendisliğini tercih etmemin temel nedeni bir şeyleri birleştirmeye ve yapıp bozmaya olan merakımdı. Çevremdekiler ise bu kararımı saygıyla karşıladı. Nişantaşı Üniversitesini seçmemde, öğretim kadrosunun kalitesi ve yeni bir üniversite olması etkili oldu. Nişantaşı Üniversitesinde öğrenci olmak bizlere, yenilikçi fikirlerde öncü olabilmenin ve yenilikçi teknolojiye dönük sınıflarda kaliteli eğitim alabilmenin önünü açtı. Makine mühendisliği eğitiminden beklentim; makinelerin temel özelliklerini ve programlarını öğrenip bir mühendis olarak bana geliştirilebilir bir vizyon sağlamasıdır. Kaliteli öğretim üyeleri ve düzenli bir kütüphane sistemi ile üniversitemiz bu ihtiyaçlarımı karşılamaya açık bir yapıya sahip. Biz kendimizi ne kadar geliştirirsek karşılığında bize o kadar yardım eden bir üniversite seçtiğim için şanslı olduğumu düşünüyorum. Türkiye’de makine mühendisliğinin geleceğinin parlak olduğu kanaatindeyim. Türkiye’de artık sadece makine mühendisi vasfını almış mühendislere değil, kendini her anlamda geliştirmiş, Ar-Ge ve inovasyon konularında bilgi sahibi, yeniliklere açık mühendislere ihtiyaç var. Bu noktada tek kaygım kendimi yeterince geliştirememek. Mezun olduktan sonra akademik kariyer yapmak gibi bir planım var. Eğer üniversite yıllarımı istediğim gibi geçirebilirsem mezun olduktan sonra akademik olarak belli bir konuma ulaşıp, daha sonra bu bilgilerimi yeni nesillere aktarmak için iyi bir öğretim üyesi olmak istiyorum.