MEF Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü, “Flipped Classroom” sistemini Türkiye’de uygulayan tek üniversite olması ve akademik kadro...

MEF Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü, “Flipped Classroom” sistemini Türkiye’de uygulayan tek üniversite olması ve akademik kadronun sektör ile yurt dışı deneyimine sahip başarılı isimlerden oluşması sebebiyle tercih ettiklerini söyleyen mühendis adayları, mezuniyetleri sonrası makine sektörünün farklı alanlarında çalışmayı planlıyor.

“YETKİN BİR AKADEMİK KADROYA SAHİBİZ”

“Çocukluğumdan itibaren hayalim mühendis olmaktı. Fakat mühendisliğin hangi alanını istediğim kafamda hep bir soru işareti oluşturmuştur. Lise yıllarımda uçak mühendisliğinde karar kıldım. Ancak tercih döneminde, mezun olduktan sonraki iş imkanlarını da göz önüne alarak uçak mühendisliğine yönelebileceğim, bununla birlikte farklı alanlarda da çalışma imkanı sağlayacak bir meslek edinmek istediğime karar verdim. Bu düşünceden hareketle makine mühendisliğinde karar kıldım. Bu karardan sonra üniversite konusunda bir tercih yapmaya geldi sıra. MEF Üniversitesi’ni tercih etmemdeki başlıca neden ise akademik kadrosunun alanında yetkin isimlerden oluşmasıydı. Bununla beraber öğrenci sayısı az olduğu için öğrenci akademisyen iletişiminin çok daha kolay olması, “Flipped Classroom” sistemini Türkiye’de uygulayan tek üniversite olması, konumu itibariyle iş dünyasının merkezinde olması ve Arıkanlı Holding desteğinin arkasında olması tercihimi belirleyen diğer nedenler arasındaydı. Makine mühendisliği eğitiminden beklentim, beni alanımda en iyi niteliklere sahip bir birey olarak iş hayatına hazırlaması yönünde. Bu anlamda bölümümün ve okulumun bu beklentileri karşılayacağını düşünüyorum. Açıkçası ülkemizde makine mühendisliğinin her sektörüyle alakalı olarak yeterince bilgi sahibi olduğum söylenemez. Ancak bildiğim kadarıyla Türkiye, makine sektöründe dünya standartlarını yakalamış durumda. Mezuniyet sonrasında, çalışmak istediğim alanda beklentilerimi karşılayacak bir iş bulamamak, hedeflerime ulaşamamak veya her zaman yanımda olan ailemin emeklerinin karşılığını verememek gibi bazı kaygılar taşıyorum. Lisans eğitimimin ardından kendi bölümümde yüksek lisans yapmak, çalışma hayatımı ise havacılık endüstrisinde sürdürmek istiyorum. Fakat ülkemizin bu sektörde dünyayı geriden takip ettiğini düşünüyorum. Konuyla ilgili gerekli çalışmaları yaparak, insanlara istenildiği takdirde her şeyin mümkün olduğunu göstermek niyetindeyim. Bunun yanında otomotiv sektörü de çalışmak istediğim bir diğer sektör. Yüksek lisans ve doktora eğitimimi yurt dışında tamamlama gibi bir düşüncem var. Fakat çalışma hayatımı Türkiye’de sürdürmek, ülkeme yararlı bir birey olmak istiyorum.”

“TEORİK VE PRATİK EĞİTİMDE DENGELİ BİR YAPIMIZ VAR”

“Makine mühendisliği eğitimi almayı, babamın mesleği sebebiyle küçüklüğümden beri sanayiyle iç içe olduğum ve makinelere merak duyduğum için istiyordum. MEF Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü de nitelikli akademik kadrosu ve çağdaş olanakları nedeniyle tercih ettim. Okulumuzdaki makine mühendisliği eğitiminin teori ve pratik dengesi gözetilerek beklentilerim doğrultusunda verildiğini düşünüyorum. İlerleyen teknolojiyle birlikte Türkiye makine üreticiliği alanında her gün daha çok gelişme kaydediyor. Mezun olduktan sonra imalat sektöründe çalışmayı düşünüyorum. Lisans eğitimim boyunca karşıma çıkan yurt dışı eğitimi fırsatlarını da değerlendirmeye çalışacağım. Yazın boş zamanlarımda da sanayi kuruluşlarını ziyaret ederek, oradaki usta ve çalışanları izleyip onlardan öğrenerek pratik eğitimimi daha da geliştirmek istiyorum.”

“MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ İNSANA KENDİ YARATICILIĞINI KULLANMA ŞANSI VERİYOR”

“Makine mühendisliğini seçmemde etkili olan birkaç neden vardı. Bunlardan biri ve en geneli; bilgisayar bilimleri, matematik, fizik ve elektrik gibi çok sayıda alanla bağlantılı ve diğer mühendislik disiplinleri ile iç içe olmasıydı. Özel sebebiyse küçüklüğümden beri uçaklara ve hastanelerde kullanılan cihazlara karşı olan merakım. Her zaman bu aletlerin çalışma prensibini merak etmişimdir. Tanınmış ve iyi üniversitelerden gelen, eğitim kariyeri ile geçmişi gayet iyi olan akademisyenlerden oluşan akademik kadrosu, MEF Üniversitesini seçmemdeki başlıca sebep oldu. Bunun dışında üniversitenin arkasındaki güç olan Arıkanlı Holding’in daha önce de eğitim alanındaki başarılı faaliyetleri sebeplerden bir diğeriydi. Bölümümün, gelişen teknoloji ve bilimin yardımıyla ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamaya yönelik çalışmalar yürüttüğünü ve bu süreçte de insana kendi yaratıcılığını kullanma şansı verdiğini düşünüyorum. Bu anlamda da MEF Üniversitesi’nin beklentilerimi kesinlikle karşılanacağını düşünüyorum. Ülkemizde makine sektöründe araştırmaya verilen katkının zayıf olduğunu düşünüyorum. İlerleyen yıllarda bu durum muhakkak olumlu anlamda değişecektir. Mezuniyet sonrasıyla ilgili bir kaygı taşımıyorum. Yüksek lisans eğitimimi yurt dışında tamamladıktan sonra endüstrinin hangi kolunda görev almak istediğime karar vereceğim. Sektörlerden en yakını, özel ilgim sebebiyle hastane makineleri olabilir. 2015 yazından itibaren bölümümle alakalı staj imkanlarını değerlendirip, öğrendiğim bilgileri pratiğe dökmeye çalışıyorum. Üniversitemin ilerleyen süreçte de bu konuda bana yardımcı olacağına dair güvenim tam.”