Geçtiğimiz ay ortasında TBMM’de kabul edilen ve Resmî Gazete’de yayımlanan 11’inci Kalkınma Planı, önümüzdeki beş yıllık dönemde yıllık ortalama yüzde 4,3 ekonomik büyüme öngörüyor. Planın kapsadığı ilk yıl için öngörülen...

TÜRKİYE’NİN EKONOMİK VE SOSYAL KALKINMASINDA ORTA UZUN VADELİ YOL HARİTASI OLAN 11’İNCİ KALKINMA PLANI GEÇTİĞİMİZ AY AÇIKLANDI. 2019-2023 YILLARI ARASINDAKİ BEŞ YILLIK DÖNEMİ KAPSAYAN 11’İNCİ KALKINMA PLANI 2023 YILINA İLİŞKİN HEDEFLERİ GÜNCELLİYOR VE GERÇEKÇİ HALE GETİRİYOR. KALKINMA PLANI HER ALANDA GELİŞME HEDEFLERİ VE UYGULAMA POLİTİKALARINI ORTAYA KOYUP SANAYİLEŞMEYE AYRI BİR ÖNCELİK VE ÖNEM VERİRKEN, MAKİNE SEKTÖRÜ DE SANAYİDE ÖNCELİKLİ ALTI SEKTÖR ARASINDA GÖSTERİLİYOR.

Geçtiğimiz ay ortasında TBMM’de kabul edilen ve Resmî Gazete’de yayımlanan 11’inci Kalkınma Planı, önümüzdeki beş yıllık dönemde yıllık ortalama yüzde 4,3 ekonomik büyüme öngörüyor. Planın kapsadığı ilk yıl için öngörülen dengelenme sürecinin ardından üretim seviyesinin potansiyeline yakınsaması ve verimlilik kazanımlarıyla büyüme oranlarının yukarı yönlü hareket etmesi beklenirken, büyüme daha çok verimlilik ve rekabetçilik odaklı politikalarla sağlanacak.

Planın diğer makro ekonomik hedefleri ise şöyle;

• 2023 yılında milli gelirin 1 trilyon 80 milyar dolara, kişi başına gelirin 12 bin 484 dolara yükseltilmesi,

• İhracatın 226,6 milyar dolara çıkartılması,

• İşsizlik oranının yüzde 9,9’a düşürülmesi,

• Enflasyon oranlarının kalıcı bir biçimde düşük ve tek haneli rakamlara indirilmesi.

 

YATIRIMLAR VE MAKİNE TALEBİ CANLANACAK

11’inci Kalkınma Planında büyümenin harcamalar yönüyle gelişme hedefleri de ortaya koyuldu. Buna göre makine sanayisi için önemli olan sabit sermaye yatırımlarının payının artacağı öngörülürken, üretkenlik ve yenilikçilik odağında sabit sermaye yatırımlarının plan döneminde ortalama yüzde 5,3 oranında artması bekleniyor. Yatırımlardaki bu artışa ağırlıkla özel kesim yatırımlarının önemli oranda katkı vermesi beklenirken, özel kesim sabit sermaye yatırımlarının GSYİH içindeki payının da plan döneminde 1,7 puan artışla 2023 yılında yüzde 26,8’e ulaşacağı tahmin ediliyor. Sabit sermaye yatırımlarındaki bu büyüme, makine sektörü için de plan döneminde göreceli kuvvetli bir iç talep olacağına işaret ediyor.

TEKNOLOJİ HAMLESİYLE SANAYİLEŞME ATAĞI HEDEFLENİYOR

11’inci Kalkınma Planı, Türkiye’nin her alanda verimliliğini arttırarak, milli teknoloji hamlesiyle uluslararası düzeyde rekabet gücü kazanmasına yönelik daha fazla değer üreten bir ekonomik ve sosyal kalkınma süreci öngörüyor. Kalkınma Planı her alanda rekabetçiliği ve verimlilik artışını sağlamaya odaklanırken, bu yaklaşımla imalat sanayisinde belirlenen öncelikli sektörler başta olmak üzere yerli üretimin arttırılması ve sanayileşmenin hızlandırılması hedefleniyor. Bu kapsamda, Kalkınma Planı, ihracatta yüksek katma değerli ve ileri teknoloji yoğunluklu ürünlerin payının da artması beklentisini de ortaya koyuyor: Orta yüksek teknolojili sanayilerin toplam ihracat içindeki payının yüzde 37,9’dan yüzde 46,3’e ve ileri teknoloji yoğunluklu sanayilerin toplam ihracat içindeki payının yüzde 3,2’den yüzde 5,8’e çıkartılması bekleniyor.

İMALATTA DÖNÜŞÜM MAKİNE İLE OLACAK

Kalkınma Planında, hedeflenen verimlilik artışını dinamik kılacak teknolojik yenilenmenin hızlandırılması ve istikrarlı büyümenin dinamiği olarak değerlendirilen imalat sanayisinde yapısal dönüşümün sağlanmasına yönelik sektörlerin önceliklendirilmesi yaklaşımı benimsenmiş. Bu yaklaşımla, imalat sanayisi sektörlerinin ticaret, üretim, katma değer, istihdam ve teknoloji düzeylerinin karşılaştırılması ve sektörler arası ileri ve geri bağlantılarının analizi sonucunda makine-elektrikli teçhizat, otomotiv, elektronik, raylı sistem araçları, kimya, ilaç ile tıbbi cihazlar sektörleri öncelikli sektörler olarak belirlenmiş durumda. Plan dönemi boyunca öncelikli imalat sanayisi sektörlerinde teknoloji, yenilik, ürün kalitesi ve verimlilik artışları sağlanması, endüstriyel kapasitenin dönüştürülerek daha rekabetçi hale getirilmesi ve yüksek katma değerli üretimin artırılması hedefleniyor. Öncelikli sektörlerin tamamı orta yüksek ve yüksek teknolojili sektörler arasında yer alırken, bu sektörlerin geliştirilmesinin Ar-Ge talebini arttırması da bekleniyor. Bu çerçevede, öncelikli sektörlerde güçlü bir Ar-Ge ve yenilik yaklaşımı uygulamaya konularak kritik teknolojilere odaklanılacak; ihtiyaçlara, sanayi altyapısına ve potansiyele uygun olan aynı zamanda ihracatta rekabet gücünü arttıracak ürün ve ürün gruplarının üretiminin entegre programlarla öncelikli olarak desteklenmesi sağlanacak. Makine sanayisi de altı öncelikli sanayi içinde yer alarak, plan döneminde sağlanacak özel desteklerle gelişimini hızlandırma olanağına kavuşmuş olacak.

2023 YILI İHRACAT HEDEFİ 226,6 MİLYAR DOLAR

11’İnci Kalkınma Planında 2023 yılı ihracat hedefi 226,6 milyar dolar olarak belirlenmiş durumda. Buna göre, 2019-2023 arasındaki beş yılda ihracatın değer olarak toplam yüzde 35, yıllık ortalamada ise yüzde 6,2 artması hedeflenirken, ihracatta önceki dönemlere göre daha temkinli hedefler konulduğu görülüyor. Temkinli yaklaşımın en önemli nedeni, planın ilk bölümünde yer verilen dünya ekonomisi ve ticaretine ilişkin beklentilerken, dünya ekonomisi ve ticaretinde yavaşlama olacağının altını çizen planda, başta korumacılık eğilimi olmak üzere küresel ticareti olumsuz etkileyecek birçok risk tespitlerine de yer veriliyor. İhracat hedeflerine ulaşılmasında yol haritası olacak İhracat Ana Planının hazırlanarak uygulanacağını da belirten Kalkınma Planına göre ihracat ana planı hedef pazar ve hedef ürün odaklı bir yaklaşıma sahip olacak; firmaların küresel değer zincirlerinin katma değer yaratan aşamalarına eklemlenmesini destekleyecek. Bu amaçla firmaların tasarım, ürün geliştirme ve markalaşma faaliyetlerini destekleyerek ihraç edilen mal ve hizmetlerin katma değeri ve rekabet gücünü arttırmayı amaçlayan Planda, yine ihracatçılara yönelik pazara giriş eylem planlarının uygulamaya geçirilmesi ve pazara giriş engellerinin takip edilerek sorunların çözüme kavuşturulması da destek kapsamında ele alınıyor. Bu kapsamda, ihracatta yüksek katma değerli ve ileri teknoloji yoğunluklu ürünlerin payının arttırılması, orta yüksek teknolojili sanayilerin toplam ihracat içindeki payının yüzde 37,9’dan yüzde 46,3’e ve ileri teknoloji yoğunluklu sanayilerin toplam ihracat içindeki payının da yüzde 3,2’den yüzde 5,8’e çıkartılması hedefleniyor.

KALKINMA VE YATIRIM BANKASI İLE EXİMBANK YENİLENİYOR

Yeniden sanayileşme, milli teknoloji hamlesi, sanayinin ekonomi içinde payının arttırılması gibi önemli hedeflere ulaşılmasında finansman olanaklarının kritik önemde olacağının altını çizen 11’inci Kalkınma Planı, plan döneminde imalat sanayisi firmalarının uzun dönemli getiriyi hedefleyerek risk almasını sağlayacak, güçlü ve yenilikçi araçlarla finansmana erişimi kolaylaştıran bir yapı oluşturulmasını temel alıyor. Buna göre, Kalkınma ve Yatırım Bankasının başta öncelikli sektörler olmak üzere sanayi yatırımlarına desteğinin güçlendirileceğini ifade eden Planda, bankanın öz sermayesinin 10 milyar TL arttırılacağı, öncelikli sektörlerde kullandırılmak üzere yurt dışından uzun vadeli fon temin edileceği, firmalara proje analiz aşamasından projeyi izlemeye kadar tüm aşamaları kapsayan ekonomik, mali ve teknik yatırım danışmanlığı destekleri verileceği vurgulanıyor. Yine, Kalkınma ve Yatırım Bankası, Türkiye’nin kalkınma hedefleri doğrultusunda öncelikli sektörler başta olmak üzere, sürdürülebilir büyümeye yönelik yatırım ve projelerin desteklenmesi, sermaye ve fon kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması amacıyla Türkiye Kalkınma Fonu da kuracak. Diğer yandan, 11’inci Kalkınma Planı, Türk Eximbank’ın işlevlerini de güçlendiriyor. Türk Eximbank’ın sanayiye yönelik programlarının güçlendirilerek öncelikli sektörlerin ihracat kapasitelerinin geliştirileceğini söyleyen Planda, kredilerin yanı sıra özellikle sigorta/garanti programlarının özendirilmesi ve çeşitlendirilmesi yoluyla ihracat desteklerinin arttırılacağının altı çiziliyor. Buna göre, Plan döneminde bankanın öz sermayesi 10 milyar TL arttırılacakken, Türk Eximbank desteklerinin Türkiye ihracatına oranı da kademeli olarak yükseltilecek; ihracatçı firmaların ihracat alacakları ve Türkiye’de üretilmeyen girdiler için kullanılacak vadeli işlem piyasası işlemlerine yönelik bir destek programı oluşturulacak. Yine, Kredi Garanti Fonunun öncelikli sektörlerde rekabetçiliği ve verimliliği artıracak projelerde kullanılmasına ağırlık verileceğini söyleyen Planda, Kredi Garanti Fonunun yüzde 50’sinin imalat sanayisi sektörlerinde yatırım ve ihracat kredilerine tahsis edileceği bildiriliyor.