Temel ekonomik göstergeleri değerlendirdiğimizde, 2017 yılında GSYİH yüzde 7,4 büyürken imalat sanayindeki artış yüzde 9,1 olarak gerçekleşmişti.

Temel ekonomik göstergeleri değerlendirdiğimizde, 2017 yılında GSYİH yüzde 7,4 büyürken imalat sanayindeki artış yüzde 9,1 olarak gerçekleşmişti. 2018 yılı ilk çeyreğinde de benzer eğilimle GSYİH yüzde 7,2 ve imalat sanayi ise yüzde 8,7 büyürken, ikinci çeyrekte büyüme oranları düşerek GSYİH’de yüzde 5,3, imalat sanayisinde de yüzde 4,5 oldu. 2018 yılı Temmuz sonrası imalat sanayisi kapasite kullanım oranlarındaki hızlı düşüş, üçüncü çeyrekte imalat sanayi üretim endeksinde yıllık büyüme oranı sıfıra yakın gerçekleşmesiyle kendini gösterdi. Sonuçta üçüncü çeyrek GSYİH büyüme oranı yüzde 1,6 ve imalat sanayisi büyüme oranı ise yüzde 0,6 gibi bir değerde kaldı.

Makine ve teçhizat yatırımlarında ise 2017 yılı ilk iki çeyreğinde geçmiş yıla göre daralma yaşanmasına rağmen üçüncü ve son çeyrekte makine ve teçhizat yatırım endeksinde sırasıyla yüzde 12,4 ve yüzde 8,3 yıllık artışları görmüştük. Ancak 2018 yılı ilk çeyreğinde makine ve teçhizat yatırımlarında yıllık bazda artış oranı yüzde 6,3 olurken, ikinci çeyrekte ise yüzde 0,6’da kaldı. İlk iki çeyrekte makine ve teçhizat yatırımlarında görülen düşüş eğilimi beraberinde üçüncü çeyrekte yüzde 8,5 daralma getirdi. 2018 yılının son üç ayındaki makine imalatı sanayi kapasite kullanım oranları, makine ve teçhizat yatırımlarında daralmanın son çeyrekte de devam ettiğini ortaya koyuyor.

Sektörümüzde, 2017 yılında TÜİK rakamlarına göre 13 bin işletme ve 220 bin istihdam ile 77 milyar TL ciro ve 15 milyar TL katma değer gerçekleştirilmişti. Bu bağlamdaki 2018 yılı rakamları ortaya çıktığında söz konusu ekonomik durgunluğun sektöre etkisini daha doğru şekilde değerlendirme imkânımız olacak.

İÇ PAZAR DARALIRKEN İHRACAT YÜKSELDİ

2018’de, iş ve inşaat makineleri, metal işleme merkezleri ve tarım makineleri gibi alanlar başta olmak üzere iç pazarda yaşanan daralma firmalarımızı ihracata yöneltti. Yükselen kur oranları iç pazarda olumsuz etki oluştururken, ihracatçı firmalarının küresel düzeydeki rekabet gücüne ise olumlu etki yaptı. Bu bağlamda 2018 yılı itibarıyla yüzde 15,5 artışla makine ihracatı 17,15 milyar dolara ulaşırken, ithalatı karşılama oranın da yüzde 63,5 gibi tarihi bir seviyeye ulaştı. İthalatta ise yaklaşık yüzde 3,5’lik bir daralma ile yaklaşık 27 milyar dolarlık bir rakam bekleniyor.

İhracatta sırasıyla Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Fransa gibi gelişmiş ülkeler en önemli pazarımızken, 2018 yılında ilk 10 ülke arasındaki en fazla ihracat artışı yüzde 40 ile Rusya ve yüzde 32 ile de Cezayir’de yaşandı. Makine ihracatında bir önceki yıl 5,8 dolar olan birim fiyat ise 2018 sonu itibarıyla ortalama 6 dolar oldu.

AR-GE MERKEZİ SAYISINDA BİRİNCİ SIRADAYIZ

Diğer yandan, makine sektörü Ar-Ge harcaması 2016 yılında yüzde 46,3’lük artışla 566,9 milyon TL düzeyine çıkmış, 2017 yılında ise yüzde 30 artış göstererek 734,9 milyon TL olmuştu. Sektör burada imalat sanayisinden aldığı yüzde 7,4 payla beşinci sırada yer alıyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı 1.082 Ar-Ge merkezi içinde makine imalatçısı sayısı, 35’i İstanbul, 24’ü Bursa, 20’si İzmir, 15’i Ankara ve 13’ü Kocaeli’de olmak üzere 156’ya çıkarak birinci sektör konumuna ulaşırken, 313 tasarım merkezinin 29’u makine sektörüne ait olup burada da tekstil, imalat sanayisi ve mühendislik/mimarlık sektörlerinin ardından dördüncü sırada yer alıyoruz. Makine sektöründeki Ar- Ge merkezlerinin artışında, yerleşik tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli asgari sayısının 50’den önce 30’a sonra ise 15’e düşürülmesi önemli etken olurken, tasarım merkezlerinde ise bu sayı 10 tam zaman eşdeğer tasarım personeli olarak devam ediyor. Dolayısıyla KOBİ ağırlıklı sektörde Ar-Ge ve tasarım merkezleri sayısındaki artışın süreceğini öngörüyoruz.

MAKİNE SEKTÖRÜNE DESTEK DEVAM EDECEK

TÜBİTAK, TEYDEB Programı kapsamında 2018 yılı içerisinde makine sektöründe toplamda 193 milyon TL karşılığında 289 proje desteklendi. Bununla birlikte KOSGEB’in sanayinin rekabet gücünü arttırmaya yönelik seçici yaklaşımı kapsamında ortaya koyduğu, Ar-Ge ve İnovasyon, Endüstriyel Uygulama, KOBİ Teknoyatırım - KOBİ Teknolojik Ürün Yatırım ve Stratejik Ürün Destek Programlarından makine sektörünün yapısı itibarıyla yüksek oranda yararlanma potansiyeli de devam ediyor. Sektörün gelişen Ar-Ge altyapısının rekabet gücüne olumlu etkisinin yanı sıra sanayinin dijital dönüşümünde de sürükleyici rol oynayacağını düşünüyoruz. Ayrıca, 2018 yılında, kamu alımlarında yerli makine ve ekipmanlarına teşvik uygulamalarına da hız kazandırıldı. KOSGEB ve benzer kuruluşların makine desteklerinde de yerli makineyi önceliklendirme veya ek destek uygulamaları sektör açısından önem arz ediyor. Özel sektörde de benzer bir algının oluşturulmasına yönelik MAKFED olarak başlattığımız çalışmaları 2019’da da sürdüreceğiz. Yatırımcıya yönelik geniş bir yelpazedeki makine grubundan KDV istisnası uygulaması ise 2019 yılı sonuna kadar devam edecek.

İHRACATTA 20 MİLYAR DOLARI AŞACAĞIZ

Sonuç olarak, 2019 yılında da devam etmekte olan iç pazar daralmasının sektör açısından zorlu bir süreci ortaya koymasıyla birlikte dayanıklılığı arttıran bir mücadele ortamını da oluşturduğunu düşünüyorum. Verimlilik her zaman daha fazla önem arz ederken, firmalarımızdaki Ar- Ge ve inovasyona olan yönelimi heyecanla takip ediyoruz. İhracat yine firmaların önceliği olacak ve bu yıl 20 milyar dolar eşiğini aşacağımıza inanıyorum. Ülkemizdeki ekonomik koşulların daha iyiye gitmesiyle, bugünden daha güçlü bir şekilde yola devam edecek dinamizmde bir sektörel yapıya sahibiz.