Değerli okurlarımız,

Makine imalat sanayisi konsolide verilerine göre, 2025 yılının ilk ayında Türkiye’nin serbest

bölgeler dâhil toplam makine ihracatı 2,1 milyar dolar oldu. Ocak ayında makine ihracatı

geçen yılın aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 5,7 azalırken, kilogram başına ihracat

değerlerindeki yükseliş değer bazında gerilemeyi yüzde 2,4 seviyesinde tuttu. Gıda sanayisi

makinelerinde yüzde 19, yük kaldırma, taşıma ve istifleme makinelerinde yüzde 16, tekstil

ve konfeksiyon makinelerinde de yüzde 15’in üzerinde çift haneli artışlar yakalansa da 13

alt dal negatifte kaldı. Ülkeler bazında ise Almanya’daki gerileme yüzde 8 ile derinleşerek

devam etti. İhracatın giderek zorlaştığı Rusya ise yüzde 31,8 düşüşle pazar sıralamasında

ikincilikten beşinciliğe geriledi.

Karamsar bir başlangıç yaptığımın farkındayım ancak öngörüler ne yazık ki daha sisli bir

geleceğe işaret ediyor. 2025’te hem gelişmiş hem de gelişen ülkelerin ortalamaların altında

büyüyeceği beklentisi güçlenirken, küresel mal ticaret hacmindeki artış olsa bile bu artışın

yüzde 3,5’in altında gerçekleşebileceği dile getiriliyor. MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu

Karavelioğlu da değerlendirmesinde, “Makine siparişlerine dair PMI verileri hem bizde

hem de dünyada yatırımlardaki daralmanın süreceğine işaret ediyor. Yeni ABD yönetiminin

giderek çeşitlenen ve dozu artan ticari ve politik müdahaleleri ile muhatap ülkelerce

geliştirilmekte olan karşı tedbirler, planlanmış hatta sürmekte olan yatırımları dahi açmaza

sürüklüyor.” diyor.

Gerçekten de Trump yönetiminin başlattığı ve dozu giderek artan ticaret savaşları, sadece

bu yılı değil önümüzdeki yılları da etkileyecek gibi gözüküyor. ABD’nin karşısına aldığı

ülkeler geri adım atmadıkları gibi AB ve Çin gibi dev ekonomiler de el yükseltmeye hazır

gözüküyor. Bu süreç yoğun bir belirsizlik sisi yaratsa da şirketlerin sürdürülebilirlik ve yapay

zekâ yatırımları tutunabileceğimiz can simitlerinden biri olabilir.

Moment Expo’nun bu sayısında, “Kapak” sayfalarımızda odaklandığımız PwC’nin artık

gelenekselleşen Küresel CEO Araştırması, küresel ekonominin yakın dönemde yaşaması

öngörülen dönüşümüne CEO’ların nasıl hazırlandıklarını ele alıyor. Rapor, küresel ölçekte

CEO’ların üretken yapay zekânın veriminden yararlanmaya başladıklarını, sürdürülebilirlik

yatırımlarının getirilerinin de farkında olduklarını bize söylüyor. Buradaki zorluk, dönüşümün

kapsamını genişletmek ve hızını artırmak. Türkiye’ye özel bir yönetici özetine de sahip

olan bu içeriğimizin, sadece makine sektörü için değil tüm iş dünyası için önemli bir içerik

sunduğuna inanıyoruz.

Türkiye’nin Makinecileri Almanya Danışmanı Ahmet Yılmaz ise “Makine Sektöründe

Döngüsellik” başlıklı makalesinde, iş dünyasının karşı karşıya olduğu zorluklar/sorunlar

listesinin giderek kalabalıklaştığının altını çizerken, listedeki zorlukların küresel ölçekte

devasa, karmaşık ve çok katmanlı olduğunu söylüyor ve makine sektörü özelinde

döngüsellik ve sürdürülebilirlik için izlenebilecek 12 temel adımı sıralıyor.

Sağlıklı günler ve keyifli okumalar diliyorum,