KONTROLLÜ SOSYAL YAŞAMA GEÇİŞ SÜRECİNDE ÖZELLİKLE KAMUYA AÇIK ALANLARIN İKLİMLENDİRME VE HAVALANDIRMA SİSTEMLERİNİN TOPLUM SAĞLIĞINI NE ÖLÇÜDE ETKİLEYECEĞİ GÜNDEMİNİN EN ÖNEMLİ KONULARINDAN BİRİ HALİNE GELDİ. İKLİMLENDİRME SOĞUTMA KLİMA İMALATÇILARI DERNEĞİ (İSKİD) YÖNETİM KURULU BAŞKANI OZAN ATASOY, BU KONUDA DÜNYADAKİ GELİŞMELERİ, ASHRAE, REHVA VE EUROVENT GİBİ DÜNYADAKİ ÖNEMLİ DERNEKLERİN ÇALIŞMALARINI DA YAKINDAN TAKİP ETTİKLERİNİ BELİRTEREK, BİLGİLENDİRİCİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU.

Öncelikle evlerde kullanılan ev tipi klima ya da yüzde 100 taze hava ile çalışan iklimlendirme cihazlarının kullanımı ile virüsün yayılımı arasında doğrudan bir bağlantı tespit edilmediğine değinen Ozan Atasoy, “Yaz ayları yaklaşırken sıcaklar da kendini göstermeye başladı. Ancak bu sıcak koşullarda klima cihazlarının kullanılmaması sonucu iç ortam konfor şartları oluşmazsa, vücut direnci düşebilir. Bu şartlar da bireyleri hastalıklara açık hale getirebilir” dedi.

Evlerde kullanılan klima cihazlarının yetkili servisler tarafından rutin temizlik ve bakımı yapıldıktan sonra güvenle kullanılabileceğinin altını çizen Ozan Atasoy, açıklamalarına şöyle devam etti: “Endüstriyel klima cihazları genel olarak VRF sistemler, paket tipi cihaz, klima santralli chiller cihazları, fan coil üniteleri gibi evlerimizde yaygın olarak kullanmadığımız sistemlerden oluşur. Bunun dışında kamuya açık alanlarda en ideali, yüzde 100 taze hava ile çalışan iklimlendirme sistemlerinin kullanılmasıdır. Karışım havası kullanan hava koşullandırma ünitelerinde, karışım havasının kapatılması ve tamamen karışımın izole edilmesi tavsiye edilir. Bu sayede cihazlar, yüzde 100 taze havalı olarak çalışacak ve direkt olarak dış ortam havasını soğutma veya ısıtma işlemi sonrasında ortama verecektir. Kişisel koruyucu tedbirlerin de alınmasıyla mümkün olan en üst seviye hijyen şartları sağlanabilir.”

 

 

 

Mevcut iklimlendirme ve havalandırma sistemlerinde de iyileştirme çalışmaları yapılarak ortamda en yüksek seviyede hijyen sağlanabileceğinin altını çizen Atasoy, “Merkezi havalandırma sistemlerinin filtre kademeleri iyileştirilebilir, hijyenik bakımlar yapılabilir, imkân varsa HEPA filtre kullanılabilir.

Bununla birlikte klima sistemlerinde UV lambalar bakteri ve virüsleri öldüren etkili bir yöntemdir. Yasal yönetmeliklere ve mevzuata uygun olması koşuluyla yüzde 100 dış havayla çalıştırılması mümkün olmayan cihazlarda UV lamba kullanılarak mahalden gelen hava steril edilebilir. Günümüzde artık neredeyse tüm klima sistemlerine entegre edilebilen bu lambaların bakteri ve virüslerin temizlenmesinde ciddi etkisi olduğu biliniyor. Bu tip ürünlerin doğru kullanımı son derece etkili ve önemlidir. UV lamba seçiminde, yok edilmesi istenen bakteri ve virüs için gerekli güç ve etkinliği sağlayacak temas süresine göre, uygun seçim üretici firma uzmanları tarafından yapılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

UV lambalar santral içinde batarya arkasında ve kanal içinde kullanılabilirken, UV lamba, etkisini sadece ışığın gördüğü yüzeyde/alanda gösteriyor. Bu yüzden UV lambaların cihaz içine veya kanala uygun şekilde yerleştirilmesi, hava filtrasyonunun daha etkili olmasını sağlayabilir. UV lambaların insan ile temas etmeyecek şekilde sisteme entegre edilmesi ise son derece önemli.

Ortam havasını çevirerek çalışan klima üniteleri (fancoil, vrf iç ünite, ısı pompası gibi) kullanımının gerekli olduğu durumlarda ise cihazların ön temizliğinin yapılmış olması, filtrelerinin sık temizlenmesi, drenaj tavalarının temizlik ve bakımlarının uygun kimyasallarla (örneğin yüzde 1 sodyum hipoklorit) yapılması ve gerekli hijyenin sağlanması için mümkünse ortam havasındaki virüsü seyreltecek UV filtre ve/veya HEPA filtre uygulanması öneriliyor. Atasoy, bu ünitelerin sürekli çalışır halde bırakılmasının daha uygun olacağını da vurgularken, “Belli periyodlarda ısıtmada çalıştırılmaları da bakteri ve virüslerin seyreltilmesine veya tamamen yok edilmesine katkı sağlayacaktır” dedi.

Isı geri kazanım ünitesi kullanılan santral ve havalandırma cihazlarında ise ısı geri kazanım ünitesinin sızdırmaz olduğundan emin olunmalı. Sızdırma ihtimali varsa by- pass damperi açılarak egzoz havası eşanjör yüzeyine ulaşmadan dışarı atılmalı. Diğer bir seçenek olarak, taze hava tarafındaki basınç egzoz tarafındaki basınç- tan yüksek tutularak taze hava tarafına hava sızıntısı engellenebilir.