TÜRK MAKİNE İHRACATÇILARI 2-5 EKİM TARİHLERİNDE CONEXPO LATİN AMERİKA FUARI İÇİN ŞİLİ’NİN BAŞKENTİ SANTİAGO’YA; 15-18 EKİM’DE INTERLIFT FUARI İÇİN ALMANYA’NIN AUGSBURG KENTİNE GİDEREK ÜRÜN VE HİZMETLERİNİ ULUSLARARASI ALICILARLA BULUŞTURACAK. HER İKİ KENTİN TARİHSEL DOKULARI, ETNİK TATLARI VE ALIŞVERİŞ DURAKLARINI, MAKİNE SEKTÖR TEMSİLCİLERİ İÇİN ARAŞTIRDIK.

Bulunduğu coğrafya nedeniyle “Dünyanın ucundaki ülke” olarak da anılan Şili, liberal ekonomisi, sahip olduğu yer altı zenginlikleri ve modern yaşamıyla öne çıkıyor. Dünyanın en uzak ülkelerinden biri olarak gösterilen Şili, Güney Amerika’nın Büyük Okyanus kıyısınca uzanan ince bir sahil şeridinden oluşuyor. Doğuda Arjantin ile sınırını And Dağları belirlerken, kuzeyinde ise Peru ve Bolivya yer alıyor. Tarihte geçilmesi en zor boğazlardan biri olan Drake Boğazı ise ülkenin güneyinde Antartika ile sınırı belirliyor. Şili, bağımsız bir ülke olarak 1810 yılında İspanya’dan ayrılarak egemenliğini ilan etti. Güney Amerika’nın güneyindeki bu engebeli ülke, İnka ve Mapuçe gibi yerli toplulukların ana yurduyken, 16’ncı yüzyılda İspanyol egemenliğine girdi ve 18’inci yüzyılda İspanyollardan bağımsızlığını kazandı. Bakır madenciliğinin yoğun olduğu Kuzey Şili’de çöl iklimi hâkimken, Orta Şili’de Akdeniz iklimi, güney bölgelerde ise kutup iklimi yaygındır. Ülkenin büyük bir kısmı Şili’nin orta kısımlarında ve nüfusun yüzde 40’ı baş- kent Santiago’da yaşar. Şili’de insani gelişmişlik endeksi ve ekonomik veriler Güney Amerika’nın en yüksek sevi- yelerindedir. Santiago ise bu coğrafyanın kolonyal dönemden bu yana başkenti, ana kültür ve ekonomi merkezidir. 1541’de İspanyollar tarafından kurulan şehirde günümüzde 8 milyona yakın Şilili yaşıyor. Güney Amerika’nın en zengin ve güzel şehirlerinden birisi olan Santiago, adını Hz. İsa’nın havarilerinden biri olan Aziz Santiago’dan almıştır. Sıcak ve ılıman ikliminin hâkim olduğu bir bölge yer alan şehirde yıllık sıcaklık ortalaması ise 14 derecedir. Augsburg, Almanya’nın Bavyera eyaletinin gü- ney-batısında yer alıyor ve Almanya’nın en eski şehirlerinden biri olarak gösteriliyor. Münih ve Nürnberg’den sonra Bavyera eyaletinin en kalabalık üçüncü şehri olan kentin önemli bir özelliği ise şehir nüfusunun beşte birinin yabancılardan oluşuyor olması.

Şehrin adı MÖ 15 yılında Roma imparatoru Augustus’un askeri üs olarak kurduğu yerleşim merkezi Augusta Vindelicorum’dan geliyor. Alplerdeki birçok geçide buradan geçilebildiği için ticaret ve askeri açıdan çok avantajlı bir konumda olan Augsburg, tarihsel stratejik konumu nedeniyle çağlar boyunca askeri olarak önemli bir şehir olarak varlığını sürdürdü. Rönesans döneminde mimarlık, resim ve müzik alanında önemli isimlere ev sahipliği yapan kent, İkinci Dünya Savaşında en yoğun hava bombardımanına maruz kalan Alman kentle- rinden biri oldu. Augsburg, günümüzde, Almanya’nın ünlü Romantik Yol rotasında önemli bir durak olarak da gösteriliyor. Oldukça küçük bir şehir olmasına rağmen sahip olduğu tarihsel kültür birikimi, kente her yıl hatırı sayılı bir turistin gelmesini sağlıyor.

SANTİAGO

NEREDE GEZİLİR?

ARMAS MEYDANI

Plaza de Armas yani Armas Meydanı pek çok açıdan Santiago’nun kalbi sayılabilir. Şehri keşfetmeye buradan başlayarak civarda bulunan tarihi yapıları görebilirsiniz. Santiago’nun en otantik ve ilgi çekici yerlerinden birisi olan Armas Meydanı, bölge- deki en eski meydanlardan biridir. 1541 yılında Petro de Gamboa tarafından kare şeklinde tasarlanan meydan, ızgara düzeninde yapılan ilk meydan özelliğini taşırken, şehirdeki çoğu insan tarafından da buluşma noktası olarak kullanılır. Meydan üzerine birçok kafe, restoran, pansiyon ve otel bulabilirsiniz.

MONEDA SARAYI

Şili Başkanlık Sarayı olarak halen kullanılan Moneda Sarayı veya yerel dildeki adıyla Placio de la Moneda şehirde devasa görüntüsüve yeşil çimlerle çevrelenmiş bahçesiyle görülebilecek en güzel yapılardan biri. 1784- 1885 tarihleri arasında İtalyan mimar Joaquin Toesca tarafından yapılan Moneda Sarayı, 1973’teki as keri dar- bede bombalanmış ve ciddi zarar görmüştü. 1981’de restore edilen saray halen şehrin önemli tarihî mekânlarından biri olarak turistlerce sıkça ziyaret ediliyor.

LA CHASCONA

Nobel Ödüllü şair Pablo Neruda’nın evi olan bu yapı şaire ait eşyalar ve farklı yerlerden toplanan parçalarla Santiago’da en çok ziyaret edilen yerlerden biri olmaya devam ediyor. Picasso ve Dali gibi dünyaca ünlü diğer ressamların eserlerinden bazılarını da burada görmeniz mümkün. Neruda’nın Şili’deki üç evinden biri olan La Chascona, adını Neruda’nın üçüncü ve son eşi Matilde Urrutia’nın kıvırcık saçlarından almış: La Chascona, İspanyolca karışık anlamına geliyor.

CERRO SAN CRISTOBAL TEPESİ


Şehrin en güzel manzarasını bulabileceğiniz Cerro San Cristobal Tepesi, Santiago’da mutlaka uğramanız gereken yerlerden bir diğeri. Tepeye ulaşmak için Bellavista’dan teleferiğe binebilir ya da finükileri kullanabilirsiniz. İsterseniz tepeye çıkan uzun ve dik bir yürüyüş yolu da bulunuyor. Tepe yaklaşık
880 metre yüksekliğe sahip ve halk arasında Tupahue olarak da biliniyor. Tepe, aynı zamanda dünyanın en büyük parklarından biri olarak bilinen Santiago Metropolitan Parkının da bir parçasıdır ve park o kadar büyüktür ki Santiago’nun birçok semtine yayılmış durumdadır.

ALIŞVERİŞ

Santiago, alışveriş açısından oldukça cazip bir şehirdir. Büyük alışveriş merkezlerinin yanında yerel pazarlar
da Santiago’da bir alternatif olarak sıklıkla kullanılıyor. Alışveriş konusunda farklı seçenekler sunan şehirde bohem ürünleri Galpon Persa Balmaceda Brasil Antiguedades’te bulabilirsiniz. Diğer yandan yerel pazarlar oldukça renkli görüntülere de sahne oluyor. Büyük alışveriş merkezlerinde yapamayacağınız pazarlığı bu pazarlarında yapmanız mümkün. Bu pazarların en büyüğü şehir merkezinde kurulurken, Market Madness olarak da bilinen bu pazar her gün saat 06:00-16:00 saatleri arasında açık.

NEREDE KALINIR?

Santiago, Şili’nin en popüler turistik mekânlarından biridir. Hem turistik hem de eğlence amaçlı dünyanın birçok yerinden ziyaretçiye kapılarını açan Santiago, bu nedenle zengin bir konaklama alternatifine de sahip. Kentin en kalabalık konaklama bölgesi ise Providencia bölgesidir. Tarihî evleri ile ünlü olan bu bölge, birçok farklı konaklama seçeneğini de içerisinde barındırıyor.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Santiago, Güney Amerika’da toplu taşıma araçlarını en rahat ve kolay şekilde kul- lanabileceğiniz şehirlerden biridir. Oldukça konforlu ve hızlı bir ulaşım ağına sahip olan şehirde taksi, otobüs, metro ve minübüs gibi farklı ulaşım seçenekleri bulunuyor. Santiago’da en uygun toplu taşıma araçlarından biri olan otobüsler sahip olduğu konforlu yapısı ve düşük ücret politikalarıyla turistler tarafından en çok tercih edilen seçeneklerin başında geliyor.

DAMAK TADI

Sadece Güney Amerika mutfağına ait yiyeceklerin olmadığı Santiago mutfağında Asya ve Batı mutfağından da birçok farklı yiyecek bulmak mümkün. Burada sınırsız deniz ürünlerinden etli yemeklere, zengin meyve ve sebzelere değin her damak tadına uygun yiyecekler bulabilirsiniz. Geleneksel yemeklere örnek olarak asado, cazuela empanadas, humitas, pastel de choclo, pastel de papas, curanto ve sopaipillası sayabiliriz.

AUGSBURG

NEREDE GEZİLİR?

RATHAUSPLATZ

Şehrin Belediye Binası Rathaus, Alplerin kuzeyinde kalan en önemli Rönesans yapılarından biri olarak gösteriliyor. 1517’de Elias Hall’un yapımına başladığı ve 1624’te tamamlanan binanın Altın Salon’unda ünlü Alman ressamların değerli resim ve heykelleri görülebilir. Rathaus’un nemen yanında bulunan saat kulesi Perlach ise her on beş dakikada bir çalarak (çeyrek geçelerde 1, yarımlarda 2, kırkbeş geçelerde 3, saat başlarında 4 kez) sizi ister istemez dakik yapıyor. Aynı meydanda bulunan ve şehrin kurucusu için 1594’te yapılan Augustus Çeşmesi de mutlaka görülmesi gereken eserlerden biri.

FUGGEREI

Jakob Fugger’in mirası olan Fuggerei, dünyanın en eski sosyal hizmetler evidir. 1521’de şehrin zengin ve yardımsever ailesi Fuggerler tarafından yaptırılan yapı, 67 ev ve 147 daireden; kilise, çeşme, bunları çevreleyen duvarlar ve bahçeden oluşan bir kompleksi oluşturuyor. Katolik Kilisesi tarafından fonlanan binada 200 kişi kalıyor ve kompleksin içindeki sadece bir ev, ziyaretçi kabul ediyor. Fuggerei’de halen kalan aileler rencide olmasın diye alınan kira ise ilk günden beri yıllık 1 Gulden olarak tutuluyor (günümüzde 1 Gulden 0,88 euroya karşılık geliyor). Binanın eski dönemlerdeki halini ve o dönemin yaşam koşullarını belgeleyen güçlü bir arşiv de Fuggereimuseum’da sergileniyor.

MAXIMILIAN MÜZESİ

Maximilian Müzesi iki kasaba evinin birleşiminden oluşan bir binaya sahip. Müze koleksiyonunda Elias Hall’un mimari yapıtlarının orijinal ahşap modelleriyle altın ve gümüş eski paralar bulunuyor. Müzede koleksiyon içinden yapılan seçkilerle Bavyera ruhunu anlatan süreli sergiler de düzenleniyor.

BERTOLT BRECHT’İN EVİ

Büyük oyun yazarı Bertolt Brecht’i anmak için doğu- munun 100’üncü yılında, 1998’de açılan bu müze ev, yazarının doğduğu ve iki yaşına kadar yaşadığı evdir. İçeride Brecht’e ait kişisel eşyalar ve yazdığı oyunlara dair temsillerin posterleri bulunuyor.

ALIŞVERİŞ

Augsburg bir eğitim, iş ve eğlence şehridir. Trafiğe kapalı bölgelerde sayısız dükkân bulabilirsiniz. Daha üst segment ürünlerin ve yüksek modanın satıldığı adres ise “Altstadt”tır. Hediyelik eşya alışverişi içinse Rathausplatz meydanına gidebilirsiniz. Burada meşhur Augsburg şemsiyeleri ve Brevht tişörtlerinden bulmanız mümkün.

NEREDE KALINIR?

Augsburg şehrinde bir çok konaklama seçeneği var.  Beş yıldızlı otellerden uygun fiyatlı hostellere kadar pek çok konaklama seçeneğinin bulunduğu kentte, ülkenin en önemli festivallerinden biri olan Oktoberfest döneminde ise konaklama fiyatlarının arttığını söyleyebiliriz.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Almanya’nın her şehrinde olduğu gibi burada da gayet iyi işleyen bir otobüs ve tren sistemi var. Ancak şehir çok küçük olduğu için yürüyerek gezmeye de elverişli. Elbette bisiklet kiralayarak hem daha az yorulup hem de şehri daha fazla görebilirsiniz.

DAMAK TADI

Çoğu Alman şehrinin olduğu gibi Augsburg’un yemek kültürü de et, lahana, patates ve jambon üzerine kuruludur. En çok bilinen yerel yemek- leri ise jambon ve lahana ile yapılan bir çorba türü olan westphalian grünkohl ve baharatlı sığır eti ve soğanla hazırlanan bir yahni türü olan pfefferpotthasttür. Diğer yandan, Alman mutfağı denince akla ilk gelen tatlardan biri olan sosislerden, Frankfurter adı verilen dana sosislerini mutlaka denemelisiniz.