İstanbul Sanayi Odası tarafından bu yıl 50’nci kez açıklanan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının kökleri, 1960’lı yıllara kadar uzanıyor. İlk kez 1968 yılında “100 Büyük Firma”...

İSTANBUL SANAYİ ODASI’NIN (İSO) 1968’DEN BERİ HER YIL YAYIMLADIĞI, YARIM ASRI DEVİREN VE SANAYİ SEKTÖRÜNÜN EN DEĞERLİ VERİLERİNİ OLUŞTURAN “TÜRKİYE’NİN 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU” ARAŞTIRMASINDA BU YIL 74 MAİB ÜYESİ YER ALIRKEN, LİSTEDE YER ALAN MAİB ÜYELERİNİN TOPLAM İHRACATI 2017 YILINDA YAKLAŞIK 16 MİLYAR DOLARA ULAŞTI.

İstanbul Sanayi Odası tarafından bu yıl 50’nci kez açıklanan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının kökleri, 1960’lı yıllara kadar uzanıyor. İlk kez 1968 yılında “100 Büyük Firma” olarak kamuoyuna açıklanan çalışma, 1978 yılında 300 kuruluşa, 1981 yılında ise 500 kuruluşa çıkarıldı. 1991 yılında “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasına ek olarak “İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nu izleyen 325 Sanayi Kuruluşu” çalışması da hazırlanıp kamuoyunun bilgisine sunulurken, 1992-1997 yılları arasında “İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nu izleyen 250 Sanayi Kuruluşu” olarak sürdürülen bu ek çalışmanın kapsamı 1998 yılında genişletildi ve 500’e çıkarıldı. Böylece 1998 yılından bu yana Türkiye’nin 1000 Büyük Sanayi Kuruluşu’na ait veriler her yıl kamuoyuna açıklanmaya devam ediliyor ve araştırma, Türkiye ekonomisine tutulan güçlü bir ayna niteliğiyle akademik düzeyde de önemli bir kaynak olmayı sürdürüyor.

İSO 500 olarak da adlandırılan çalışmaya Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) üyelerinin katılımları da yükselmeye devam ediyor. Bu yıl İSO 500 listesinde 74 MAİB üyesi yer alırken, listede yer alan MAİB üyelerinin toplam ihracatı da 2017 yılına göre yaklaşık 16 milyar dolara ulaştı.. Yine, İSO 500 listesindeki 74 MAİB üyesi firmanın 40’ı sıralamada değer kaybederken, 30’u sıralamadaki yerini yükseltmeyi başardı; iki firmanın sıralamadaki yeri değişmedi. MAİB üyesi iki firma ise bu yıl ilk kez İSO 500 listesine girme başarısı gösterdi. Listenin ilk 10 firması içerisinde ise MAİB üyesi üç firma yer alıyor.

İSO 500’E GÖRE SANAYİCİ FAALİYET KÂRINI FİNANSMANA AKTARIYOR

Bu yıl 30 Mayıs’ta İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan tarafından kamuoyuna açıklanan sonuçlara göre, Türkiye ekonomisinin 2017 performansına paralel şekilde, İSO 500’de yer alan firmaların üretimden satışlarının 2017 yılında yüzde 33,2 artışla 490 milyar TL’den 653 milyar TL’ye çıkması dikkat çekiyor. Diğer yandan, son üç yıldır İSO 500’de yer alan firmaların üretimden satışlarında görülen zayıf büyüme, 2017 yılında yerini reel büyümeye bırakmış durumda. 2017 yılında üretimden satışlar reel olarak yüzde 19 büyürken, satışlardaki artışta iç ve dış talepteki büyümenin yanı sıra ihracat gelirlerinde etkili olan döviz kurlarındaki artışın da rol oynadığı bildiriliyor. Benzer şekilde, 2017 yılında İSO 500’ün faaliyet kârı oranı yüzde 9,6 olarak hesaplanırken, 2016 yılında yüzde 9,4 olan orana göre faaliyet kârlılığında yine sınırlı bir iyileşme yaşandığını söylemek mümkün. Toplam faaliyet kârı mutlak büyüklüğü ise 2016 yılında 52,4 milyar TL iken, 2017 yılında 70,6 milyar TL’ye yükselmiş durumda. Yine, finansman giderlerinin 2017 yılında yüzde 21,3 oranında artarak 29 milyar TL’den 35,2 milyar TL’ye yükseldiğini ortaya koyan çalışma, finansman giderlerinin net satışlara oranının yüzde 5,2’den yüzde 4,8’e gerilemiş olmasına rağmen, sanayicilerin esas faaliyetinden kazandığının yarısını finansman gideri olarak ödemeye devam ettiğini de gösteriyor. Buna göre, finansman giderleri, sanayi firmalarının kârlılıklarında temel belirleyici olmayı 2017 yılında da sürdürmüş diyebiliriz: 2016 yılında 52 milyar TL’lik faaliyet kârının 29 milyar TL’lik kısmı, yani yüzde 55,4’ünü finansman giderine ayırmak zorunda kalan sanayiciler, 2017 yılında da 70 milyar TL’lik faaliyet kârının yüzde 49,8’ini, yani 35 milyar TL’sini finansman giderine ayırmak zorunda kalmış. Bununla birlikte, İSO 500, devreden KDV yükünün bu yıl da devam etmekte olduğuna ilişkin veriler sunmaya devam ediyor. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, bu konuya ilişkin olarak, “Sanayiciler üzerindeki devreden KDV yükü bir önceki yıla göre yüzde 20 gibi ciddi bir oranda artarak 7,2 milyar TL’ye çıkarken, finansman konusunda bu kadar sıkıntılı olan, finansal kaynaklara ancak yüksek maliyetlerle ulaşabilen sanayicilerin bu kadar önemli bir miktarı sıfır faiz ile devlete borç verdiğini söylemek yanlış olmayacaktır” değerlendirmesinde bulunuyor.