Makineler canlanıyor: Kendi arabalarını sürüyor, yemek ve servis yapmayı öğreniyor, resim ve beste yapıyor, hatta düşünüp tartışıyorlar. Bazıları bizden daha iyi performans göstermeye başladı bile; öyle ki doktorlardan...

Makineler canlanıyor: Kendi arabalarını sürüyor, yemek ve servis yapmayı öğreniyor, resim ve beste yapıyor, hatta düşünüp tartışıyorlar. Bazıları bizden daha iyi performans göstermeye başladı bile; öyle ki doktorlardan daha iyi teşhis koyuyor, 20 dil konuşuyor, bir rüzgâr türbini daha arızalanmadan teknik problemleri tespit ediyor. Peki, bu teknolojik gelişmeler bizi nereye götürüyor? Robotlar ve akıllı bilgisayarlar insanlık için bir nimet mi yoksa işlerimiz, mahremiyetimiz ve güvenliğimiz için bir tehdit mi? Akıllı makineler çağı beraberinde neler getirecek?

Kantar iyiden yana mı, yoksa kötüden yana mı ağır basacak? Yoksa bu gidişat, insanlığın bugüne kadar karşı karşıya kaldığı en büyük altüst oluşa mı sebep olacak? Çünkü bu kez saldırı insan olarak var oluşumuzun özüne, yani zihnimize ve duygusal zekâmıza yönelecek. Dünyada çok sayıda laboratuvar ve şirkette araştırmalar yapan fütürist Ulrich Eberl, bu alandaki heyecan verici gelişmeleri, “Akıllı Makineler” başlıklı kitabında herkesin anlayabileceği şekilde anlatıyor. Akıllı Makineler, çoktan başlamış olan yapay zekâ çağını geçmişi ve geleceğiyle daha iyi anlamak için çok önemli bir rehber olarak okunmalı.