YAZIN ARDINDAN PEK ÇOK KİŞİ SU İÇMEK İÇİN SUSAMAYI BEKLİYOR. BUNUNLA DA KALMAYIP SERİN/SOĞUK HAVALARDA “İÇİM ISINSIN” DİYEREK ÇAY VE KAHVE TÜKETİMİNİ ARTIRIYOR. ÜSTELİK ÇAY VE KAHVENİN SUYUN YERİNİ TUTABİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR.

Acıbadem Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Burcu, tüm bu yanlışlar nedeniyle özellikle sonbahar ve kış aylarında vücudun yaşamsal fonksiyonları için kritik öneme sahip olan su tüketiminin azaldığını, oluşan sıvı kaybıyla böbreklerden kalbe birçok organın zarar gördüğünü vurgulayarak, “Gün içerisinde tüketilen kahve ve çay gibi kafein içeren içecekler diüretik (idrar söktürücü) etkiye sahip olduklarından aşırı tüketimleri vücutta sıvı kaybına neden olmaktadır. Bu içecekleri sınırlı tüketmeli, çay ve kahvenin hemen ardından da mutlaka bir bardak su içmeyi ihmal etmemelisiniz.” diyor. Suyun az içilmesi kadarfazla tüketilmesinin de zararlı olduğunu, basit bir formülle kişinin günlük su ihtiyacını hesaplayabileceğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Burcu, kışın su tüketimine yönelik çok önemli uyarılar ve önerilerde bulunuyor. 

KIŞ ENFEKSİYONLARISU KAYBINI ARTIRIYOR

 Vücuttaki yaşamsal fonksiyonların devamlılığı içinher gün yeterli miktarda su tüketimi büyük önem taşıyor. Yaz ayları kadar fazla olmasa da kışın terleme, idrar, fiziksel aktivite, proteinli ve tuzlu yiyeceklerin fazla tüketilmesiyle, hatta nefes almayla bile vücutta su kaybı oluşuyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Burcu, kış aylarında sık rastlanan ateşli hastalıklarda solunum yoluyla, ishalde ise bağırsak yoluyla sıvı kaybı ortaya çıkabildiğini belirterek, vücuttaki suyun dengesinin yaşamsal önemi olduğunu, günlük yaşam alışkanlıkları arasına mutlaka yeterli su tüketiminin eklenmesi gerektiğini vurguluyor. 

KİM, NE KADARSU TÜKETMELİ?

Yetişkin bir insan vücudunun ortalama yüzde 60’ı sudan oluşuyor. Yetersiz su tüketimi sonucu baş ağrısı, halsizlik, bilinç bulanıklığı gibi durumlar görülmesi kaçınılmaz olabiliyor. Yeterli su tüketiminin kalp sağlığı için de kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Ayşe Sena Burcu, “Su kaybının fazla olması durumunda kan hacmi azalır, dolaşım yeterli olamaz, besin öğelerinin doku ve organlara ulaştırılmasında doğacak sorunlar bu organların işlevine yansır. İleri seviyede sıvı kaybı (dehidratasyon) meydana gelmesi ise inmeye kadar giden ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Burcu, su tüketimi ihtiyacının kişiden kişiye değiştiğini de belirterek, “Günlük zorunlu ihtiyaç duyulan su tüketimini; vücut ağırlığınızı (kilogram) 30 ml ile çarparak basitçe hesaplayabilirsiniz. İdrar renginin koyulaşması, günlük su ihtiyacınızı karşılamadığınızın pratik bir göstergesidir.” değerlendirmesinde bulunuyor. 

BU FAYDALARINIBİR BİLSENİZ!

Suyun vücudumuz için sayısız faydası olduğunu vurgulayan Ayşe Sena Burcu, bu faydaları şöyle özetliyor: “Atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılması, besinlerin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınması, kan dolaşımının sağlanması, hücrelerin, doku ve organların sağlıklı çalışması, hücrelere oksijen taşınması, cildin sağlıklı ve esnek görünmesi, metabolizmanın desteklenmesi, vücut ısısının düzenlenmesi gibi pek çok faydası olan su, vücudumuz için yeri doldurulamaz bir öneme sahiptir. Bu nedenle günlük yaşantımıza mutla-ka suyu dahil etmeli ve su içmek için kesinlikle susamayı beklememeliyiz.” 

AZI KADARÇOĞU DA ZARAR

Buna karşın su tüketiminin ezbere olmamasını, az su içmek kadar fazla su tüketiminin de çeşitli sorunlarayol açabildiğini belirten Ayşe Sena Burcu, “Ezbere su tüketimi böbrek, kalp ve solunum yetmezliği olan hastalarda riskli olabilir. Bu hastalarda tüketilen suyun idrarla atımında problem olabilir. İdrarla atılamayan su vücutta birikebilir. Bu durum nefes darlığı ve ödeme neden olabilir. Bu hastaların günlük su tüketim miktarları hekimler tarafından belirlenmeli, düzenli takip yapılmalıdır. Sadece bazı hastalık durumlarında değil, normal ihtiyacının üzerinde su tüketimi olan bireylerde de fazla su tüketimi sağlık için zarar oluşturabilir. İhtiyacın üzerinde su tüketimi vücuttaki sodyum, potasyum ve diğer minerallerin dengesinin bozulmasına bağlı olarak vücudun işlevsel faaliyetlerinin bozulmasına, böbreklerin aşırı çalışmasına, böbreğin idrarı konsantre etme yeteneğinin bozulmasına neden olabilir.” uyarısında bulunuyor. 

ÇAY VE KAHVEYİ ABARTMAYIN

Özellikle havaların serinlemeye başlamasıyla “içim ısınsın” diyerek çay ve kahve tüketiminde aşırıya kaçılabildiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Burcu, bu tür kafein içeren içeceklerin diüretik (idrar söktürücü) olması sebebiyle vücutta sıvı kaybına yol açtığı uyarısında da bulunuyor ve “Çay ve kahve tüketiminde aşırıya kaçmamaya, çay ve kahve içtikten hemen sonra her seferinde mutlaka bir bardak su içmeye özen gösterilmelidir.” diyor. Su içmekte zorlananların, suyun içerisine ekleyecekleri limonsalatalık, elma dilimleri-tarçın kabuğu, armut dilimleri-nane ve limon-zencefil gibi meyve ve sebze dilimleriyle su tüketimlerini kolaylaştırabileceklerini kaydeden Ayşe Sena Burcu, böylece hem vitamin ve mineral alımına katkı sağlanabileceğini hem de su içiminin daha keyifli hale getirilebileceğini söylüyor. 

 

AYŞE SENA BURCU

ACIBADEM ATAŞEHİR HASTANESİ BESLENME VE DİYET UZMANI