Bu yıl 13’üncüsü gerçekleşen Uluslararası ODTÜ Robot Günleri etkinliğine “Gyro Eldiven Güdümlü Engelli Robotu” adını verdikleri projeyle katılan Gaziantep...

Bu yıl 13’üncüsü gerçekleşen Uluslararası ODTÜ Robot Günleri etkinliğine “Gyro Eldiven Güdümlü Engelli Robotu” adını verdikleri projeyle katılan Gaziantep Özel Deva Okulları öğrencileri üçüncülük ödülünün sahibi oldu. Söz konusu çalışmayla engelli insanların sosyal hayatlarında birine bağımlı olarak yaşamalarını asgari düzeye indirmeyi amaçladıklarını söyleyen Proje Danışmanı Mekatronik Öğretmeni Orhan Çevik ile öğrenciler Fatma Gül Demir ve Edanur Tahmazoğlu projeleriyle ilgili ayrıntılı bilgi verdi.

Bilimsel proje yarışmalarına katılmaya nasıl karar verdiniz?

Orhan Çevik: Bilimsel proje yarışmalarına katılma kararı okulun ilk kuruluş sürecinden beri zaten vardı. Uygulamalı öğretimin daha kalıcı olduğu bilincinde olan kurumumuz, uygulamalı ve proje tabanlı öğretime olan inancı nedeniyle gelişmiş mekatronik ve robotik laboratuvarlarının yanı sıra bilgisayar, fizik, kimya genetik ve biyoloji laboratuarlarına da sahip. Öğrencilerimiz ders akışları içerisinde bu laboratuvarları kullanabiliyor. Ayrıca kulüp saatleri dediğimiz sosyal etkinlik saatlerinin yanı sıra istedikleri zaman laboratuvarlarımızda çalışabiliyor. Eğitime başladığı ilk günden bu yana okulumuz, öğrencilerimizin arzu ettiği prestijli bilimsel proje yarışmalarına daima iştirak ediyor.

“Gyro Eldiven Güdümlü Engelli Robotu” projeniz ile ilgili teknik detayları paylaşır mısınız?

Bu çalışmayla engelli insanların sosyal hayatlarında birine bağımlı olarak yaşamalarını asgari düzeye indirmeyi amaçladık. 2014 yılından bu yana üzerinde çalıştığımız projeyle herkesin kullanabileceği, düşük maliyetli, yüksek verimliliğe ve konfora sahip bir araç tasarlayarak engelli insanlarımızın hizmetine sunmayı amaçladık. Bu çalışmada hedef kitle omurilik felçliler ve çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle sadece elini ve/veya başını oynatabilen insanlardı. Söz konusu aracımız kumanda ve hareket sistemi olmak üzere iki önemli bölümden oluşuyor. Kumanda, kablosuz olarak çalışan ve yaklaşık 1x3 santimetre boyutlarında oldukça küçük elektronik bir sisteme sahip. Bu aygıta açısal hareketler katarak, aracın hareket sistemine yön verme imkanı sağlıyoruz. Hareket sistemi ise altı tekerlekten oluşuyor. Bu tekerleklerin her biri araca yön vermek için kullanılıyor. Araç altı çeker şekilde çalışıyor. Kendi etrafında 360 derece hızlı ve kolay bir şekilde dönebilme kabiliyetine sahip olmasının yanı sıra birçok girintili çıkıntılı yolda da kullanılabilecek şekilde tasarlanıp üretildi. Ayrıca araç çok küçük bir batarya sistemine sahip olduğu için oldukça hafif. Çok az enerji dolum süresi ile de uzun bir süre

“ÖĞRENCİLERİMİZ PROJENİN HER AŞAMASINDA AKTİF ROL ALDI”

Öğrencilerinizin projeye katkısı hangi düzeyde gerçekleşti? Proje üzerinde ekip olarak ne kadar bir süre çalıştınız?

Projenin tamamı öğrencilerimizle birlikte mekatronik dersi ve mekatronik kulübü saati içerisinde geliştirilip hayata geçirildi. Bizim için önemli olan öğrencinin her aşamada aktif rol almasıdır. Öğrencilerimizin detaylı araştırmalarından sonra konu üzerinde beyin fırtınası yapıyoruz. Sonrasında ise tasarım çalışmalarına başlıyoruz. Öğrencilerimiz çizim programlarına hakim olduğu için tasarım aşamasında onlara güvenimiz tam. Aldıkları dersler sayesinde elektronik ekipmanlara oldukça hakimler. Tasarım aşaması sonunda ise montaj kısmına geçiliyor. Her aşamada onları gözlemleyip ihtiyaç duyduklarında müdahale ederek çalışmalarına destek oluyoruz. Öğrencilerimiz tasarımlarını hayata geçirirken ne tür elektronik ekipman seçmesi gerektiğini derslerde öğrenerek, nihayetinde bilgileri dahilinde ve kendi emeklerinin ürünü projeleri oluşturuyor. Araştırma ve geliştirme aşamasını dahil etmezsek projemizin üretim aşaması üç ay kadar bir süre aldı.

Bilimsel projelerin öğrencilerin eğitimi üzerindeki etkisini nasıl görüyorsunuz?

Teorik eğitimin kalıcılığının çok kısıtlı olduğunu biliyoruz. Bu sebeple uygulamalı eğitimi proje odaklı hayata geçirdiğimizde öğrencilerimizin daha akılcı çözümler üretebildiklerini gördük. Her türlü sorunla akılcı bir şekilde mücadele edebilmelerinde projelerin önemi çok büyük. Öğrenciler bilimsel araştırmalar içine girerek bilgiye ulaşma becerilerini geliştirebiliyor. Bu durum da, onların eğitim hayatı içinde araştırmacı bir kişilik kazanmalarını destekliyor. Ayrıca proje üretmek istedikleri alanlara yönelik edindikleri veriye dayalı bilimsel bilgiler de zihinsel gelişimlerine büyük katkı sağlıyor.

“BİRÇOK YARIŞMADAN ÖDÜLLE AYRILDIK”

Benzer yarışmalarda eğitim kurumunuzun ödüle layık görüldüğü projeler var mı?

Okulumuz bugüne kadar katıldığı birçok proje yarışmasından ödülle ayrıldı. Yeni nesil güneş paneli Türkiye birinciliği, yeni nesil modüler haberleşme uydusu Türkiye birinciliği, ağrı eşik şiddetini belirleyen ve tedavisini sağlayan robot projesi Türkiye birinciliği, beyin kanamasının erken teşhisini sağlayan başlık projesi Türkiye ikinciliği, sürüş emniyeti için alkol kontrol sistemi Türkiye ikinciliği derecelerine sahibiz. Yeni nesil güneş paneli projemiz, mevcut güneş panellerine alternatif olarak daha düşük maliyetli ve daha uzun ömürlü çalışabilen, güneş ışığından elektrik üreten bir sistem. Yeni nesil modüler haberleşme uydu projemiz 2017 yılının Mayıs ayında Amerika Intel ISEF’te (International Science Engineering Fair) Türkiye’yi temsilen yarışacak. Bu çalışma Türksat 1A ve 3A’nın yaptığı görevlerin bir çoğunu yerine getiren, kendi kablosuz yayını olan görüntü alışverişini sağlayan, görüntü işlemesi olan kısayol algoritmalı kriptolu GPS takibi yapabilen, basınç, sıcaklık, deniz seviyesinden yüksekliği ölçebilen, eksenel hareketleri ve pusula ile yön tayini işlemlerini grafiksel olarak gösterebilen bir yapıya sahip. Ayrıca içerisinde bir GSM modülü de bulunan sistem kayıt da yapabiliyor. Ağrı eşik şiddetini belirleyen ve tedavisini sağlayan robot projemizde amaç fizik tedavide yaşanan problemlerin önüne geçmekti. Beyin kanamasının erken teşhisini sağlayan başlık projemiz, risk grubundaki insanların beyin kanaması geçirip geçirmediğini tespit ederek önlem almayı hedeflediğimiz bir çalışmaydı. Sürüş emniyeti için alkol kontrol sistemimiz alkollü araç kullanımının önüne geçmek için tasarlanmış bir proje oldu. Proje hem görüntü işleme hem de analog olarak alkolü algılayan bir güvenlik sistemine sahip. Araç kullanıcısı kesinlikle güvenlik sisteminden geçmeden aracı çalıştıramaz. Bunların yanı sıra 10 farklı çalışmamızla da çeşitli dereceler kazandık.

Projeniz hangi alanlarda kullanılabilecek?

Projelerimizin tamamı inovasyon ve yenilik içeren uygulanabilir özel çalışmalar. Bu projelerle ülkemize katma değer sağlamalarının yanında insanların faydasını da gözettik. Ayrıca projelerimiz sanayi kuruluşlarınca ucuz maliyetlerle geliştirilmeye de oldukça müsait.

“HER YIL 20 PROJEYE PATENT ALMAYI HEDEFLİYORUZ”

Projenize kimler maddi destek sağladı? Yeni proje çalışmaları var mı?

Çalışmalarımız çerçevesinde Deva Hastanesi ve Deva Okulları’nın maddi desteğinden faydalandık. Diğer taraftan halen devam eden projelerimiz mevcut. Öğrencilerimizin gelişimine katkı sağlamak amacıyla bilimsel alandaki pek çok yarışma ve etkinliği takip ediyor, planlamamıza uygun olanlarla da öğrencilerimizin projelerini paylaşmasına olanak sağlıyoruz. Her yıl 20 projeye patent almayı hedefliyoruz.

Üniversite-sanayi işbirliği öncesi gençlerin ilk ve ortaöğretim düzeyinde bilim projelerinin içinde yer almasının onlara ne gibi artılar kazandıracağını düşünüyorsunuz?

Öğrencilerin erken yaşlarda proje tabanlı çalışmalarla tanışmasının eğitimlerine olumlu etikleri oluyor. Öncelikle bir proje üzerinde çalışmak onları araştırmaya yönlendiriyor ve böylece kişisel gelişimlerini sağlarken araştırmanın önemini de kavrıyorlar. Aynı zamanda diğer derslerde aldıkları akademik bilgileri uygulamak için bir alan da bulmuş oluyorlar. Bu sayede derslere olan ilgileri de artıyor. Geliştirdikleri bir fikrin, prototipini oluşturdukları zaman başarılı olma duygusunu tadıyor ve bu özgüven sayesinde yaptıkları işe inançları da artıyor. Bu süreçte pek çok hata yapıp, test ederek ve deneyerek düzeltmeye çabalıyorlar. Bu durum da vazgeçmeden devam etmeleri konusunda onları tetikliyor. Bilimsel projeler, öğrencilerin geleceklerini şekillendirmenin yanı sıra onları her zaman bir adım öteye gidebilecekleri konusunda da yüreklendiriyor.

Proje fikri nasıl ortaya çıktı? Neden bu proje içinde yer almak istediniz?

Fatma Gül Demir: Gözlemlerimiz sonucu ihtiyaç duyulan alanlarda proje üretmeye çalışıyoruz. Bizim için önemli olan projelerin insanlığa faydalı olması. Projenin gelişim aşamasında pek çok araştırma yaparak konu hakkında da çok daha fazla bilgi edinmiş oluyoruz. Konunun uzmanları ile iletişime geçip projeyi en doğru şekilde uygulamaya çalışıyoruz. Bu projede yer almak istememizin sebebi her gün karşılaştığımız engelli insanların hayatını kolaylaştırmayı istememizdi. Geliştirdiğiniz bir projenin insanların hayatını kolaylaştırdığını görmek bizlere tarifsiz bir mutluluk veriyor.

Proje süresince kimlerden destek aldınız? Projenin eğitim hayatınızda size neler kattığını düşünüyorsunuz?

Edanur Tahmazoğlu: Proje sürecinde mekatronik öğretmenimiz Orhan Çevik’ten destek aldık. Bütün çalışmalarımızı öğretmenimizin yardımı ile hayata geçiriyoruz. Proje yapmak hem eğitim hayatımıza çok fazla şey kattı hem de bize farklı bir bakış açısı kazandırdı. Bir projeyi oluşturup hayata geçirmek iyi bir ekip çalışması gerektiren uzun ve zorlu bir süreç. Daima araştırmak ve öğrenmek zorundasınız. Bununla birlikte eğitimini aldığınız her dersten de bir şeyler katmanız gerekiyor. Böylece matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi dersleri gerçek hayatta nasıl kullandığınızı tecrübe etme şansına da sahip oluyorsunuz. Bu tarz projelerin içinde bulunmanın bizlere vizyon kazandırdığını düşünüyorum.