İnşaat sektörünün talepleri, alt yapı projelerinin ve modernizasyon pazarının ihtiyaçlarının karşılanabilmesi açısından değerlendirildiğinde 2014 yılının iç pazarda...

“İnşaat sektörünün talepleri, alt yapı projelerinin ve modernizasyon pazarının ihtiyaçlarının karşılanabilmesi açısından değerlendirildiğinde 2014 yılının iç pazarda başarılı geçtiği söylenebilir. 2013 yılına göre nispi bir küçülme hesaplanmakla beraber, yıllara yayılabilen asansör teslimleri ve yeni sözleşmeler, sadece iki yılı karşılaştırdığımızda yanıltıcı olabilir.

Asansör yıllık kontrollerinin ciddiyetinin ve yaygınlığının artışı, bakım ve modernizasyon pazarını büyüttüğü ortadadır. Ancak bu pazara dair net verilere sahip olmak mümkün değil.

İhracat konusunda başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz. Genel ekonomik nedenlerin yanı sıra, doğal pazarımız olan komşu ülkelerde ve özellikle Rusya’da yaşanan siyasi ve ekonomik krizler bu sonucun ortaya çıkmasında rol oynuyor. 2015 yılında değişik bir tabloyla karşılaşacağımızı düşünüyoruz. Doların değer kazanmasıyla ihracatta rekabetçi olma şansımız artarken, aynı nedenle iç pazarda daralma görülebilir. Dünya genelinde 12 milyon asansör çalışıyor. Bunların neredeyse yarısı Avrupa, Rusya ve Ortadoğu’nun içinde bulunduğu bölgede yer alıyor. 7,2 milyar nüfusa sahip dünyada 2014 yılında her bin kişiye 1,6 asansör düşerken, Türkiye’de her bin kişiye 5 asansör düşüyor. Türkiye’de kullanımda olan yaklaşık 400 bin asansörün her gün 50 milyon insan taşıyor. Asansörler, çok sayıda mekanik ve elektronik parçadan oluşuyor, bunların da tıpkı otomobil ya da uçaklardaki gibi düzenli bakım ve kontrollerinin mutlaka uzman kişilerce yapılması gerekiyor. Kontrolü yapılan 152 bin 278 asansörün sadece 44 bin 329’u risksiz görülüp yeşil etiket alırken, 96 bin 542 asansörün ise yüksek risk taşıdığı tespit edildi. Bu tablo, kabul edilebilir ve sürdürülebilir değildir. Biz sektör mensupları olarak, değerlendirme kriterlerinin doğru olmadığı, piyasadaki hemen kapatılması gereken yüksek riskli asansörlerin yüzde 20 civarında olduğu ve bu durumdaki asansörlerin hiç tavizsiz hemen kapatılması gerektiği kanaatini taşıyoruz. İncelenen asansörlerde bulunan eksikleri değerlendirdiğimiz zaman bu kanaate vardık. Diğer eksikliklerin asansör çalışırken de zaman tanınarak tamamlanabileceğini biliyoruz.

Bu yönde değişiklik talebimizi Bakanlığımıza ilettik, gereğinin en kısa zamanda yapılacağını umuyoruz. 26-29 Mart tarihinde, sektörümüzün dünya çapında en önemli organizasyonlarından olan İstanbul Asansör Fuarı gerçekleştirilecek. 14’üncü kez düzenlenecek olan fuar organizasyonu, Türk asansör sektörünün en başarılı olduğu sahadır. Sürdürülebilir olduğunu kanıtlayarak dünyada marka haline gelmiş bir etkinliktir. Bu durum sektörümüzün uzun soluklu ve sabırlı katılımı ile yakalanmış bir başarıdır. İstanbul’un coğrafi konumu ve vizesiz ülkelerden misafir ettiğimiz ziyaretçilerin sayıca fazla olması bu başarıda önemli rol oynadı. Bu yıl 50 bin metrekare fuar alanında 116’sı yabancı, 425 firma ürünlerini sergileyecek. Etkinliğin, dış satışlarımızı geçici de olsa harekete geçirmesini bekliyoruz. İstanbul Asansör Fuarı yarattığı motivasyon, verdiği taze kan nedeniyle sektöre her zaman olumlu etkilerde bulundu. Bu yıl için de böyle olacağını düşünüyoruz. Fuar sadece satış miktarı değildir. Ayrıca organizasyon çerçevesinde düzenlenecek konferanslar ve asansör proje yarışması gibi etkinlikler bilgi paylaşımı noktasında ufuk açıcı fırsatlar sunacaktır.”