Gerçek zenginlik nitelikli eğitimi birinci öncelik yapmış ve teknoloji
üreten bir toplumun varlığı ile ortaya çıkar. Doğal zenginlikler ya da
siyasi konjonktür ile güçlenen ülkeler teknolojiye yatırım yapmazlarsa
eninde sonunda fakirleşecektir.

Gerçek zenginlik nitelikli eğitimi birinci öncelik yapmış ve teknoloji üreten bir toplumun varlığı ile ortaya çıkar. Doğal zenginlikler ya da siyasi konjonktür ile güçlenen ülkeler teknolojiye yatırım yapmazlarsa eninde sonunda fakirleşecektir. Çünkü teknolojinin yararlandığı kaGerçek zenginlik nitelikli eğitimi birinci öncelik yapmış ve teknoloji üreten bir toplumun varlığı ile ortaya çıkar. Doğal zenginlikler ya da siyasi konjonktür ile güçlenen ülkeler teknolojiye yatırım yapmazlarsa eninde sonunda fakirleşecektir. Çünkü teknolojinin yararlandığı kaynaklar değişebilir; siyasi iklim ve coğrafi koşullar ise istikrarsızlık gösterebilir. Ancak katma değer üreten ve teknolojinin takipçisi değil; üreticisi olan ülkeler gelişimin odağında yer alır. Bu nedenle yüksek teknolojili makineler üretmeden gelişmişlikten bahsedemeyiz. Son dönemde petrol fiyatlarındaki düşüş bunu bir kez daha kanıtladı. En geniş tabana oturan, en büyük istihdamı sağlayan, dünya ticaretinin temel oyuncusu olan makine sektörü dünyadaki en istikrarlı gelişim aracıdır. Bizlerin amacı da bu gerçeği kamuoyuna ve devletin en üst düzey yetkililerine duyurmaktır.

Türkiye’nin 2023 ihracat hedefi 500 milyar dolar, gayri safi milli hasıla hedefi ise 2 trilyon dolardır. Ancak uzun zamandır söylediğimiz gibi, makine ihracatı 100 milyar dolara ulaşmazsa genel ihracatın 500 milyar doları bulması çok zordur. Makine üretimimizin teknoloji ile beslenmesi ve katma değerinin yükselmesi, sadece 2023 hedeflerine ulaşmamızı sağlamayacak, ülkemizin geleceğinin sağlam temellere oturmasının da garantisi olacaktır.

Makine İhracatçıları Birliği ve Makine Tanıtım Grubu olarak temel amacımız ihracatımızı artırmaktır. Sektörümüzü yurt dışında tanıtmak için dünyanın önde gelen fuarlarında yerimizi alıyor, onlarca toplantı, konferans, seminer düzenliyor, yüzlerce görüşme yapıyoruz. Bu çabaların hepsi çok değerli ancak sektörümüzün devlet ve kamuoyu nezdindeki farkındalığının artması ile daha fazla desteklenmesi daha önemlidir. Çünkü makine üretimi gelişimin anahtarıdır. Bu nedenle sektörümüz pozitif ayrımcılığı hak etmektedir.

2014 yılını 15 milyar dolara yakın bir ihracat rakamı ile kapattık. Ancak bu rakam bizim için yeterli değildir. 2023 hedeflerimize ulaşmak için yüzde 15-20 aralığında ihracat artışına ihtiyacımız var. Bu artışlara ulaşmak için ise teknoloji üretmeliyiz. Türkiye’nin gelişimi için 2015 yılında da çalışmalarımıza durmaksızın devam edeceğiz.

ynaklar değişebilir; siyasi iklim ve coğrafi koşullar ise istikrarsızlık gösterebilir. Ancak katma değer üreten ve teknolojinin takipçisi değil; üreticisi olan ülkeler gelişimin odağında yer alır. Bu nedenle yüksek teknolojili makineler üretmeden gelişmişlikten bahsedemeyiz. Son dönemde petrol fiyatlarındaki düşüş bunu bir kez daha kanıtladı. En geniş tabana oturan, en büyük istihdamı sağlayan, dünya ticaretinin temel oyuncusu olan makine sektörü dünyadaki en istikrarlı gelişim aracıdır. Bizlerin amacı da bu gerçeği kamuoyuna ve devletin en üst düzey yetkililerine duyurmaktır.

Türkiye’nin 2023 ihracat hedefi 500 milyar dolar, gayri safi milli hasıla hedefi ise 2 trilyon dolardır. Ancak uzun zamandır söylediğimiz gibi, makine ihracatı 100 milyar dolara ulaşmazsa genel ihracatın 500 milyar doları bulması çok zordur. Makine üretimimizin teknoloji ile beslenmesi ve katma değerinin yükselmesi, sadece 2023 hedeflerine ulaşmamızı sağlamayacak, ülkemizin geleceğinin sağlam temellere oturmasının da garantisi olacaktır.

Makine İhracatçıları Birliği ve Makine Tanıtım Grubu olarak temel amacımız ihracatımızı artırmaktır. Sektörümüzü yurt dışında tanıtmak için dünyanın önde gelen fuarlarında yerimizi alıyor, onlarca toplantı, konferans, seminer düzenliyor, yüzlerce görüşme yapıyoruz. Bu çabaların hepsi çok değerli ancak sektörümüzün devlet ve kamuoyu nezdindeki farkındalığının artması ile daha fazla desteklenmesi daha önemlidir. Çünkü makine üretimi gelişimin anahtarıdır. Bu nedenle sektörümüz pozitif ayrımcılığı hak etmektedir.

2014 yılını 15 milyar dolara yakın bir ihracat rakamı ile kapattık. Ancak bu rakam bizim için yeterli değildir. 2023 hedeflerimize ulaşmak için yüzde 15-20 aralığında ihracat artışına ihtiyacımız var. Bu artışlara ulaşmak için ise teknoloji üretmeliyiz. Türkiye’nin gelişimi için 2015 yılında da çalışmalarımıza durmaksızın devam edeceğiz.