TEKNOLOJİ ODAKLI SANAYİ HAMLESİ TÖRENİNE MAKİNE SEKTÖRÜNÜ TEMSİLEN KATILAN MAKİNA İMALATÇILARI BİRLİĞİ (MİB) YÖNETİM KURULU BAŞKANI EMRE GENCER, SEKTÖRE YÖNELİK OLUMLU ADIMLARI DAHA DA İLERİYE TAŞIMAK İÇİN SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI ÖNCÜLÜĞÜNDE BİR “YERLİ MAKİNE ÜRETİMİ İZLEME KOMİTESİ” OLUŞTURULMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ.

Geçtiğimiz Ağustos ayının son günlerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde yürütülen Hamle Destek Programı kapsamında gerçekleştirilen “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi” törenine, makine sektörünü temsilen MİB Yönetim Kurulu Başkanı Emre Gencer ve Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan Gencer, konuşmasında özellikle, “Yerli Makine Üretimi İzleme Komitesi” kurulmasının ve sektördeki firmaların Avrupa’daki firma ve markaları satın almasının öneminden bahsetti.

“DEVLET DESTEĞİ HER ZAMANKİNDEN DAHA GÜÇLÜ OLMALI”

Gencer, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi’ni de değerlendirdiği konuşmasında, yüksek katma değerli, ileri teknolojiye sahip, kendi makinelerini üreten ülkelerin gelişmiş ülkeler olduğunu vurgularken, bu noktada Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi’nde ilk çağrının makine sektörünü kapsamasının önemli olduğunu söyledi.

EMRE GENCER MİB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Gencer, “Bu yeni dönemde, katma değerli üretimlerin ülkemize kaydırılabilmesi için devlet yardım ve desteklerine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. ‘Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi’ ile ortaya çıkan olumlu gelişmeyi daha da ileriye taşıma noktasında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının öncülüğünde, ilgili bakanlık ve kuruluşların sektör üst kuruluşlarıyla birlikte katılacakları bir ‘Yerli Makine Üretimi İzleme Komitesi’ oluşturulmasının yararlı olacağını düşünüyoruz. Bu ‘İzleme Komitesi’ makine ile ilgili yatırım ve ihracat teşvik mevzuatında, yerli makine kullanımın teşvikinde, sektör firmalarının ihracat ve yatırım kredilerine ulaşımında, kamu alımlarında yerli makine kullanımına öncelik tanınmasına ilişkin mevzuatın geliştirilmesinde, Hamle Programı kapsamında onaylanan projelerin uygulanmasının hızlandırılması gibi temel konularda çalışmaları koordine edebilir ve hızlandırabilir.” dedi.

SALGININ KÜRESEL ETKİLERİNİ YENEBİLİRİZ!

Makine sektörünün 11’inci Kalkınma Planı’nda stratejik sektör olarak belirlendiğini de hatırlatan Gencer, kamunun desteğiyle salgının etkilerinin en az hasarla atlatılacağına inandığını söyledi ve “Salgının yol açtığı koşullar nedeniyle, makine imalatçıları olarak çok zor bir ilk beş ay geçirdik. Ancak Haziran ayında dış satışlarımız toparlanmaya başladı. Temmuz ayında bu trend hızlandı. Geldiğimiz noktada, yılın ilk sekiz ayında makine ihracatımız 10 milyar doları aştı. Bu rakam geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 10’luk bir daralmayı ifade ediyor. Yıl sonu itibarıyla bu açığı da salgınla ilgili yeni kısıtlamalar gelmemesi koşuluyla kapatabileceğimizi öngörüyoruz. İhracat artış trendinin genele yayılarak sürdürülebilmesi için dünya ticaretinde salgın sonucunda oluşan yeni gelişmelere süratle uyum sağlamamız gerektiğinin bilincindeyiz. Bu yeni dönemde, katma değerli üretimlerimizin ülkemize kaydırılabilmesi için devlet yardım ve desteklerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyacağımız kuşkusuzdur.” değerlendirmesinde bulundu.

“GÜMRÜK BİRLİĞİ’NDE ATILACAK ADIMLAR ÖNEMLİ”

Emre Gencer, konuşmasında ayrıca, sanayi planlamasında yerli makine üretimini desteklemenin temel politika önceliği olarak belirlenmesinin önemine dikkat çekti. Gelişmiş ülkelerin özellikle Endüstri 4.0 kapsamında akıllı fabrikalar, dijital dönüşüm uygulamaları, sanal gerçeklik, yapay zekâ gibi alanlara yatırım yaptığını hatırlatan Gencer, “Türkiye açısından baktığımızda da yüksek katma değerli üretimin yolu; bilime ve teknolojiye yatırım yapan, dijital dönüşümünü gerçekleştirmiş, yerli ve milli makine üretiminden geçiyor. Dolayısıyla içinde barındırdığı mühendislik ve Ar-Ge gücü sayesinde, yüksek teknolojiye dönüşümü en hızlı gerçekleştirebilecek altyapıya sahip olan sektör, makine imalat sektörüdür. Dünya ticaretinde salgın sonucunda oluşan yeni gelişmelere süratle uyum sağlamamız gerektiğinin bilincindeyiz. Gümrük Birliği’nin Avrupa Yeşil Anlaşması ve Dijital Tek Pazar ile uyumu yönünde atılacak adımlar son derece önemli.” değerlendirmesinde bulundu.

Salgın nedeniyle tedarik zincirlerinin bölgeselleştirilme sürecine girdiğini de hatırlatan Gencer, “Bu dönemde, özellikle ana pazarlarımız olan Avrupa ülkelerine firma ve marka satın alma yoluyla daha fazla nüfuz edebiliriz. Bu tür alımlara, imkânlar ölçüsünde ‘İmtiyazlı Kredi / Soft Loan” olarak nitelendirilen uzun vadeli, ödemesiz dönemli, faiz sübvansiyonlu kaynak sağlanabileceğini düşünüyoruz.” dedi. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programına kabul edilen 10 projeden altısı MİB üyesi firmaların projeleri olarak belirlenirken, bu firmalardan İğrek Makine yüksek teknolojili CNC takım tezgâhlarını yerli ve milli kaynaklarla imal edecek; Durmazlar Makina, ultra hızlı lazerler ve eklemeli imalat makinelerinde kullanılan tek modlu lazerleri üretecek; Ermaksan, dünyada 800x800 milimetre üretim kapasitesine sahip büyük boyutlu eklemeli imalat makinesini üreten ikinci firma olacak; Dirinler, büyük ebatlı rüzgar türbin malzemelerini üretecek ve beş yılda 329 milyon liralık katma değer oluşturacak; Akım Metal ise CNC takım tezgâhlarını hem geliştirecek hem de seri üretimini gerçek- leştirecek. Akım Metal aynı zamanda servo motor üretimi de gerçekleştirecek.