AVRUPA’NIN ÖNEMLİ SANAYİ ÜLKELERİNİ BİLE GERİDE BIRAKAN KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİRİ İLE GÖZ KAMAŞTIRAN SLOVENYA, ESKİ YUGOSLAVYA’YI OLUŞTURAN ÜLKELER İÇERİSİNDE HIZLI BÜYÜMESİ VE BÖLGESİNDE ÖNEMLİ BİR EKONOMİK HACİM YARATMASIYLA DİKKAT ÇEKİYOR. 2,1 MİLYONLUK KÜÇÜK BİR PAZAR OLMASINA RAĞMEN ORTA AVRUPA’DAKİ MERKEZİ KONUMUNUN ETKİSİ VE YUGOSLAVYA’DAN MİRAS KALAN GÜÇLÜ SANAYİSİYLE ÖZELLİKLE OTOMOTİV VE YAN SANAYİSİNDE BÜYÜK YATIRIMLARA EV SAHİPLİĞİ YAPAN SLOVENYA, 1991’DEN BUGÜNE KESİNTİSİZ OLARAK EKONOMİSİNİ BÜYÜTMEYİ SÜRDÜRÜYOR. BUNUNLA BİRLİKTE SLOVENYA’NIN TÜRKİYE İLE İKİLİ TİCARETİ, BEKLENTİLERİ KARŞILAMAYACAK DERECEDE SINIRLI GERÇEKLEŞİYOR.

Orta Avrupa’nın güneyinde yer alan Slovenya, geçmişteYugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin bir parçasıydı. 1991'de bağımsızlığını ilan eden Slovenya, 1 Mayıs 2004'te Avrupa Birliği'ne katılmasıyla, dağılan Yugoslavya'dan Avrupa Birliği'ne girebilmiş olan ilk ülkedir.Orta Avrupa’da ve Balkanların batısında stratejik bir konumda yer alan Slovenya’da kişi başına düşen gelir ve refah, 1991’deki bağımsızlığının hemen ardından hızla artmıştır. Ülkenin gelişmiş bir altyapısı ve eğitimli insan kaynağı vardır. 2004 yılında NATO ve AB’ye üye olan Slovenya, 2007 yılında ise Euro ve Schengen bölgelerine dâhil olmuştur. Slovenya, 2010 yılında da OECD’ye üyeliğini tamamlamıştır. Son yıllarda ülkenin ekonomik büyümesi pek çok AB ülkesini geride bırakırken, ülke ekonomisi artan ücretler, büyüyen iç tüketim, işsizliğin gerilemesi, düşük enflasyon ve gelişen tüketici güveni sayesinde büyümesine devam etmektedir.Eski Yugoslavya’nın en gelişmiş ve sanayileşmiş bölgesi olan ülkede kişi başına düşen GSYİH, AB ortalamasının altında olmakla birlikte Portekiz, Çekya ve Hırvatistan gibi ülkelerin üzerindedir. Slovenya, 2023 yılında 32.300 dolarlık kişi başına düşen milli gelir ile dünyada 38’inci sırada yer almaktadır.2 milyon nüfuslu küçük bir pazar olan Slovenya ekonomisi, büyük ölçüde dış ticarete dayalı bir ekonomidir. Bu nedenle uluslararası fiyat ve döviz dalgalanmalarından ve ticaret partneri olan ülkelerin ekonomik koşullarındaki değişimlerden kolaylıkla etkilenen Slovenya GSYİH’sinin yüzde 33’ünü kapsayan büyük bir sanayi sektörü bulunmaktadır. IMF verilerine göre 2023 yılında cari fiyatlara göre 68,4 milyar dolar olacağı tahmin edilen GSYİH’nin, 2024 yılında 73,9 milyar dolara yükselmeside beklentiler arasında yer alıyor.Bu çerçevede Slovenya, 2023 yılı itibarıyla 196 ülke arasında dünyanın 87’nci büyük ekonomisiyken, ülke, insani gelişmişlik endeksine göre dünyada 191 ülke arasında23’üncü, küresel rekabetçilik açısından 141 ülke arasında 35’inci, ekonomik serbestlik endeksine göre 176 ülke arasında 37’nci ve iş yapma kolaylığı açısından 190 ülke arasında 37’nci sıradaki yerini de koruyor.

ULUSAL KİMLİKLERİNİ 19’UNCU YÜZYILDA OLUŞTURMAYA BAŞLADILAR

Slovenya’da yapılan arkeolojik kazılar, buradaki insan varlığını yüz binlerce yıl öncesine kadar götürse de bilinen ilk yerleşik kabilelerin Roma döneminde Romalılaştığına inanılıyor. Bugün bölgenin asli unsuru kabul edilen Slavların ise bölgeye 6’ncı yüzyıldan itibaren gelmeye başladıkları biliniyor. Bununla birlikte Slovenya toprakları, aslen 5’inci yüzyıldan itibaren Hunlar, Germenler ve Avarların baskısı altında kalmıştır. Aynı dönemde Kral Samo liderliğinde bugünkü Slovenya topraklarının bir kısmını kapsayan ilk devlet kurulsa da bir ittifak niteliğindeki bu devletin ardından bölgede kurulan ilk Slav devleti ise Karintiya Düklüğü’dür. 9’uncu yüzyıldan itibaren Hristiyanlaşan bölge, Kutsal Roma İmparatorluğu’nun bölünmesinin ardından yüzyıllar boyunca Alman feodal yapılar tarafından yönetilmiş, 14’üncü yüzyıldan itibaren bölgenin hâkimiyeti Habsburg Hanedanı’na geçmiş ve 20’nci yüzyıl başlarına kadar bu egemenlik devam etmiştir. Bu süreçte Osmanlı Devleti ile sınır ilişkisi içinde olan bölge, öncelikli hedef olmasa da Osmanlı ile sürekli çatışma hâlinde olmuştur.19’uncu yüzyılın sonlarından itibarense Slovenya’da ulusal kimliğin oluşmaya başladığını görüyoruz. Birinci Dünya Savaşı sonrasında hem Avusturya-Macaristan hem de Osmanlı Devleti’nin yıkılması üzerine, bugünkü Slovenya, Bosna-Hersek, Sırbistan, Karadağ, Kosova ve Makedonya toprakla-rını kapsayan coğrafya-da Sırp-Hırvat ve Sloven Krallığı kurulmuş, devletin adı 1929 yılında Yugoslavya Krallığı olarak değiştirilmişti. İkinci Dünya Savaşı’nda ise Slovenya’nın büyük bölümü Almanya, İtalya ve Macaristan tarafından işgal edildi. Slovenya, savaş sonrasında Yugoslavya Demokratik Cumhuriyeti içerisinde yer alırken, Yugoslavya’nın dağılması üzerine Slovenya Cumhuriyeti 25 Haziran 1991tarihinde bağımsızlığını ilan etti.

“ÜLKE EKONOMİSİ BÜYÜK ORANDA SANAYİ VE HİZMET SEKTÖRLERİNE DAYALIYKEN, İMALAT SANAYİSİ OLDUKÇA GELİŞMİŞ OLUP BU ALANDA OTOMOTİV, ELEKTRONİK, İLAÇ, KİMYA, METAL VE KÂĞIT SANAYİLERİ BAŞI ÇEKİYOR. SANAYİ SEKTÖRÜ MİLLÎ GELİRİN VE İSTİHDAMIN ÜÇTE BİRİNİ KARŞILAMAYA DA DEVAM EDİYOR.”EKONOMİSİ SANAYİ VE HİZMET SEKTÖRLERİNDENGÜÇ ALIYOR

Slovenya’nın istikrarlı büyüyen, nitelikli iş gücüne dayalı, refah seviyesi yüksek, gelişmiş bir ekonomisi vardır. Orta Avrupa’daki en yüksek kişi başı gelir düzeyine sahip olan Slovenya, Balkanlar ile kıta Avrupası arasındaki stratejik konumu ve güçlü altyapısıyla 2008 ekonomik krizinden de en az düzeyde etkilenmiştir.Ülke ekonomisi büyük oranda sanayi ve hizmet sektörlerine dayalıdır. İmalat sanayisi oldukça gelişmiş olup bu alanda otomotiv, elektronik, ilaç, kimya, metal ve kâğıt sanayileri başı çekmektedir. Sanayi sektörü millî gelirin ve istihdamın üçte birini karşılamaktadır.Dış ticarette ülke son yıllarda 100 milyar dolar seviyesinin üzerine ulaşmış durumdadır. 2023’te dış ticaret hacmi 55,5 milyar doları ihracat, 59,7milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 115 milyar doların üzerine çıkmıştır.Dış ticarette ithalat ihracat dengesinin nispeten yakalanabilmiş olması olumlu bir gösterge olarak öne çıkarken, Slovenya’nın dış ticaretteki en önemli ortakları, çoğunluğu komşuları olmak üzere AB ülkeleridir. Almanya ve İtalya ise hem ithalat hemde ihracatta Slovenya’nın en önemli ticaret partnerleridir ve ülkenin toplam dış ticaret hacminin yüzde 30’una yakınını karşılamaktadır.

BAĞIMSIZLIK,EKONOMİK BÜYÜMEYİ DE BERABERİNDE GETİRDİ

Sloven endüstrisi 40 yıl öncesinde bile sofistike ekipman üretebilmekte ve büyük uluslararası öneme sahip projeler üstlenmekteydi. Yugoslavya’nın dağılmasıyla yerli pazarın küçülmesinden sonra bile kaliteli üretim ve yenilikçi anlayışları sayesinde Sloven sanayi tesisleri yabancı pazarlarda kolaylıkla müşteri bularak yeni şartlara uyum sağladılar.Bu kapsamda Slovenya, endüstriyel üretimde yenilikler getirebilen, kaliteli iş gücü ve sağlam eğitim sistemi sonucunda üretimde standart oluşturabilen bir ülke olarak kendisini konumlandırmayı başardı.Ekonominin daha fazla çeşitlendirilmesi ile üretimin Avrupa üretim zincirine mükemmel bir şekilde uyum sağlaması ve avro kullanımı nedeniyle döviz kuruyla ilgili risklerin ortadan kaldırılmış olması, Sloven sanayisinin avantajları olarak öne çıkarken, Avrupa otomobil

“SLOVENYA YURT İÇİNDE TÜKETİLEN HAM MADDELERİN YÜZDE 70'İNİ İTHALATLA SAĞLIYOR. İTHAL MALZEMELERİ İLERİ TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİNİ ÜRETMEK İÇİN KULLANANSLOVEN SANAYİSİ BU İTHALAT BAĞIMLILIĞINDAN OLUMSUZ ETKİLENİRKEN, SLOVENYA'DA ÜRETİLEN SANAYİ ÜRÜNLERİNİN DÖRTTE ÜÇÜNÜN DIŞ PAZARLARDA SATILMASI DA ÜLKE EKONOMİSİNİ DIŞ TALEP ŞOKLARINA KARŞI KIRILGAN HALE GETİRİYOR.”

 

endüstrisindeki düşük aktivite ve salgın sonrası tedarik zincirindeki kırılmalarsa ekonomideki dengeyi tehdit eden unsurlar olarak dile getiriliyor. Örneğin imalat sektörleri açısından ülkenin en önemli zorluğu ham madde temini yönünden kendi kendine yeterlilik konusunda dezavantajlı konumda olmasıdır. Slovenya ortalama olarak yurt içinde tüketilen ham maddelerin yüzde 70'ini ithal etmektedir. İthal malzemeleri ileri teknoloji ürünlerini üretmek için kullanan Sloven sanayisi bu ithalat bağımlılığından olumsuz etkilenirken, Slovenya'da üretilen sanayi ürünlerinin dörtte üçünün dış pazarlarda satılması da ülke ekonomisini dış talep şoklarına karşı kırılgan hale getirmektedir.Slovenya’nın 2023 yılı ihracatında önem arz eden başlıca ürün grupları; eczacılık ürünleri, elektrikli makine ve cihazlar, makineler, mekanik cihazlar ve aletler, motorlu kara taşıtları, mineral yakıtlar ve yağlar, plastikler ve mamulleri, demir ve çelik, alüminyum ve alüminyumdan eşya ile demir veya çelikten eşya olarak sıralanırken, ülkenin ithalatında öne çıkan ürünler ise eczacılık ürünleri, mineral yakıtlar ve yağlar, organik kimyasallar, elektrikli makine ve cihazlar, motorlu kara taşıtları, makineler, mekanik cihazlar ve aletler, demir ve çelik, plastikler ve mamulleri, alüminyum ve alüminyumdan eşya ile demir veya çelikten eşya olarak sıralanıyordu.

“SLOVENYA’NIN BAŞKENTİ LÜBLİYANA'YA İLK YERLEŞİM MÖ 2000'Lİ YILLARDA ŞEHRİN GÜNEYİNDE BULUNAN BATAKLIKLARDA BAŞLAMIŞTIR. DÜNYANIN EN ESKİ TAHTA TEKERLEĞİ DE BU BATAKLIKLARDA BULUNMUŞTUR VE ŞU AN LÜBLİYANA ŞEHİR MÜZESİNDE SERGİLENMEKTEDİR.”

SLOVENYA-TÜRKİYE TİCARET İLİŞKİSİ BEKLENTİYİ KARŞILAMIYOR

Türkiye ile Slovenya arasındaki ilişkiler, Slovenya’nın bağımsızlığını ilan ettiği 1991 yılından bu yana karşılıklı saygı ve dostluk esası çerçevesinde olumlu yönde ilerliyor. Türkiye ile Slovenya arasında bugüne kadar ticaret, kültür, eğitim, teknoloji, ulaşım, yatırım ve sağlık alanlarında dokuz anlaşma imzalanırken, iki ülke arasındaki ticari ilişkiler de her geçen yıl daha da güçleniyor. Bununla birlikte ikili ticaretteki büyüme hızının, beklentilerin altında kaldığını söylemek de mümkün. 2006 yılında 600 milyon dolar seviyelerinde olan toplam dış ticaret hacmi, 2014 yılında ilk kez 1 milyar seviyesini aşmış olsa da halen 1,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşiyor. Türkiye’den Slovenya’ya ihraç edilen başlıca ürünler; binek otomobiller ve motorlu taşıtlar, kara yolu taşıtları için yedek parça ve tıbbi ilaçlar olarak sıralanırken, Slovenya’dan Türkiye’ye ithal edilen başlıca ürünler ise kara yolu taşıtları için yedek parça ve aksesuarlar, kâğıt, boya malzemeleri ve kauçuktan dış lastik olarak dikkat çekiyor.

MAKİNE TİCARETİNDEİLK 10 ÜLKEARASINDAYIZ

Slovenya’nın makine özelinde ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre, ülkenin makine ihracatının 2022’de yüzde 5,5 artarak 6 milyar dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Slovenya’nın en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ilk sırada 1,5 milyar dolarla Almanya yer alırken, ikinci sıradaki Avusturya 2022’de Slovenya’dan 625 milyon dolarlık makine alımı yaptı. Üçüncü sıradaki Hırvatistan’a da 373,3 milyon dolarlık makine ihraç edildi. 2022’de Türkiye ise Slovenya’dan gerçekleştirdiği makine ithalatında yüzde11,2’lik artışla 57,6 milyon dolar değerinde makine alımı yaptı. Bu dönemde Slovenya’nın Türkiye’ye gerçekleştirdiği 450,8 milyon dolarlık toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 12,8 olarak kayda geçti. Aynı dönemde Slovenya’nın toplam ihracatının 55,5 milyar dolar olduğunu ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 10,9 pay aldığını da söyleyelim. Diğer yandan, makine ithalatının, 59,7 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde8,8 pay aldığı Slovenya’da, 2022’de yüzde 1,3’lük artışla 5,2 milyar dolar tutarın-da makine ithal edildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre Slovenya’nın en fazla makine ithal ettiği ilk 10ülke listesinin ilk sırasında1,1 milyar dolarla Almanya yer alırken, listenin ikinci sırasında bulunan Çin’de 766,1 milyon dolar değerinde makine ithal edildi, üçüncü sıradaki İtalya’dan da 693 milyon dolarlık makine alımı yapıldı. Aynı dönemde Türkiye Slovenya’nın makine ithalatında ilk 10 ülke içerisinde yer alsa da bu ticaret sınırlı kaldı ve yüzde 15,8’lik düşüşle 153 milyon dolar değerinde gerçekleşti. Bu veriyle, Slovenya’nın toplam 5,2 milyar dolarlık makine ithalatından 2022’de Türkiye’nin aldığı payın yüzdeBLED2,9 seviyesinde gerçekleştiğini; Slovenya’nın Türkiye’den yaptığı 1,1 milyar dolarlık toplam ithalat içindeki makinenin payının ise yüzde 13,9 olarak kayda geçtiğini hatırlatalım.

SLOVENYA İLE TİCARETTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

  • Ülkedeki iş kültürü Avrupa iş kültürü ile benzerdir. Çalışma dili Slovence olup İngilizce iş çevrelerinde yaygın olarak kullanılır. 
  • Slovenya’daki çalışma saatleri genellikle 8.00-16.00 arasında olup çalışma saatleri içinde iletişim kurulması, resmi ve dini bayramlar konusunda bilgi sahibi olunması iletişim açısından önemlidir. Yazın özellikle temmuz ve ağustos aylarında uzun dönemli tatile çıkıldığı akılda bulundurulmalıdır. 
  • Görüşmeler için en az 15 gün öncesinden randevu alınması yaygın olup görüşme saatinde dakik olunması beklenilmektedir. Randevunuza gecikecekseniz, mutlaka önceden aramanızda fayda vardır. Randevuların son dakika iptal edilmesi olumsuz algılanır. Randevularınızı cuma öğleden sonrasına  ayarlamamaya özen gösterin, çünkü, şirket ve kurumların birçoğu cuma öğleden sonra çalışmamakta veya daha erken saatte paydos etmektedir.
  • Slovenya’da pazara girişte veya anlaşmalarda en etkili yollardan biri yüz yüze görüşme yapmaktır. Özellikle bir dağıtıcı ya da alıcıile eposta ya da telefon yoluyla değil, yüz yüze bir toplantı yapmak daha etkili olabilmektedir.
  • İş etkinlikleri için uygun şekilde giyinilmelidir. Erkekler takım elbise kadınlar ise iş kıyafetleri giymelidir.
  • Ülke insanları iyi eğitimli, pek çok yabancı dil bilen, aktif insanlardır. Slovence dışında İngilizce, İtalyanca ve Almanca ile çoğu Balkan dilini rahatlıkla konuşurlar.
  • Mesleki veya akademik unvanlar, kişisel başarıyı ifade ettikleri için genellikle soyadıyla birlikte kullanılır. Birinin mesleki veya akademik bir unvanı yoksa, soyadıyla birlikte “Gospa” (Hanımefendi) veya “Gospod” (Beyefendi) gibi nazik unvanlar kullanılmalıdır. İlk isimlerin kullanılmasına yönelik yükselen bir eğilim vardır.
  • Tanışırken ve karşılıklı konuşmalarda göz kontağı kurmak önemlidir. 
  • İşe başlamadan önce biraz sohbet etmek ilişki kurmanın bir parçası olarak değerlendirilmektedir. 
  • Toplantının başında ve sonunda el sıkışmak adettir.
  • Kartvizitler önemlidir; tanışmalardan sonra resmi bir ritüel olmadan değiştirilirler. 
  • İş karar verme süreçleri genellikle hiyerarşiye dayalıdır ve birçok karar hâlâ şirketin en üst kademelerinde alınır. Sloven iş insanları mümkün olduğunda çatışmasız iş anlaşmalarını tercih etme eğilimindedir. Genellikle, doğrudan yanıt verirken bile, çatışmadan kaçınma açısından temkinli davranırlar.
  • Davet veya toplantılarda çikolata gibi küçük bir hediye getirilebilir.
  • Davetlere zamanında veya öngörülen süreden beş dakika önce gelinmelidir. Bu, davet sahiplerine olan saygıyı gösterir. Slovenler iş ve özel yaşamlarını ayırma eğilimindedir. Bu nedenle, sosyal durumlarda iş tartışmaları başlatmaktan kaçınmak iyi bir fikirdir.
  • İş ortağı olarak Slovenler genellikle özel bilgilerini paylaşmaktan hoşlanmazlar. Bir süre sonra, güven inşa edildiğinde, birçok konu hakkında açıkça konuşurlar. Ancak özel konular hakkında nadiren konuşurlar.

    Kaynak: Ticaret Bakanlığı, Kolay İhracat Portalı Slovenya İş Kültürü Sayfası