COVID-19 SALGINININ ÜRETİMİ VE ULUSLARARASI MAL TİCARETİNİ SEKTEYE UĞRATMASI, TARIM MAKİNELERİ SANAYİSİNİ DE OLUMSUZ ETKİLEDİ. SALGININ EN BÜYÜK ETKİSİNİ ÖNCELİKLE TEDARİK ZİNCİRİNİN BOZULMASIYLA GÖRÜYORUZ. ÜRETİMİN KÜRESELLEŞMESİ, BİR ANLAMDA DOMİNO ETKİSİNE SEBEP OLDU VE PİRAMİDİN ALTINDAN EN ÜSTÜNE KADAR TÜM ÜRETİM ZİNCİRİNİ KIRDI.

Küresel tedarik zincirinin Covid-19 salgını nedeniyle bozulması, genel makine endüstrisinde ve elbette tarım makinelerinde traktör gibi bazı kompleks segmentlerde aksam ve parça temininde aksamalara neden oldu. Son haftalarda etkisi hissedilir derecede azalmış olsa da Türkiye’de başta AB ülkelerinden olmak üzere nitelikli çelik ürünlerinden elektronik kartlara, kauçuk ham maddesinden hidrolik aksamlara, sensörlerden motor ve pompalara kadar geniş bir yelpazede aksam/parça ve sistem ithalatı söz konusu ve üretimin kısmen veya tamamen durması nedeniyle bazı ürünlerde son ürün teslimatlarında ciddi gecikmeler yaşandı. Bu durum, özellikle stok yapmadan “Just in Time/Tam Zamanında” üretim yapan ana ve yan sanayi firmalarını çok daha fazla etkiledi. Bu kapsamda, özellikle Nisan ayı sonuna kadar yurt içi ve yurt dışındaki fabrikaların salgından korunma amacıyla veya talebin azalmasına/tedarik zincirinin bozulmasına bağlı olarak geçici olarak kapatıldığı ya da vardiya modellerinde değişikliklerin, üretim programlarındaki yoğunluğu azaltmaya yönelik revizyonların yapıldığı hususu rapor edildi.

ÜRETİM PROGRAMLARI DEĞİŞİYOR

Sektördeki ana firmalar ve yan sanayilerin tedarikçileri arasında, salgının çok yoğun yaşandığı ülkelerde üretim yapmamasına karşın ham madde veya yarı mamul ithalatlarını salgının yoğun yaşandığı ülkelerden yapan firmalar da yer alıyor. Benzer şekilde yurt içinde de geçici olarak faaliyetine ara vermek zorunda kalan, genel dolaşımı kısıtlayıcı tedbirler ya da salgından kaynaklı önlemler kapsamında üretim programlarında zorunlu değişikliğe giden ham madde, parça ve komponent üreticileri ve tedarikçileri de söz konusu oldu. Bu durum, talepten bağımsız olarak, firmaların üretim programlarını da olumsuz bir şekilde etkiledi. Türk tarım makineleri endüstrisinde Mart ve Nisan aylarında faaliyetine ara veren firma sayısı yüzde 10’u aşmazken, İtalya ve Fransa’da ilk günlerde neredeyse bütün fabrikalar üretime ara vermek zorunda kaldı. Tabii salgının etkisinin azalmasıyla birlikte, endüstri de normalleşmeye başladı ve bu süreç hızla devam ediyor.

Mayıs ayı itibarıyla tarım makineleri endüstrisinde gerek Türkiye’de ve gerekse salgının çok yoğun yaşandığı İtalya, İspanya gibi ülkelerde neredeyse bütün fabrikalar faal durumdayken, sektörün önemli aktörlerinden Brezilya ve Japonya’da yüzde 41 ila yüzde 60; Hindistan, ABD, İngiltere ve Güney Kore’de yüzde 21 ila yüzde 40 seviyesinde fabrikaların kapalı olduğu bildiriliyor.

FİYAT DENGESİ ÇOK KIRILGAN

Diğer yandan, yakın dönemde özellikle yurt dışı menşeli çeşitli aksam ve parçaların fiyatlarında döviz kurlarında son dönemde yaşanan artıştan bağımsız olarak olağandışı artışların beklendiği ya da bu ürünlerin piyasadan tedarik edilmesinde sorunların yaşanabileceği duyumlarını da alıyoruz. Arz azalışının yanı sıra ülkelerin finansal kaynak yaratmak için gümrük vergisi oranlarını değiştirmesi ihtimali de aksam ve parça fiyatlarına etki edecek gibi görünüyor. Nitekim Türkiye’de birçok sanayi ürünü için ek gümrük vergileri getirilmiş durumda. Aksam ve parça ithalatına gelen ek gümrük vergilerini, Mayıs ayının ikinci yarısında tarım makineleri için gelen ek vergiler takip etti. Getirilen ek vergiler Ekim ayına kadar yüzde 10 seviyesinde ve Ekim ayından itibaren ise yüzde 5 ila yüzde 10 seviyelerinde devam edecek.

AR-GE SÜREÇLERİ DE OLUMSUZ ETKİLENİYOR

Üretimin, yaşanan süreçten olumsuz bir şekilde etkilendiği bir diğer konu, Ar-Ge faaliyetleri kapsamında oluyor. Normal dönemlerde Ar-Ge, ürün geliştirme, ortak üretim konuları başta olmak üzere üreticiler ve tedarikçilerin sıklıkla bir araya geldiği ve beraber çalıştığı biliniyor.

Salgından dolayı seyahatlerin yasaklanması veya kısıtlanması, etkinliklere gönüllü veya zorunlu sınırlamaların getirilmesi, ürün geliştirme veya üretim süreçlerini şimdiden olumsuz bir biçimde etkiliyor. Bu konu, doğal olarak üretim sürecine de yansıyor.

LOJİSTİK VE GÜMRÜKLERDE SORUNLAR SÜRÜYOR


Bu dönemde her şeye rağmen üretebilen firmalar için bir diğer sorunlu konu ise sevkiyatlar kapsamında oldu. Kara ve deniz yoluyla yapılan nakliyelerde çeşitli zorluklar yaşandığı, bazı sınırların kapatıldığı, sınırlı insan iş gücü nedeniyle makinelerin taşınması, dağıtımı ve servisinin gittikçe zorlaştığı konusu, Mart ve Nisan ayında rapor edilen en önemli konular arasında yer aldı. Salgının ilk aylarında Agrievolution üyesi ülkelerin hemen hepsi bu durumdan etkilenmişken, Mayıs ayı itibarıyla sadece ABD, Brezilya, Hindistan ve Japonya’dan olumsuz haber gelmeye devam ediyor. Türkiye ise uluslararası nakliyat kapsamında bu zor dönemi bazı gümrük kapılarında izole alanda şoför değişimi ve/veya dorse/yük değişimi formülüyle aşmaya çalıştı. İç nakliyede ise önemli bir sorun rapor edilmedi.

Bu konuda dikkate değer bir başka konu da zorunlu test ve belgelendirme işlemlerinde yaşandı. Salgının yoğun olarak yaşandığı ilk aylarda Türkiye’nin yanı sıra AB ülkelerinin bir kısmında da test ve belgelendirme kuruluşları, faaliyetlerine zorunlu olarak ara verdi veya sınırlı sürelerle/eksik personelle çalıştı.

TARIM MAKİNELERİ GÖRECE İYİ DURUMDA

Bu dönemde sanayicilerin bu zorluklarla başa çıkma kabiliyeti, bireysel üretim organizasyonlarına, dış entegrasyon seviyelerine
ve kurumsal büyüklüklerine göre önemli ölçüde değişiklik gösterdi. Diğer yandan MAKFED tarafından 23-27 Nisan tarihleri arasında yapılan ve tüm makine sektörünü kapsayan anketin ikinci faz sonuçları, salgının tarım makineleri sektörüne olan etkisini de net bir biçimde ortaya koydu. Ankete yanıt veren firmaların sadece yüzde 57’si normal kapasitede faaliyetine devam ettiğini beyan ederken, yüzde 10’u geçici bir süre için üre- time ara verdiğini belirtiyor. Yine anket sonuçlarına göre mevcut siparişlerin tamamlama süresi yaklaşık 1,5 ay. “Nisan ayında yeni iç sipariş aldınız mı?” sorusuna ankete geçerli yanıt veren firmaların sadece yüzde 40’ı “Normal seyrinde” yanıtını verirken, yüzde 17’si hiç sipariş almadığını belirtti. “Nisan ayında yeni dış sipariş aldınız mı?” sorusuna ise ankete geçerli yanıt veren 30 firmadan dördü yani yüzde 13’ü “Normal seyrinde” yanıtını verirken, 13 firma yani yüzde 43’ü hiç sipariş almadığını belirtti. Anket, sektörde istihdam konusuna da açıklık getirdi. Ankete sonuçlarına göre firmaların neredeyse tamamı, her şeye rağmen Nisan ayında istihdamda bir azalmaya gitmemiş durumda. Genel makine endüstrisinde ise anket sonuçları çok daha olumsuz bir seviyeyi işaret ediyor. Sektörün tarım ve gıda güvenliğiyle olan ilişkisi ve geçen yıl iç pazarda dip noktayı görmesi, her şeye rağmen 2020’nin sektör için daha iyi geçeceğini gösteriyor. Salgının, sektörün üretim ve ihracatına olan etkisinin önümüzdeki birkaç ay içinde daha geniş bir perspektif içinde görüleceğini söyleyebiliriz.