Dünya makine ticaretinde belirleyici unsur genel yatırımlarla makine yatırımlarının gelişimidir. Dünya ekonomisinde ortaya çıkan önemli bir eğilim küresel yeni...

Dünya makine ticaretinde belirleyici unsur genel yatırımlarla makine yatırımlarının gelişimidir. Dünya ekonomisinde ortaya çıkan önemli bir eğilim küresel yeni kapasite yatırımlarının yavaşlamasıdır. Küresel ekonomide son yıllarda yapısal bir yavaşlamayla birlikte talep artışı zayıflıyor. Bu nedenle ülkelerde yeni kapasite yatırımları da yavaşlıyor. Çin ekonomisi de dönüşüme girerek sanayide yarattığı fazla ve atıl kapasiteleri konsolide ediyor. Küresel ölçekte Çin’in etkisiyle birçok sanayide oluşan atıl kapasiteler sonucu bu alanlarda yeni kapasite yatırımları yapılmıyor. Son iki yıldır ayrıca enerji ve emtia ihracatçısı ülkelerin bu ürün fiyatlarındaki gerileme nedeniyle gelirleri düştü. Buna bağlı olarak birçok endüstri ile altyapı yatırımı ötelendi veya iptal edildi. Tüm bu unsurlar nedeniyle makine talebi de zayıfladı. Yatırımlarda ve makine talebinde büyüme yaşanan alan ise teknoloji, verimlilik ve sürdürülebilirlik amaçlı yenileme yatırımlarıdır. Küresel dijitalleşme makine sanayisini de etkiliyor ve üretimler giderek tam otomasyon içinde, dijital altyapıda ve akıllı olarak yapılır hale geliyor. Yanı sıra yeni sistemler ve teknolojilerle verimlilik artırılıyor. Ayrıca sürdürülebilirlik çerçevesinde makinelerde enerji verimliliği yüksek, daha az karbon salınımı çıkaran, daha az yağ ve su tüketen, geri çevrilebilir malzemeler kullanabilen makineler devreye alınıyor. Küresel makine yatırımları yeni kapasite yaratılmasından çok bu alanlarda büyüme gösteriyor.

DÜNYA TİCARETİ VE MAKİNE İHRACATI İKİ YILDIR GERİLİYOR

Dünya ekonomisindeki yavaşlama ve ihracata konu olan ürünlerin fiyatlarındaki düşüş sonucu dünya mal ticareti 2015 yılından sonra 2016 yılında da geriledi. Dünya mal ticareti 2015 yılına yüzde 10,2 ve 2016 yılında da yüzde 4 gerileyerek 16 trilyon dolara indi. Dünya makine ihracatı bu gelişmeler içerisinde yeni kapasite yatırımlarının da yavaşlaması sonucu son iki yıldır geriliyor. Dünya makine ihracatı 2015 yılında yüzde 9,3 azalarak 1,47 trilyon dolara düştü. 2016 yılında ise yüzde 2,5-3,0 arasında daha azalarak 1,43 trilyon dolara indi. Makine ihracatının dünya mal ticareti içerisindeki payı ise son iki yılda 0,19 puan artarak yüzde 8,95’e yükseldi. Payın artışındaki neden makine sanayisinde daha yüksek teknolojili ürünlerin ticarete konu olması ve fiyatlarında diğer ürünlerde görülen gerilemelerin yaşanmamasıdır.

TÜRKİYE’NİN MAKİNE İHRACATI ARTTI

2016, dünya ekonomisinde yavaşlama, dünya ticaretinde gerileme ve Türkiye’de ise siyasi ve toplumsal bir kriz yılı oldu. Bu dönemde Türkiye’nin sektörler ihracatı yüzde 1,0 azalarak 131,6 milyar dolara indi. Toplam ihracat ise yüzde 0,6 düşerek 142,1 milyar dolar oldu. Bu ihracat performansı içerisinde makine, ihracatını sınırlı da olsa artıran sektörlerden biri oldu. Otomotiv ve hazır giyim sanayileri de özellikle AB’deki talep artışından yararlanarak ihracatını artırdı. Makine sanayisi ise yatırım talebinin küresel ölçekte azaldığı bir yılda ihracatını artırma başarısı gösterdi. Makine ihracatının alt sektörler itibarıyla performansı değerlendirildiğinde, 22 alt sektörden 10 tanesinde ihracat artarken 12’sinde azaldığı görülüyor. Motorlar mal grubu 2 milyar dolarlık ihracatla en çok ihracat yapılan alt sektörler arasında liderliği klima ve soğutma makinelerinden aldı. Makine sanayisi ihracatı değer olarak yüzde 0,7 artarken miktar olarak yüzde 1,7 artış kaydetti. Birim kilogram ihracat fiyatı ise 5,9 dolardan 5,8 dolara indi. Bununla birlikte Türkiye’nin ortalama ihraç fiyatının birkaç katı fiyatla ihracat gerçekleştirildi. Makine sanayisinde daha yüksek katma değerli ve teknoloji içeren motorların birim ihraç fiyatı 15,7, türbinlerin ve turbo jetlerin 31,6, silah ve mühimmatların 16,7 ve büro makinelerinin de 41,2 dolar oldu.

SEKTÖR ASYA-PASİFİK HARİÇ TÜM KÜRESEL PAZARLARA ERİŞEBİLİYOR

Makine sanayisinin en çok ihracat gerçekleştirdiği pazarlar değerlendirildiğinde Asya- Pasifik hariç tüm küresel pazarlara eriştiği ve buralarda rekabetçi olduğu görülüyor. Makine sanayisi AB ülkelerinde başta Almanya olmak üzere İngiltere, İtalya, Fransa, İspanya gibi makine sanayisinde lider olan ülkelere makine ihracatını 2016 yılında artırdı. AB’nin yeni üretim alanı haline gelen Romanya gibi ülkelere de önemli ihracat artışları sağlandı. Makine sanayisi için ABD de giderek önemli bir pazar haline geliyor. ABD, dünya makine ithalatında lider konumdadır ve en büyük pazardır. 2016 yılında ABD’ye de ihracat yüzde 2,0 artarak 1 milyar dolar seviyesine yaklaştı. İran’a yönelik makine ihracatı yüzde 7,4 artarak 464 milyon dolara yükseldi. İran’a yönelik ambargoların kaldırılması bu pazarın cazibesini artırdı. Ancak Türkiye’nin 2016 yılında İran’a toplam ihracatı geriledi. Bu çerçevede makine ihracatının artmış olması ayrı bir başarı sayılmalı. İhracatta kayıp yaşanan Rusya, Irak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kazakistan gibi pazarlarda ise ekonomilerin ve yatırımların yavaşlaması etkili olurken Rusya ve Irak’a ihracat, bozulan siyasi ilişkilerden olumsuz etkilendi. Türkiye’nin en çok makine ihracatı yaptığı pazarlarda birim ihraç fiyatı ortalamalarını korumuş olması, fiyatların bir rekabet aracı olarak kullanılmadığını ve indirilmediğini de gösteriyor.

İHRACATIN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL İTHALAT

Türkiye 2016 yılında 25,72 milyar dolar tutarında makine ithal etti ve ithalat, yatırımların iç pazarda önemli ölçüde yavaşladığı bir yılda yüzde 7,3 arttı. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 50,8 den yüzde 47,7’ye geriledi. Türkiye tüm makine gruplarında üretim yapabiliyor ve bunları dünyanın en önemli makine üreticisi ülkelerine ihraç edebiliyor. Buna karşın ihracatın iki katı oranında makine ithalatı yapmaya devam ediyor. Teşvik sisteminin ithal makineyi özendirmesi, ikinci el makine ithalatı, yabancı satıcıların sağladığı avantajlı finansman olanakları, yurt içi pazarda yabancı makinelere gösterilen teveccüh ve güven, kamu kurumlarının her türlü satın almada yabancı makine tercihleri gibi unsurlar makine ithalatını destekliyor. Türkiye’nin makine ihracatında en önemli engeli, ihracatta rekabet gücü sağlayacak ölçeklere ulaşılmasını sınırlayan ithalat oluşturmaya devam ediyor.