17-18 MART TARİHLERİNDE HOLLANDA’NIN BAŞKENTİ AMSTERDAM’DA DÜZENLENEN VDMA ZİRVESİNE KATILAN TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ ÖNEMLİ İKİLİ GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞTİRDİ.
Avrupa makine sektörü, güçlü bir AB iç pazar desteğiyle küresel rekabet ortamında varlığını sürdürüyor ve inovasyonu teşvik ediyor. Ancak, sektörün sürdürülebilir büyümesi ve rekabet gücünü artırması için şirketlerin dönüşüm süreçlerini sürdürmesi ve AB’nin vadettiği ekonomik reformların hayata geçirilmesi de büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, Avrupa makine sektörünün geleceğini şekillendirecek kritik konuların ele alındığı önemli bir platform olarak her yıl düzenlenen VDMA Zirvelerinin 2025 yılı etkinliği de 17-18 Mart tarihlerinde Holland’nın başkenti Amsterdam’da gerçekleştirildi. Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sevda Kayhan Yılmaz ve MAİB Almanya Temsilciliğinden Nevzat Sargın’ın da katılığı etkinliği bu yıl 12 ülkeden 230 katılımcı takip etti. Avrupa’daki makine sektörünün, işletmelerin dönüşüm süreçlerini tamamlamaları ve Avrupa genelinde iş birliğini geliştirmeleri ve daha yüksek seviyeye taşımaları durumunda küresel rekabet koşullarına ayak uydurabileceğinin vurgulandığı etkinliğin açılışında bir konuşma yapan VDMA Başkanı Bertram Kawlath da • 14 sektörün karşılaştığı zorluklara rağmen dayanıklılığını koruduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Birlikte çalışır, inovasyona yatırım yapar ve AB pazarının avantajlarını kullanırsak, Avrupa makine sektörü için başarılı bir gelecek inşa edebiliriz.” Zirvede temel olarak, Avrupa’da üretimin son yıllarda bürokratik yüklerin artması nedeniyle giderek daha maliyetli (başta enerji ve ham madde fiyat değişikliklerinden kaynaklı) olduğunun altı çizilirken, AB Komisyonu’nun sanayi üzerindeki yükleri azaltma çabalarını kararlılıkla sürdürmesi gerektiği vurgulandı. Bununla birlikte, güncel verilere göre, Avrupa iç pazarı makine sektörü için büyük bir ticaret platformu olmaya devam ediyor. 2024’ün ilk 11 ayında AB’nin makine ihracatı 543 milyar avroya ulaşırken, bunun yaklaşık yarısı (272 milyar avro) AB iç ticareti olarak gerçekleşmiş gözüküyor. VDMA Başkanı Kawlath da bu verilerin AB pazarının sektördeki kritik rolünü açıkça ortaya koyduğunu belirtirken, 2024 yılı itibarıyla Avrupa makine sektörünün toplam cirosunun 860 milyar avro seviyesinde olması ve bu rakamın küresel makine pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturması bekleniyor. Ancak küresel ticaret engelleri ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle 2025 yılının sektör için zorlu geçmesi de beklentiler arasında yer alıyor.
ENDÜSTRİYEL DEĞİŞİMİN İTİCİ GÜCÜ: YAPAY ZEKÂ
Zirvede ele alınan konulardan bir diğeri ise hızlı gelişim gösteren yapay zekâ uygulamalarıydı. Konuşmasında, yapay zekânın üretim süreçlerinde daha fazla benimsenmesi, entegre edilmesi gerektiğine dikkat çeken VDMA Başkanı Bertram Bertram Kawlath, makine öğrenimi ve yapay zekâ uygulamaları sayesinde şirketlerin üretim süreçlerini daha verimli hale getirebileceklerine değindi ve “Yapay zekâ, verimliliği artırır, arıza sürelerini azaltır ve kestirimci bakım, kalite kontrol ve tedarik zinciri optimizasyonu gibi uygulamalarla daha akıllı kararlar almamıza yardımcı olur.” sözlerini kullandı. Bununla birlikte, yapay zekâ kullanımında etik kuralların göz önünde bulundurulması gerektiği de vurgulayan Kawlath, bu sürecin sorumlu bir şekilde yönetilmesi halinde Avrupa’nın bir sonraki sanayi devrimine öncülük edebileceğini belirtti. Diğer yandan Kawlath, konuşmasında, makine sektörünün sürdürülebilir rekabet avantajını koruyabilmesi için şirketlerin yapısal reformları hızlandırmaları gerektiğine de değindi ve şirketlerin stratejik adımlar atarak tedarikçi ağlarını çeşitlendirmesi, bölgesel üretim merkezlerine yatırım yapması ve lojistik süreçlerini güvence altına alması gerektiğinin altını çizdi. Bilindiği üzere Avrupa makine sektörü, küresel rekabet ortamında varlığını sürdürebilmek için yenilikçi çözümlere ve güçlü bir iş birliği ağına ihtiyaç duyuyor. AB’nin sanayi üzerindeki yükleri azaltmaya yönelik politikaları, sektörün rekabet gücünü artırmada kritik bir rol oynamayı sürdürüyor. Zirvede ele alınan konular ışığında sektörün geleceğini güvence altına alacak politika önerileri ise şu şekilde özetlenebilir: • AB politikalarının sanayi dostu bir yaklaşımla sürdürülmesi, • Şirketlerin dönüşüm süreçlerine hız vermesi ve inovasyona yatırım yapması, • Avrupa iç pazarının sunduğu fırsatların en iyi şekilde değerlendirilmesi, • Yapay zekâ ve dijital teknolojilerin üretimde daha etkin kullanılması.