Sektörde 100 yıla yaklaşan köklü bir geçmişe sahip olan Savrukoğlu Ziraat Makinaları’nın beşinci nesil temsilcisi olan Ar-Ge Müdürü İbrahim Savrukoğlu...

Sektörde 100 yıla yaklaşan köklü bir geçmişe sahip olan Savrukoğlu Ziraat Makinaları’nın beşinci nesil temsilcisi olan Ar-Ge Müdürü İbrahim Savrukoğlu, “Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki zorlu şartlara rağmen kesintisiz olarak üretime devam eden bir firmayız. Bugün ailenin dördüncü ve beşinci kuşak nesilleriyle yurt dışına Türk tarım makinelerini satmaya, Ar-Ge yatırımları ve modern üretim tesislerimizle bölge ve Türkiye ekonomisi için katma değer üretmeye devam ediyoruz” diyor.

Savrukoğlu Ziraat Makinaları, halen pulluk, kültivatör, tırmık, çizel ve tesviye küreği gibi çiftçilerin tarımsal üretim sürecinin ilk adımında ihtiyaçları olacak makinelerin üretimini gerçekleştiriyor. “Tarihimizde, işletmeye yeni katılan her aile bireyi imalatın tüm kademesinde bulunmuştur. Tabiri caiz ise şirkete katılan hiçbir aile bireyi tepeden yönetime gelmemiştir. Bu gelenek, ‘know how’ tabir edilen tecrübe kazanımlarımızın kuşaktan kuşağa aktararak çoğalmasını sağlamıştır” diyen İbrahim Savrukoğlu ile şirketin geçmişi, bugünü ve geleceğini konuştuk.

Savrukoğlu Ziraat Makinaları’nın uzun bir geçmişe sahip olduğunu biliyoruz. Kuruluş hikâyenizi kısaca sizden dinleyebilir miyiz?

Savrukoğlu Ziraat Makinaları’nın temelleri 1920’li yıllara dayanıyor. Kurulduğu günden bugüne sürekli gelişen ve büyüyen bir aile şirketiyiz. Kuruluşumuzun ilk yıllarında, Afyonkarahisar’da “Demirciler içi” olarak bilinen ve o dönemde şehrin demirci esnaflarının bir arada bulunduğu tarihi bölgede faaliyet gösteriyordu. Tahmini 1920’li yıllarda Mehmet Savrukoğlu ve oğlu İbrahim Savrukoğlu’nun birlikte kurduğu atölyede, tarımda kullanılan el aletleri ve pulluk gibi tarımsal üretim için gerekli aletler üretiliyordu. Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nın zorlu günlerinde, erkek nüfusunun cepheye gittiği, kadın ve çocukların ise yiyecek bulmakta zorlandığı o zor dönemlerde, İbrahim Savrukoğlu da bildiğimiz kadarıyla yedi yıl cephede kalmış ve kendisinden ümit kesilmişken geri dönerek demirciler içi bölgesindeki atölyede çalışmaya devam etmiş. O dönem elektrik enerjisinin henüz olmadığı Afyonkarahisar sanayisinde, kömür ocaklarıyla tavlanan demirler, örs üzerinde balyozlarla dövülerek şekillendiriliyordu. Elektrikle çalışan takım tezgahlarının ülkeye girmesiyle birlikte, demirciler içi bölgesine ilk defa elektrikle çalışan şahmerdan ve presler de Savrukoğlu’nda kullanılmaya başlanmıştır. 1953’te İbrahim Savrukoğlu’nun vefatıyla şirket yönetimini oğlu Halil İbrahim Savrukoğlu devralmış ve şirket, ülkeye traktörlerin de girmesiyle birlikte pulluk parçaları imal etmeye başlamıştır. Türkiye’deki ilk pulluk okunu imal eden Savrukoğlu, 1950’den günümüze bu konuda ihtisaslaşmış ve halen de üretimine devam ediyor. 1978 yılına gelindiğinde ise Halil İbrahim Savrukoğlu, oğlu Bahattin Savrukoğlu ve yeğeni İbrahim Ethem Şengül ile yeni kurulan Afyonkarahisar Sanayi Çarşısı’nda bir atölye daha açarak, burada pulluk, kültivatör, tırmık gibi toprak işleme makineleri üretimine başladı. 1991 yılında Afyonkarahisar’da ilk kez Organize Sanayi Bölgesi kurulmasıyla burada 5 bin metrekarelik bir arsa alındı ve geniş kapsamlı bir fabrika inşasına başlandı. 1992 yılında Halil İbrahim Savrukoğlu’nun vefatının ardından 1993 yılında Organize Sanayi Bölgesi’nde fabrikada faaliyete başlandı ve şirketi imalat alanında İbrahim Ethem Şengül, yönetim ve finans alanında ise Bahattin Savrukoğlu devraldı. 1996 yılına gelindiğinde Sanayi Çarşısı’nda bir tarım market açıldı ve imal edilen tarım makineleri ve fabrikada imal edilmeyen diğer tüm tarım ekipmanlarını içeren bir satış ofisi kuruldu. Günümüzde ise halen OSB içerisindeki modern üretim tesisinde Türk ve dünya çiftçisine hizmet vermeyi sürdürüyoruz.

Türk çiftçisine ne tür ürünler sağlıyorsunuz? Ürün, marka ve hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Savrukoğlu Ziraat Makinaları, tarım makineleri yelpazesinin yalnızca toprak işleme makineleri alanında ihtisaslaşmayı tercih etmiş bir firmadır. Firma olarak, çok farklı alanlara enerji ayırmaktansa yaptığımız işte en iyi olmanın ve uzmanlaşmanın hem bize hem de yaptığımız işe daha fazla katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu sebeple; toprak işleme grubu ekipmanlarından pulluk, kültivatör, tırmık, çizel ve tesviye küreği gibi çiftçilerin tarımsal üretim sürecinin ilk adımında ihtiyaçları olacak makineler üretiyoruz. 2009 yılında bünyemize kattığımız, bölgesel olarak bilinirliği çok yüksek olan ESMAN Pulluk Sanayi markasıyla da pulluk üretiminde daha da profesyonelleştik ve müşteri portföyümüzü artırmaya başladık.

Üretim tesislerinizdeki yetkinliklerinizden söz edebilir miyiz? Makine parkınızdaki teknolojik yeterliliğiniz hangi seviyededir?

Savrukoğlu Ziraat Makinaları; imalata dayalı endüstrilerde Japonya’da başlayan ve son yıllarda ülkemizde de yaygınlaşmaya başlayan endüstriyel robotları üretim hatlarına entegre eden bir şirkettir. Endüstriyel robotları üretim süreçlerimizde kaynak, taşıma, tezgâh besleme gibi görevlerde kullanıyor olmamız, şirketin gelişmesi ve üretim kapasitesinin artırılması, üretimin standartlaşması ve üretimde hata (ıskarta) oranının azaltılması konularında bir kilometre taşı olarak çok önemlidir. Bunların yanı sıra CNC tezgâhlar, tam otomatik ya da yarı otomatik tezgâhlar ve endüstriyel robotlarla üretim yapan firmamız her geçen gün “Daha iyiye nasıl ulaşabilirim?” sorusunun heyecanıyla çalışıyor. Üretimde kapasitenin artırılması çalışmalarıyla birlikte ısıl işlem tesislerimizde de malzeme mekanik özelliklerini yükseltiyoruz. Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki modern fabrikamızda çağın gerektirdiği, Endüstri 4.0 olarak anılan üretimin otonomlaştırılması ve bununla birlikte imalatta hız ve kalitenin artırılması çalışmaları kapsamında, son teknoloji tezgâhlarla üretimimizi gerçekleştirmeye devam ediyoruz.

Savrukoğlu Ziraat Makinaları’nı rakiplerinden ayıran temel fark sizce nedir?

Bizi rakiplerimizden ayıran iki temel fark var. Birincisi, faaliyete başladığımız günden bugüne aynı alanda çalışıyor olmamızdır. Gerek imalat anlamında gerekse ürettiğimiz makinelerin kullanım alanlarında çok büyük tecrübelere sahibiz. Bu tecrübelerin kuşaktan kuşağa aktarılması konusunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Tarihimizde, işletmeye her yeni katılan aile bireyi imalatın her kademesinde bulunmuştur. Tabiri caiz ise şirkete katılan hiçbir aile bireyi tepeden yönetime gelmemiştir. Bu gelenek, “know how” tabir edilen tecrübe kazanımlarımızın kuşaktan kuşağa artarak çoğalmasını sağlamıştır. Diğer önemli farkımız ise bilgiye verdiğimiz değerdir. Günümüzde hem tarım makinelerinin hem de bu makinelerde kullanılan malzeme teknolojisinin gelişimini yakından takip ediyoruz. Günümüz koşullarında tecrübe ve bilgiyi harmanlayarak sürekli gelişim gösteremediğiniz her anın sizi dünya arenasındaki yarıştan uzaklaştıracağının farkındayız. Belki de bizi yaklaşık bir asırdır ayakta tutan temel farkımız da budur. Kendi bünyemizde kurduğumuz metalografi laboratuvarı, Ar-Ge departmanı, prototip atölyesi de her gün “Acaba kaliteyi nasıl artırabiliriz?” ya da “Çiftçinin işini daha kolay nasıl çözebiliriz?” sorularının cevaplarını aramaktadır.

2016 yılı nasıl geçti, beklentilerinize uygun bir üretim/satış gerçekleştirebildiniz mi? 2017 için öngörüleriniz nedir?

2016 yılı Türkiye açısından çok zorlu ve büyük badirelerin atlatıldığı bir yıl oldu. Fakat tüm bu zorluklar karşısında bile hiçbir ferdimiz yılmadı ve herkes ülke için tek bir noktada birleşti. Bu azim ve kararlılık olduğu sürece Türkiye’nin giderek büyüyeceği ve sayılı ekonomiler arasına gireceğini düşünüyorum. Şöyle bir örnek vereyim; ülkenin uçurumun eşiğine getirildiği 15 Temmuz’un ertesi günü aklımızda geleceğe dair hiçbir korku yoktu. 16 Temmuz’da Aden Limanı’na gönderilmek üzere konteyner yüklememiz vardı. Çalışma azmimizden hiçbir şey kaybetmeden biz o gün o konteyneri yükledik. Biliyorum ki diğer vatandaşlarımız da çalışmalarına hiçbir şey olmamış gibi devam etti. Bizdeki bu çalışma azmi olduğu sürece, inanıyorum ki çok yakında örnek alınan bir ülke haline geleceğiz. 2016 yılında tıpkı Türkiye gibi tahmin ettiğimiz oranın altında büyüdük ve büyüme oranımız yüzde 15’te kaldı. Bununla birlikte, 2016 yılında üretime entegre ettiğimiz yeni hatlar ve bu yıl içerisinde eklediğimiz ve ekleyeceğimiz teknolojik tezgâhlarla, 2017 yılında da en az 2016 yılı büyüme oranını yakalayacağımızı düşünüyoruz.

Savrukoğlu Ziraat Makinaları Ar-Ge Müdürü olarak, şirketinizin Ar-Ge’ye bakışını anlatır mısınız?

Savrukoğlu Ziraat Makinaları’nın Ar-Ge’ye bakışı çok nettir: Ar-Ge, firmaların sürdürülebilirliği açısından olmazsa olmazıdır. Dünya devi firmaları incelediğinizde Ar-Ge departmanlarının ortalama beş yıl sonrasının ürünlerini tasarladığını görürsünüz. Mevcut ürünlerin ömürleri dolduğunda, yeni üretim arayışına girmeden yeni modelleri kolayca piyasaya sürüp rakiplerinden bir adım öne geçerler. Savrukoğlu Ziraat Makinaları da Ar-Ge departmanı alanında yetkin ziraat, makine, malzeme ve mekatronik yüksek mühendislerinden oluşmaktadır. Çiftçilerden aldığımız geri bildirimler ve dünyadaki teknolojik gelişmelerden aldığımız ilhamla önce hayal kuruyoruz. Bazen hiç ummadığımız anlarda gelen ilhama, bazen aylarca düşündükten sonra ulaşabiliyoruz. Çünkü biliyoruz ki her şey önce hayal etmekle başlar. Ar-Ge departmanının başardığı çok sayıda projemiz de var. Bu projeler genellikle TÜBİTAK ve devletin diğer kurumları aracılığıyla destekleniyor.

İhracat kapasiteniz ve yetkinliğinizden de söz edebilir miyiz?

Savrukoğlu Ziraat Makinaları, Arap ülkeleri, Irak, Tunus, Makedonya, Yunanistan ve Türki Cumhuriyetlere doğrudan ihracat yapıyor. İç pazara oranlarsak, toplam üretimimizin yaklaşık yüzde 30’unu ihraç ediyoruz.

İhracatta sorun yaşıyor musunuz?

Türkiye’nin konumu ve komşuları itibarıyla potansiyel bir sanayi ülkesi olduğunu düşünüyorum. Avrupa’ya göre düşük işgücü maliyetleri ve lojistik kolaylığı nedeniyle birçok üründe tercih sebebi oluyoruz. Ülkeler arası yapılan ticaret anlaşmalarının daha da artırılması, özellikle Müslüman coğrafyada çok daha hacimli ticaret yapılmasına olanak sağlayacaktır. Türkiye menşeli ürünlerde ülkelerin gümrük vergisi indirimleri yapması da dış ticarette rakip ülkelere göre avantaj sağlamamıza neden olacaktır.

Savrukoğlu Ziraat Makinaları’nın kalite yönetimi çerçevesinde sahip olduğu yetkinlikler nelerdir?

Ürünlerimizin kalite kontrol departmanı tarafından hem imalat aşamasında hem de satış sonrasında takibi ve kontrolü düzenli olarak sağlanıyor. Tüm ürünlerin deney raporları mevcut olup, TSE uyumludur.

İnsan kaynakları stratejiniz ve istihdam hacminizden de söz edebilir miyiz?

11’i beyaz yaka olmak üzere toplamda 55 çalışanımız var. Takım tezgâhları teknolojisi geliştikçe ihtiyacımız olan takım arkadaşlarının profili de gün geçtikçe değişiyor. Günümüzde en çok aradığımız meslekler, makine teknikeri, robot operatörleri ve CNC operatörleridir. Bunun yanı sıra tabii ki kaynakçı, boyacı, montaj elemanı ve torna tesviye operatörlerine de ihtiyacımız oluyor. Elimizden geldiğince ister mühendislik öğrencisi olsun, ister ön lisans öğrencisi olsun isterse de meslek lisesi öğrencisi olsun yılda ortalama 20 kadar öğrenciye staj imkânı sunuyoruz. Gururla söyleyebilirim ki, geçmişte stajını bizde yapan birçok arkadaşımızla şu an birlikte çalışıyoruz.