Üç yıl önce, 2015 yılının Mayıs ayında yürürlüğe konulan “Made in China 2025” girişimi üç aşamalı bir hedefe sahip ve bu üç aşamanın 2025, 2035 ve 2049 yılları...

Üç yıl önce, 2015 yılının Mayıs ayında yürürlüğe konulan “Made in China 2025” girişimi üç aşamalı bir hedefe sahip ve bu üç aşamanın 2025, 2035 ve 2049 yıllarında sona ermesi planlanıyor. Buna göre Çin, 2025 yılına kadar geleneksel sektörlerde yüksek katma değerli üretime geçişi hedefleyen yeniden yapılanmayı tamamlamayı ve sanayisinin yüksek teknolojili ve yeni sanayiler temelli hale getirmeyi hedefliyor. İkinci aşamada, 2035 yılına kadar yüksek teknolojili ve yeni sektörlerdeki teknolojik gelişmeler, inovasyon, buluşlar alanlarında öncü ülkelerden biri haline gelmeyi öngören Çin, son aşamada ise 2049 yılında yüksek teknolojili ve yeni sektörlerde dünya lideri olmayı; sanayideki teknoloji alanında küresel belirleyici/sürükleyici ülke olmayı amaçlıyor.

Çin, bu hedeflere ulaşılma yönünde altyapının oluşturulması için sanayide dokuz öncelikli gelişme alanı belirledi. Bu alanlar,

• İnovasyon faaliyetlerinin özendirilmesi ve teşvik edilmesi,

• Üretimde entegre, akıllı, dijital ve teknoloji odaklı sistemlerin geliştirilmesi ve kullanılması,

• Sanayi tabanının teknoloji odaklı olarak genişletilmesi,

• Ürün kalitelerinin iyileştirilmesi ve küresel Çin markalarının çıkarılması,

• Yeşil üretim yöntemlerinin geliştirilmesi ve kullanılması,

• 10 yeni sanayi alanında üretim ve ürün teknolojilerine sahip olunması,

• Mevcut sanayilerin verimlilik ve etkinliklerinin artırılması,

• Sanayi sektörlerinde satış sonrası teknoloji odaklı hizmetlerin geliştirilmesi,

• Çin sanayisinin tümüyle küresel rekabet gücüne sahip hale getirilmesi olarak sıralanıyor.

Çin, bu kapsamda gelişme sağlanacak 10 yeni sanayi alanını da belirlerken, her bir alt konuyu kapsayan toplam 49 adet pilot gelişme projesine de başlamış durumda.

HAVACILIK VE UZAY SANAYİSİNDE SON 20 YILDA BÜYÜK GELİŞME SAĞLANDI

Çin, tarım teknolojileri ve makineleri sektöründe büyük ölçekli alanlarda tarımı hedefleyen yüksek teknolojili, enerji verimli, karbon salımı çok düşük, çok fonksiyonlu, sürüm, ekim-tohumlama, hasat, toplama, işleme ve geri dönüşüm makineleri geliştirme ve üretmeyi hedefliyor. Aynı zamanda ileri tarım teknolojileri ve girdilerini de geliştirerek verimlilik artışını amaçlıyor.

Robotik teknolojileri ve akıllı üretim ekipmanları sektöründe ise 2002 yılından bu yana takım tezgâhları alanında dünyanın en büyük üreticisi konumunda olan Çin’de üretilen takım tezgâhlarının büyük bölümü halen konvansiyonel nitelik taşıyor. Takım tezgâhları üretiminde ileri teknoloji ve ileri bilgisayar kontrol sistemleri alanında yetersizlikler söz konusuyken, bilgisayar kontrol sistemlerine sahip CNV tezgâhlarının üretimdeki payı yüzde 30 düzeyinde ve sınırlı ihracata konu ediliyor. Öte yandan Çin, takım tezgâhlarının üretiminde kullandığı birçok kritik teknolojik girdiyi Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Japonya ve Güney Kore gibi gelişmiş ülkelerden ithal ediyor. “Made in China 2025” belgesi, bu kapsamda, takım tezgâhları ile diğer üretim ekipmanları alanında geniş bir gelişme alanı hedefi ortaya koyuyor. İlk gelişme alanı bilgisayarlı kontrol sistemleri olarak öne çıkarken, buna destek olarak gömülü yazılımlar ve elektronik aksamların geliştirilmesi hedefleniyor. Takım tezgâhlarına ek olarak robotik teknolojileri, 3D üretim teknolojileri ile akıllı ve bağlantılı üretim sistemleri (M2M) alanlarında da gelişme hedefleniyor.

Havacılık ve uzay teknolojileri ve araçları sektöründe de Çin’in havacılık ve uzay sanayisi son 20 yıldır önemli bir gelişme gösterdi. Sanayi, 20 yıllık süreç içinde araştırma ve tasarımla başlayan, üretim ve deneme uçuşlarıyla devam eden ve bakım onarımla sona eren değer zincirini tüm aşamalarında ilerleme sağlarken, yine bu 20 yıllık süreç içinde uluslararası uçak ve motorlarıyla ekipmanları üreten firmalardan Airbus, Boeing, Rolls-Royce ve Bombardier, Çin’deki yan sanayi üreticileriyle uzun vadeli ve stratejik tedarik işbirlikleri geliştirdi. Bu işbirlikleri de Çin’in havacılık ve uzay sanayisine önemli bir bilgi birikimi kazandırdı. Çin, son 20 yıldır sağladığı bu gelişme ve birikimle, 2020 yılında itibaren “Bir Kuşak Bir Yol” girişiminin kapsadığı coğrafya içinde, havacılık ve uzay sanayisinde üretim, yan sanayi, teknoloji-tasarım, uçak söküm ve bakım-onarım merkezi olmayı hedefliyor. Bu çerçevede Çin, “Bir Kuşak Bir Yol” girişimindeki ülkelerin ihtiyaçlarını da gözeterek, C-sınıfı geniş gövdeli yolcu uçağı ve motorlarını, orta ölçekli sivil helikopterleri, yüksek teknolojili iş jetlerini ve özel yardım (arama-kurtarma-söndürme gibi) havacılık araçlarını üretmeyi ve ihraç etmeyi öngörüyor.

İleri ve yeni malzemeler alanında ise Çin hükümetinin “Made in China 2025” belgesi kapsamında yürürlüğe koyduğu ileri malzemeler stratejisi, seçilmiş malzemelerde sürdürülebilir teknolojik gelişimin sağlanmasını ve üretimini hedefliyor. Bu ürünlerin ihracatı daha uzun vadeli bir hedef oluştururken, Çin, yapısal ve fonksiyonel metaller, çoklu alaşım metaller, performans metal ürünleri, suni ileri polimerler, inorganik mineraller, ileri kimyasallar, uzay koşullarına dayanıklı ve uyumlu malzemeler, ultra ince malzemeler ve yüksek performanslı kompozitleri öncelikli alanlar olarak belirlemiş durumda. Made in China 2025 belgesi, bu alanlarda üretimin yanı sıra uluslararası standartlarda belirleyici olmayı, yeşil üretim süreçlerinin kullanımını, geri dönüşüm ve yeniden kullanımı da hedefliyor.

GÜÇ VE ENERJİ TEKNOLOJİLERİ ALANINDA HEDEFLER BÜYÜK

Güç ve enerji teknolojileri ve ekipmanları sektöründe Çin, dünyanın en büyük kurulu elektrik üretim kapasitesine sahip ülkesi. Yine, dünyanın en geniş termal, hidroelektrik, rüzgâr ve güneş enerjisi üretim kapasitesi de Çin’de bulunuyor. Bu kapsamda Çin, güç ve enerji alanında birkaç stratejik hedefe sahip: Bunlardan ilki, sürdürülebilir bir enerji güvenliği iken, ikinci hedef artan enerji talebinin yurt içi üretimle karşılanması; üçüncü hedef yenilenebilir enerji ve temiz kömür alanları olmak üzere enerji teknolojilerinde kendine yeter hale gelmek. Çin’in, güç ve enerji alanındaki dördüncü hedefi ise enerji ekipmanlarının tamamına yakınında teknoloji ve üretim kapasitesine sahip olunması. Çin’de bu oran 2016 yılı itibarıyla yüzde 95’e ulaşmıştı. Enerji tüketiminde azami verimlilik ile ülke genelinde enerji dağıtımında azami verimlilik de diğer hedefler arasında bulunuyor. Çin, bu çerçevede, yeni enerji üretim teknolojileriyle dağıtım ve dönüşüm ekipmanlarına, güvenlik valflerine, devre kesicilerle akıllı şebeke yönetimi gibi alanlara ağırlık veriyor.

Çin, hızlı raylı sistemler teknolojileri ve ekipmanları sektöründe de 2006 yılından itibaren hızlı raylı sistemler altyapısı ile hızlı trenlere önemli bir yatırım yapmaya başladı. Her iki alandaki yatırımlar için Alstom, Siemens, Bombardier, Hitachi ve Kawasaki gibi uluslararası lider firmalarla ortaklıklara giden Çin, yabancı sermayeli otaklıklar sürecinde hızlı raylı sistemler alanında önemli bir bilgi birikimine ulaştı; Ar-Ge faaliyetlerine ağırlık vermeye başladı. Bugün gelinen noktada Çin, fikri mülkiyet hakkı tamamen kendisine ait olan kritik teknolojilere ve dünyanın en gelişmiş hızlı tren imalatı teknolojisine sahip durumda. Çin’in iki büyük raylı sistem ile tren ve ekipmanları üreticisi firması birleşerek küresel ölçekte en büyük üretici firma haline geldi. Çin, önümüzdeki dönemde de yurt içinde ulaşım güvenliğini, enerji verimliğini ve çevresel uyumu artırmış bir raylı sistemler altyapısına ulaşmak için akıllı ulaşım sistemlerinin geliştirilmesine öncelik verecek.