ÇİN’DEN BAŞLAYARAK TÜM DÜNYAYI ETKİSİ ALTINA ALAN COVID-19 SALGINI HEM SAĞLIĞI HEM DE EKONOMİYİ TEHDİT EDİYOR. KÜRESEL KRİZE DÖNÜŞEN SALGIN, YAKLAŞIK 8 MİLYAR TL’LİK ÜRETİM DEĞERİYLE TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ ÜRETİM SEKTÖRLERİNDEN BİRİ OLAN İSTİF MAKİNELERİ SEKTÖRÜNÜ DE ETKİLEDİ. SEKTÖR, TEDARİKÇİ ÜLKELERİN SALGINDAN YOĞUN BİR ŞEKİLDE ETKİLENMESİ NEDENİYLE ÜRETİMDE SIKINTILAR YAŞAMAYA BAŞLADI.

İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Akbaytogan, dünyada ekonomik hayatın durması, küresel üretimin yavaşlaması, salgın ortamının yarattığı belirsizlik nedeniyle zor günler yaşadıklarını belirterek, istif makinaları sektörünün de ekonomik önlem paketindeki sektörler arasına alınmasını talep ettiklerini kaydetti.

İç pazardaki talebin düşmesiyle son iki yıldır sıkıntılı zamanlar geçirdiklerine dikkat çeken Akbaytogan, “Küresel tedarik zincirleri neredeyse koptu. Sektör olarak makinelerimizi nihai hale getirecek bazı komponentleri ithalat yoluyla temin ediyoruz. Salgın nedeniyle bozulan tedarik zinciri nedeniyle üretimde sorunlar yaşamaya başladık. Ayrıca ticaret yapan firmaların AB’den ve Uzak Doğu’dan gelen makinelerinin geliş süreci de uzamaya başladı. Desteğe ihtiyacımız var” dedi. 

SEKTÖRÜMÜZ NEFES ALMALI İSDER

Yönetim Kurulu Başkanı Ender Akbaytogan, içinde bulunulan durumun şimdiye kadar karşılaşılmayan bir durum olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bir taraftan tedarik zincirleri fabrikaları durduruyor ve ekonomide bir arz sorunu yaratıyor, diğer taraftan salgına karşı alınmaya başlanan önlemler işletmeleri zorluyor. Virüsün küresel sistemin tamamında yarattığı olumsuz ekonomik koşullar ne yazık ki geçici gözükmüyor. Bu olumsuz durumun ekonomiler üzerinde ortaya çıkardığı etkinin yıllarca süreceğini öngörüyoruz.”

İSDER üyelerinin endüstriyel kapasiteleri ve iş hacimlerini salgının olumsuz etkilerinden korumak için gerekli önlemlerin alınması konusunda kamu kurum ve kuruluşlarından destek beklediklerini ifade eden Akbaytogan, taleplerini şöyle dile getirdi: “Virüsün yarattığı ve yaratacağı sorunları el birliğiyle, kamunun güçlü desteğiyle aşabiliriz. Hem üretim hem de ticaret yapan üyelerimizin bu dönemden en az hasarla ayrılabilmesi için yayımlanan önlem paketinde yer alan sektörler arasına istif makineleri sektörünün de dâhil edilmesini; muhtasar ve KDV tevkifatıyla SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemelerinin altışar ay ertelemesini talep ediyoruz."

ORTAK ÇÖZÜMLER ÜRETMEYE ÇALIŞIYORUZ

Sektörün bu olumsuz durumdan asgari düzeyde etkilenmesi için hem yurt dışı hem de yurt içindeki tüm sektörel kuruluşlarla ortak çözümler bulmak için çalıştıklarının altını çizen Akbaytogan, “Sektörel tüm kuruluşların koordinasyon içerisinde olması gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda Yönetim Kurulunda yer aldığımız ve bünyesinde 14 Avrupa ülkesinin sektörel derneklerini barındıran Avrupa İstif Makinaları Federasyonu (FEM) ve Makine Federasyonu (MAKFED) ile iletişimimizi güçlü tutuyoruz. Böylece hem salgının AB ekonomisindeki etkilerini yakından takip ediyoruz hem de sektörün bu süreçten as- gari düzeyde etkilenmesi için yapılabilecekler konusunda ortak çalışmalar yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

HIZLI VE GÜVENİLİR TEDARİK ZİNCİRİ İÇİN ÇALIŞMAYA HAZIRIZ

Akbaytogan, gıda, perakende ve sağlık gibi sektörlerin kesintisiz işleyişi için istif makinelerinin üretime ve faaliyete devam etmesinin önemini ise şu sözlerle vurguladı: “Toplumsal yaşamın ve ekonominin normal işleyişi ve sürdürülebilirliğine katkıda bulunan istif makineleri sektörü, ekipmanları ve sağladığı çözümlerle hayatımıza kolaylık sunar. Olağanüstü zamanlarda bile üretime ve faaliyete devam etmesi gereken istif makineleri özellikle bu zamanlarda ek mesai harcayan gıda, perakende ve sağlık gibi sektörlerin işleyişine yardımcı olur. Bu sektörlerin üretim merkezlerinde kullanılan forkliftler ve kaldırma ekipmanlarından, depolarında kullanılan raf sistemlerine kadar aslında hayatımızın her alanında, her noktasında karşımıza çıkan istif makineleri önemli ve gerekli hizmetler kategorisinde yer alıyor. Sektör, özellikle böyle zamanlarda hızlı, verimli ve güvenilir tedarik zinciri oluşturma konusunda var gücüyle çalışmaya hazırdır. Salgının talep, üretim, büyüme ve istihdam üzerindeki ekonomik etkileri derinlemesine incelenmeli ve sonrasına hazırlıklı olmalıyız. Tüm süreci öngörü ve yüksek hassasiyetle izlememiz şart. Diliyoruz ki Türkiye en az hasarla bu zor günleri atlatır. Sektörümüz, Türkiye ekonomisinin bu zorlu süreçte bütünlüğünü koruması ve Covid-19’a salgınına karşı savaşı kazanmak için ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte çalışmaya hazırdır.”