PAGDER’in katkılarıyla “DTÖ Çevresel Ürünler Anlaşması” müzakereleri kapsamında plastik ürünler, Türkiye’nin “çevresel ürünler” listesine eklendi.

PAGDER’in katkılarıyla “DTÖ Çevresel Ürünler Anlaşması” müzakereleri kapsamında plastik ürünler, Türkiye’nin “çevresel ürünler” listesine eklendi.

Avrupa Birliği ve Dünya Ticaret Örgütüne (DTÖ) üye 16 ülkeyle birlikte Türkiye’nin de doğrudan katılımcı olduğu “Dünya Ticaret Örgütü Çevresel Ürünler Anlaşması” müzakereleri hızla ilerliyor. Serbest ticaret müzakerelerine, plastik mamul ve hammaddelerin de dahil olması konusunda Ekonomi Bakanlığının talebiyle çalışmalarına başlayan Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği (PAGDER ) raporunu sundu. PAGDER’in, “DTÖ Çevresel Ürünler Anlaşması” müzakerelerinde plastik mamul ve hammaddelerin de çevresel ürün kapsamına alınması gerektiğini içeren raporu plastiklerin Türkiye’nin “çevresel ürünler” müzakere listesine eklenmesinde etkili oldu.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür, “Öncelikle belirtmeliyim ki, Ekonomi Bakanlığının sektör temsilcisi olarak sadece PAGDER’e talepte bulunduğu konuyla ilgili Mart 2015 tarihinden çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürerek, müzakere masasında sektörümüzün menfaatlerini koruyan bir zemin oluşturduk. Anlaşma sağlanırsa ülkeler arasında serbest ticaret gerçekleşecek. Sektörümüzün hammaddede dışa bağımlılığını göz önünde bulundurursak, plastik hammaddelerin gümrük vergisinin sıfırlanmasına yönelik olarak, müzakere listesine dahil edilmesi büyük bir önem taşıyor. Bu aşamaya gelinmesinde emeği geçen bütün PAGDER camiası ve sektör mensuplarına teşekkür ederim” dedi.

PAGDER Mevzuat ve Kamu İlişkileri Komitesi ve plastik sektör mensuplarıyla bir araya gelen, yaptığı toplantılar sonucunda da yalnızca bir kaç bio-plastik GTİP’nin dahil olduğu listeyi, sektör menfaatlerini de gözeten bir şekilde yeniden düzenleyen PAGDER; plastik hammaddelerin yanı sıra tüm plastiklerin müzakere listesinde yer alması konusunda görüş bildirdiği raporla ilgili Reha Gür özetle şunları söyledi: “21. yüzyılın malzemesi olarak tanımlanan plastiklerin üretimlerinde harcanan enerjiden kat be kat fazla enerjinin tasarruf edilmesini sağlayarak sürdürülebilir ve çevreci bir malzeme olduğunu devamlı dile getiriyoruz. Kullanımda sağladıkları avantajlarıyla, cam, kağıt, alüminyum, ahşap, teneke gibi malzemelerin yerini alarak hızla güçlü bir alternatif haline gelen; standartlara uygun üretilmiş ve denetimden geçmiş plastikler, ne çevreye ne de insan sağlığına hiçbir bir tehdit oluşturmuyor. Bilimsel araştırmalar da bunu kanıtlıyor. Bu görüşlerimizi ve değerlendirmelerimizi hazırladığımız rapor ile de paylaştık. Plastik sektörü temsilcisi olarak sadece bizim görüşümüze başvurulan bu önemli konuda, hem ülkemizin hem de sektörümüzün çıkarlarını korumak için bir zemin oluşturulmasına katkıda bulunmaktan memnuniyet duyuyorum. Bu aşamaya gelinmesinde emeği geçen bütün PAGDER camiası ve sektör mensuplarına teşekkür ederim. Plastik mamul ve hammaddelerin serbest ticaretinde bu önemli gelişmenin, başarılı bir sonuca ulaşacağına inanıyorum. Hayatımızı kolaylaştıran, modern yaşamın vazgeçilmezi olan plastiklerin; çevreci ürünler olduğunu, muadillerine göre çok daha az enerji ve karbon salımı ile üretilebildiğinin göz önüne alınacağını ve DTÖ Çevresel Ürünler Anlaşması (EGA) müzakerelerinin, isteğimiz doğrultusunda başarıyla tamamlanacağına inanıyoruz. DTÖ Çevresel Ürünler Anlaşması’nın (EGA) imzalanması halinde, gümrük tarifelerinin sıfırlanması yoluyla önemli bir pazar açılımı sağlanacak. Bu da, rekabetten korkmayan, çalışkan Türkiye plastik sektörü için önemli bir fırsat penceresi olacaktır.” PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür, yakın zamanda yürütülen çabalarla, Türkiye’nin pozisyonunun belirlediğini ve 27-31 Temmuz arasında, taraf ülkelerle masaya oturacağını belirtti.