Makine üreticisi 2 bin firmayı temsil eden 21 derneğin çatı kuruluşu MAKFED’in düzenlediği “Makine Zirvesi Vizyon 2030”, 13 Haziran’da İstanbul’da gerçekleştirildi.

MAKİNE İMALAT SANAYİİ DERNEKLERİ FEDERASYONUNUN (MAKFED) DÜZENLEDİĞİ “MAKİNE ZİRVESİ VİZYON 2030”, EKONOMİYE YÖN VEREN ÜST DÜZEY İSİMLERİ BULUŞTURDU. ZİRVEDE, MAKİNE ÜRETİCİLERİ İDDİALI HEDEFLER ORTAYA KOYDU.

Makine üreticisi 2 bin firmayı temsil eden 21 derneğin çatı kuruluşu MAKFED’in düzenlediği “Makine Zirvesi Vizyon 2030”, 13 Haziran’da İstanbul’da gerçekleştirildi. MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran’ın ev sahipliği yaptığı etkinlik, Türkiye ekonomisine yön veren isimleri bir araya getirdi.

Zirveye, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal’ın yanı sıra Türk sanayisinin duayen isimleri, ilgili bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, MAKFED ve üye derneklerinin yönetim kurulları ile makine üreten firmaların üst düzey yöneticileri katıldı.

“TÜRKIYE’YI YÜKSEK TEKNOLOJI LIGINE TAŞIYACAĞIZ”

Açılış oturumunda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin sağlıklı, dengeli ve dinamik bir ekonomi için güçlü bir makine sektörüne sahip olması gerektiğini vurgulayarak, “Milli teknoloji hamlemizin temellerinden birini oluşturacak yeni destek programımızın nihai hedefi, dünyanın geçirdiği teknolojik dönüşüm sürecinde Türk sanayisini öncü konuma getirmektir” dedi. Bakan Varank, “Uçtan Uca Yerlileştirme Programında önceliği makine sektörümüze vereceğiz. Bu programla Türkiye’yi yüksek teknoloji üreten ülkeler ligine taşıyacağız” şeklinde konuştu.

“YEDI BILEŞENDE SANAYIYE GÜÇLÜ DESTEKLER GELECEK”

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal ise Hükümetin çok doğru adımlar atarak makine sektörünü teşviklerle desteklediğini kaydettiği konuşmasında, “Önümüzdeki süreçte yedi bileşende sanayiye güçlü destekler gelecek: Ürün odaklı Ar-Ge ve inovasyon, ileri dijital dönüşüm, güçlü ulaşım ve enerji altyapısı, lojistik, nitelikli insan kaynağı, eğitim ve gelişmiş yatırım ortamı ile sağlam finansal yapı. Böylece, makine sektörü için önümüzdeki dönemde ciddi bir iç pazar talebi olması söz konusu olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

“KAMU, MAKINEYI LOKOMOTIF OLARAK GÖRMELI”

Zirveye ev sahipliği yapan MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran da konuşmasında Türkiye’nin makine sektöründe gerçekleştireceği dönüşümle refah toplumu haline gelebileceğini vurgulayarak, “Kamu, makineye bir sektör olarak bakmaktan vazgeçmeli ve Türkiye ekonomisinin lokomotifi olarak görmeli. Makineyi Türkiye ekonomisinin lokomotifi yapabilirsek, 2030 yılında yıllık 100 milyar dolarlık üretime ulaşabiliriz. Biz buna hazırız” dedi. Makine sektörünün dünya ticaretinin yüzde 25’ini oluşturduğunu kaydeden Dalgakıran, “Petrol ve doğal gazı olmayıp makine üretmeden zenginleşmiş bir ülke gösteremezsiniz. Son 60 yılda orta gelirden yüksek gelir seviyesine çıkabilen sadece iki ülke var: Güney Kore ve Tayvan. Bunu makine, elektronik ve yazılımla başardılar. Türkiye, gelişmekte olan bir ülke ama yaklaşık 300 yıldır dünya ticaretinden aldığımız pay aynı. Daha uzun vadeli, daha stratejik ve daha nitelikli bakmamız lazım” şeklinde konuştu.

Konuşmasında, hedef ve strateji olmadan hiçbir şey olmayacağının altını çizen Dalgakıran, “Çin’in 1992 yılında makine ihracatı 3 milyar dolardı. 2005’te ise 300 milyar dolara ulaştılar. Bunu sadece 13 yılda yaptılar. Türkiye’nin gelişmeden çok sıçramaya ihtiyacı var. Her yıl yüzde 20 ila 25’lik bir büyüme başarmamız lazım. 10 yıl önceki 2023 hedefimiz 100 milyar dolardı ama ekosistemdeki sorunlar nedeniyle olmadı. Hiçbir şey için geç değil, bu hedefe 2030’da ulaşabiliriz. Türkiye refah ülkesi olmak istiyorsa, teknoloji üretmek zorundadır. Türkiye’de teknoloji üretmeye en yakın alan ise makinedir. Makine üretmek için paradan çok daha önemli bir kaynağa, nitelikli insan kaynağına ihtiyacımız var. Çünkü teknoloji sıradan insanlarla oluşturacağınız bir şey değildir. Biz, toplumda yüzde 3 ila 5 seviyesindeki daha akıllı, daha çalışkan, daha yaratıcı insanlarımızı özel olarak yetiştirmek ve bunların yaşayacağı ekosistemi kurmak zorundayız. Ayrıca, dışarıdan teknolojiye hâkim insan kaynağını ve teknoloji üreten yabancı sermayeyi de Türkiye’ye getirmeliyiz. Bunları başarabilirsek, Türkiye 10 yılda başka bir hikâyeyi yazar hale gelecektir” dedi.

“İVME” IÇIN BANKALARLA PROTOKOL IMZALANDI

Etkinlikte ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığının 23 Mayıs’ta ilan ettiği, üç kamu bankasının katılımıyla içerisinde makine sektörünün de yer aldığı “İVME (İleri, Verimli, Milli Endüstri) Finansman Paketi” çerçevesinde önemli bir protokole de imza atıldı. Sektörde farkındalığın oluşturulması amacıyla hazırlanan protokol, MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih ile Ziraat Bankası Pazarlama Grup Başkanı Turgut Gülcihan tarafından, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal’ın nezaretinde imzalandı.

DÜNYACA ÜNLÜ PROF. DR. ALBAYRAK GELECEĞIN MAKINELERINI ANLATTI

Açılış konuşmalarının ardından, yapay zekâ konusunda çalışmalarıyla dünyada saygı uyandıran Berlin Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şahin Albayrak’ın “Dijitalleşmenin Geleceği- Geleceğin Makineleri” başlıklı sunumu büyük ilgi gördü.

PROF. DR. İLBER ORTAYLI İLE GEÇMIŞTEN GÜNÜMÜZE SANAYI SOHBETİ

Zirvede gerçekleştirilen “Yazılım ve Donanım Yönüyle Makine Sektörü”, “Milli Teknoloji Hamlesinde Makine Sektörü”, “Makine Sektörü Dönüşümünde Devletin Rolü” başlıklı diğer oturumlarda, HAVELSAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan’ın da aralarında bulunduğu çok önemli isimler görüşlerini paylaştı. Günün sonunda düzenlenen Gala Yemeğinde Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın “Geçmişten Günümüze Sanayileşme” başlıklı sohbeti katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.

“YOL HARITAMIZ HAZIR”

Etkinliğin sonunda bir değerlendirme yapan MAKFED Genel Sekreteri Zühtü Bakır, makine üreticilerinin 2018’de 13 bin işletme ve 240 bin istihdamla 99,4 milyar TL ciro, 24 milyar TL katma değer ürettiğini ve 17,15 milyar dolarlık ihracat yaptığını kaydederek, son derece başarılı bir zirve gerçekleştirdiklerini, ilgili tüm çevrelerin en üst düzeyde yoğun katılımla etkinlikte yer aldığını vurguladı. Bakır, “Bu zirvede makine üreticileri olarak kendimizi masaya koyduk ve dünyayla karşılaştırdık. Neleri yapıyoruz, nerelerde geriyiz, neleri yapamıyoruz… Bunları samimiyetle ortaya koyduk. Uluslararası rekabette güçlü, yüksek teknoloji üreten ve ekonomiye yön veren bir noktaya ulaşmak için neler yapabileceğimize ilişkin bir yol haritası çıkardık. İlgili yol haritasını yakında kamuoyuna açıklayacağız” dedi.