Darbe girişiminin ardından Türkiye pazarına yönelik bozulan algıyı düzeltmek için özellikle MAKFED’in girişimiyle Avrupa’nın önemli yayın organlarında “Türkiye’de işler yolunda, kurumlar çalışıyor!” mesajı vermek için bir dizi çalışma başlattık. Bu tür lobi faaliyetlerinde dernekler, odalar ve ihracatçı birliklerinden daha önemli bir rol oynayabilir.

Darbe girişiminin ardından Türkiye pazarına yönelik bozulan algıyı düzeltmek için özellikle MAKFED’in girişimiyle Avrupa’nın önemli yayın organlarında “Türkiye’de işler yolunda, kurumlar çalışıyor!” mesajı vermek için bir dizi çalışma başlattık. Bu tür lobi faaliyetlerinde dernekler, odalar ve ihracatçı birliklerinden daha önemli bir rol oynayabilir. Makine sektörünün temsilcileri olarak bizler, özellikle Avrupa’daki lobi, tanıtım ve dernek çalışmalarında bir hayli deneyim sahibiyiz. Biliyorsunuz, sanayi ve ticaret odaları ile ihracatçı birlikleri yarı resmi örgütlerdir. Lobi ve tanıtım çalışmalarında ise Avrupa’da dernekler daha değerli çünkü sivil bir yapıya sahipler. Dolayısıyla Avrupa’da bu tarz dernekler muhatap kabul ediliyor. Biz, beş yıldır bu stratejiyi izliyoruz. Avrupa’da makine sektörünün geleceği, derneklerde tartışıp belirleniyor. Geçmişte bu karar mekanizmalarında yoktuk; ne zaman dernekleşmeye başladık, biz de bu yapının içerisine girebildik. Hatta yönetim kurulu üyeleri, başkanlar çıkardık. Bu nedenle de artık sektör nereye gidiyor, anında görebiliyor ve kendi menfaatlerimizi de savunabiliyoruz. 15 Temmuz kalkışmasından sonra Türkiye’ye karşı oluşan olumsuz algıyı kırmak için yine dernekler üzerinden karşı lobi çalışmalarına başladık. Bu kapsamda, ilk olarak Almanya’da bir danışmanlık mekanizması oluşturarak toplam tirajları 150 bini bulan sektörün önemli yayın organlarında Türk makine sektörünün gücü ve bu kalkışmanın sektöre olumsuz bir yansımasının olmadığına yönelik haberler yayımlattık. Bunlar, para karşılığı yapılan çalışmalar da değildi. Türkiye’de bütün sektörler böyle bir strateji izlemeli, ihtiyaç olduğunda muhatap aramaya başlarsak çok zaman kaybederiz. Bu hızlı aksiyonların etkisini de hemen görmeye başladık. Tüm bu çalışmaların yanında daha etkili bir lobi faaliyeti olarak, Avrupa’daki muhatap derneklerin yönetiminde bulunulan Alman veya yabancı yöneticilerinin ulusal yayınlara demeç vermelerini de sağlayacağız. Şimdi bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu çalışma daha bizler için önemli olacak. Söz konusu basın demeçlerinde sektör derneklerinin başkanlarını konuşturmak istiyoruz. Bu anlamda önümüzdeki günlerde Almanya’ya gidip yüz yüze de temaslar kuracağız. Zaten bu isimler iş ortağımız olduğu kadar aynı zamanda arkadaşlarımız.

Avrupa ve ABD’de sesinizi dinletmek istiyorsanız, sivil derneklerinizin güçlü olması gerekiyor. Çünkü ihracatçı birlikleri gibi yarı resmi kurumlar bile hükümet sözcüsü gibi algılanırken, dernekler sivil yapılarıyla kamuoyu üzerinde daha etkili oluyor.