Küresel ekonomik krizin yıllar sonra halen süren etkisiyle makine yatırımları 2016 yılına kadar zayıf kalmıştı. Küresel ekonomide oluşan atıl kapasitelerin...

Küresel ekonomik krizin yıllar sonra halen süren etkisiyle makine yatırımları 2016 yılına kadar zayıf kalmıştı. Küresel ekonomide oluşan atıl kapasitelerin konsolidasyonu zaman aldı. Mevcut kapasitelere yönelik talep ancak 2016 ve özellikle 2017 yılında hareketlendi ve kapasiteleri doldurmaya başladı. Bu çerçevede yeni kapasite odaklı makine yatırımları ilk kez 2017 yılında artmaya başladı. 2018 yılında ise makine yatırımlarının, bu nedenle de makine talebinin artacağı öngörülüyor. Ayrıca yatırımlar artık içerik de değiştiriyor. Bu dönemde Endüstri 4.0’a uyum yatırımları öne çıkarken, modernizasyon ve yüksek katma değerli ürünlere geçiş yatırımları da artacak; malzeme teknolojisindeki ilerlemelerle birlikte yeni malzemelerin üretimi için de yatırımlara hız verilecek. Sektörler ve firmalar yeni kapasiteler yerine rekabet gücünü artırmaya dönük yatırımları daha çok tercih ediyor. Türkiye’nin makine pazarları itibarıyla değerlendirildiğinde ise koşulların, hemen tüm pazarlarda daha olumlu olacağı söylenebilir. Öncelikle AB pazarında beklentilerin üzerindeki ekonomik büyüme rakamları, yatırımları da canlandırmaya devam edecek. Bu nedenle AB’de 2018 yılında küresel kriz sonrası makine talebinin en yüksek seviyesine çıkması bekleniyor. ABD’de de imalat sanayilerinin eve dönüşü, enerji yatırımları ve altyapı yatırımı planlarıyla inşaat sektöründe hızlanan büyüme, hemen tüm makine gruplarında talebi artırıyor. Yakın ve komşu pazar ülkeler ise ihracatçısı oldukları petrol ve emtia fiyatlarındaki artışlarla yükselecek gelirleriyle 2018 yılında öteledikleri yatırımları yeniden gündeme alacak. İran ise ekonomide modernizasyon sürecine girdi ve eskiyen üretim teknolojisini yenilemeye devam edecek. Rusya’nın da büyüme ivmesini sürdürmesi ve yatırımların yeniden canlanması bekleniyor. Dolayısıyla Türkiye’nin makine pazarlarının önemli bir bölümünde 2018 yılında yatırımlar ve makine talebi önceki yılların üzerinde olacak. Böylece makine ihracatı da ekonomik açıdan olumlu dış koşullara kavuşacak.