KİŞİ BAŞINA DÜŞEN GELİRİYLE DÜNYANIN EN ZENGİN ÜLKELERİNDEN BİRİ OLAN KATAR, KÜÇÜK BİR KÖRFEZ EMİRLİĞİ OLMASINA RAĞMEN, DOĞAL GAZ VE PETROL REZERVLERİ SAYESİNDE HIZLI BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYOR. DİĞER YANDAN EKONOMİK FAALİYETLERDE ÇEŞİTLENMEYE GİDEN ÜLKE GEREK SÜRDÜRÜLEN GEREKSE PLANLANAN YOĞUN ALT VE ÜSTYAPI YATIRIMLARI İLE DÜNYANIN EN ÖNEMLİ MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ PAZARLARINDAN BİRİ OLMAYA DEVAM EDİYOR.
Dünyanın 55’inci büyük ekonomisine sahip olan Katar, kişi başına düşen 71 bin dolarlık milli geliri ile dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkeleri arasında bulunuyor. Artan nüfusu, ticarete dayalı dinamik ekonomisi ve düşük vergi oranlarıyla iş yapmak için çekici bir Pazar olan Katar, ekonomisini petrol ve doğal gaz gelirleriyle büyütüyor. Sosyal, ekonomik ve çevresel kalkınma programı Vizyon 2030 hedeflerinde petrol ve gaz gelirlerine olan bağlılığı azaltmayı çok önemseyen ülke, ekonomik çeşitliliğin artırılması ve özel sektörün teşvik edilmesine de özel bir önem gösteriyor. Bu kapsamda Katar, Dünya Bankası “İş Yapma Kolaylığı” endeksinde halen 77’nci sırada yer alıyor. Birleşmiş Milletler, Arap Birliği ve Körfez İşbirliği Konseyi üyesi olan ülke Anayasal monarşi ile yönetiliyor. Katar’da tüm yetkiler Emir’de toplanırken, Bakanlar Kurulu ve Başbakan da Emir tarafından atanıyor. Ülkenin resmi dili Arapça olsa da ülke nüfusunun yüzde 90’ına yakını yabancılardan oluştuğu için ülkede başta İngilizce olmak üzere çok sayıda dil konuşuluyor. Diğer yandan Katar, yüzde 0,2’lik işsizlik oranı ile dünya lideridir. Ülkede iş gücüne katılım oranı ise yüzde 90 seviyelerindedir. İş gücünün yüzde 60’ı hizmetler sektöründe istihdam edilirken, yüzde 40’ı da GSYİH’nin yüzde 60’ını oluşturan sanayi sektörlerinde çalışıyor. Tarım sektörünün yok denecek kadar az olduğu ülkenin ana gelir kaynakları ise tüm Arap coğrafyasında ilk kez Katar toraklarında keşfedilen petrol ve doğal gaz endüstrisinden elde ediliyor. 2024 yılında GSYİH büyüklüğü 222 milyar dolara ulaşan ülkenin bu yıl yüzde 2,9’luk büyüme sergilemesi beklenirken, Vizyon 2030 programı ile büyümenin sürdürülebilirliğinin önemli ölçüde güçlenmesi hedefleniyor.
BAĞIMSIZLIĞINI 1971’DE ELDE EDEBİLDİ
Katar toprakları eski çağlardan beri yerleşim birimi olarak varlığını sürdürmekle birlikte, 16’ncı yüzyıl ortalarında yaşanan OsmanlıPortekiz rekabetine kadar bölgenin tarihine ilişkin kayda değer bir bilgi bulunmuyor. Osmanlı Devleti’nin bu bölgede Portekiz’e karşı üstünlük kurmasıyla birlikte 1559 yılında Katar Sancağı kurulurken, 18’inci yüzyıl ortalarında Bahreyn bölgesinde yönetimi ele geçiren el-Halife ailesinin, Katar üzerinde de hâkimiyet kurmak üzere çaba gösterdiğini; öte yandan Âl-i Suud ailesinin de hâkimiyet alanını Körfez bölgesine doğru genişletmeye başladığını görüyoruz. Bununla birlikte, Orta Arabistan’dan bölgeye göç eden el-Sânî ailesinin Katar’da elde ettiği güç bugün halen varlığını sürdürüyor. Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı Devleti’nin çekilmesiyle Körfez bölgesindeki ana güç Birleşik Krallık olurken, 3 Kasım 1916 tarihinde imzalanan antlaşma ile İngiliz himayesi altına giren Katar, 3 Eylül 1971 tarihinde ise bağımsızlığını ilan etmiştir. Bağımsızlık ilanından kısa bir süre sonra, 22 Şubat 1972’de, 1960 yılından bu yana emirliğin başında bulunan Ahmed bin Ali el-Sânî, bir saray darbesi ile görevinden uzaklaştırılmış ve yerine Halife bin Hamad el-Sânî geçmiştir. Halife 1995 yılına kadar iktidarda kalırken, 27 Haziran 1995’te yerine, babasını iktidardan uzaklaştıran Hamad bin Halife el-Sânî geçmiştir. Şeyh Hamad’ın 25 Haziran 2013 tarihinde yerini oğluna bırakarak görevden çekilmesi ile devlet yönetiminin başına geçen Tamim bin Hamad el-Sânî, halen Katar Emiri olarak devlet başkanlığına devam etmektedir.


REFAH DÜZEYİNDE DÜNYANIN EN İLERİ ÜLKELERİNDEN BİRİ
Katar, Orta Doğu ve özelde Körfez bölgesindeki diğer pek çok ülke gibi, ekonomisi petrol ve doğal gaza bağlı bir ülkedir. 25,3 trilyon m3’lük doğal gaz rezervi ile bu alanda dünyada üçüncü sırada bulunan Katar, dünyadaki kanıtlanmış doğal gaz rezervlerinin yüzde 15’ine sahiptir. Katar ayrıca 27 milyar varil civarında da petrol rezervine sahiptir ve bu alanda da dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alır. Katar, son yıllarda yakaladığı yüzde 8’in üzerindeki ortalama büyüme oranı ile dünyanın en hızlı büyüyen devletlerinden biridir. Bunun yanı sıra ülkedeki yoksulluk, işsizlik ve enflasyon rakamları da son derece düşük düzeydedir. Kişi başı millî geliri 71 bin dolar civarındayken, satın alma paritesine göre bu rakam 120 bin doların üzerindedir. Bu bilgiler doğrultusunda Katar’ın son yıllarda yakaladığı ivme ile refah düzeyi bakımından dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girdiği rahatlıkla söylenebilir.


DÜNYA KUPASI EKONOMİSİNİ TOPARLADI
Katar’ın dış ticaret hacmi, 2010’lu yılların başlarında yıllık 150 milyar doların üzerine çıkmayı başarmışsa da petrol fiyatlarındaki küresel düşüşle birlikte bu rakam 2020’li yıllarda 80 milyara dek gerilemişti. Ancak 2022 Dünya Kupası’nın Katar’da gerçekleşmesi ve bu dönemdeki büyük altyapı yatırımları ile büyümesini hızlandıran Katar’ın dış ticareti halen 130 milyar doları üzerinde gerçekleşmektedir. Petrol ve doğal gaz dışındaki ihracat ürünleri alüminyum, plastik mamuller, azotlu gübreler ve minerallerken; ülkenin başlıca ithalat kalemleri ise hava araçları, binek otomobiller, telefon cihazları ve diğer elektronik eşyalar, gıda ve tekstil ürünleridir. Katar ihracatının yüzde 65’ini Asya ve Uzak Doğu ülkelerine gerçekleştirirken, ithalatında en önemli aktörlerse Çin, ABD ve İtalya’dır.
ANA HEDEF, EKONOMİYİ ÇEŞİTLENDİRMEK
Ülkenin sahip olduğu zengin doğalgaz ve petrol rezervleri, Katar ekonomisini daha uzun yıllar taşımaya elverişli gözükse de küresel piyasalardaki dalgalanmaların ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini azaltmak amacıyla, ekonomik çeşitliliği sağlamaya yönelik çalışmalar halen devam ediyor. Ülke dış ticarette büyük oranda petrol ve doğal gaz gelirlerine bağımlıyken, ihracat gelirlerinin yüzde 49’unu petrol, yüzde 40’ını doğal gaz oluşturuyor. Bu kapsamda Katar, Bahreyn ve BAE örneklerinde olduğu gibi, özellikle teknoloji ve finans alanında bölgesel ve küresel bir merkez olma yolunda çalışmalarını sürdürüyor. Bununla birlikte, Katar nüfusu 3 milyonun biraz üzerindeyken bu nüfusun ancak yüzde 10 kadarını Katarlı Araplar oluşturuyor. Ülkenin yönetim kadrolarında Katarlılar bulunurken, üretim istihdamının tamamı göçmenlerden oluşuyor. Bu da Katarlı gençler açısından gelecekte yaşanması muhtemel bir işsizlik sorununu beraberinde getiriyor. Katar yönetimi bu riskin önüne geçmek amacıyla Katarlı gençlere yönelik istihdam teşviklerini uygulamaya koyarken, küresel şirketler aracılığıyla meslekî eğitim programları düzenlemeyi de sürdürüyor.

İKİLİ TİCARET GİDEREK GÜÇLENİYOR
Türkiye ile Katar arasındaki ilişkiler, özellikle son birkaç yılda yakaladığı ivme ile tarihinin en iyi seviyelerine ulaşmış durumda. Köklü tarihî ve kültürel bağlarla birbirine bağlı olan iki ülke, son yıllarda siyaset, ticaret, güvenlik, turizm, kültür-sanat gibi alanlarda büyük bir dayanışma örneği sergilemeyi sürdürüyor. Türkiye ile Katar arasındaki ticarî ilişkiler de, iki ülke ilişkilerinde yükselen ivmeye paralel olarak giderek güçleniyor. 2024 yılında 1,2 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine ulaşan ikili ticarette Türkiye Katar’a inşaat malzemeleri, ev tekstil ürünleri, gıda ürünleri, mücevherat, beyaz eşya ve otomotiv yan sanayi ürünleri ihraç ederken, Katar’dan işlenmemiş alüminyum, kimyasal maddeler ve plastik ürünleri ithal ediyor.


MAKİNE TİCARETİNDE PAYIMIZI ARTIRABİLİRİZ
Ülkenin ekonomik verileri ve makine özelinde güncel ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre Katar’ın makine ihracatının, 2024’te yüzde 58,6 artarak 837,6 milyon dolar olarak kayda geçtiğini görüyoruz. Katar’ın en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ise ilk sırada 139,3 milyon dolarla BAE, ikinci sırada 104,5 milyon dolarla Suudi Arabistan ve üçüncü sırada 88,9 milyon dolarla Kuveyt yer alıyor. Bu dönemde Katar’ın Türkiye’ye gerçekleştirdiği 444,6 milyon dolarlık toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 12,6 olarak kayda geçti. Aynı dönemde Katar’ın toplam ihracatının 95 milyar dolar olduğunu ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 0,9 pay aldığını da söyleyelim. Diğer yandan makine ithalatının, 35,8 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde 21,2 pay aldığı Katar’da, 2024’te yüzde 20,1’lik artışla 7,6 milyar dolar tutarında makine ithal edildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre Katar’ın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 2,1 milyar dolarla ABD yer alıyor. Listenin ikinci sırasında bulunan Çin’den 1 milyar dolar değerinde makine ithal edilirken, üçüncü sıradaki Birleşik Krallık’tan 2024’te ithal edilen makinelerin değeri ise 813 milyon dolar oldu. Bu dönemde Katar’ın makine ithalatında 20’nci sırada yer alan Türkiye’den de yüzde 4,3’lük düşüşle 45,8 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirildi. Bu veriyle, Katar’ın toplam 7,6 milyar dolarlık makine ithalatından 2024’te Türkiye’nin aldığı payın yüzde 0,6 oranında gerçekleştiğini; Katar’ın Türkiye’den yaptığı 784,7 milyon dolarlık toplam ithalat içinde makinenin payının ise yüzde 5,8 olduğunu söyleyebiliriz.

KATAR İLE TİCARETTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
1. Katar, dünyanın en güvenli ülkeleri arasındadır. Ülkede yabancı çalışanlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 90’ını oluşturur. 2. Katar’da kamuya açık alanda fotoğraf çekilirken özellikle Katarlı kadınların fotoğrafta yer alamamasına dikkat edilmelidir. Birçok Katarlı kadın fotoğraflanmaktan hoşlanmaz. Yine güvenlik sebebiyle kamu kurumlarının, arkeolojik alanların ve askeri bölgeler gibi yerlerin fotoğraflanmamasına dikkat edilmelidir. 3. Katar’da cuma ve cumartesi günleri hafta sonu tatilidir. Kamu kurumlarının mesai saatleri genellikle 7.00-14.00 arasındadır (Ramazan ayında bu saatler değişir). Katar’da namaz saatlerinde ve özellikle cuma günlerinde cuma namazı vakitlerinde lokantalar, alışveriş merkezleri de dâhil olmak üzere kapalıdır. 4. Ramazan ayı boyunca çoğu mağaza erken kapanır ve geç açılır, kamu kurumlarının çalışma saatleri değiştirilir. Bu çerçevede, Ramazan ayında herhangi bir yere gitmeden önce kurumların çalışma saatlerini, açılış, kapanış saatlerini kontrol etmek önemlidir. 5. Ramazan ayı boyunca, yapılacak görüşmelerde insanlar “Ramadan Kerim”, “Mubarak Aleyküm Al Sahar” gibi geleneksel selamlamalarla birbirlerini karşılarlar. 6. Katar’da Ramazan ayı ve bayram kutlamaları ayrı bir yer taşımaktadır. İkili ilişkilerin sıcak tutulması için bu zamanlarda tebrik mesajlarının iletilmesi güzel bir jest olur. 7. Tanışırken el sıkışılır. El sıkışma esnasında yaşlılardan veya üst düzey yetkililerden başlanılması gerekir. Kadınlarla selamlaşırken, öncelikle kadının el uzatması beklenmelidir. El uzatılmaması halinde kadınlarla el sıkışılması yerine, selamlaşma işareti olarak sağ el kalp üzerinde tutulabilir. 8. Kartvizitler verilirken genellikle kartın iki elle tutularak verilmesi yaygındır. Kartvizitlerin alındıktan sonra hemen çantaya veya cebe atılmaması, toplantı süresince masada bulunması önemlidir. Ayrıca kartvizitlerin üzerinde özellikle cep telefonu numaralarına da yer verilmesi tavsiye edilmektedir. 9. Katar’da Arapça resmi dildir ancak İngilizce yaygın olarak konuşulur. Katarlılar, uluslararası iş ve görgü kurallarının farkındadırlar. Toplantılar genellikle İngilizce olarak yürütülür. Bununla birlikte, hassas konuların ele alınması gerektiğinde toplantı Arapçaya dönebilir. 10. Toplantı esnasında saate bakmaktan kaçınılması gerekir. Aksi halde saate bakmanız hakaret olarak kabul edilir ve karşınızdaki kişi sizinle görüşmeyi veya sohbeti durdurabilir. 11. İş ilişkisinden önce dostluk ilişkisi kurulması önemlidir. İş ilişkilerinde güven esastır. İkili görüşmelerde amaçlanan karşıdakini tanımak ve güven duygusu oluşturmaktadır. 12. Konuşmanın başlangıcında sağlığı ve aileyi Kaynak: Ticaret Bakanlığı, Katar İş Kültürü Sayfası 63 • EKİM 2025 sormak nazik bir davranış olacaktır. Konuşma konusuna doğrudan geçmemek öncesinde kısa bir sohbet etmek âdettir. Bu konuşmalarda sorulmadıkça “yerel politika”, “din”, “kraliyet ailesi” hakkında yorum yapılmaktan kaçınılmalıdır. 13. Konuşma esnasında “Arapça” selamlamak ve birkaç “Arapça” kelime kullanmak nazik bir davranış olur. 14. Dakiklik konusunda esnektirler. Toplantıya zamanında gelmeniz yerinde olur ancak toplantının tam zamanında başlamayabileceğini, toplantının bölünebileceğini bilmeniz gerekir. 15. Toplantı sırasında ikram edilen içecek ve yiyeceklerden tadılması nezaket gereğidir. 16. Katarlılar genellikle çok nadiren “hayır” cevabı verir. Konuya olumlu yaklaşılmasa da doğrudan “hayır” demekten kaçınırlar. Toplantının olumlu geçmesi her zaman olumlu sonuçlandığı anlamına gelmeyebilir. Bu durumda toplantı sonrasında cevabın geç iletilmesi normal karşılanmalıdır. 17. Toplantıdan sonra, tartışmaları özetlemek ve sözlü anlaşmaları onaylamak için bir takip e-postası göndermek faydalı olacaktır. 18. Geleneksel olarak yiyecekler genellikle elle yenir (ancak bu sofradan sofraya değişebilir). Sol elin hijyenik olmadığı düşünüldüğünden yemek yerken sadece sağ el kullanılmalıdır. 19. Yine, geleneksel olarak yemek yerken yerde oturmak, herkesin aynı tabaktan yemek yemesi, birinin eliyle tabağa yemek koyması normal karşılanır. Bu şekilde yemek, bağ kurmanın ve paylaşmanın bir yolu olarak görülmektedir. 20. Doyduğunuzda, ev sahibine yemeği beğendiğinizi ve artık doyduğunuzu belirtmek için tabakta küçük bir porsiyon (bir parça) yiyecek bırakmak yaygın bir uygulamadır. Ayrıca yemeği yüksek sesle “Elhamdülillah” (Allah’a hamd olsun) diyerek bitirmek nazik bir davranış olacaktır. 21. Yemek bitince “bukhoor” dolaştırılır. “Bukhoor” bir çeşit tütsü olup, Katar’da ve bölge genelinde çok popülerdir. Kokulu ahşaptan yapılır, eve ve kıyafetlere güzel bir koku vermek amacıyla bolca duman üretmek için “mabkhara” adı verilen özel bir tütsülükte yakılır. Misafirperverlik gösterisi olarak, ziyaretçilerden genellikle dumanı etraflarında dolaştırmaları istenir. Bu sebeple yemekten sonra ellerinizi dumanın üzerine koyup aromatik kokuyu kendinize doğru sallayarak yemeklerin kokusunu giderebilirsiniz. 22. “Dallah” adı verilen bir çeşit cezve ile hazırlanan Arap kahvesinin, kulpsuz minik fincanlarda hurma ile servis edilmesi âdettendir. 23. İlk görüşmede hediye verilmesi çok beklenen bir davranış değildir. Ancak isteniyorsa mütevazi bir hediye verilmesi yerinde olacaktır.
