Elektrik enerjisinin iletimi ve dağıtımında kullanılan transformatörlerin üretimini gerçekleştiren ASTOR, aylık 2 bin adetlik dağıtım transformatörü üretim kapasitesine sahip.

Elektrik enerjisinin iletimi ve dağıtımında kullanılan transformatörlerin üretimini gerçekleştiren ASTOR, aylık 2 bin adetlik dağıtım transformatörü üretim kapasitesine sahip.

ASTOR Genel Müdürü Enver Geçgel, “Kalite politikamız, enerji sektöründe elektriğin üretimi ve iletimi için gerekli olan güç ve dağıtım transformatörleri üretimini gelişen teknolojiyi yakından takip ederek gerçekleştirmek” derken, çevreye duyarlı, iş sağlığı ve güvenliğine önem veren anlayış çerçevesinde, müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayarak memnuniyetlerini sağladıklarının altını çiziyor.

Sektörde fiyat rekabeti değil kalite rekabetine önem verdiklerini de vurgulayan Geçgel, 455 çalışanıyla büyük bir aile olduklarını söylerken, ASTOR’un sürdürdüğü Ar-Ge çalışmalarıyla bilgi birikimini artırmayı, böylece ürün gamını geliştirerek Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedeflerine katkı sağlamayı amaçladıklarını da ifade ediyor.

Ankara Sincan’da kurulu 36 bin metrekareye yayılan üretim tesislerinde son teknolojiye sahip makinelerle üretim gerçekleştirdiklerini, 60 milyon dolarlık yeni yatırımları tamamlandığında 800 kV gerilim seviyesinde 1000 MVA gücüne kadar transformatör üretmek için gerekli altyapıyı tamamlayacaklarını anımsatan Geçgel ile ASTOR’un ve sektörün geleceğini konuştuk.

ASTOR’un kuruluş hikâyesini sizin sözlerinizle dinleyebilir miyiz?

Şanlıurfa’da 100 metrekarelik bir alandan bugün 36 bin metrekarelik alana ulaşan; üretimdeki eksikliği görüp büyüyen bir firma hikâyesidir bizimkisi. 1998 yılında Özgüney Elektrik olarak Şanlıurfa’da 100 metrekarelik alanda elektrik sektörünün malzeme ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulduk. Piyasadaki ihtiyacı, talep fazlalığını ve satış potansiyelini görerek transformatör imalatını kendimiz yapmaya karar verdik. 2003 yılındaki araştırmalarımız neticesinde Türkiye’nin ilk transformatör markalarından olan Bese Transformatör’ü satın almamız, şirketimiz için bir dönüm noktası oldu. 2005 yılında, enerji sektöründe transformatör ihtiyacının artmasıyla birlikte, ikinci bir üretim tesisi almaya karar verdik ve İstanbul’da 1983’ten beri üretim yapan Transtek markasını satın aldık. Sonuçta, elde ettiğimiz bilgi birikimi ve tecrübeyi ASTOR markası altında toplayarak marka gücünü oluşturduk.

Mevcut üretim tesisleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?

ASTOR daha önce İstanbul ve Ankara’da yer alan iki fabrika ve marka ile yoluna devam ediyordu. 2012 yılında aldığımız stratejik yönetim kararıyla tek bir marka altında yönetim, imalat ve satış yapılanmasını tek bir yerleşkede Ankara’da kurulu fabrikamızda topladık. Bu kapsamda tüm çalışmaların tek bir merkezden yönetilmesi bize daha fazla güç kattı. Bu özgüvenle geleceğe daha kararlı bakmaya başladık. Üretimimizi halen Ankara Sincan’daki 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan 36 bin metrekarelik tesislerimizde gerçekleştiriyoruz. Bu tesisin 26 bin metrekarelik kapalı alanında dağıtım, kuru ve güç transformatörleri üretimi yapıyoruz. Bu yıl bünyemizde kurulan Ar-Ge merkezimizle birlikte mevcutta bugün itibarıyla 455 çalışanımız var.

Üretim kapasitenizden de söz edebilir miyiz?

Üç ana üretimimiz var. Buların ilki, 50 kVA ila 5 MVA güç aralığındaki (36 kV yüksek gerilim seviyesine kadar) dağıtım transformatörleridir. Seri üretim tekniği ile günde 70-80 adet, aylık toplam 1500-2000 adet dağıtım trafosu üretim kapasitesine sahibiz ve bu kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük dağıtım trafo fabrikasıyız. Dünya üzerinde de ilk beş fabrikadan biri olduğumuzu gururla söyleyebilirim. İkinci üretim alanımız 250 kVA ila 25 MVA güç aralığındaki (36 kV yüksek gerilim seviyesine kadar) kuru transformatörlerdir. Dökme reçineli kuru tip teknolojisiyle günde dört, aylık bazda ise 80-100 adet kuru trafo üretimi gerçekleştirebiliyor ve Türkiye’de büyük bir ihtiyaca cevap veriyoruz. Ürettiğimiz her kuru tip transformatör, kısa devre testleri kapsamında deprem dayanım testlerinden de başarıyla geçmektedir. Üçüncü ana üretim alanımız olan güç transformatörlerinde ise 5 MVA ila 200 MVA güç aralığında (300 kV yüksek gerilim seviyesine kadar) üretim yapıyoruz. Bu segmentte, orta güç trafosunda ortalama 20 MVA olmak üzere aylık 10 adet ve büyük güç trafosunda da ortalama 100 MVA olmak üzere aylık dört adetlik üretim kapasitemiz var. Güç transformatörleri yatırımına 2012 yılında başlayan ASTOR, güç transformatörleri tasarımı, üretimi ve kalite sistemleriyle tecrübeli mühendis ve uzman teknisyen kadrosunu yıllar içerisinde sürekli güçlendirmiştir. Bu kapsamda, büyük güç transformatörlerinin kurutulması için dünyada kullanılan kerozin buharlı fırın tesisi ve yeni test laboratuvarımıza ciddi yatırımlar yaptık. Son teknolojiye sahip, özel tam otomatik makinelerimizle üretimlerimizi uluslararası kalite standartlarına uygun olarak yaptığımızı da söylemeliyim.

Üretim portföyünüz bu üç segment ile sınırlı değil, değil mi?

ASTOR, 2014 yılında 154 kV gerilim seviyesinde 62,5 MVA ve 100 MVA TEİAŞ standartlarına uygun güç transformatörleri üretimine de başladı. 2015 yılının Mayıs ayında kısa devre dayanım testi için Hollanda da bulunan KEMA test laboratuvarına ürettiğimiz güç transformatörlerini gönderdik. Ürünler, yapılan test ve kontrol süreçlerini başarıyla tamamlayarak tüm dünyada kabul gören tip test sertifikalarını aldı. Böylelikle Türkiye’de 154 kV güç trafosu gerçekleştiren yerli sermayeli ikinci firma ASTOR oldu. Bu başarının ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Özetlemek gerekirse, ürün portföyümüzü şöyle toparlayabiliriz:

• Dağıtım tipi transformatörler (50kVA-5 MVA),

• Monofaze tek fazlı transformatörler,

• Güç transformatörleri (5 MVA-200 MVA),

• OLTC yükte kademe değiştirmeli transformatörler,

• Rectifier doğrultucu tip transformatörler,

• IP54 koruma sınıflı su ve hava soğutmalı transformatörler (denizaltı, marin, gemi ve petrol sondaj platformları için),

• Rüzgâr türbini transformatörleri (kule içinde bakım ve onarım yapılabilir).

Bunların haricinde, ürün yelpazemizde bulunan ürün serilerine ait yurt dışı tip test raporlarımız sürekli güncellenerek KEMA, IPH, CESI gibi uluslararası akredite test kuruluşları tarafından da sertifikalandırılmıştır.

Peki, ASTOR’un farkı, bu kapasitelerdir diyebilir miyiz?

Elbette, bizim farkımız üretim kapasitemizdir. Tam kapasite olarak çalıştığımız takdirde ayda 2 bin transformatör üretebiliyoruz. Bu, Türkiye için rekor bir üretimdir. Tabii bizim yaptığımız bu üretimin diğer bir önemi, bu sayının yanı sıra daha az işçi hatasını bulunduruyor olmasıdır. Bu başarıda, kullandığımız makinelerin tam otomatik olmasının da büyük önemi var. Bunların yanı sıra, kendi dalga duvarını yapan sistemimiz ve dağıtım trafolarının üretiminde kullanılan sarım makine sayısının ortalamanın üç kat üzerinde olması, kazan-kapak kaynakları için robot teknolojisini kullanmamız, hızımızın ve en az hata ile üretim yapabilmemizin temel nedenidir. Türkiye’de, transformatör üretimde robot teknolojisini ilk kullanan firma olmaktan dolayı gururluyuz. Tabii ki bu gelişmelerin, yenilikçi bir anlayışın sonucu olduğunun da altını çizmeliyiz. Toplamda bakarsak, ASTOR’un rakiplerine göre temel üstünlükleri, yenilikçi ve gelişime açık yapısı, yetkin personeli ve Ar-Ge çalışmalarıyla kaliteli ve hızlı üretim yapabilmesidir.

Ar-Ge ve ürün geliştirme çalışmalarınızda TÜBİTAK gibi kamu kurumları ve üniversitelerle nasıl iş birlikleriniz var? Bu iş birlikleri ticari ürüne dönüşüyor mu?

Bugün itibarıyla TÜBİTAK tarafından desteklenerek başarıyla tamamlanmış 15 Ar-Ge projemiz var. Ayrıca üç adet Ar-Ge projemiz ise TÜBİTAK tarafından desteğe değer bulundu ve bu projeler tüm hızıyla devam ediyor. Yine bu projelerimizde İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) yürütücülüğü çok önemsiyor, İTÜ’nün bilimsel gücünü arkamıza alarak yeni Ar-Ge projelerine imza atmayı hedefliyoruz. Bu çalışmalar sayesinde Ar-Ge kapasitemizde büyük bir ivme kazandı. 2016 yılında akredite Ar-Ge Merkezi olmak için gerekli tüm altyapıları tamamlayarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na başvuruda bulunduk ve akreditasyonumuz hızla onaylandı. Diğer yandan, Ar-Ge projeleri kapsamında 2013-2014 yıllarında yaptığımız projelerimiz, dağıtım transformatöründen güç transformatörü üretimine geçiş aşamalarımızda çok önemli bir rol oynadı ve kısa sürede meyvesini verdi. TÜBİTAK’ın desteklediği Ar-Ge projeleriyle çok önemli bilgi ve birikimi sağlayarak bazı projelerimiz için Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi aldık. Bu belge, ASTOR’un çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarıyla çalışmasında önemli bir referans kaynağı oldu.

ASTOR’un inovasyona bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bilginin gücünü çok iyi biliyoruz ve bu güce çok önem veriyoruz. Görünmeyen bu gücün oluşabilmesi için büyük bir özveriyle uzun vadeli planlar yapıyoruz. Bu nedenlerle Ankara’daki fabrikamızda 2009 yılında 24 kişilik bir Ar-Ge ekibi oluşturduk ve Ar-Ge faaliyetlerini yürütmeye başladık. 2009-2015 tarihleri arasında kendi öz kaynaklarımızla yaptığımız Ar- Ge çalışmalarının yanında TÜBİTAK tarafından desteklenen Ar-Ge projelerini de hayata geçirdik. Ar-Ge merkezimizle geleceğe daha güvenle bakıyoruz. Stratejik ürünleri satış portföyümüze eklemek için kısa vadeli Ar-Ge projelerine odaklanırken, diğer yandan da gelecekte etkisini göreceğimizi düşündüğümüz uzun vadeli Ar-Ge projelerini de aralıksız sürdürmeye devam ediyoruz.

İhracat konusunda ASTOR’un gücü ve yetkinliği nedir?

ASTOR olarak üretimimizin yüzde 45’ini ihraç ediyoruz. Zaten şu anda Afrika piyasasında lider konumdayız. Bunun dışında dünyada 58 ülkede ASTOR markalı transformatörler kullanılıyor. Bu bölgeler dışında ilerleyen dönemlerde Uzak Doğu, Güney Amerika ve Orta Doğu’da da ASTOR transformatörlerin kullanılması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ürün ve hizmet kalitesinde lider, uluslararası rekabete hazır, çevre duyarlılığı, iş sağlığı ve güvenliği politikasını ön planda tutmayı benimsemiş, üretimde son teknoloji kullanan, başarısını müşteri memnuniyeti ve ulusal çıkarlar çerçevesinde ölçen, kalitesinden ve iş ahlâkından ödün vermeyen ve sektörde lider bir firma olma vizyonunu taşıyan genç ve dinamik kadromuzun, sinerjik çalışmalarının sonucunda bu başarıyı sağladık. Asıl hedefimiz, ürünlerimizi enerji sektöründeki firmalara satmakla kalmayıp, bu firmaların çözüm ortağı olmaktır.

Türkiye, makine üretiminde sizce ne durumda?

Üretimde kullandığımız makinelerin büyük bir kısmı halen yabancı menşeli ancak bizler bu oranı azaltmak için yerli firmaları desteklemeye devam ediyoruz. Örneğin güç transformatörleri için yatay ve dikey bobin sarım makinelerini yerli imalata çevirerek yeni fabrikamızda bunları kullanacağız. Türkiye’deki asıl problem, özelleşmenin olmamasıdır. Yani makine üreticisi “Her çeşit makine imalatı yaparım!” diyor. Bu büyük bir yanlıştır. Dünya genelinde kaliteli firmalar, örneğin sadece transformatör imalat sektörü için makine imalatı yapıyor. Küresel pazarda her sektörün makine üreticisi özelleşmiştir. Bu da onların daha kaliteli ve kendini ispat etmiş makine markalarını ortaya çıkarıyor.

Sektörünüzün sizce en acil çözüm bekleyen sorun başlığı nedir?

Birçok sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de kalifiye eleman sıkıntısı en büyük sorunlardan biri. Bunu aşmaya yönelik meslek liselerinden stajyer öğrenciler alıyor ve prensiplerimize uyan öğrencilerle iş hayatında da devam ediyoruz. Ancak bu sorunu tabii ki tamamen çözemiyoruz. İş sıkıntısı var fakat işçi de bulamıyoruz. Ülke olarak geçici çözümlerden ziyade kalıcı çözümlerle ilgilenmemiz gerekiyor. Herkesin yönetici olduğu bir çalışma ne yazık ki mümkün değil. Ayrıca sektörde çok ciddi bir fiyat rekabeti var. Sektördeki çoğu firmanın mühendis sayılarına bakarsanız, bu firmaların geleceği olmadığını rahatça anlayabilirsiniz. Ancak müşteriler bu firmalardan aldıkları fiyatları bizlere sunarak indirim talep ediyor. ASTOR, 455 çalışanıyla büyük bir ailedir ve fiyat rekabeti ile değil, kalite rekabeti ile ilgilenir.

İleriye yönelik projeleriniz ve gelecek hedeflerinizden de bahseder misiniz?

Ar-Ge merkezli büyüme hedeflerimiz kapsamında Ar-Ge çalışmalarımızı tamamlayarak, yeni bir üretim tesisi kurmak en önemli hedefimiz. Türkiye’nin gelişimine güvenerek, 60 milyon dolarlık yeni bir yatırıma başladık ve bu yılın sonunda devreye almayı planlıyoruz. Bu yatırımla 800 kV gerilim seviyesinde 1000 MVA gücüne kadar transformatör üretmek için gerekli altyapıyı tamamlayacağız. Yerli üretimde bu sınıfta transformatör üretiminde de ilk sıralarda yerimizi almak en önemli hedefimiz.