Pompa ve kompresörler alt segmentinde 2019 yılında büyüme düşük olduğu için, üretim ve iç satışlarda istenen büyüme artışını gerçekleştiremedik. Kamu yatırımlarının azalsa bile devam ediyor olması ve kamu bankalarının kredi sağlamasıyla firmalar üretimleri sürdürmeye devam ederek sektörü destekledi. Ayrıca,

iç piyasadaki daralma ile dış pazarlara yönelen, ihraca- tını artıran firmalar da 2019 yılındaki genel büyümenin üzerinde artış göstererek sektörü desteklemeyi sürdürdü. Geride kalan yılda pek çok sorun ile yüzleşmek zorunda kaldık ancak bunlar arasında öne çıkan ilk başlık kamudaki finansman sorunuydu. Bu nedenle firmalar ödeme alamadığı için yüksek faizli krediler kullanmak zorunda kaldılar. Yine, üretici firmaların büyümesi için ucuz kredi kullanabilmesi gerekiyor. Ancak, özel bankalar riskler nedeniyle kredi verme konusunda çekimser kalıyor; batık krediler arttıkça kredi hacmi azalıyor. Bu konuda kamu bankalarının firmaları desteklemeye devam etmesi ise olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Diğer taraftan, firmaların yüksek miktarda borçlu olmaları nedeniyle kredi kullanım kapasiteleri de düşük kalıyor. Sonuç olarak, kredi artışı olmadan üretim, tüketim, yatırım ve bunların neticesinde büyüme beklenen seviyede gerçekleşemiyor. Türk Eximbank’ın yeni pazarlar için kullandırdığı kredi faizleri uygun; ancak kredi kullanımı için istenen teminat mektubunun hem komisyonu yüksek hem de firmalar mektup bulmakta zorlanıyor.

İkinci olarak, Avrupa’daki durgunluk da bu bölgeye olan ihracatımızı azaltıyor. Bu sebeple, uzak pazarlara yöneliyoruz ancak bu pazarlara ürün gönderiminde de nakliye sorunlarına yol açıyor. Belirli destinasyonlara giden nakliye firmalarının az olması sebebiyle rekabetin az olması ve buna bağlı olarak navlun ücretlerinin yüksek seyretmesi, limanda ödenen ücretlerin yüksek olması, nakliye firmalarının güvenilirliğiyle ilgili yaşanan sorunlar uzak pazarlar için ihracatçı açısından riskler oluşturmaya devam ediyor. Bunlara rağmen, 2019 yılının son üç ayında kredi faizlerinin düşmesiyle büyüme arttı ve 2020 yılında da büyümenin artarak devam edeceğini öngörüyoruz. Ancak stratejik riskler ve yaptırımlar önümüzde sorun olarak duruyor ve ekonomiyi hemen kırılgan hale getirebiliyor. Ekonominin güçlü olması içinse, ihracatçının daha başarılı olması ve sorunlarının azaltılması gerekiyor.

Teşvik yasası çok karmaşık ve çok şarta bağlı olduğu için cezaya çok açık. Bu sebeple, firmalarımız teşvikleri kullanma konusunda çekimser kalıyor. Teşvik yapısının yeniden ele alınıp, sadeleştirilip, daha kolay uygulanabilir hale getirilmesi faydalı olacaktır.

Özellikle, üretimde çalışan ara eleman ve beyaz yakalı kalifiye eleman bulma sıkıntısı da halen devam ediyor. Bilginin sadece teoride kaldığı ve pratiğe dönmeyen eğitim metodu, yaratıcı düşünmeden uzak eğitim sistemi, yabancı dilin halen yabancı dille eğitim veren okullardan mezun olan personelde dahi sorun olması, ihracatı geliştirebilmek için eğitim altyapısının ele alınması gerekliliğini elzem kılıyor.

Komşu ülkelerimizdeki karışıklıklar ve Avrupa ülkelerindeki durgunluğun devam etmesi ise ihracatımızı azaltıyor. Bu nedenle uzak ülke pazarlarında ajanların yaygınlaştırılması ve pazar stratejisinin geliştirilmesinin gerekli olduğuna inanıyorum. Uzak ülkelere yapılan nakliyeler sırasında yaşanabilecek risklere karşı da firmaların korunması için hükümet nezdinde tedbirlerin alınması da bizce bir zorunluluktur. İhracata yönelik ham madde alımı için ucuz kaynaklı kredilerle ihracatçıların desteklenmesi de sektörümüz açısından faydalı olacaktır.