Yılın ilk altı ayında yüzde 6,8 oranında gerçekleşen makine ihracat artışı, yıl sonunda 9,8’e yükseldi...

Yılın ilk altı ayında yüzde 6,8 oranında gerçekleşen makine ihracat artışı, yıl sonunda 9,8’e yükseldi. Türk makine sektörünün 2014 yılını belirleyecek en önemli unsur ise özel sektör yatırımlarının seyri ve AB ekonomisindeki toparlanma olacak.

Türkiye ekonomisi, 2012 yılında uygulanan ekonomiyi soğutma ve dengeleme politikaları ile oluşan yavaşlama ardından 2013 yılına yüzde 4 büyüme ve bunu destekleyen yatırım yapılabilir ülke kredi notlarına ulaşılması hedefiyle girdi. 2013 yılının ilk üç çeyreğinde ekonomide hedeflenen kademeli toparlanma gerçekleşti ve yüzde 4 büyüme oranına ulaşıldı. Ancak yılın son çeyreğinde ortaya çıkmaya başlayan yeni küresel ekonomik koşullar ile içeride parasal sıkılaştırma önlemlerinin etkileri iktisadi faaliyetlerin performansında yavaşlamaya neden oldu. Yıl genelinde yüzde 4 olmasa da bu hedefe yakın bir büyüme gerçekleşmesi bekleniyor. 2013 yılında büyümenin dinamiklerine bakıldığında en önemli katkıyı özel tüketim harcamalarındaki canlanma ile kamu tüketim ve özellikle yatırım harcamalarındaki sıçrama destekledi. Özel sektör yatırımları ilk dokuz ayda küçülürken, net ihracatın katkısı ise negatif oldu. 2013 yılında ihracat artışı olmadı ve geçen yıl gibi 151,5 milyar dolarda kaldı. İthalat ise yüzde 6 artarak 250 milyar dolara yükseldi. İhracat artışında yavaşlamanın iki temel nedeni vardır. Bunlardan ilki; altın ihracatının 2013 yılında oldukça düşük seviyelerde gerçekleşmesi, ikincisi ise yakın ve komşu ülkelerle yaşanan siyasi sıkıntıların ihracatı sınırlamasıdır. AB pazarlarında özellikle yılın ikinci yarısında başlayan canlanma ise ihracatı bir miktar destekledi. 2013 yılında cari açık kontrol altında tutulurken, işsizlik ve enflasyon oranlarında artışlar yaşandı. İşsizlik ortalama yüzde 9,5 ile 2013’ü kapatırken, enflasyon yılın ikinci yarısında yaşanan kur ve faiz artışları ile yüzde 7,4 olarak hedeflerin oldukça üzerinde gerçekleşti. Merkez Bankası 2013 yılında da uyguladığı politikalar ile ekonomiyi şekillendirmeye devam etti. Merkez Bankası yılın ilk yarısında para politikasını göreceli olarak gevşetti ve faiz oranları Mayıs ayında tarihin en düşük seviyesine geriledi. Ancak Merkez Bankası, FED’in Haziran ayı başında parasal genişlemeden çıkış kararı alması ve bir takvim açıklaması sonucu oluşmaya başlayan küresel ekonomik koşullar karşısında sıkılaştırma odaklı politikalar uygulamaya başladı. Buna bağlı olarak döviz kurları ve faiz oranlarında önemli artışlar gözlendi. Mayıs ayından itibaren sermaye girişleri tersine döndü ve yaklaşık 27 milyar dolar (Mayıs-Kasım döneminde) sermaye çıkışı gerçekleşti. Merkez Bankası küresel belirsizlik ve dalgalanma ortamında fiyat istikrarı ve finansal istikrarı gözeten temkinli ve sıkı para politikasını yılın ikinci yarısı boyunca sürdürdü. Bu çerçevede 2014 yılı için yine 4 oranında bir büyüme hedefi konuldu. 2014 yılı ayrıca tasarruf yılı ilan edildi. Gelirler üzerinde harcamaya yol açan borçlanma olanakları üzerine sınırlamalar getirildi. Buna bağlı olarak 2014 yılında iç tüketim harcamalarında büyüme yüzde 3,2 ile 2013’ün de altında kalacak. 2014 yılında özel sektör yatırımlarının canlanması ile ihracatın yüzde 8,5 artarak 166,5 milyar dolara ulaşması ve büyümenin de bu iki unsur ile desteklenmesi bekleniyor.

FED’İN KARARLARI BELİRLEYİCİ OLACAK

Küresel kriz ile birlikte 2009 yılında İkinci Dünya Savaşı sonrası ilk kez daralma yaşayan dünya ekonomisi 2010 ve 2011 yıllarında beklentilerin üzerinde bir büyüme gösterdi. Ancak küresel krizin artçı etkileri ile birlikte 2012 yılında dünya ekonomisi daha yavaş bir büyüme sergiledi. 2013 yılında ise dünya ekonomisi yılbaşındaki beklentilerin ve 2012 yılının da altında yüzde 2,3 büyüdü. 2013 dünya ekonomisi ile ticareti açısından kademeli ve sınırlı bir toparlanma, büyüme yılı olarak geçti. 2013 yılında gelişmiş ülkelerde göreceli bir toparlanma, gelişen ülkelerde ise yavaşlama eğilimi ortaya çıktı. Avrupa Birliği ekonomileri yeniden büyümeye başladı. ABD, İngiltere ve Japonya ekonomilerinde büyüme hızlandı. Buna karşın Çin, Hindistan, Rusya ve Brezilya’nın yer aldığı BRIC ülkeleri ile diğer gelişen ülkelerin büyüme performansları potansiyellerinin altında gerçekleşti. Dünya ekonomisinin 2014 yılında yüzde 3 büyümesi bekleniyor. Gelişmiş ülkelerin tamamında büyüme ortalamasının ise yüzde 2 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor. Gelişen ülkelerde ise 5,1’lik büyüme oranı ile yine potansiyelin altında kalacak. Dünya ekonomisindeki yavaşlamaya bağlı olarak dünya ticaretinin performansı da 2012 ve 2013 yıllarında düştü. Küresel krizin etkisiyle birlikte 2009 yılında yüzde 21,7 daralan dünya ticareti 2010 yılında yüzde 23,4 ve 2011 yılında yüzde 18 büyüyerek 17,8 trilyon dolara ulaşmıştı. 2012 ve 2013 yıllarında ise dünya ticaretinde durağanlık yaşandı. 2012 yılında dünya ticareti değer bazında sadece yüzde 0,2 büyüyerek 17,93 trilyon dolar oldu. 2013 yılında ise öngörülen yüzde 3’lük büyüme ile küresel ölçekte 18,4 trilyon dolara ulaşılacak. 2014 yılında ise dünya ticaretinin miktar olarak yüzde 5 değer olarak ise yüzde 4 büyümesi ve 19,1 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor. Dünya ticaretine konu olan mal fiyatlarında da son iki yıldır durağanlık ve gerileme yaşanıyor. Petrol ve enerji fiyatlarının 2013 yılında yüzde 0,5, 2014 yılında ise yüzde 3 gerilemesi bekleniyor. Metal ve soft emtia fiyatları da gerileme eğiliminde. İmalat sanayisi ürünlerinin ortalama fiyatı 2013 yılında değişmedi. 2014 yılında da yine değişmeyeceği öngörülüyor. 2013 yılında dünya ekonomisinde belirleyici olan gelişme ABD Merkez Bankası FED’in küresel kriz sonrası uyguladığı parasal genişlemeden çıkışa ilişkin aldığı karar ve açıkladığı takvim oldu. FED, parasal genişlemeden çıkışı planlarken, Avrupa Birliği, İngiltere ve Japonya Merkez Bankaları genişleticipara politikalarını artırarak sürdürdü. Bununla birlikte temel belirleyici olan ve küresel ekonomide yeni koşulları yaratan FED’in parasal genişlemeden çıkış kararıdır. Aralık ayında çıkış uygulamasına geçen FED’in, 2014’ün ilk yarısında bu çıkışı sürdürecek. Buna bağlı olarak, daha yüksek faiz oranları, finansman olanaklarında azalma ve özellikle gelişen ülke para birimlerinde değer kayıpları oluşacak.

İHRACAT PAZARLARINDAKİ GELİŞMELER ETKİLEYECEK

Makine sektörünün performansında belirleyici olan yurt içindeki özel sektör yatırımları ile ihracat pazarlarındaki gelişmelerdir. 2013 yılının ilk dokuz ayında ekonomide yüzde 4’lük büyüme hedefi yakalanmasına karşın özel sektör yatırımları 6 çeyrek dönemdir azaldı. Ancak yılın üçüncü çeyreğinde büyüme gösterdi. Buna bağlı olarak yılın ilk dokuz ayında yüzde 1,4 küçüldü. Kamu yatırım harcamaları ise ilk dokuz ayda yüzde 37,2 oranında arttı. Özellikle inşaat ve alt yapı yatırımları öne çıktı. Özel sektör yatırım harcamalarındaki mevcut durum, makine yatırımları ve harcamalarını da etkiledi. Özel sektör makine harcamaları da benzer şekilde 7. çeyrek dönem üst üste küçüldü. Ancak yine yılın üçüncü çeyrek döneminde büyüme gözlendi. Üçüncü çeyrekteki büyüme ile birlikte özel sektör makine harcamaları yılın ilk dokuz ayında nominal olarak yüzde 6,9 büyüme gösterdi. Özel sektör yatırımları ve makine harcamalarındaki üçüncü çeyrekte yaşanan büyüme, makine sanayinin performansı için umutlandırdı. Dünya ekonomisinde toparlanmanın başlaması, Türkiye’de özel sektör yatırımları ve makine harcamalarının yeniden büyüme eğilimine girmesiyle birlikte makine sanayisinin büyüme performansı yılın ikinci yarısında arttı. Nitekim yılın ilk altı ayında makine sanayisinde yüzde 1,8 olarak gerçekleşen büyüme yılın ilk on bir ayında 4,8’e yükseldi. Makine sanayinde ihracat artışı ise aylar itibariyle toparlandı. Yılın ilk altı ayında yüzde 6,8 olan artış oranı yıl genelinde 9,8 olarak gerçekleşti. Makine sektörü açısından 2014 yılını belirleyecek en önemli unsur özel sektör yatırımlarının seyri ve AB’deki toparlanma olacak. Yurt içinde yaşanan gelişmeler özel sektörün yatırım iştahını sınırlıyor. Bu nedenle yatırımcıların beklentilerinde iyileşmeler izlenmelidir. AB tarafında ise 2014 yılına yönelik ekonomik büyüme beklentisi makine sektörü ihracatı için olumlu katkı sağlayacak.