COVID-19 SALGINI, TÜRKİYE’DE YAKLAŞIK 130 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYAN, 2019’DA 1 MİLYAR 365 MİLYON DOLARLIK İHRACAT GERÇEKLEŞTİREN İŞ MAKİNELERİ SEKTÖRÜNÜ DE DERİNDEN ETKİLİYOR. SEKTÖR, SALGINININ EN ÇOK ETKİLEDİĞİ UZAK DOĞU VE AVRUPA BÖLGELERİNDEN İŞ MAKİNESİ ÜRETİMİ İÇİN KOMPONENT VE YEDEK PARÇA TEDARİKİNDE YAŞANAN ZORLUKLAR VE AB BAŞTA OLMAK ÜZERE DÜNYADAKİ TÜM ÖNEMLİ PAZARLARDAKİ DARALMA SONUCU OLUŞAN STOKLAR NEDENİYLE SIKINTILI GÜNLER YAŞIYOR.

Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER), salgın ortamının yarattığı belirsizlik nedeniyle iş makineleri sektörünün Ekonomi Kalkanı Destek Paketinde yer alan sektörler arasına alınmasını talep ettiklerini açıkladı. İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, tüm dünyanın daha önce görmediği bir salgınla karşı karşıya kalındığını belirterek, “Tarihsel bir krize tanıklık ediyoruz. Covid-19 salgını her şeyi değiştiriyor. Sağlıklı günlere, sağlıklı bir ekonomiye kavuşmayı bekliyoruz. Bugünlerin ardından yeni bir dünya düzeni kurulacak gibi gözüküyor. Dünyayı ve Türkiye’yi derinden etkileyen bu zor dönemleri, dayanışmayla aşmamız gerektiğinin farkındayız. Ancak bu belirsizlik ortamı bizi de derinden etkiliyor. Yaklaşık 130 bin kişiye istihdam sağlayan iş ve inşaat makineleri sektörü, Türkiye ekonomisinde edindiği yeri ile öne çıkan sektörler arasında yer alıyor. Ana ihraç etkilenmesi ve bu ülkeler- deki talebin düşmesi hatta sıfırlanma noktasına gelmesi, sektörün ayakta kalabilmesi için tehdit unsuru oluşturuyor. Hem üretim hem de ticaret yapan üyelerimizin bu dönemden en az zararla ayrılması, üretim potansiyelini kaybetmemesi için Ekonomi Kalkanı Destek Paketinde yer almayı talep ediyoruz” dedi. Özgen, bu talebin aslında tüm makine sanayisi için geçerli olduğunu ifade ederek, “Tüm makine sektörü 2019’da 17 bini aşkın işletme, 250 bine yakın istihdamla 109 milyar TL ciro karşılığında 27 milyar TL katma değer sağlarken, ihracatını ise 17,9 milyar dolara çıkartarak toplam ihracatın yüzde 10’una ulaştı. Bu rakamlar ışığında, Türkiye ekonomisi- nin lokomotif sektörlerinden biri olan makine sektöründe faaliyet gösteren 20 dernek olarak Makine Federasyonu altında örgütlendik ve bu destek talebine yönelik tüm girişimler MAKFED tarafından yapılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

SATIŞLAR DURUYOR

Merih Özgen, salgın nedeniyle oluşan belirsizlik ortamı ve döviz kurlarındaki artış sebebiyle müşteri siparişlerinin büyük oranda ertelendiğine ya da iptal edildiğine de dikkat çekerek, sektörün yaşadığı sıkıntıları şöyle anlattı: “Covid-19 salgınının küresel ekonomiye maliyeti büyük olacak. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, salgın nedeniyle bu yıl için küresel büyüme tahminini yüzde 2,6’dan yüzde -0,5’e çekti. Bu dramatik aşağı yönlü düzeltme, dünya ekonomisinde salgının ne kadar büyük bir şok etkisi yaratacağının da işaretidir. Yine Moody’s tarafından yapılan açıklamada, Türkiye ekonomisinin 2020’de yüzde 1,4 küçüleceği bilgisi de yer alıyor. Moody’s, salgından önceki açıklamalarında ise Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 0,2 büyüyeceğini öngörüyordu. Şimdi tüm tahminler yeniden gözden geçiriliyor. Bu koşullardan iş ve inşaat makineleri sektörünün olumsuz yönde etkilenmemesi imkânsızdır. Salgın nedeniyle üyelerimizin satışlarında erteleme ve iptaller yoğunlaşıyor. Bu da stoklarımızda ciddi bir artışa sebep olacak. Sektörümüzün de yoğun şekilde eklemlendiği küresel değer zincirlerinde ortaya çıkan bozulmalar nedeniyle üye firmalarımızın üretimlerinde de aksamalar başladı. Özellikle sektörün komponent ve yedek parça tedarikinin önemli bölümünü karşılayan Uzak Doğu ve Avrupa gibi bölgelerde Covid-19 salgınında riskin yüksek düzeyde olması ve bu tedarikçilerde üretimin kısıtlı olması, sektörün Türkiye’deki üretimini de önemli ölçüde etkiliyor. Komponent ile yedek parça tedarikleri konusunda gecikmeler ve ciddi problemler olma ihtimalini yüksek görüyorum.”

TEHDİTLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Sektörün ana ihracat pazarlarında yaşanan daralmanın sektörü tehdit eder hale geldiğini de kaydeden Özgen, yaşadıkları durumu şu sözlerle aktardı: “Son iki yıldır yüzde 80 civarında daralan iç pazarın etkilerini ihracata yoğunlaşarak hafifletmeye çalıştık. Üyelerimizin çabalarıyla 2019’da 1 milyar 365 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek Türkiye ekonomisine katkı sağladık. Ancak sektörümüzün ana ihraç pazarlarının salgından yoğun olarak etkilenmesi ve bu ülkelerdeki taleplerin düşmesi hatta sıfırlanma noktasına gelmesi, sektörümüzün ayakta kalabilmesi için tehdit oluşturuyor. Üyesi olduğumuz ve Türkiye dâhil 13 Avrupa ülkesinin iş ve inşaat makineleri sektöründe faaliyet gösteren derneklerini çatısı altında toplayan Avrupa İş Makinaları Federasyonundan (CECE) edindiğimiz tahminler de sektörümüzün ana müşteri- lerinden biri olan Avrupa’nın iş ortamının salgın nedeniyle ciddi oranda etkileneceğine işaret ediyor. İtalya’daki bazı sektörel firmalar cirolarının yüzde 70 oranında daralacağını söylerken, Fransa ise ticari faaliyetlerde yüzde 30 ila yüzde 60 arasında düşüş bekliyor. Almanya da yine ticari faaliyetlerde yüzde 20 ila yüzde 60 arası düşüş bekliyor.”

İSTİHDAM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN DESTEK


Özgen, sektördeki istihdamın ve faaliyet gösteren firmaların sürdürülebilirliğinin olumsuz yönde etkilenmemesi için kamudan sağlanacak desteklerin önemine dikkat çekerek, şunları da söyledi: “Türkiye’ye milyarlarca dolar katma değer kazandıran sektörümüzü ayakta tutmak ve en az zararla bu salgını atlatmak için muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemelerinin altışar ay ertelenmesini talep ediyoruz. Ayrıca, çalışan iş makinelerinin operasyonunun aksamaması için parça tedarikinde olası gecikme ve sorunlara alternatif olarak Türkiye’de komponent revizyonunun desteklenmesi gerekiyor. Bunların yanında beş yıl vadeli İVME kredisinin, yerli üreticilerin yanı sıra ciddi sayıda istihdam sağlayan ticari firmaları da kapsaması sektörün sürdürülebilirliğine katkı yapacak bir başka uygulama olacaktır. CECE üyesi ülkeler de kendi ülkelerinde uygulanan ekonomik tedbir paketlerinden üyelerinin faydalanması için çalışmalar yürütüyor. CECE’ye göre de günlük hayatta yaşanabilecek aksaklıklar ve altyapı sorunlarının çözümü için iş makineleri sektörünün devamı şarttır.”

KESİNTİSİZ HİZMET İÇİN BİZE İHTİYAÇ VAR

Özgen, gündelik hayatın aksamadan devam etmesi için enerji, su, kanalizasyon, iletişim, haberleşme gibi tüm alt yapı hizmetlerinin kesintisiz olarak halkın hizmetine sunulması gerektiğini vurgulayarak, “Bunun için de iş ve inşaat makineleri sektörünün kendi üretim ve satış sonrası hizmetlerini aksama olmaksızın sunması hayati önem taşıyor. İhtiyaç olması durumunda yeni hastanelerin, sağlık kurum ve kuruluşlarının inşasında sektörümüz görev alacaktır. Bu nedenle, iş makineleri sektörünün verimli bir şekilde üretime devam edip hizmet içinde kalması bir ulusal güvenlik meselesidir” şeklinde konuştu.

İMDER üyelerinin de bu küresel salgından etkilenmemek, virüsünün yayılma riskini olabildiğince en aza indirmek ve faaliyet gösterdikleri alanlarda verimliliklerini sürdürebilmek amacıyla alınması gereken sağlık önlemleri konusunda hassasiyet gösterdiğini belirten Özgen, iş ve inşaat makinesi sektörünün bu zor günlerde ve sonrasında daha çok üretim, ihracat ve çalışma ile Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya hazır olduğunun altını çizdi.