2018 yılında piyasaları önemli ölçüde etkileyen kur oynaklığı ve faizlerdeki yükselmeler, yatırım ve üretim gibi konularda karar alıcıların olumsuz yaklaşım sergilemesine neden oldu. 

2018 yılında piyasaları önemli ölçüde etkileyen kur oynaklığı ve faizlerdeki yükselmeler, yatırım ve üretim gibi konularda karar alıcıların olumsuz yaklaşım sergilemesine neden oldu. Döviz kurundan kaynaklanan maliyet artışları, başta inşaat olmak üzere sektörümüzün müşterisi olan diğer sektörlerdeki küçülmelerle birlikte müşteri finansmanının kısıtlanması ve aşırı pahalılaşma gibi nedenlerle iş makineleri sektöründe yüzde 40’a varan daralmaya neden oldu. Özellikle 2018’in ikinci yarısında daha çok belirginleşen bu daralma, aylık karşılaştırmaya baktığımızda maalesef yüzde 80’lere kadar varan bir oranda karşımıza çıktı.

Sektörde bu daralmaya tepki olarak, kaçınılmaz şekilde kısmi küçülmeler ve üretim/ operasyon azaltmaları meydana geldi. İç pazarda satın alma gücünün düşmesiyle yaşanan talep daralması sonucunda sektörümüzde üretim yapan firmalar ihracata odaklandı. Bu sayede iş makineleri sektörünün 2018 yılındaki ihracatı, 2017 yılına göre yaklaşık yüzde 35 oranında artış gösterdi.

Biz, 2019 yılının da zorlu geçeceğini tahmin ediyoruz. Talepteki daralma ivmesi azalarak devam edebilir; sektördeki firmaların küçülme ve/veya operasyonlarını azaltma stratejisi uygulamaları söz konusu olabilir. Diğer yandan, konsolidasyonlar da gündeme gelebilir. Bununla birlikte, üretici firmaların ihracat çabalarının önemli ölçüde artış göstermesini ve bunun doğal sonucu olarak da 2019 yılı için sektör ihracatında rekor denebilecek kayda değer artış olabileceğini bekliyoruz.

Yaşanan bu olumsuzlukları en hafif şekilde atlatabilmek için sektörümüze destek olup fayda sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye, ağır iş makineleri alanında ürettiği kaliteli ürünlerle rekabetçi pozisyonunu koruyor. Ancak üretim ölçeği olarak halen dünyadaki rakiplerimizin bir adım gerisindeyiz. Üretim aşamasında ortaya çıkan maliyetlerden dolayı rekabet avantajımızı kaybedebiliyoruz. Özellikle ‘kritik komponent’ olarak tabir edilen aktarma organları, hidrolik ekipmanlar ve motorlarda küresel rekabete girebilecek kalite ve fiyatta üretim yapabilirsek, avantajlı konuma geçebiliriz. Bu noktada da devlet desteklerinin oldukça önemli olduğuna inanıyoruz.

İnşaat, altyapı, üstyapı, madencilik, sanayi gibi alanlarda hem kamuya hem de özel sektöre hizmet veren iş makineleri sektörü, üstlendiği sorumluluk gereğince önemli bir konuma sahiptir. Sektörümüz gibi stratejik öneme sahip sektörlerin, diğer sektörlere nazaran daha güçlü olarak desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ekonomimizin yüksek hareketliliğe sahip kurlar ve faizler karşısındaki konumundan dolayı, özellikle bu günlerde yabancı yatırımcıya olan ihtiyaç her zamankinden fazla durumda. Bu noktada da yabancı sermayenin ülkemize gelişi için gerekli pazar koşulları kararlı bir biçimde sağlanmalı; haksız rekabet tüm unsurlarıyla ortadan kaldırılmalıdır. Devlet teşvikleriyle Eximbank’ın sağlamış olduğu kredilerin yaygınlaştırılması ve kullanımının kolaylaştırılması da ihracatçıların önünü açarak cari açığımızın kapanmasına katkı sunacaktır.