İzmir; Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği iştigal alanı itibariyle 2009 yılı makine ihracatında yüzde 7,2’lik pay ile 3.önemli il konumunda yer alıyor. Bu sektörde İzmir’den ihracat yapan ...



İzmir; Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği iştigal alanı itibariyle 2009 yılı makine ihracatında yüzde 7,2’lik pay ile 3. önemli il konumunda yer alıyor. Bu sektörde İzmir’den ihracat yapan firma sayısı ise bin 299. ürkiye’nin İstanbul ve Ankara’dan  sonra 3. büyük metropolü olan fuarlar merkezi İzmir, ticaret ile bütünleşmiş çağdaş bir liman kentidir. İzmir, ülkemiz nüfusunun  yüzde 5,3’üne denk gelen 3.868.308 kişilik bir nüfusa sahip olmasıyla İstanbul ve Ankara’nın ardından 3. sırada yer alıyor. İhracatçı Birlikleri kayıt rakamlarına göre İzmir’in genel ihracatı, 2008 yılında 2007 yılına göre yüzde 20,2 büyüyerek 8,3 milyar dolara ulaştı. 2009 yılında ise küresel kriz nedeniyle genel ihracattaki düşüşe paralel olarak yüzde 22,4 geriledi ve 6,4 milyar dolar oldu. 2009 yılında Türkiye ihracatınınyüzde 6’sını gerçekleştiren İzmir ili ülkemiz sanayi ve ihracatı açısından önde gelen illerimiz arasında bulunuyor. İlin ihracatında 2010 yılının ilk 6 ayında Almanya yüzde 12 pay ileilk sırada yer aldı. İtalya, ABD, İngiltere, İspanya ve Fransa ise İzmir’in ihracat  yaptığı diğer ülkeler arasında sayılıyor. İzmir’in sektörel ihracat rakamlarına bakıldığında,  2009 yılında “Sanayi” ihracatının 4 milyar dolar ve yüzde 64’lik oran ile en büyük paya sahip olduğu görülüyor. “Sanayi Mamulleri” ihracatından aldığı yüzde 14 pay ile “Makine ve Aksamları Sektörü” 4. en çok ihracat edilen kalemi oluştururken, ilk sırayı yüzde 30,6 ile “hazır giyim ve konfeksiyon”, ikinci sırayı yüzde 22,7 “demir çelik ürünleri”, üçüncü sırayı ise yüzde 14,6 ile “taşıt araçları ve yan sanayi” alıyor.

MAKİNE İHRACATINDA 3. SIRADA
TÜİK verilerine göre 84. fasıl olarak tanımlanan makine ve aksamları sektöründe İzmir’in ihracatı 2008 yılında 528 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 2009 yılında yüzde 20 oranında azalma gerçekleşti ve 418 milyon dolar olarak kayda alındı. 2010 yılı 6 aylık dönemde ise bu rakam 242 milyon dolara ulaştı. Diğer taraftan, Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği iştigal alanında yer alan GTİP’ler bazında ise ilin 2009 yılı makine ihracatı yüzde 24 oranında geriledi. “Takım Tezgahları” ile “Pompalar ve Kompresör” ihracatında en büyük düşüşler meydana gelmiş. “Hadde, Döküm Makineleri ve Kalıpları” ihracatı artış göstererek 15 milyon dolara yükseldi. Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği iştigal alanı itibariyle İzmir  2009 yılı makine ihracatında yüzde 7,2’lik pay ile 3. önemli il konumunda olurken, bu sektörde İzmir’den ihracat yapan firma sayısı 1299 olarak  kayıtlara geçti.

“160 ÜLKEYE İHRACAT YAPILIYOR.”
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Ender Yorgancılar; İzmir makine sektörünü değerlendirdi. Yorgancılar, makine imalat sanayinin üretim gücü, polep daralmasından İzmir’deki makine sektörü de nasibini aldı ve yüzde 20 oranında gerileme yaşandı. 2009 yılını 418 milyon dolar ile kapayan sektör, 2010 yılı 6 aylık dönemde ihracatta 242 milyon dolara ulaştı. Sektörde İzmir’den ihracat yapan firma sayısı 1299 olarak kayıtlara geçti. İzmir’de makine sektöründe 160’a yakın ülkeye ihracat gerçekleştirilirken, ilk 3 sırayı Almanya, İtalya ve Belçika alıyor. İhracatımız içinde sanayileşmiş ülkelerin yer alması sektördeki ürün kalitemizi de ortaya koyuyor. Gerek yapılan ihracatı gerekse sağladığı istihdamı ve yüksek katma değeri ile makine sektörü İzmir için, İzmir için de makine sektörü önemli bir paya sahiptir.”

EBSO BAŞKANI: SANAYİ YENİDEN YAPILANMALI
İzmir’de makine sektörünün daha da gelişmesi için sanayinin yeni dünya düzenine göre yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledi. Yorgancıoğlu: “Globalleşen dünya içerisinde sanayimiz yeniden yapılanmak zorunda. Üretim teknikleri yeniden gözden getansiyeli ve katma değeri açısından en önemli sektörler arasında yer aldığını söyledi. Yorgancılar: “Bugün, makine imalat sanayi ülkemizin; üretim gücü, potansiyeli ve ihracatı ile stratejik sektörlerinden birisi haline gelmiştir. İhracat Türkiye genelinde yüzde 17-18 artarken, makine ihracatı yüzde 20 dolayında yani Türkiye ortalamasının üstünde artış sergilemektedir. İzmir bugün ağır iş makinelerinden, tarım makinelerine, ambalaj makinelerinden, tekstil ve gıda makinelerine kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren makine imalatçılarına sahiptir.”
İzmir ihracat rakamları hakkında da bilgi veren EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, İzmir’in, İstanbul ve Ankara’dan sonra makine ihracatının en çok gerçekleştiği il olduğunu söyledi. Yorgancılar: Ülke toplam makine ihracatından İzmir’in payı yüzde 7,2 oranındadır. 2009 yılında İzmir’de “Sanayi” ihracatı 4 milyar dolar ve yüzde 64’lük oran ile en büyük paya sahip iken, sanayi mamulleri içinde yüzde 14 pay ile “Makine ve Aksamları Sektörü” İzmir’in 4. en çok ihracat edilen kalemi oldu. Sektör ihracatında en fazla payı, pompa ve kompresörler, diğer makineler, aksam ve parçaları ile inşaat ve madencilikte kullanılan makineler alıyor.”
İzmir’den 160’a yakın ülkeye ihracat yapıldığını belirten Yorgancıoğlu, İzmir’de ihracat yapan firma sayısının ise 1299 olduğunu söyledi. Yorgancıoğlu: “Yaşanan küresel kriz sonucunda tüm sektörlerimizde yaşanan taçirilmeli
ve rekabet yarışında ayakta kalabilmek ve bir adım öne geçebilmek için Türk sanayicisi tüm sektörlerde ileri teknoloji ürünlerin imalatına yönelmelidir. Özellikle de makine sektöründe ilk 3 il arasına giren İzmir, Ar-Ge’ye, markalaşmaya, inovasyona, nano teknolojiye ağırlık vererek potansiyel arz eden sektörü, daha ileriye taşıyabilmesi gerekiyor.”
Yorgancıoğlu, makine sektöründe dünya ülkeleri arasında söz sahibi olabilmek için sektörün teşvik edilmesinin gerektiğini söyledi. Yorgancıoğlu: “Sektörün gelişimi için doğru teşvik politikaları uygulanması çok önemli. Her zaman savunduğumuz sektörel ve bölgesel teşvikler konusunda İzmir, ne yazık ki haksızlığa uğramış illerimizden biri arasında yer alıyor. O nedenle kıt kaynaklarımızın atıl kalmaması adına teşvik politikalarının daha sağlıklı ve dengeli yürütülmesine önem gösterilmesi gerekiyor.” AB ülkelerindeki teşvik politikalarının makineye özel teşvikler sunduğunu ama bu durumun Türkiye’de çok yetersiz olduğunu belirten Yorgancıoğlu, bu kadar yüksek kar martılardan biri olan nitelikli ve eğitimli eleman eksikliği özellikle makine sektörü
için de geçerli. Bu kapsamda; TOBB-Milli Eğitim Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı’nın başlattığı ve içinde İzmir’in de yer aldığı 19 pilot ili kapsayan istihdam projesi ile 1 milyon kişiye mesleki eğitim verilecek olmasını önemsiyor, sektörlerimizin ihtiyaç duyduğu elemanın tejı olan bir sektöre devletin daha fazla destek çıkmazı gerektiğinin altını çizdi. Ender Yorgancıoğlu: “Türkiye’de ne yazık ki destekler yetersiz kalıyor. Kar marjı ve dolayısıyla katma değeri yüksek olan bu sektörün desteklenmesi ülke sanayimiz adına büyük önem taşıyor. Bununla birlikte yine genel anlamda sanayicimizin yaşamış olduğu sıkınmini hususunda önemli bir aşama olmasını diliyorum.” Yorgancıoğlu, EBSO bünyesinde makine sektörünün geliştirilmesi için yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Makine sektörünün tüm sektörlerin rekabet gücünü artıracak bir sektör olduğunu söyleyen Yorgancıoğlu, oda olarak çalışmalarda aktif  olarak görev aldıklarını söyledi. Yorgancıoğlu: “Odamız TOBB Sektör Meclisinde aktif görev olarak çalışıyor. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Sayın H.İbrahim Gökçüoğlu; TOBB Makine Sektöründe başkan yardımcısı olmasının yanı sıra odamızın üyeleri de makine sektör meclisinde görev alıyor. Katma değeri yüksek makinelerin üretiminin yaygınlaşması, nano teknoloji ile üretimi mümkün kılacak çalışmaların İYTE ile birlikte yapılması, KOSGEB ve Tübitak ile markalaşma ve Başkan Demirtaş: “İzmir, Türkiye’de ilk makine imalatı yapılan illerimizden birisidir. Çok değil, 10-15 yıl öncesine kadar, İzmir’in makine imalatı konusunda Türkiye’de öncü bir il olduğunu söylemek mümkündür.” Başkan Demirtaş; İzmir’in makine sektörünün tarihinde önemli bir paya sahip olduğunu söyledi. Demirtaş: “Türkiye’deki ilk pres makine imalatı İzmir’de yapıldı. 80’li ve 90’lı yıllarda destekler konusunda projelerin yürütülmesi gibi faaliyetler de programımız dahilinde sürdürdüğümüz diğer çalışmalarımıza örnek teşkil ediyor.”

İZMİR, MAKİNE İHRACATINDA ÖNCÜ İL
İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, ülkelerin ekonomilerinin, makine alt yapılarının ve teknolojilerinin gelişmişliğiyle paralel büyüdüğünü söyledi. ise, ülkemizde deri makinelerinin tamamı İzmir’de üretilmekteydi. Halihazırda, ilimizde, ilimiz ve ülkemiz için gurur kaynağı olan, yoğun ihracat potansiyeline sahip, makine imalatçısı büyük firmalarımız mevcuttur. Dolayısıyla, makine sektörünün ilimiz ticaret ve ekonomisinde önemli bir yeri bulunmaktadır.” Sektörün sorunlarına da değinen Ticaret Odası Başkanı Demirtaş; en önemli sorunun nitelikli ara eleman yetiştirmede yaşandığını söyledi. Demirtaş: “Makine imalat sanayi, diğer sanayi kolları ile kıyaslandığında; hızlı bir gelişim gösteren, ihracatını sürekli artıran, kapasite kullanımını belirli bir düzeyde tutan ve katma değer göstergelerini yükselten bir yapıdadır. İlimizde makine imalatı yapan büyük firmaların bulunması, makine sektörünün ilimiz ticaretinde önemli bir yerinin olmasına neden olmaktadır.sektör için olumsuz gelişmelerdir. Bu makinelerle yapılan üretimler, ürün kalitesinin düşmesine ve üretim  yapan firmaların rekabet gücünün azalmasınaneden olduğu gibi, yerli makine imalatçılarının mağdur olmalarına neden oluyor.”

KAYITLI FİRMA SAYISI 1562
Başkan Demirtaş, İzmir Ticaret Odası olarak makine sektörüne yönelik yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi verdi. Demirtaş: “Odamızda “Makine Teçhizat, Aksam ve Parçaları Grubu”na kayıtlı toplam 1.562 adet firma var. Bu firmalar, kimi zaman sektör temsilcisi olan ve seçimle gelen “meslek komitesi” aracılığıyla, bazen de direkt olarak sorunlarını bize aktarıyorlar. Biz de bu sorunları, çözüm için gerekli mercilere iletiyoruz. Ayrıca sektörün gelişimine yardımcı olmak adına; sektör mensubu üyelerimizin
yurt içi ve yurt dışı fuarları ziyaret etmelerini sağlıyor, üyelerimizden gelen talepler doğrultusunda kendilerini bilgilendirmek ve  sorunlarınıilk ağızdan aktarmalarını temin etmek üzere odamız bünyesinde toplantılar düzenliyor, sektöre yönelik ra Bu firmaların  birçoğunun, ilimizdeki organize sanayi bölgelerinde yer aldığı düşünülürse, organize sanayi bölgelerinin gelişimine ve  sorunlarının çözülmesine yönelik bir takım destek ve teşviklerin verilmesinin gerektiği düşünülebilir. Sektörün yetişmiş, nitelikli ara eleman sıkıntısı da diğer bir sorunudur. Çıraklık ve mesleki eğitim merkezleriyle ve meslek liseleriyle bağlantıya geçilerek, okul-sanayi entegrasyonu temin edilmeli, iki tarafın ihtiyaç ve talepleri konusunda diyalog kurmaları sağlanmalıdır.  Yakın  geçmişte İzmir, ülke çapında, makine imalatı konusunda lokomotif bir role sahipti.” Başkan Demirtaş; İzmir’in makine sektöründeki güçlü konumunun kayba uğramasının sebebinin Ar-Ge teşvikleri ve KDV indirimlerinden yeterince faydalanamaması olduğunu belirtti. Demirtaş: “Son yıllarda ilimizin bu konumunu koruyamamasının en önemli nedeninin,  ilimizdeki makine sektörünün; Ar-Ge teşvikleri, vergi ve KDV indirimleri gibi bir takım desteklerden yeterince faydalanamaması olduğunu söylemek mümkündür. Makine sektörü, mühendislik ve teknoloji yoğun bir sektör olduğundan, sektörün gelişimi için teşvik edilmesi ve teşviklerden faydalanabilmesinin sağlanması gerekiyor. Demirtaş sektördeki sorunların aşılması için yapılması gerekenleri şu sözlerle ifade etti: “Sektörün dış ve iç pazarda rekabet edebilmesi için, üretim yaparken ucuz enerji temin  edebilmesinin  hayati öneme sahip olduğu biliniyor. Sektöre, enerji maliyetlerinin düşürülmesi için destek verilmesi önem  arz etmektedir. Sıfır ve 2. el makine ithalatının serbestleştirilmesi ise sektörün diğer bir sorunudur. Çin’den ithal edilen kalitesi düşük makinelerin yanı sıra, gelişmiş ülkelerin 2. el makinelerinin ithalatındaki serbestleştirme porlar hazırlıyor, sunuyoruz. Kısacası, ilimiz makine sektörünü olduğundan daha yüksek bir çıtaya çıkarmak için çalışıyoruz.”

İZMİR MÜHENDİSLİK: İKLİM VE LOJİSTİK AVANTAJ
Ağırlıklı olarak çimento, enerji, maden ve demir çelik sektörlerinde faaliyet  gösteren İzmir Mühendislik, firmalar için siparişe  uygun olarak makine ve ekipman üretimi yapıyor. İzmir Mühendislik şirket yetkilisi Mehmet Manav, İzmir makine sektörünün Ege bölgesi’nin sanayi hammaddeleri  ve saklanabilir gıda ürünlerinde öncü olduğu dönemlerde atılan temeller üzerine kurulduğunu  söyledi. Manav: “Sanayi devrimi sonrası, Anadolu’daki ilk sanayi yatırımları Ege Bölgesi’nde gerçekleşti. Bölgemiz sanayi  hammaddeleri ve pamuk, tütün, incir gibi saklanabilir gıda üretiminde öncü konumdadır. Bununla birlikte, liman olanakları ve  akarsuların yarattığı geniş tarım alanları ilk sanayi yatırımlarının gerçekleşmesine imkan sağladı. Bugün gelişen makine imalat sanayi bu temel üzerinde yükseldiğini söyleğeri yüksek ihracat yapılması yolu ile arttırılabileceğini düşünüyoruz.” Mehmet Manav,  makine sektörü açısından İzmir’in artı ve eksileri değerlendirdi. Manav: “İklim koşullarının, ulaşım ve lojistik koşullarının uygun olması ile işgücü eğitim düzeyini yüksek olmasını ilin artıları arasında. Yatırım ve istihdam konularında teşviklerin diğer bölgelere oranla geri kalması, ücretlerin diğer bölgelere oranla yüksek olmamek mümkün.” Şirket yetkilisi Mehmet Manav satışların daha çok dış pazara yönelik olduğunu söyledi. Manav: “ İzmir Mühendislik olarak ürettiğimiz makine ve ekipmanları Danimarka, Mısır ve Türki Cumhuriyetler’e satıyoruz. İç pazara makine satış oranlarımız dış pazara göre çok daha düşük seviyelerde. Önümüzdeki yıllar için de, ağırlıklı olarak ihracat yapmayı planlıyoruz. Ülke ekonomisine katkının, katma desı ve nitelikli iş gücünün az olması, İzmir’in eksileri arasında sayılabilir.”

ÖZ-KAN MAKİNE: ÜRETİMİN YÜZDE 60’I DIŞ PAZARA
Öz-Kan Makine; DN 100 – DN 2500 çapları arasında içme suyu, tarımsal sulama, enerji santralları ve diğer endüstriyel uygulamalar için vanalar üretiyor. Öz-Kan Makine ürettiği ürünleri Almanya, İtalya, Fransa, Suudi Arabistan, Libya, Güney Afrika, Malezya, Avusturalya, Arjantin ve Brezilya gibi ülkelere ihracat yapıyor. Öz-Kan Makine Genel Müdürü Hüsnü Kançeşme, İzmir’in çeşitli ve köklü bir sanayi geçmişine sahip olmasının ilin en önemli artısı olduğunu söyledi. Genel Müdür Kançeşme: İzmir’in köklü bir sanayi şehri olması, bu ilde makine sektöründe faaliyet gösteren firmalar için de büyük bir artı teşkil ediyor. Bunun yanı sıra bir liman kenti olan İzmir’in lojistik avantajları yeniliklerin, teknolojinin daha kolay takibi ve ürüne adaptasyonu gibi artıları beraberinde getiriyor.” Hüsnü Kançeşme, firma olarak daha çok dış pazara önem verdiklerini söylüyor. Genel Müdür Kançeşme: “İhracatın payı yüzde 60 civarında. Üretimin yüzde 40’ı ise başta DSİ ve belediyelerin temel yatırım projeleri olmak üzere yurt içinde kullanılıyor. Ürünlerimizin genelde yatırımlar ve büyük projelerde kullanılması sebebiyle, krizin etkileri ortadan kalkmadan büyük bir artış beklemenin doğru olmadığını düşünüyoruz.” İzmir’in en büyük artılarının lojistik ve eğitim alanlarında olduğunun altını çizen Kançeşme, limanın ve üniversitelerin önemine değindi. Kançeşme: “Bir liman kenti olması sebebiyle ihracat pazarlarına ulaşım kolaylığı, faaliyette bulunan firmaların ve üniversitelerin yarattığı yetişmiş insan gücü artılar olarak belirtilebilir.”