Kadınların, dünya genelinde yüksek sorumluluk gerektiren birçok alanda yönetici pozisyonunda görev aldığını belirten Balcı...

Kadınların, dünya genelinde yüksek sorumluluk gerektiren birçok alanda yönetici pozisyonunda görev aldığını belirten Balcı Makina Genel Müdürü Canset Balcı, daha gelişmiş bir Türkiye için, tüm kadınların aktif olarak iş hayatında yer alması gerektiğini ifade etti.

Makine sektörünün, üretimin tüm aşamalarını bünyesinde barındıran çok keyifli ve aynı zamanda da zor bir sektör olduğunu söyleyen Balcı Makina Genel Müdürü Canset Balcı, “Anneniz, babanız, evlatlarınız ve eşiniz, en büyük destekçiniz olmak zorunda. İş seyahatleri ve toplantıları nedeniyle çoğu zaman ailenize ayıracağınız zamandan tasarruf etmeniz gerekiyor. Onların fedakarlığı ve desteği sayesinde, aynı zamanda aile sorumlulukları taşıyan bir iş kadını olarak başarıyı yakalayabiliyorsunuz” dedi.

Canset Balcı kimdir? Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?

1979 yılında Balıkesir’in Bandırma ilçesinde doğdum. Lisans eğitimimi Uludağ Üniversitesi Makine Bölümünde tamamladım. Evli ve iki çocuk annesiyim.

İş hayatına adım atma ve bulunduğunuz göreve yükselme süreciniz hakkında bilgi verir misiniz?

Sanayici bir ailede yetişmenin avantajlarını ve dezavantajlarını daima bir arada yaşadım. Kendimi bildim bileli sürekli şantiyeler, demirler ve makinelerle iç içeydim. Bir kız çocuğuna oyuncak diye çekiç hediye eder ve atölyedeki bunkerlere vurarak çıkan gürültü ile oyun oynamasına izin verirseniz, ona çocukluktan itibaren makineciliği aşılamış olursunuz. Aile şirketimizdeki geleceğimin ilk adımları çocukluğumda atıldı. Üniversite eğitimini tamamlamamın ardından firmamız bünyesinde göreve başladım. Başlangıçta, üretimde ve bir süre de satın alma departmanlarında görev aldıktan sonra şu an hala yöneticiliğini sürdürdüğüm satış ve ihracat departmanına geçtim. Ayrıca Türk-Alman ortaklığıyla faaliyet gösteren ve çelik konstrüksiyon imalatı yapan bir firmanın da kısa bir süre genel koordinatörlük görevini üstlendim.

Balcı Makina’da kaç yıldır yöneticilik yapıyorsunuz? Ortalama bir iş gününüz nasıl geçiyor?

Balcı Makina’da 10 yıldır Satış ve İhracat Sorumlusu ve Genel Müdürlük görevlerini üstleniyorum. Özellikle bir aile şirketinde çalışıyorsanız “benim sorumluluğum buraya kadar, sadece satış yapar, ihracatla ilgilenirim!” diyemezsiniz. Tüm birimlerden haberdar olmak ve her işi sonuna kadar takip etmek zorundasınız. İşlerin daima yolunda gitmesi için bu yerine getirilmesi gereken mecburi bir görevdir. Bu nedenle rutin çalışma saatlerinde bahsetmemiz mümkün değil. Size ihtiyaç duyulan her an işiniz sürer.

İş dünyasındaki hedeflerinize ulaşabildiniz mi, kendinizi başarılı buluyor musunuz?

Hedeflerime henüz tam anlamıyla ulaşabildiğimi düşünmediğim için kendimi “başarılı” olarak görmüyorum. Sadece vasatın, ortalamanın üzerinde olduğumu biliyorum. Mesleğe ilk başladığım zamanlardaki hırsımın ise daha da törpülendiğini ifade edebilirim. İnsan yaş aldıkça, hırçın bir hırs yerine daha sakin ve sağlam adımlarla yol almayı öğreniyor. Ne iş yaparsanız yapın ailenizin daima yanınızda olması gerekiyor. Anne, baba, evlatlar ve en önemlisi eş; en büyük destekçiniz olmak zorunda. Seyahatler, toplantılar derken çoğu zaman ailenize ayıracağınız zamandan tasarruf etmeniz gerekiyor. Onların fedakarlığı ve desteği sayesinde, aynı zamanda aile sorumlulukları taşıyan bir iş kadın olarak başarıyı yakalayabiliyorsunuz. Babam beni bu denli destekleyip, sektöre yönelik eğitim alıp bu işte çalışmama ön ayak olmasaydı ve yine yurt dışında birçok projeyi devreye alırken sonsuz destek vermeseydi; bugüne kadar yaptıklarımı kesinlikle başaramazdım. O zaman belki sadece proje bölümünde çizim yapar ya da ofiste görev alırdım. Fakat babamın cinsiyet gözetmeksizin verdiği destekle her şey daha kolay oldu. Keşke benim yaşadığım bu olumlu durum tüm kadınlar için geçerli olsa, keşke tüm babalar ve eşler özellikle kızlarını-eşlerini bu denli desteklese ve onların eğitimi-gelişimi için bu kadar çok emek verse.

Yönetim ve karar mekanizmalarında daha çok erkeklerin görev yaptığı bir sektörde çalışmanın zorlukları var mı?

Makine sektörü, imalatın ve üretimin tüm aşamalarını içinde barındıran çok keyifli bir sektör olmasının yanında bir o kadar da zor. Balcı Makina olarak, anahtar teslim yem fabrikaları ve hayvansal gübre işleme tesisleri kuruyoruz. Yani düz sac, hammadde olarak gelen malzemeleri işleyerek sonunda diğer tüm aksamları ile birleştirip, endüstriyel bir tesise dönüştürüyoruz. Otomasyonunun da dahil olduğu, zorlu bir çalışma gerektiren böylesine komplike bir sistemi oluştururken kadın olarak zorluklarla karşılaşıyorsunuz. Ama zamanla artık bazı durumların üstünde durmamayı öğreniyorsunuz. Ustaya, mühendise ve firma sahibine varana değin başta herkes yadırgasa da, çok kısa bir sürede bu durum aşılıyor. Zaten sadece bu engellere odaklanırsanız, işinizi gerektiği gibi yapmanız imkansız hale gelir. Her zaman ve her koşulda, kadın ya da erkek fark etmeksizin muhakkak ön yargılarla karşı karşıya kalıyorsunuz. Burada esas olan, tüm bu engellerin ve ön yargıların üstesinden gelebilmektir.

İşinizle ilgili yurt dışı seyahatler gerçekleştiriyor musunuz? Gözlemlerinizi paylaşır mısınız?

Son iki yıla kadar ihracat ağırlıklı projeler yapıyorduk. Ben de bu yüzden ayda en az bir hafta yurt dışındaydım. Irak ve İran ağırlıklı pazarımızdı. Bir kadın olarak yaşamanın bile oldukça zor olduğu bu bölgelerde, teknik ve detaylı konuları çözmesi gereken bir yönetici olarak ciddi zorluklarla karşılaştım. Yine de aldığım eğitim ile edindiğim mesleki bilgi ve tecrübelerin ışığında en iyisini sunmaya çalıştım. Makine imalat sektöründe kadın çalışan ve yönetici sayısı nasıl artar? Dünyada artık dengeler değişiyor. 2013 yılının Ekim ayında ABD Merkez Bankası’nın başına, dolayısıyla bir bakıma dünya ekonomisinin yönetimine 67 yaşında bir kadın olan Yellen Bernanke getirildi. Brezilya’da Dilma Rousseff, Almanya’da Angela Merkel daha geçmişe gidersek Ukrayna’da Timeşenko ve Pakistan’da Benazir Butto ülke yönetimlerinde etkin görevler üstlenen kadınlardı. Bunlar sadece çok fazla göz önünde olmaları nedeniyle ismini duyduklarımız. Artık kadınlar, tüm dünyada yüksek sorumluluk gerektiren birçok önemli görevde, yönetici pozisyonunda çalışıyor. Bizim ülkemizde ise sorun, kadınlarımızın evde olmayı tercih etmesi ya da buna mecbur bırakılması. Kadının işgücü piyasasına girememe nedenlerine baktığımızda; eğitim düzeyinin ve yaptığı iş karşılığında aldığı ücretin düşük olması, ev ve iş yaşamını bir arada sürdürmesine yardımcı olacak destekleyici mekanizmaların bulunmaması, çalışmak için aileden izin alamaması (2002 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun’da, kadının isteği doğrultusunda çalışabilmesine ailenin engel olmayacağına dair ibare olmasına rağmen) ve en önemlisi özgüven eksikliği gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Bence burada en önemli madde özgüvensizlik durumu. Bunu anlayabilmek için toplumda erkeğe verilen rolün derinlemesine incelenmesi gerekiyor. Bütün bu etkenlerin yanında, ülkemizde kadınlar birçok zorluğun üstesinden gelebiliyor olsa da, iş hayatında var olma ve istihdam yaratma noktasında hevesli olduklarını düşünmüyorum. Daha gelişmiş bir Türkiye için, tüm kadınlarımızın ve özellikle eğitimli fakat çalışmayan kadın nüfusumuzun bir an önce aktif olarak iş hayatına atılması şart.