Makine İhracatçıları Birliği’nin (MAİB) 17 Eylül’de İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ev sahipliğine gerçekleşen Yönetim Kurulu Toplantısı’na, Sanayi ve Teknoloji Bakanı...

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK, MAKİNE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ’NİN İSTANBUL SANAYİ ODASI’NDA GERÇEKLEŞEN YÖNETİM KURULU TOPLANTISI’NA, SÜRPRİZ BİR ZİYARET GERÇEKLEŞTİRDİ. TOPLANTIDA, YERLİ MAKİNE TEÇHİZAT DESTEK PROGRAMI’NIN AYRINTILARI KONUŞULDU.

Makine İhracatçıları Birliği’nin (MAİB) 17 Eylül’de İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ev sahipliğine gerçekleşen Yönetim Kurulu Toplantısı’na, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sürpriz bir ziyaret gerçekleştirirken, toplantıda ağırlıklı olarak Yerli Makine Teçhizat Destek Programı değerlendirildi.

Toplantıda, sanayicilere 1 milyon liralık yerli makine teçhizat alımında 300 bin lira finansman desteği sağlanmasına yönelik programın Türk sanayicisine Türk makinesi kullandırmak açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Biz dünyanın makinesini üretiyoruz. Son 15 yılda makine ihracatını 9 katına çıkararak, en çok artıran ülkeyiz. Yurt dışına her gün 40 milyon doların üzerinde makine satıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“TÜRK SANAYİCİSİ YERLİ MAKİNEYE GÜVENMELİ”

“Türk sanayicisinin Türk makinesi kullanmasını arzu etmemiz ve bunun teşvik edilmesinden memnuniyet duymamız, basit bir milliyetçilik olarak açıklanamaz. Biz, dünyanın makinesini üretiyoruz. ABD’li firmalar bu makineler için bize kilogram başına 14-15 dolar ödüyor. Aynı makineleri Türkiye’de ise TL üzerinden son derece avantajlı fiyatlara satıyoruz” diyerek devam eden Karavelioğlu, dünya sanayicileri Türkiye’nin makinecilerini tercih ediyorsa Türkiye sanayicisinin de ülkesine, ülkesinde üretilen makinenin kalitesine güvenmesi gerektiğinin altını çizdi ve “Bu anlamda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın başlattığı program son derece değerli ve önemlidir” dedi.

“VERİMLİĞE ODAKLANMALI, İSRAFTAN KURTULMALIYIZ”

Türk sanayisinin verimlilik odaklı yeniden yapılanmaya ve kaynak israfından kurtulmaya ihtiyacı olduğunu da vurgulayan Karavelioğlu, “Bankacılık sektörü 2001 krizi sonrası dönemde bunu başardı, biz de bu süreci fırsata çevirebiliriz. Kaynak maliyetlerinin arttığı ve finansmana erişimin zorlaştığı bir süreçte petrol ürünlerinden sonra en çok ithal ettiğimiz ikinci kalemin makine olması hak ettiğimiz bir durum değil. Türk sanayisi artık yeni bir döneme kapı açmalı ve dövizle borçlanarak makine ithal etme anlayışı tamamen bitmeli diye düşünüyoruz. Sanayicimizin yeni veya tevsi yatırımlarında yerli makine kullanımını teşvik eden her türlü açılımı da sonuna kadar destekliyoruz. Kamu kesimi yeni alımlarda Türk makinesini mecburi hale getirerek üzerine düşeni yaptı. Simdi sıra mal ve hizmet üretenlerde” değerlendirmesinde bulundu.

“İTHAL EDEN DEĞİL, İHRAÇ EDEN ÜLKE OLALIM”

Kutlu Karavelioğlu, konuşmasında, Türkiye’nin makine imalatında uzmanlaşmış, teknik ve mühendislik bilgisi kuvvetli bir ülke olduğunu da sözlerine ekledi: “Sanayicilerimiz makine, yani üretim konusundaki çözüm ortaklarını Türkiye’den seçerlerse, yabancıya bağımlılıktan kurtulurlar. Teknolojileri de emin ellerde, hatta kendi bünyelerinde gelişir. KOSGEB’in kredi faiz desteği, yüksek teknolojiye erişilebilir fiyatla ulaşma noktasında önemli bir fırsattır. Teminat sorunu yaşayan KOBİ’ler başta olmak üzere sanayicimiz bu tip destekleri sonuna kadar kullansın, Türkiye teknolojiyi ithal eden değil, üretip ihraç eden bir ülke olsun istiyoruz.”