Makine İhracatçıları Birliği olarak sektörü bir arada ortak bir hedefe doğru ilerletmek için çaba sarf ediyoruz. Bu doğrultuda tüm alt sektörlerimizi kucaklayan federasyonumuzu kurmayı başardık.

Makine İhracatçıları Birliği olarak sektörü bir arada ortak bir hedefe doğru ilerletmek için çaba sarf ediyoruz. Bu doğrultuda tüm alt sektörlerimizi kucaklayan federasyonumuzu kurmayı başardık. İlgili bakanlıklar, ülkenin ekonomi politikasının son halkasını oluşturuyor. Nitelikli bir insan kaynağı yoksa, doğru bir eğitim sistemine sahip değilseniz, hedeflerinizi doğru belirlememişseniz ve oluşturduğunuz ekonomik model üretime yönelmezse kamu otoritesine daraltılmış bir oyun alanı bırakırsınız. Dolayısıyla ilgili bakanlıklar ülkenin toplam ekonomik bakışında etkin rol oynayamaz. Üreten bir ülke olmak zorundayız. Üretmeden ekonomik canlılık sağladığımız her durumda zarara uğrarız. Özel sektörün 300 milyar dolarlık dış borcu geri dönüşümü olmayan yatırımlara dayalı. Sanayiye yatırım yaparsanız bunu üretip, büyütüp, geliştirip size tekrar geri dönmesini sağlarsınız. Fakat bu yatırımı başka alanlarda yaparsanız bunun size geri dönüşü olmaz. Kendinize güvenmek, hayatla barışık olmak, diyalog kurabilmek, özgür ve analitik düşünebilmek için eğitimin ne kadar gerekli olduğu aşikar. Amerikan çalışma bakanlığı’nın dört ay öncesinde yayınladığı raporda diyor ki “Amerika’da doğan çocukların yüzde 65’i yetişkinlik çağına geldikleri zaman bugün bilinmeyen meslekleri yapacaklar.” Üzülerek belirtmek isterim ki, Türkiye olarak bizim böyle bir iddiamız yok. Dünya artık 20-30 yıllık stratejilerin yapılabileceği bir yer değil. Asıl önemli olan insanların kabiliyetlerini ortaya çıkarabilmektir. Türkiye’nin diğer ülkelerden ekonomi olarak üstün olması için bir artısının olması gerekiyor. Sanayi sektöründe gelişme kaydetmek için önceki yıllara göre hareket etmekten ziyade koyduğumuz hedefler doğrultusunda ilerlememiz gerekiyor. Hedeflere yönelik stratejiler belirlemeli ve o yönde ilerlemeliyiz. Büyük hedeflerimiz varsa büyük tartışmalarımız olması gerekir. Bilinmeyen meslekleri ortaya çıkaracak olan insanların hangi kültürde, hangi iklimde, hangi toprakta yetiştiği önemlidir. Belirli bir sermaye grubu olarak bu duruma makro anlamda ne kadar katkıda bulunduğumuzu bilmemiz gerekiyor.