Izmir’de 1991 yılında küçük bir atölyede faaliyete başlayan Güralp Vinç, ürünlerini bugün itibariyle dünyanın 46 ülkesine ihraç ediyor.

Izmir’de 1991 yılında küçük bir atölyede faaliyete başlayan Güralp Vinç, ürünlerini bugün itibariyle dünyanın 46 ülkesine ihraç ediyor. Ayda 100 adet standart kaldırma makinesi, 80 adet yürüyüş grubu ve 60 adet çift kiriş köprü konstrüksiyonu üretme kapasitesine sahip firma, özel projeler kapsamında da imalat gerçekleştiriyor.

Güralp Vinç şirket yapılanması hakkında bilgi verir misiniz?
Firmamız, organizasyon yapısı itibarı ile kendi ölçeğinde kurumsallaşmış bir firmadır. Proje, Ar-Ge, montaj, satış sonrası hizmetler, pazarlama ve satış, muhasebe, finansman, insan kaynakları, planlama, kalite, bilgi işlem departmanlarımız; yetkileri dahilinde organizasyondaki faaliyetlerini yürütür. Ayrıca İzmir merkezli firmamız İstanbul, Bursa, Ankara ve Konya Bölge Müdürlükleri ile sektöründe rakipsiz bir konumdadır. İlk bölge müdürlüğümüz Bursa’da 2006 yılında açıldı. Bu konu özellikle benim üzerinde bir yılı aşkın süre çalışmamla verdiğimiz bir karardı. İlk altı aylık dönemde bunun ne kadar doğru bir karar olduğunu anladık. Bursa Türkiye’nin en önemli sanayi kentlerinden birisidir. Buradaki her bir sanayici ve her bir yatırım övgü kadar hizmeti de hak ediyor. Buradan hareketle ülkemizin önemli sanayi kentlerinde, kendi kadrolarımız ile organizasyonumuzu kurarak belirlenen sorumluluk alanları içerisinde hizmetlerimizi yürütmeye karar verdik. Bursa Bölge Müdürlüğünün ardından yine 2006 yılında İstanbul Bölge Müdürlüğü, 2008 yılında Ankara Bölge Müdürlüğü ve nihayet 2011 yılında da Konya Bölge Müdürlüğümüz faaliyet başladı. Bu müşteri odaklı pazarlama stratejimizin ilk ayağıydı. Çok geniş bir coğrafyaya sahibiz. Dolayısıyla müşteri taleplerinin hızlı, doğru ve ekonomik bir şekilde karşılanması gerekiyor. Bugün ülkemizde bu şekilde bir satış ve servis ağına sahip başka vinç firması yok. Bölge müdürlüklerimiz ile bu illere biz de yatırım yapıp istihdam yaratıyoruz. Geçen yedi yıllık süreçte bölge müdürlüklerinde çalışan arkadaşlarımızın tecrübeleri de arttı. Bu tecrübe işimize de çok olumlu yansıyor. Çalışanlarımız edindikleri tecrübe ile müşterilerimize gerçek bir çözüm ortağı oluyor.

Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Üretimimizi, 12 bin 500 metrekaresi kapalı olmak üzere 30 bin metrekare alanda kurulu İzmir Torbalı’daki fabrikamızda gerçekleştiriyoruz. Makine parkurumuzun tamamen standart değildir. Bunun sebebi yaptığımız işin proje bazlı olması ve seri üretim şartlarını ciddi oranda ortadan kaldırmasıdır. Bu bağlamda yapılan özel makine yatırımları, üretimin nispeten seri üretim şartlarına getirilmesine yardımcı oluyor. Bu sayede de ürünün pazarda her zaman aynı kalitede ve rekabetçi olması hedefleniyor. Teknolojik seri üretim şartlarının sağlanmadığı ürünlerde kalite, verimlilik, ekonomiklik gibi değerlerden bahsetmek mümkün değildir.


Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?
Güralp Vinç’in ürün yelpazesi standart üretimlerimiz için halatlı kaldırma makinelerinde 80 ton, zincirli kaldırma makinelerinde ise 2 tondur. Kaldırma makineleri olarak belirttiğim bu standart gamda 152 farklı tip ürünümüz bulunuyor. Köprü konstrüksiyonları ve diğer taşıyıcı konstrüksiyon yapılarda ise tamamen talebe bağlı projelerle üretim yapıyoruz. Bunların yanı sıra özel ataçmanlar, transfer arabaları, katalog dışında kalan özelliklerde ve daha yüksek kapasitelerde özel proje kapsamında, kaldırma makineleri üretimiz de mevcut. Ayrıca ülkemizde otomasyona dayalı proses vinç uygulamalarını yapabilen ilk firmayız. Ürünlerimiz mekaniksel ve elektriksel vinç sistemleri ile ilgili FEM standartlarına uyumlu olarak üretiliyor ve en güncel teknolojik donanım ve yazılım sistemlerine sahip. Kalite standartlarından asla ödün vermeden ürünlerimizi oluşturan tüm malzeme ve parçalar tüm imalat sürecince sıkı kontrollerden geçiriliyor ve tamamlanan her vinç kendi kapasite ve donanımında statik ve dinamik testlere tabi tutuluyor. Her vinçte standart olarak bulunan elektronik aşırı yük hücresi test sahasında gerçek yük değerleri ile ayarlanıyor.

Yine her bir kaldırma makinesi FEM standardına bağlı olarak çalışan yenilikçi vinç izleme sistemi yazılımı ile gerçek zamanlı olarak sürekli denetleniyor ve kaldırılan ağırlığa göre emniyetli çalışma periyodu (SWP) hesaplanıyor. Ayrıca motor sıcaklık korumadan aşırı yük aşımına ve yük histogramı oluşturulmasına kadar birçok parametre sistem hafızasında kaydediliyor. Bu bilgiler hem ilgili Güralp Vinç servis elemanlarına, hem de yeni yatırımların olması durumunda mevcut saha için vinç çalışma sınıflarının belirlenmesine öncülük edecek çok değerli istatistiksel bilgiler içeriyor. Vinç izleme sistemimiz ayrıca operatörden kaynaklanabilecek vinç kullanım hatalarını azaltacak şekilde yapılandırılmıştır. Üretim hatlarımızda seri üretim şartlarına uygun düzenlemeler ile hem üretim adetlerinin artırılmasını, hem de kalite sürekliliğin korunmasını sağladık. Güralp Vinç bugün ayda 100 adet standart kaldırma makinesi, 80 adet yürüyüş grubu ve 60 adet çift kiriş köprü konstrüksiyonu üretebilmektedir. Oluşturulan üretim hatları alt yapısı, bu sayıları artırmaya da uygundur. Bunların yanı sıra özel üretimlerimiz de bulunuyor. Özellikle 2011 yılı son çeyreğinden bu yana, yurt içinde ve yurt dışında birçok özel projeyi üstlenip çalışır durumda teslim ettik. Halihazırda üretimi devam eden ciddi proses uygulamalarımız da var.


“Ürün Çeşitliliğimizi Artırdık ”
Halihazırda üretimleri devam eden GMD serisi kaldırma makinelerinin monoray ürün gruplarında yeni dizaynlarının pazara sunulduğunu ve standart monoray kaldırma makineleri kapasitesinin de 16 tona kadar genişletildiğini ifade eden Güralp Vinç Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Kurtmen, “Çift kiriş kaldırma makineleri ürün gruplarında da yeni bir seri pazara sunarak ürün çeşitliliğimizi artırdık. Ürün yelpazemizi genişletecek şekilde Ar-Ge çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Bunun yanı sıra ürünlerimizde standart olarak uygulanan vinç izleme sistemi geliştirerek ülkemizde ilk defa uygulanacak bir düzene geçeceğiz. Ayrıca şu an TÜBİTAK onaylı bir projeye devam ediyoruz. Muhtemelen 2015 yılının ikinci yarısında ürün lansmanını yapacağız. Bu proje ile ülkemizde imal edilmeyen ve özellikle lojistik sektörüne hitap edecek, tamamlayıcı bir ürün olarak geliştiriyoruz” dedi.
Çalışanlarınızın gelişimi konusunda ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? Firmamızda düzenli eğitimlerin dışında sektörel bazlı uygulamalar için de şirket içi veya dışarıdan hizmet alarak eğitim çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Çalışanlarımızı sadece eğitimlerle değil, çalışma ortamı tertip ve düzeni, iş sağlığı ve güvenliği, daha konforlu ve keyifli çalışma hayatı için de yönlendirmeye çalışıyoruz.


Ulusal ya da uluslararası fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız için öneminden bahseder misiniz?
Firmamız 46 ülkeye ürünlerini ihraç ediyor. Birçok pazara fuarlar aracılığıyla girdik. Ulaşamadığınız birçok müşteriye fuarlar sayesinde erişebiliyorsunuz. Ayrıca özellikle bizim sektörümüz için ürünün canlı olarak sergilenmesi hasebiyle ürünün yanında soru cevap şeklinde oldukça sıcak bir ortamda tanıtım yapabiliyorsunuz. Firma ziyaretlerinde ise ancak kataloglar üzerinden böyle bir tanıtım yapabilirsiniz.


Firmanızın ihracat potansiyeli hakkında bilgi verir misiniz?
Aralarında Almanya, Romanya, Polonya, Belçika, Fransa, Fas, Tunus, Cezayir, Senegal, Kongo, Katar, Ürdün, Dubai, Suudi Arabistan, Rusya, Afganistan ve Türk Cumhuriyetlerinin de yer aldığı dünyanın 46 ülkesine ihracat gerçekleştiriyoruz. Bunların birçoğu sürekli ürün gönderilen ülkeler. Bu yıl biraz daha uzak pazarları hedefledik. Yurt dışı satışlarımızda birçok ülkede partnerlerimiz, bayilerimiz var. Satış ve satış sonrası hizmet faaliyetlerimizi bu şekilde destekleyerek etkinliğimizi artırmaya çalışıyoruz. Aktif olduğumuz pazarlarda marka bilinirliğimiz hissedilir şekilde yükseldi. İmalat gerçekleştirdiğimiz her kalemde ihracatımız mevcut Genel olarak kaldırma makineleri, köprü yürüyüş takımları ve elektrik sistemleri ihracatımızda ön plandadır. Ancak komple sistem çözümü ve projelendirme gibi mühendislik kabiliyetlerimizi de yurt dışı pazarlarda kullanabiliyoruz.


İhracat konusunda yaşadığınız sorunlar var mı? Mevcut sorunların çözüm yolu sizce nedir?
İhracat yapan firmalarımızın başlıca sorunu uzun süren KDV iadeleridir. Bu sorun özellikle finansman yönetimi konusunda daha yol alması gereken Türk sanayicisinin önüne zorlu bir engel olarak çıkıyor. İhracat potansiyelinin artırılması için yapılacak birçok faaliyeti destelerden yararlanarak yapabiliyoruz. Uluslararası rekabette “Türk Malı” ibaresinin güçlenmesi gerek. Bunun yolu ise sürdürülebilir rekabetçi kalite anlayışının benimsenmesinden geçiyor. Maalesef ülkemizde, kendi sektörümüzdeki birçok firma uluslararası standartlara uygun üretim yapmaktan uzaktır. İnsana, makine parkuruna, kaliteye yatırım yapmadan, hedeflediğiniz yere varmakta zorlanırsınız. Bu bilincin yaygınlaşması gerek.


Türkiye makine üreticiliği bakımından sizce ne durumda?
Ülkemizin yeraltı zenginlikleri, enerji gibi yüksek maliyetli ihtiyaçları karşılamıyor. Enerjide dışa bağımlıyız. Bunu kompanze edebilecek yegane konu üretimdir. Sadece sanayide değil; tarım, gıda, tekstil gibi birçok sektörde yüksek verimliliğe sahip katma değerli üretimi başarmamız gerekiyor. Ülkemizde makine üretiminin önü açık. Zeki ve çalışkan insanlarız. Sadece kafamızı kaldırıp nerede olduğumuzu anlamamız ve nereye koşacağımızı görmemiz lazım diye düşünüyorum.


Firmanız açısından 2014 yılı nasıl geçti ve 2015 yılına dair beklentileriniz nedir? Güralp Vinç’in 2014 yılında yurt içi ve yurt dışında birçok önemli projede görev aldığını belirten Kurtmen, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde beş ilde satış, servis ve montaj ekibimizle verdiğimiz hizmet, 46 ülkeye göndermeyi başardığımız ürünler, 285 kişilik istihdam ile yüksek ürün ve üretim standartlarıyla özel çözümleriyle firmamız; ülkemiz vinç üreticileri içinde farklı bir yerde olma başarısını gösterdi. 2015 ve daha sonraki yıllar için beklentilerimiz yüksek. Öncelikle ülke olarak üretimin önemini, yaratacağı istihdamı ve katma değeri çok iyi öngörmeliyiz. Akabinde ise kurumsallaşma, marka değeri oluşturma gibi geç bile kaldığımız konuları halletmemiz gerekiyor.”


Güralp Vinç olarak sektörün geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz? Vinç sektörü tek başına ele alınamaz. Vinç, akla gelen hemen her sektörün kullandığı, kullanıldığı yere göre de farklılaşan bir üründür. Yani resme bir bütün olarak bakmak gerek. Bu şekilde bakıldığında ise, sanal büyüme ile 2023 hedeflerini yakalamamız çok zor görünüyor. Kalıcı ve sürdürülebilir kalite ile marka bilinirliği sağlayarak servis ve hizmet yapılanmasıyla desteklenmiş istikrarı sağlamayı hedeflemeliyiz. Akademik eğitimini tamamlamış gençlere, tecrübe ve bilgi aktarımı sağlamanın yollarını geliştirmeliyiz. Ayrıca endüstri meslek liselerinde, üretimin önemi pekiştirilerek gençlerin okula olan ilgisi artırılmalı ve desteklenmeli diye düşünüyorum.