Makine İhracatçıları Birliği’nin (MAİB) 2015 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı 19 Nisan tarihinde Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri’nin (OAİB) Genel Sekreterlik...

Makine İhracatçıları Birliği 2015 Yılı Olağan Genel Kurulu 19 Nisan’da Ankara’da toplandı.

Makine İhracatçıları Birliği’nin (MAİB) 2015 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı 19 Nisan tarihinde Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri’nin (OAİB) Genel Sekreterlik Hizmet Binası’nda yapıldı. Yönetim ve denetim kurullarının 2015 yılı faaliyetlerinin oybirliğiyle ibra edildiği toplantıda, 2016 faaliyet programı ve bütçesi de onaylandı. Sefa Targıt’ın Divan Başkanlığı’nda yürütülen toplantı, MAİB ve Türkiye’nin Makinecileri Başkan Yardımcısı Kutlu Karavelioğlu’nun 23 makine imalat segmentinin 2015 performansını ve sektörün 2023 ihracat hedeflerini irdelediği sunumu ile açıldı.

“DÜNYA MAKİNE TİCARETİ YÜZDE 9 DÜŞERKEN BİZ YÜZDE 6,7’DE KALABİLDİK”

Türkiye’nin 2023 hedefi 500 milyar dolar olarak koyulurken makinecilere 100 milyar dolar pay belirlenmesinde sektörün MAİB kurulur kurulmaz yakaladığı üstün performansın etkisinin bulunduğunu belirten Karavelioğlu, “Biz 2002’den 2008’e kadar, altı yıl içinde ihracatımızı 5’e katlamış, potansiyelimizi göstermiştik. Bunu tekrar yapabilmemizin koşulları var; ilki, ülkeyi ileri götürebilecek yegane sektör olduğumuzun kabulü ve gelişmiş ülke makine sektörlerinin sahip oldukları olanaklara kavuşturulmamızdır” dedi.

2015’in dünya mal ticaretinin yüzde 10, makine ticaretinin yüzde 9 kadar daraldığı zor bir dönem olduğunun, fakat makinecilerimizin ihracatının ileri ülkelerden daha az ve yüzde 6,7 düştüğünün altını çizen Karavelioğlu, küresel belirsizlikler altında büyümenin sağlanamayışının en çok yatırım mallarını etkilediğini belirterek, “Bu dramatik düşüş sonrasında hedeflerimiz 450 milyar ve 90 milyar dolar oluvermiş gibi algılanabilir. Asıl hedef Türkiye’nin dünya ticaretindeki payının yüzde 0,5’ten yüzde 1,5’e yükselmesi ama makinecilerin payının da yüzde 0,5’ten yüzde 2,5’e çıkması idi. Bu sorumluluğu üstlenmekten korkmak gibi bir lüksümüz olamazdı, çünkü hiçbir ülke ileri makine teknolojisine sahip olmadan orta gelir tuzağından çıkamadı. Bugün sıkça örnek verilen Kore, makine ticaretinden yüzde 2,9 pay alarak 12. sıraya gelmişse ‘stratejik sektör’ uygulamaları ile sektörün önceliklerinin hızla hayata geçirilmiş olmasındandır” dedi.

“MAKİNELERİN OLMADIĞI YERDE TEKNOLOJİ ALGILANAMAZ”

3 trilyon dolara yakın makine ve elektrikli teçhizat pazarının en büyük kalemlerinin yüzde 20 ile büro makineleri, yüzde 10 ile motor olduğunu vurgulayan Karavelioğlu, “Teknoloji bütüncül bir kavramdır ve hayata makineler üzerinden yansır. Makine, elektronik ve malzeme teknolojileri, birlikte, eklektik bir yapıda gelişirler. Her gün, her yeni makine ile bir basamak daha çıkarsınız. Çünkü KOBİ tabanlı sektörlerde genellikle sipariş üzerine yapılan her imalat bir öncekinden daha gelişmiş özellikler taşır. Yani inovasyon sınai yaşamın bir parçasıdır. Bir başka deyişle bütün segmentlerimiz kendi içlerinde düşük teknolojiden yüksek teknolojiye doğru evrilen makineler üretirler; hiçbir segmentten sarfı nazar edemeyiz. Bugün Endüstri 4.0 adı altında gündemimize oturan sistem yaklaşımları kapsamında, ister domestik ister endüstriyel olsun, bütün makineler vardır” dedi.

“YOL HARİTAMIZ VE TANITIM KAMPANYAMIZ 2016’YA DAMGA VURACAK”

2016 faaliyetleri içinde en çok önemsedikleri konunun sektörün kendi hazırlayacağı yol haritası olduğunu belirten Karavelioğlu: “MAİB kuruluşundan itibaren çok önemli görevler üstlendi. Yarı resmi hüviyeti ile kendinden beklenenin fevkinde işler yaptı; bir ihracatçı birliğinden çok bir tepe örgütü gibi çalıştı. Ortaya çıkan faydalar diğer sektörlerce de takdir ve ilgiyle takip edildi. Benzer uygulamalar üzerinde çalışan birliklerimiz var ve biz tecrübelerimizi aktarmak için amadeyiz. Bu başarının arkasında çok dar ama çok inanmış ve fedakarca çalışan kadromuz var. Çözüm ortaklarımız arasında ise segment örgütleri bulunuyor. MAKFED ve çatısı altındaki 17 segment derneği hep yanımızda. Onlardaki niş uzmanlık ve deneyimler ile küresel ilişkiler hiçbir ihracatçı birliği bünyesinde birikemez; istifade etmek şarttır. 2016’da hep beraber çalışıp yol haritamızı çizeceğiz; kamu ve yan sektörlerden paydaşlarımız da bu stratejik plana katkıda bulunacaklar” diye konuştu.

Etkili bir lobi gücüne kavuşmanın algıda seçicilik tesis etmeye bağlı olduğunu ifade eden Karavelioğlu, “Tıkır Tıkır kampanyamızla makinelerimizin kalitesini ortaya koymuştuk. 2015’te en büyük pazarlarımız Almanya, ABD ve İngiltere oldu, toplamda yüzde 50’ye doğru gidiyorlar. Bu sonbaharda yapacağımız kampanyanın odağında insan var; Türkiye’nin Makinecileri dediğimiz, bu ülkenin kültürü ile yoğurulmuş, evrensel değerleri mas etmiş, analitik düşünme yeteneği yüksek, sorgulayan, düşünen, üreten insanlar. Onları tanıtmak istiyoruz; iddiaları, özlemleri nedir; bu ülkeyi ileri götürmekte en büyük sorumluluğu kendilerinin taşıdığına dair kanıları, başarıya olan inançları nereden geliyor?” dedi.

“BİR YILDA 16 FUARA KATILDIK”

Genel Kurul, MAİB Yönetim Kurulu Üyesi Sevda Kayhan Yılmaz’ın, her iki kurumun faaliyetleri ve 2016 yılı çalışma takvimini içeren sunumuyla devam etti. MAİB’in, Türk makine sektöründe faaliyet gösteren tek ihracatçı birliği olduğunu vurgulayan Yılmaz, gerçekleştirilen ve sürdürülen projeleri maliyet unsurlarıyla beraber ayrıntılı biçimde katılımcılara aktardı. Sevda Kayhan Yılmaz konuşmasında özetle şu konulara yer verdi: “2015 yılında 16 ihtisas fuarında Türkiye’nin Makinecilerine yakışır, görkemli stantlar açtık. 2016 yılında ise bu rakam 20’ye çıkacak. Yurt içi ve yurt dışında yer aldığımız tüm fuarlarda Türk imalatçılarına yönelik pozitif bir algı oluşturmak için reklam ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. 12-19 Kasım 2015 tarihinde 15 medya mensubunu da ağırladığımız ITMA Milano Fuarı’nda Türkiye’nin Makinecileri kavramı üzerine tesis ettiğimiz yeni logo ve sloganımızın lansmanını gerçekleştirdik” dedi.

Segment derneklerinin ihtiyaç ve deneyimlerine önem verdiklerine, ihtisas fuarları ve alım heyeti programlarını bu doğrultuda belirlediklerine değinen Yılmaz, Türkiye’nin Makinecileri için önemli bir hedef pazar olan Almanya’da, işbirliği yaptıkları kurumlarla yürütülen faaliyetler hakkında da bilgi verdi. Konuşmasında Almanya’dan sonra önem verdikleri ikinci büyük pazar olan ABD’ye yönelik çalışmalar konusuna da yer ayıran Yılmaz, Makine Ticaret Merkezleri’nin, 2016 içinde somutlaşması umulan projelerden olduğunu vurguladı. Yorulmadan, yılmadan ve rehavete kapılmadan çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Yılmaz, sektör mensuplarının katkılarının bütün kurum ve örgütler için önemine değinerek ve katılımcılara teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.

Genel kurul toplantısı üyelerin dilek ve temennilerini aktarmasıyla son buldu.