Ct kesme teknolojileri firması, üretiminde yüksek teknolojinin yanısıra çok çeşitli alanlarda uzmanlık gerektiren su jeti makinelerinin türkiye’deki tek üreticisi konumunda bulunuyor. Türkiye’de kullanılan 55 su jeti makinesinin 40’ını üreten firma, 2010 yılında avrupa ikinciliğini hedeşiyor.



Su jeti makineleri, yüzey kesim kalitesi ve hızı, uçucu kesme tozu çıkarmaması ve kesme kuvvetlerinin çok küçük olması nedeniyle sert, yumuşak ve yapışkan malzemelerin aynı nozulla kesilebilmelerine olanak sağlıyorlar. Söz konusu makineler aynı zamanda ince parçaların üst üste konularak aynı anda kesilebilmelerine de olanak sağlayabiliyorlar. Üretimlerinde ileri teknoloji kullanılan su jeti makineleri; uçak, uydu, silah gibi çok hassas ve ileri teknoloji gerektiren imalatlar için kullanılıyor. Su jeti makineleri Türkiye’de ise büyük oranlarda mermer, granit ve seramik konusunda faaliyete bulunan firmalar için

çok büyük avantajlar sağlayabiliyor. Bu makinelerin üretimi için ise çok yüksek teknolojik altyapı ve tecrübe gerekiyor. Hidrolik, pnömatik, mekanik, yazılım, elektronik, CNC kontrol tekniği, paslanmaz çelik işçiliği gibi birçok teknoloji birleştikten sonra su jeti makineleri üretilebiliniyor. Bu denli komplike bir teknik ve teknolojik makineyi üretme işini de Türkiye’de CT Kesme Teknolojileri firması omuzlamış bulunuyor.

SU, SES HIZINI GEÇEREK KESİM YAPIYOR

Temel olarak su jeti kesme sistemi, filtrasyon sistemi, yüksek basınç sistemi, nozul ve karıştırma tüpünden oluşuyor. Yüksek basınç pompası ile ihtiyaç duyulan 4000 bar ve üzeri basınçlı su eldesi gerçekleşiyor. Basınçlı su, çelik borular üzerinden, inceltilerek karıştırma tüpüne ve nozula gelerek ses hızının 3 katına ulaşıyor ve nozuldan dışarı çıkıyor. Karıştırma tüpünde abrasiv ile karıştırılan basınçlı su, kesilecek malzemenin tipi ve kalınlığına göre kullanılarak malzeme üzerine sevk ediliyor. Bu işlem sonucunda programa bildirdiğiniz her türlü şekil kesilebiliyor. Türkiye’nin tek su jeti kesme makinesi üreticisi olan CT Kesme Teknoloji firmasının Genel Müdürü Mehmet Ata Yalkılday, ürettikleri makinelerin dizaynlarını, elektrik-elektronik sistemlerini ve teknolojik altyapının tamamını kendi içinde hazırlayan bir firma konumunda bulunduklarını belirtiyor. 2003 yılında su jeti imalatı konusunda dünya markası olma gibi bir iddia ile yola çıkan CT Kesme Teknolojileri firması bu anlamda genç olmasının yanı sıra tecrübeli bir ekipten oluşuyor.

“TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİK MAKİNE ÜRETİLEMEZ” ÖNYARGISI KIRILIYOR

2003 yılında Eczacıbaşı Karo Seramik firmasının projelerine güvenerek kendilerinden su jeti makinesi aldığını söyleyen Yalkılday, “Eczacıbaşı Karo Seramik firmasının İtalyan firmalara rağmen bizi seçmiş olmalarını, onların bizim için yapmış oldukları bir jest olarak algıladık. Deneme amacıyla bizden bir makine satın aldılar. İlk aldıkları makineyi paketleyip İrlanda’daki fabrikalarına götürmeleri bizim için büyük bir öneme sahipti. Biz yaptığımız makineden çok emindik ancak onlar kendi cephelerinden risk alarak bizim makineyi tercih ettiler. Makineyi gönderdikten 15 gün sonra ise kendilerinden başka bir sipariş daha aldık. Onların bize sipariş vermeleri hem prestij anlamında hem de ilk anda finansal anlamda güçlenmemiz adına bizlere çok destek oldu. Diğer yıllarda iki tane makine daha aldılar. Eczacıbaşı firması nda şu anda toplam dört tane makinemiz bulunuyor. Bu makinelerden bir tanesi Almanya fabrikalarında, bir tanesi İrlanda fabrikasında, iki tanesi de İstanbul’daki tesislerinde kullanılıyor. Ondan sonra makine imalatçısı, mermer ve granit firmalarının da bizden makine almalarıyla, yıllık ortalama 3 makine satarak 2006 yılına ulaştık. O yıldan sonra su jeti teknolojisi daha sık konuşulur hale geldi ve biz o yıl 9 tane sattık. Bu beklediğimiz talebin çok üzerindeydi. Bu arada tek tük olmak üzere yurtdışından da bu makineler ithal ediliyordu ancak bizim makinelerimiz yurtiçinde yaygınlaştıkça bu tarz bir makineyi yurtdışından almanın çok da mantıklı olmayacağı kanısı sektörde yerleşmeye başladı. Bunu izleyen 2007 yılında 13 adet satış ile çok iyi bir noktaya geldik. Bunların arasında Türkiye çapında adı bilinen teknik anlamda da prestij anlamında da önde gelen firmalara su jeti makinesini sattık. Bu tarz firmalara ulaşmış olmamız sektörde bilinirliğimizi de oldukça artırdı. Türkiye’de toplam 55 tane kadar su jeti makinesi var. Bu makinelerin 40 tanesini ise bizim firmamız üretmiş bulunuyor. Bizim makinelerin fiyatlarının dörtte biri oranında fiyatlarla temin edilen Çin makineleri dışında Türkiye’ye başka makineler girmiyor diyebiliriz. Halen teknik ve teknolojiyi ölçüp tartamayan insanlar Türkiye’de bu denli ileri teknoloji bir makinenin üretilemeyeceğini söyleyebiliyorlar. Bu kanıdan hareketle bazı firmalar körü körüne bir inançla yurtdışından bu makineyi alabiliyorlar” diyor.

SU JETİ MAKİNESİNİN PAZARI KÜÇÜK

Türkiye’de ileri teknoloji barındıran bir makine üreterek mesleki anlamda tatmin olduklarını belirten Yalkılday, “Bu tarz bir makineyi üretmek için cesur olmaktan öte, karşımızda bir mecburiyet de bulunuyordu. Biz mevcut bir ticari halkaya eklenecek yapıya sahip olmadığımız ve yalnızca teknik performansımıza güvenebildiğimiz için hakikaten iddialı bir teknolojik makine üretmeye başlamalıydık. Su jeti üretimi öyle bir konu ki, çok küçük bir mühendislik firmasının kolayca gerçekleştirebileceği bir konu değil. Pek çok teknik parametreyi barındırıyor. Makineyi üretmek için gereken temel ekipmanlar pek ucuz şeyler değil. Büyük firmaların da bugüne kadar ilgisini çekmemesinin temel nedeni ise pazarının küçük olması. Sadece Türkiye’de değil dünyada da bu işin pazarı oldukça küçük. İlk makine Türkiye’ye 1996’da girmiş ve o günden bu güne kadar toplam makine sayısı sadece 55’e çıkmış bulunuyor. Almanya’da bu konuda faaliyette bulunan ve su jeti kesme makinesi yapan Trump firması dünya liderlerinden bir tanesiydi.

98 yılında bu işi tamamıyla bıraktı. Çünkü apayrı bir teknik performans gerektiriyor. Trump firmasının bu teknik performansı harcayacak finansal ve teknik gücü bulunuyordu ancak karşılığında yılda en fazla 8 makine satabiliyorlardı. Trump gibi bir firmanın bile sattığı makine sayısı toplamda 20 gibi bir sayı düzeyindedir. Türkiye’de kesim makineleri üreten büyük firmalar bulunuyor. Bu firmalar her türlü performansa sahip bulunmalarına rağmen su jeti üretimini kendileri için karlı bir konu olarak görmüyorlar” diyor.

SANAYİ GELİŞTİKÇE KULLANIMI ARTACAK

Türkiye’de su jetinin mermer, seramik ve granit gibi sektörlerde kullanıldığını belirten Yalkılday, bu makinenin sadece bu sektörlerde kullanılmasının ötesine geçmemesinin Türkiye için bir talihsizlik olduğunu vurguluyor. Mehmet Ata Yalkılday, “Türkiye’de makine sanayinde kullanılan materyallerin yüzde 90’ını imalat çeliği oluşturuyor. Bunları kesmek için su jeti iyi bir yöntem değil.

Bunlar çok kalın ise oksijen ile, orta kalınlıkta ise plazma, düşük kalınlıkta ise lazer ile kesersiniz. Eğer Türkiye’de büyük uçak firmaları üreten daha gelişmiş bir sanayi bulunsaydı, ülkemizde bu makinelerin sayısı 200 olurdu. Türkiye’de termik dayanımı yüksek, hafif, titanyum, alüminyum alaşımları, karbon, kevlar veya çeşitli kompozitler yaygın olarak kullanılsaydı su jeti hakikaten çok daha önemli bir konumda bulunurdu. Ama yüzde 90 tüketim malzemesini çelik olduğu bir yerde su jeti kullanımı da sınırlı düzeyde oluyor. Genelde ülkemizde bu makine dekoratif amaçlı eğrisel kesimleri yapmak için mermer ve granit benzeri yerlerde kullanılıyor.

CT, 50 ADET İLE AVRUPA İKİNCİLİĞİNE OYNAYACAK

Su jeti teknolojisinin diğer kesim teknolojilerine göre yavaş bir teknik olduğunu belirten Yalkılday, 10 milimlik bir sacı plazma ile 2500 mm/dakika ile kesiyorsunuz, lazer ile 1500 mm/ dakika, su jeti ile ise 150 mm/dakika ile kesebiliyorsunuz. Dünyada da bu durumun böyle olduğuna değinen Yalkılday, “Almanya’ya baktığımız zaman tüm ülkede 1000 adet su jeti makinesi bulunuyor. Yılda Avrupa’da üretilen su jeti sayısı 400 ile 600 arasında bulunuyor. Bunlar bütün Avrupa için düşünüldüğünde çok düşük rakamlar. Bütün Avrupa pazarının 600 makine ile ifade edildiği vakit, pazarın ne kadar küçük olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Büyük firmalar için su jeti üretimi çok tatmin edici değil. Ancak bizim gibi 130 kişilik bir firma için bu üretimler tatmin edici olabiliyor. 2010 için Avrupa ikinciliği gibi bir hedefimiz bulunuyor. Bu hedefi yakalamak için altyapı mızı ciddi anlamda geliştiriyoruz. Gerek servis olarak, gerek teknoloji olarak, gerek makinelerimizde seçtiğimiz alt ürünlerin markaları olarak dünyaya hâkim markaların ürünlerini kullanıyoruz. Tüm dünyada yedek parça temininin mümkün olacağı markaları kullanmak suretiyle altyapıyı oluşturmuş bulunuyoruz.

Şimdi bundan sonra geriye pazarlamaya ağırlık vermek kalıyor. İmalat ile ilgili pek bir sorunumuz yok, yani yılda 10 makine imalatı ile 40 makine imalatı arasında pek bir zorluk bulunmuyor. Avrupa ikinciliğini hedeflerken bizim asıl karşılaştığımız zorluk pazarlama konusunda oluyor. Avrupa’nın en büyük firmasının bir İsveç firması. Bunun da üretim rakamı 70 adet düzeyinde bulunuyor. Yani biz üretimimizi yılda 40 âdete çıkarırsak Avrupa ikinciliğini yakalamış oluruz. Adetler küçük olduğu için bu hedefler çok uzak hedefler değil. Biz bu işe kafasını takmış firmalardan birisiyiz. Bu makineyi üretmek oldukça zor bir süreci barındırıyor. Bu makinelerin üretimi için aklınıza gelecek her türlü makine teknolojisi kullanılıyor. Hidrolik, pnömatik, mekanik, yazılım, elektronik, CNC kontrol tekniği, paslanmaz çelik işçiliği gibi birçok teknoloji birleştikten sonra bu makine üretilebiliniyor. Bundan kaynaklı olarak insanların çok sempatiyle yaklaştıkları bir üretim alanı değil. Birçok firma bu denli komplike bir makine üretmek için enerji harcamak istemiyor” diyor.

CT, SATIŞ SONRASI HER TÜRLÜ SERVİSİ SUNUYOR

Su jetinin milimetrenin altındaki incelikler ile 200 milimetreye kadar olan tüm malzemeleri kesebilen bir teknoloji olduğunu söyleyen Yalkılday, ancak her materyal için o materyale özgü doğru kesim yönteminin kullanılmasının daha mantıklı olacağını söylüyor. Su jetinin lazere göre hassasiyetinin daha kötü olduğunu söyleyen Yalkılday, ancak plazma kesim makinelerine göre hassasiyetinin daha iyi olduğunu söylüyor. Su jeti makinesinin yavaş ve pahalı bir makine olmasının yanı sıra komplike bir teknolojiyi de içinde barındırdığı için kullanımının da daha zor olduğunu söyleyen Yalkılday, bu anlamda satış sonrası servis sağlamalarının da kendilerine pazarlama konusunda önemli avantajlar sunduğunu belirtiyor. Türkiye’de elinde birden fazla makine bulunduran firmaların tamamında CT firmasının makinelerinin bulunduğunu söyleyen Yalkılday, “Yurtdışından makine almış olan firmalarda bir tane makine bulunuyor. Bunun nedeni yurtdışından satın alınan bir makinede makinenin kullanıcısı emeğinin yüzde 50’sini o makineyi çalışır tutmak için harcamak zorunda kalıyor. Oysa bizden makine alan bir Şrma ise her türlü teknik yardımı bizden aldığı için makinenin yarattığı sorunlar ile uğraşmak zorunda kalmaz. En küçük bir sorunda kendimiz teknik servis sunuyoruz. Yüzde 80 sorunları telefon görüşmesi yolu ile çözme yoluna giriyoruz. Daha komplike bir sorun var ise yerinde müdahale ediyoruz. Yurtdışından makine almış firmalar makinenin kullanımı konusunda birçok sorun ile karşılaşabiliyorlar. Bizden makine alalara bir telefon kadar yakın olmamız nedeniyle büyük bir avantaja sahibiz. Bu durum firma olarak bizi çok önemli kılıyor. Birçok firma mümkün olan en düşük fiyatla kabul edilebilir kalitede makine üretmeye çalışıyor. Oysa biz firma politikamızı mümkün olabilecek en yüksek kalitede makine üreterek, kabul edilebilir fiyatlarla satma üzerine kurmuş bulunuyoruz. Bizim fiyatlarımız buna rağmen birçok ithal makineye göre yüzde 20 daha ucuz. Biz dünyadaki en iyi makineye eşdeğer makineleri üretme noktasında iddialıyız. Bu anlamda makinemiz ucuz olmayı da hak etmiyor. Yine de böyle bir başarı yakalamış bulunuyoruz”

SU JETİ MAKİNELERİ HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL

Ürettikleri su jeti makinelerinin öncelikle makine sanayine, uçak sanayi ve oto motiv sektöründe birincil olarak tercih edilmesini arzu ettiklerini söyleyen Yalkı lday, su jeti makinesinin Türkiye’de halen hak ettiği oranda yüksek teknolojik alanlarda kullanılmadığını belirtiyor. Mehmet Ata Yalkılday su jeti makinesini kullanan sektörler hakkında şöyle konuşuyor: “ Türkiye’de bizim makinelerimizi genelde granit, mermer, seramik ve cam gibi sektörler kullanıyor. Makine sattığımız firmaların yüzde 60’ı fason imalat yapan firmalardan oluşuyor. Geriye kalan yüzde 40 ise kendi ihtiyaçları için kullanıyorlar. Fason amaçlı makineyi çalıştıranların yüzde 80’i mermer granit, seramik kesmek için kullanıyor. Kendi imalatı için alanların içinde ise yüzde 35’i ise cam, seramik ve granit kesmek için kullanıyor. Geriye kalanların yüzde 5’i ancak yüksek teknolojik mamuller kesmek için makineyi kullanıyor. Almanya’da bu durum tam tersi olarak işliyor. Almanya’da su jeti makinesinin mermer granit ve seramik sektöründe kullanımı yüzde 10 düzeyinde bulunuyor. Yüzde 90’ı ise ileri teknoloji gerektiren uçak yapımı, otomotiv, silah üretimi gibi sektörlerde kullanılıyor. Su jeti makinesi, artı değeri çok yüksek bir teknoloji barındırıyor. Bu nedenle mermercilik sektörüne büyük avantajlar sunuyor. Bir su jeti makinesi 15 kişinin yaptığı imalat atölyesinin işini yapabiliyor. Fakat sıkışmış bir sektöre sahip olduğu için halen hak ettiği alanlarda kullanılmıyor.”

 

SPOT:

“ Su jeti makinelerinin üretimi için çok yüksek teknolojik altyapı ve tecrübe gerekiyor. Hidrolik, pnömatik, mekanik, yazılım, elektronik, CNC kontrol tekniği, paslanmaz çelik işçiliği gibi birçok teknoloji birleştikten sonra makine üretilebiliniyor.”

 

SPOT:

“ Türkiye’de su jeti makinesini genelde granit, mermer, seramik ve cam gibi sektörler kullanıyor. Makineyi kullanan firmaların sadece yüzde 5’i yüksek teknolojik mamuller kesmek için bu makineyi kullanıyor.”