AĞAÇ İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖRÜNÜN COVID-19 SALGINI SÜRECİNDE DURUM DEĞERLENDİRMESİNİ YAPAN AİMSAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA EROL, İMALAT YAPABİLMEK İÇİN YERLİ VE MİLLİ ÜRÜN BULMAYA ÇALIŞTIKLARINI, SEKTÖRDEKİ HER FİRMANIN “NE KADAR YERLİ YAPABİLİRİM?” ARAŞTIRMASINDA OLDUĞUNU SÖYLERKEN, EKONOMİ KALKANI DESTEK PAKETİNİN MAKİNE SEKTÖRÜNÜ DE KAPSAMASI GEREKTİĞİNİN ALTINI ÇİZİYOR VE “SEKTÖRÜMÜZ STRATEJİK SEKTÖRLER ARASINDA OLDUĞU İÇİN BU PAKETİN İÇİNDE MUTLAKA OLMASI GEREKİYOR. DİĞER SEKTÖRLERDE OLDUĞU GİBİ EN AZINDAN ASGARİ ÜÇ AYLIK KREDİ BORÇLARINDA VE KGF BORÇLARINA ÖTELEME BEKLİYORUZ” DİYOR.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle bazı ülkelerde iş yaşamı tamamıyla durdu, bazılarında da en az insan desteğiyle yürütülmeye çalışılıyor; uzaktan erişimin mümkün olduğu işletmeler ise çalışanlarıyla evden çalışma sistemini uyguluyor. Türkiye’de de geçtiğimiz haftalarda açıklanan ilk vakanın ardından hızla birtakım tedbirler alınmaya başlanırken, ağaç işleme makineleri sektörünün oluşan yeni duruma ilişkin değerlendirmesini yapan Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erol; 2018 ve 2019’un ekonomik olarak zorlu geçen yıllar olduğunu belirtti ve “Bizim sektörümüz ve tüm makine sektörü toparlanma için 2020’ye odaklanmıştı. 2019’un ikinci yarısından itibaren sektörde hareketlenme başladı, Ocak ayı ihracat verilerinde beklediğimiz gibi yüzde 30 ila yüzde 50 arasına varan bir artış gördük. Hem devletin oluşturduğu teşvik mekanizmasından ve verdiği kredilerden hem faizlerin düşmesinden hem de mobilya sektörünün oluşturduğu ihracat atağından dolayı piyasa hareketlendi. Şubat ayı verileri netleşmedi ama Şubat’ın belli bir bölümüne kadar da iç piyasada artış devam etti. Mart ayına geldiğimizde ise Covid-19 salgınının çok fazla etkilediği ihracat partnerlerimiz İtalya, Almanya ve İran, ithalatta da Çin gibi ülkelerdeki kötü durum nedeniyle nasıl bir sonuç alacağımızı bilemiyoruz” dedi.

Ticarette sözleşmelerin 3 ila 6 aylık sürelerde olduğunu ve ticaretin durmayacağını, ancak bu sözleşmelerin süresi dolunca yeni siparişlerin alınıp alınmayacağını öngöremediklerini söyleyen Erol, pek çok ülkenin ardı ardına sınırlarını kapatması sebebiyle ticarette çok büyük düşme yaşanabileceğine dikkat çekti. Tüm dünya ülkelerinin bu yeni kriz sebebiyle ciddi ekonomik kayıpları olacağını söyleyen Erol, Avrupa ülkelerinin ara ürünleri Çin gibi ülkelerden toplayarak montaj sanayisine dönük imalat yaptığına da dikkat çekti ve bu ülkelerde daha büyük bir kriz beklenebileceğini vurguladı.

“YERLİ VE MİLLİ KAVRAMINA FAYDA SAĞLAYACAK”

Covid-19 salgınının ne kadar süreceğinin bilinmediğini ve bu anlamda yılın ikici yarısına ilişkin sağlıklı bir değerlendirme yapılamayacağını da söyleyen Erol, “Makine sektörü olarak planımız, olabildiği kadar yerli ve millileşebilmek. Bu durumun belki bize şöyle bir faydası olacak: İmalat yapabilmek için yerli ürün bulmaya çalışacağız. Her firma şu anda onu zorluyor zaten. ‘Ne kadar yerli yapabilirim?’ diye araştırıyor. Avrupa’da montaj sanayisinin durması, talepleri bize çevirebilir. Manzara günden güne çok hızlı değiştiği için veriler bazında konuşmak doğru değil, yılsonu bu etkileri görebileceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

“ÖNEMLİ OLAN PİYASANIN TALEBİNİ KARŞILAMAK”


Sektörde panik olmadığına da dikkat çeken Erol, tüm AİMSAD üyelerinin gerek iş yerlerinde hijyen tedbir- leri gerek uzaktan çalışma modelleri konusunda tüm önlemleri aldığını da bildirirken, piyasada çok ciddi düşüşler yaşansa bile üretimin durmayacağını, üretmeye devam edeceklerini vurguladı. Erol, tedarik zincirinin çökmemesinin önemine de değindiği açıklamasında, “Makine imalat sektörü durursa tüm sektörler durur. Bu durumun yaşanmamasını diliyorum. Bence şu anda en önemli şey, piyasanın talebini karşılamaktır. Makinelerimizin kalitesine güveniyoruz. O nedenle yüksek adetlerde üretim yaparak özellikle Çin ve İtalya’nın boşalttığı açığı doldurmamız gerekiyor” dedi. Sektörde pek çok fuarın ertelendiğini de hatırlatan Mustafa Erol, Ekim ayına kadar toparlanma olursa İstanbul’da yapılacak Woodtech Fuarı’nın sektör için çok daha önemli olacağının altını çizdi.

“MAKİNE SEKTÖRÜ DESTEKLENMELİ”

Geçtiğimiz haftalarda açıklanan Ekonomi Kalkanı Destek Paketini de değerlendiren Erol, “Her şey çok güzel, çok teşekkür ediyoruz. Ancak makine sektörü de desteklenen sektörler arasına alınmalı. Sektörümüz stratejik sektörler arasında olduğu için bu paketin içinde mutlaka olması gerekiyor. Makine sektöründeki kredilerin ötelenmemesi bizi sektör olarak çok etkiler. Diğer sektörlerde olduğu gibi en azından asgari üç aylık kredi borçlarında ve KGF borçlarına öteleme bek- liyoruz. Kamunun uyguladığı bu öteleme çalışmalarına özel bankaların da katılarak destek vermesini, sadece iyi gün dostu değil kötü gün dostu olduklarını bize göstermesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

“ÜRETİM OLMAZSA BÜYÜME OLMAZ”


AİMSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Leitz Kesici Takımlar Genel Müdürü Yesari Yerli ise sektör olarak 2020’ye odaklandıklarını, yılın ikinci yarısıyla beraber dünya çapında bir toparlanma beklediklerini ancak yaşanan Covid-19 salgınıyla birlikte durumun belirsizleştiğini söyledi. Şu ana kadar açıklanan verilere
göre virüsün sadece dünya ekonomi borsalarına etkisinin 16 trilyon dolarlık bir kayıp olduğunu vurgulayan Yerli, “Bu inanılmaz büyük bir rakam ve virüsün olumsuz etkilerinin ne zaman sonlanacağını bilmiyoruz. Tüm dünyada 2020 yılı için ortalama GSYİH büyümesinin yüzde 2,9 olması bekleniyordu ancak büyümenin aksine yüzde 1’lik bir daralmaya doğru gidiyoruz. Bu gelişme, beraberinde kısıtlamalar da getirecek. En önemli sorun, üretimdeki çok büyük kayıplar olacak. Üretim olmadığı takdirde büyümenin olması mümkün değil” dedi. Yerli, “Önümüzü görmeye başlasak, zararın boyutunu da göreceğiz. Umarım şu ana kadar geldiği yerde durur; eğer İtalya boyutlarına gelirsek zararımız İtalya gibi olmaz, çok daha büyük olur.

İtalya’nın bu zararı kapatabilme lüksü varken bizim yok. Biz, salgın öncesinde de çok zor ekonomik şartlardaydık. Düşük GSYİH, cari açık fazlası, gelir dağılımı dengesizliği zaten yapısal sorunlarımızdı, bir de salgın vurunca bunların kapanması daha da zor olur” diye konuştu.

Ağaç işleme makineleri sektörünün çok kırılgan bir sektör olduğuna da değinen Yerli, sektörde henüz kültürel altyapısı çok kuvvetli ve ekonomik geçmişi çok sağlam olan şirketler olmadığının da altını çizdi. Kurallar silsilesinin takip edilmesinin sektörde daha bireysel olduğuna vurgu yapan Yerli, AİMSAD gibi sektör örgütleri toplumu bilinçlendirmeye çalışsa da yine de bu krizden en fazla etkilenecek sektörlerin başında geldiklerini bildirdi.

“BIRAKIN B PLANINI, A PLANIMIZ BİLE YOKMUŞ”


Yerli konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu krizde, hem bizim hem de dünyanın hiçbir hazırlığının olmadığını gördük. Bırakın B planını, A planımız bile yokmuş. Depreme, yangına, sabotajlara karşı önlem almışız ama salgın hastalık için hiçbir önlem almamışız. Aklımızın ucundan bile geçmemiş. Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere, dünyada böyle bir durumu öngören kimse çıkmadı. Şirket olarak uzaktan erişimle evden çalışmanın denemelerini yapmaya başladık ancak bizim sektörümüzde asıl iş telefon ve bilgisayar başında değil, makine başında sürüyor. Makine başında insan yoksa olmaz. Umuyorum ki, bu dönemin de acısı çıkacak; işler düzelince daha açık ve yoğun bir ticari hayat bizi bekliyor olacak” şeklinde konuştu.

“TALEP VAR ANCAK SÜREÇ BELİRSİZ”


AİMSAD Üyesi Biesse Türkiye Operasyon Direktörü Yelda Akıncı da krizlerde ilk önce yatırımların durduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin salgın konusunda çok iyi bir sınav verdiğini ancak dünyada vaka sayısının hızla arttığını bildiren Akıncı, “2018 ve 2019 kolay yıllar değildi. 2020’den herkes daha umutluydu, biz de öyle. Yıla güzel de başlamıştık, 2019’un ikinci yarısından itibaren Woodtech fuarının da etkisiyle bir kıpırdanma başlamıştı. Aslında şu günlerde hâlâ talep alıyoruz ama önümüzdeki süreç ne gösterecek bilemiyoruz. Biz, halen ofis çalışanlarımız için evden çalışma altyapısını hazırlamaya devam ediyoruz. Müşterilerimizin makine arızalarının yüzde 70 ila yüzde 80’ini uzaktan destekle çözebilecek durumdayız” dedi. Ekonomi Kalkanı Destek Paketine ilişkin görüşlerini de paylaşan Akıncı, “Destek paketinde bizim gibi ithalatçı firmalara yönelik herhangi bir destek yok. Ama üretici ve ihracatçılar için verilecek vergisel ve finansal desteklerin mutlaka bize olumlu yansımaları olacaktır. Önemli olan üretimin devamlığı; üretim olsun ki yatırım da olsun. Açıklanan destek paketinin de amacı bu zorlu süreçte üretimi kesintiye uğratmadan üretim ve ihracat yapan firmalara destek olmak” diye konuştu.