Küresel çevre bilinci, gelişmiş ülkelerden başlayarak hızla yaygınlaştı. Karbon ayak izi, üretir veya tüketirken doğada yaptığı...

Küresel çevre bilinci, gelişmiş ülkelerden başlayarak hızla yaygınlaştı. Karbon ayak izi, üretir veya tüketirken doğada yaptığımız tahribatın ölçümlenmesi için önemli bir kavram haline geldi. Enerji üretirken salınan gazların atmosferimizde sebep olduğu tehlikeli değişim, küresel ısınma veya iklim değişikliği gibi insanın önüne geçemeyeceği etkiler yaratıyor. Kuraklık, seller, yangınlar, fırtınalar bir yandan yatırımlarımızı yok ederken, öte yandan sosyal çalkantılar meydana getiriyor. Tedbir ise; daha az fosil yakıt kullanarak enerji üretmek, geri dönüşebilir ürünler üretmek, yeşil enerji santralleri kurmak ama hepsinden önemlisi enerji tüketen ürünlerin verimini artırıp, sarfiyatını azaltmak. Bunu zorunlu kılacak birçok standart, direktif ve protokol peyderpey devreye giriyor.

Jeotermal kaynaklar yenilenebilir enerji alanında çok önemli bir potansiyel içeriyor. Ülkemizin zengin rezervleri var. Son yıllarda bu kaynağı ısınmada ve enerji üretiminde hızla artan bir yoğunlukta kullanıyoruz. Basit olarak yeraltında mevcut kaynar suyun yüzeye çıkmasını sağlayıp, ısısından yararlanmak olarak ifade edilebilecek bu potansiyel, termik santrallerdeki buhar türbinleri vasıtasıyla elektrik enerjisine dönüşüyor. Bu santrallerde kullanılan makine ve tesislerin imalatı giderek yerlileşiyor. Pompa ve vana teknolojimizin gelişmesinden sonra, yerli üretilemeyen tek makine türbin grupları kalmış görünüyor. Bu ilerlemede enerji yatırımcılarımızın yerli mallarını tercih etmeleri büyük rol oynamış. Hem yatırım maliyetleri azalmış, hem de işletme dönemi yedek parça, servis ve bakım hizmetleri hızlı ve ekonomik olarak sağlanmış.

Layne Bowler Pompa Sanayi A.Ş., derin kuyu pompaj teknolojisini icad eden Layne & Bowler California şirketinin Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. ile 1965’te Ankara’da kurduğu bir ortaklık. Özel kanunla kurulan şirket, 1993 yılında özelleştirilerek Aydıner Grubu’na katılmış ve üretimini mühendislik pompalarına yöneltmiş. Jeotermal pompalar alanında 15 yıla yakındır ithal ikamesi sağlayan Layne Bowler’in son ürünü “re-enjeksiyon pompaları”, yüzeye çıkıp ısısının bir kısmını veren jeotermal akışkanın havzaya geri basılması için kullanılıyor. Jeotermal Enerji Santrallarının (JES) en önemli ve dışa bağımlı ihtiyaçlarından biri böylelikle ülkemiz kaynaklarıyla giderilmiş oluyor. Sıcak suyun kaynağına geri gönderilmesi, havza karşı basıncını yenecek kadar yüksek basınç ve yüksek sıcaklık uygulamaları içerdiğinden, bu pompalar yüksek teknolojili ürünler olarak sınıflandırılıyor. Mühendisliğinin ve üretiminin ülkemizde yapılıyor olmasının da küresel rekabette önemli bir kazanım olduğu ifade ediliyor. Havzadan havzaya değişen ihtiyaca bağlı olarak, çok kademeli yapısı sayesinde 50-100 bar arası karşı basınç sağlayabilen bu pompaların üretimi ısıl gerilmeler de dikkate alındığında önemli bir bilgi birikimi ve tecrübe gerektiriyor. Layne Bowler’in yeni nesil radyal çarklı re-enjeksiyon pompa ailesi, TEYDEP projelerinin sektöre kazandırdığı rekabet gücünü de ortaya koyuyor. Literatürde genel bir isim altında ve yapısal olarak Kazan Besi Pompaları diye sınıflandırılan bu makinelerin yatay versiyonları, bir başka önemli ithal kalemi. Şirket yetkilileri sahip oldukları yüksek basınç ve sıcaklık teknolojisini ülke yararına sunmak üzere yatay bir pompa ailesi geliştireceklerini de ifade ediyor.