Süleyman Onuşluel tarafından 1952 yılında İzmir Alsancak’ta küçük bir atölyede Namsüonel Briket Makinaları adıyla kurulan firma, 1990’lı yıllarda İzmir...

Süleyman Onuşluel tarafından 1952 yılında İzmir Alsancak’ta küçük bir atölyede Namsüonel Briket Makinaları adıyla kurulan firma, 1990’lı yıllarda İzmir Kemalpaşa’daki fabrikasına taşınarak Namtaş adıyla üretim faaliyetlerine devam etti. Beton blok makineleri, beton santralleri, beton blok istifleyici ve aktarıcı sistemleri ile beton blok kalıpları imal eden Namtaş, bugün itibarıyla dünyanın 20’den fazla ülkesine ihracat gerçekleştiriyor.

Namtaş şirket yapılanması hakkında bilgi verir misiniz?

Sektördeki artan talebi karşılamak için daima yeni projeler geliştirmeyi hedefliyoruz. Bir aile şirketi kimliğiyle faaliyetlerimizi, İzmir Kemalpaşa’da 12 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 18 bin metrekarelik alanda üç kuşaktır sürdürüyoruz. Dünya standartları çerçevesindeki Ar-Ge ve üretim çalışmalarımıza firmamızın yönetim kurulu başkanı Kemal Onuşluel’in öncülük ediyor. Bugünkü başarımızın temellerini yarım yüzyılı aşan deneyimimize ve yenilikçi kadromuza borçluyuz.

Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri nelerdir?

İmal ettiğimiz ilk ürünler mekanik briket makineleri oldu. Tava sistemli parke taşı makinelerini 1970’li yıllarda Türkiye’de ilk kez Namsüonel markasıyla ürettik. Firmamız 1980’lerin sonunda yarı otomatik beton blok makinelerinin Türkiye’deki öncüsü oldu. Namtaş olarak beton blok makinelerinden beton blok kalıplarına, beton karıştırıcılara, agrega bunker gruplarından havai hatlı taşıma sistemlerine kadar komplike tesisler imal ediyoruz. Müşterilerimize ihtiyaçları kapsamında tek bir ürün grubu sunabildiğimiz gibi proje bazlı anahtar teslim tesisler de kuruyoruz. Son teknolojiyle desteklenen makinelerimiz geniş bir yelpazede; parke taşı, briket, bordür, bims blok, duvar taşı ve beton oluklar dahil beton ve bims blok üretimi yapabiliyor.-

Yeni geliştirdiğiniz bir ürün ve üzerinde çalıştığınız TÜBİTAK vb. gibi projeleriniz var mı?

Yeni geliştirdiğimiz NT serisi beton blok makinelerimiz sektörde fark yarattığımız ürünler olarak öne çıkıyor. NT-42 ve NT-36 beton blok makineleri, kullandığımız ileri teknoloji ve mühendislikle bizi Türkiye’de rakipsiz kılıyor ve dünya pazarının üst sıralarında yer almamızı sağlıyor. NT serisi makinelerimiz Namtaş mühendislerinin, TÜBİTAK projesi kapsamında yürüttüğü uzun uğraşlarının ve yoğun Ar-Ge çalışmalarının sonucunda ortaya çıktı. Bu uzun çalışma sürecinde beton blok yapım teknolojileri incelenerek geliştirildi. Söz konusu çalışmamız üniversite-sanayi işbirliğinin de sektördeki güzel bir örneği niteliğinde. Ürün gamımızda, en yeni ve en hızlı beton blok makineleri olan NT-42 ve NT–36 geniş bir yelpazede beton ve bims blok üretimi yapabiliyor. Bu projenin sonunda geliştirdiğimiz vibrasyon sisteminin de patentini aldık. “Beton Blok Üretimi Makinaları İçin Bir Titreşim Sistemi” adlı patentimizde beton blok sektöründe baskı ve sıkıştırmanın önemi vurgulanırken buna uygun vibrasyon kuvvetinin hesaplanması da yer alıyor. Ar-Ge çalışmalarını devletimizin ve firmalarımızın desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu şekilde toplumumuz ve sanayimizde Ar-Ge bilinci oluşturabilir ve AB Ülkeleriyle aramızdaki farkı kapatabiliriz. Bu kapsamda iki adet patentli ürün ve bir adet faydalı modelimizle Ar-Ge konusundaki çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz.

Sektörünüzle ilgili yurt içi ve yurt dışında düzenlenen fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız için öneminden bahseder misiniz?

Pazarımızı tanımak ve kapasitemizi artırmak bakımından yurt dışında düzenlenen fuarlardan bugüne kadar verimli bir şekilde yararlandık. Almanya, Dubai, Moskova, Kazakistan, İran, Hindistan, Ukrayna, Amerika ve Cezayir başta olmak dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen önemli yapı ve inşaat fuarlarına katılıyoruz. Dünyada beton blok sektöründe ismi anılan önemli firmalardan biriyiz. Bu gücü elde etmemizde yurt dışı fuarlarının da etkisi büyüktü. 2017 yılında da alanında en kapsamlı fuarlardan biri olan ABD’deki World of Concrete organizasyonunda yerimizi alacağız.

Firmanızın ihracat potansiyelinden hakkında bilgi verir misiniz?

İlk ihracatımızı 1996 yılında yarı otomatik beton blok makinesi ile gerçekleştirmemizin üzerinden 20 yıl geçti. Bugün Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Cezayir ve Amerika dahil olmak üzere 20’nin üzerinde ülkeye ürünlerimizi gönderiyoruz. Firmamız toplam üretiminin yüzde 50’sini ihraç ediyor ve ihracat potansiyelimiz her geçen yıl artıyor. Genel olarak müşterilerimizin talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda üretimini gerçekleştirdiğimiz beton blok tesislerini ihraç ediyoruz. Bunun yanı sıra beton blok kalıplarını, beton santrallerini ve beton blok tesisi ekipmanları da önemli ihracat kalemlerimiz arasında.

İş dünyasında uzun ömürlü ve başarılı şirket olabilmenin yolu bir yerde vizyon sahibi olmaktan geçiyor. Namtaş olarak kendinize nasıl bir vizyon belirlediniz?

Namtaş olarak yenilik, kalite ve müşteri ihtiyaçlarına odaklanıp beton blok sektöründe lider olmak başlıca vizyonumuz. Bu amaçlar doğrultusunda da sektörde dünyanın sayılı firmaları arasında yerimizi aldığımızı düşünüyorum. Kalite, bu işe ilk başladığımız yıllardan beri ödün vermediğimiz en önemli konulardan biri. Uzun yıllar zorlu koşullarda çalışabilecek dayanıklılıkta ürettiğimiz tesisler bunun en önemli göstergesidir. Firma olarak bugüne dek ihtiyaçlara yönelik ve müşteri odaklı çözümlerimizle her ürünümüzün arkasındayız.

Rekabetin her geçen gün biraz daha arttığı iş dünyasında firmaların farkını ortaya koyabilmesi önemli bir konu. Bu anlamda sizi sektördeki benzerlerinizden ayıran özellikleriniz nelerdir?

Firmamız müşterilerine; danışma, tasarım, üretim, ekipmanı devreye alma, personel eğitimi, garanti ve garanti sonrası hızlı ve kaliteli teknik servisin dahil olduğu paket bir hizmet sunuyor. Teknisyenlerimiz, beton blok sektöründeki diğer üreticilere ait makine ve ekipmanların da teknik servis, bakım ve revizyonu konularında uzmandır. Mühendislerimiz tarafından geliştirilen otomasyon sistemimize de oldukça güveniyoruz. Otomasyon sistemi beton blok üretim hattının beynidir. Her baskıda aynı kalite ve miktarda üretim yapıp iş akışının sorunsuz ve aksamadan gerçekleştirilmesini sağlar. İsteğe bağlı olarak sunulan uzaktan erişim seçeneğiyle de işletme içerisinde ağ bağlantısı olan herhangi bir erişim noktasından bağlanarak, iş akışı izlenebiliyor ve istendiğinde sisteme müdahale edilebiliyor.

Türkiye makine üreticiliği bakımından sizce ne durumda?

Maalesef ülke olarak daha çok yol almamız gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda da en büyük rol devletimize düşüyor. Yaşadığımız ekonomik istikrarsızlığı düşünecek olursak üreten firmaların desteklenmeye ihtiyacı var. Firmalarımızın üretmekten vazgeçip ithalata yönelmesi bizi dışarıya bağımlı hale getiriyor. Makine üreticileri teşviklerden daha çok yararlanıp daha çok desteklenmeli ki Türkiye kazansın.

Firmanız açısından 2016 yılı nasıl geçti ve 2017 yılına dair beklentileriniz nedir?

2016 yılı dünyada ve ülkemizdeki zorlu ekonomik koşullara rağmen firmamızın kaliteden ödün vermeyen politikası sayesinde iyi geçti. Gelecek yıllara dair en önemli hedefimiz mevcut ve yeni gireceğimiz pazarlarda varlığımızı daha uzun yıllar sürdürmek. Aynı zamanda Ar-Ge yatırımlarımızı artırıp Türkiye’deki pazar liderliğimizi korumak da bir diğer önemli hedefimiz.