YAPILAN YENİ BİR ARAŞTIRMAYA GÖRE, SADECE SAMANYOLU GALAKSİSİNDE, “DÜNYA BENZERİ” 6 MİLYAR GEZEGEN DAHA OLABİLİR.

Yeni tahminlere göre Samanyolu Galaksisindeki her beş Güneş benzeri yıldız için bir adet Dünya benzeri gezegen bulunduğu düşünülüyor. Kanada’daki British Columbia Üniversitesi’nden (UBC) Michelle Kunimoto’nun açıklamasına göre, her G tipi yıldız için üst limitte 0,18 Dünya benzeri gezegen olabilir. Bir gezegenin Dünya benzeri olarak sınıflandırılması için kayalık, yaklaşık olarak Dünya boyutunda ve Güneş benzeri bir yıldızın yaşanabilir bölgesinde yörüngede olması gerekiyor. Bu tür gezegenler, yıldızlarının yaydığı ışık dalgalarında çok daha küçük değişikliklere sebep olmalarından dolayı çok daha büyük olan yoldaşları devasa gaz bulutlarına göre daha zor fark ediliyor. Bu yüzden de şu ana kadar doğrulanmış olan 4164 dış gezegenin çok büyük bir kısmı buz ve gaz devlerinden oluşuyor. Ancak Astrophysical Journal üzerinde yayınlanan Kunimoto ve bir diğer UBC Astronomu olan Jaymie Matthews’in yeni bir araştırması, henüz bulunamayan çok daha fazla Dünya benzeri gezegen olması ihtimalini ortaya koyuyor. Kunimoto ve Matthews, NASA’nın artık emekli olmuş gezegen arayıcısı Kepler görevinin verilerini “İleri Modelleme” adı verilen bir teknikle bir araya getirerek, Kepler’in yaklaşık 200 bin yıldızlık aramasında “gözden kaçırmış” olabileceği Dünya benzeri gezegenlerin oranını tahmin ettiler. Bu yöntemi kullanarak Dünya’nın boyutunun 0,75 ve 1,5 katı büyüklükte olan, Güneş benzeri yıldızının çevresinde 0,99 ve 1,7 astronomik birim (AU-Dünya ve Güneş arasındaki mesafe) uzaklıkta yörüngede olan ve galaksideki G tipi yıldızların üst limitini kullanarak yapılan hesaplama, yaklaşık 6 milyara Dünya benzeri gezegen sayısına ulaştı.

EVRENİ BİR DE X-IŞINLARIYLA GÖRÜN 

Almanya ve Rusya’nın ortak ürünü olan SpektrumRöntgen-Gama (SRG) uydusuna bağlı eROSITA teleskobu altı aydır, Dünya’dan yaklaşık 1,5 milyon kilometre uzaklıktan evreni tarıyor. Nötron yıldızlarından kara deliklere kadar 1 milyondan fazla unsurun altı aylık görüntüsünden oluşan harita, 30 yıllık araştırmalardan 10 kat daha fazla ayrıntı sunuyor. Maddenin parçalara ayrıldığı sürecin bile gözler önüne serildiği elips şeklindeki haritanın merkezinde, içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi yer alırken, çoğumuz için muhteşem bir manzaradan öteye geçmeyen bu görüntüde, yıldızların doğuşuna dair ipuçları yatıyor. Kapsamlı harita, galaksileri veya ortalarından kara deliklerin bulunduğu galaksi kümelerini gösteren 1 milyondan fazla nokta ile evrenin gizemine ışık tutarken, araştırmaların heyecan veren ilk ayağını tamamlayan bilim insanları aslında yolun henüz başında. Ekip, 3,5 yıl içinde incelemeye koyulacakları 8 milyon ögenin verilerine ulaşmayı hedefliyor.