EYLÜL AYINDA SEZONUN AÇILMASIYLA BERABER TEZGÂHLARDA ÇOKÇA GÖRMEYE BAŞLADIĞIMIZ ANCAK TÜKETİM OLARAK YETERSİZ KALAN BİR BESİN OLAN BALIK, İÇERDİĞİ ZENGİN VİTAMİN VE MİNERALLER SAYESİNDE SAĞLIĞIMIZ İÇİN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR. ANCAK BALIĞI PİŞİRİRKEN VE TÜKETİRKEN YAPTIĞIMIZ BAZI HATALAR BALIĞIN BESİN DEĞERİNİ DÜŞÜRÜYOR, DAHA DA KÖTÜSÜ SAĞLIĞIMIZI TEHDİT EDEBİLİYOR!

BALIĞI ASLA BU ŞEKİLDE PİŞİRMEYİN!

BALIK TÜKETİRKEN SEKİZ KRİTİK KURALA DİKKAT!

EYLÜL AYINDA SEZONUN AÇILMASIYLA BERABER TEZGÂHLARDA ÇOKÇA GÖRMEYE BAŞLADIĞIMIZ ANCAK TÜKETİM OLARAK YETERSİZ KALAN BİR BESİN OLAN BALIK, İÇERDİĞİ ZENGİN VİTAMİN VE MİNERALLER SAYESİNDE SAĞLIĞIMIZ İÇİN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR. ANCAK BALIĞI PİŞİRİRKEN VE TÜKETİRKEN YAPTIĞIMIZ BAZI HATALAR BALIĞIN BESİN DEĞERİNİ DÜŞÜRÜYOR, DAHA DA KÖTÜSÜ SAĞLIĞIMIZI TEHDİT EDEBİLİYOR!

 

Protein içeriği yüksek A, D, K ve B grubu (B1, B2, B3, B6, B12) vitaminlerinden zengin; omega-3, iyot, selenyum, fosfor, çinko ve magnezyumun da iyi birer kaynağı olan balıkların düzenli tüketimi, hafıza, göz ve kemik sağlığımızı güçlendiriyor; koroner kalp hastalıkları riskini ve toplam kolesterolü düşürüyor; kolon, meme, rektum kanserlerine karşı koruyuculuğu yükseltiyor ve içeriğindeki omega-3 ile omega-6 yağ asitleri beyin ve sinir sistemini güçlendirerek bağışıklık sistemini koruyor.

 

Uzmanlar, şifa deposu olan balığı haftada iki porsiyon (300 gram) tüketmeyi ihmal etmememizi önerirken, balığın seçimi, pişirilmesi ve tüketilmesi sırasında yaptığımız bazı hatalar var balığın besin değerini de düşürebiliyor, daha da kötüsü sağlığımızı tehdit edebiliyor! Peki, balıktan en yüksek faydayı sağlamak için neler yapmalı? Nelerden kaçınmalıyız? Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz balık tüketirken dikkat etmemiz gereken 10 kuralı anlatırken, önemli öneriler ve uyarılarda bulunuyor.

ÇITIR ÇITIR OLMASIN!

Çıtır çıtır balık belki daha lezzetli olabilir, ancak damak tadınıza hitap ederken sağlığınızı riske atmayın. Çünkü proteinlerin yüksek ısıyla birlikte yapılarının bozulması balığın protein değerini düşürüyor, bunun sonucunda da vücut için yararlı etkileri azalıyor. Balığı yağda kızarttığınızda yüksek ısıyla beraber besin değeri azalmakla kalmıyor; kızartma sırasında ağırlığına yakın yağ çekmesi nedeniyle kalori miktarı da artıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz, aynı zamanda “una bulayıp kızartma” gibi hatalı pişirme tekniklerinden de kaçınmanız gerektiği uyarısında bulunarak şunları söylüyor: “Vücut hücrelerine zarar veren, unun yüksek ısıyla teması sonucu ortaya çıkan heterosiklikamino asit (HMF) adlı bileşenlerin kanser gelişimine yol açabildiğini biliyoruz. Balığı kendi suyu ile buğulama yöntemiyle veya fırında düşük ısıda pişirmek daha sağlıklı bir tercih olacaktır. Izgara, fırın ve buğulama yöntemleriyle hem balığın besin değerlerinden en yüksek faydayı sağlayabilir hem de alınacak olan fazla kalorilerin önüne geçebilirsiniz.”

ASİTLİ İÇECEKLER TÜKETMEYİN
Vücuttaki yararlı etkilerini azalttıkları için balığın yanında gazoz, kola, meyve suyu ve meyve aromalı içecekler gibi asitli içecekler tüketmeyin. Tercih edeceğiniz taze limon sıkılmış maden suyu sindirim sistemini desteklemesinin yanı sıra sağladığı antioksidan ve minerallerle daha sağlıklı bir seçim olacaktır. Balığınızın tazeliğinden eminseniz yanında ayran tüketebilirsiniz.

LİMONLA OMEGA-3 KULLANIMINI ARTTIRIN

Balık tabaklarının olmazsa olmazı limondur. Peki, balığın üzerine limon sıkarak doğru mu yapıyoruz? Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Balığın üzerine sıktığınız limonun içeriğindeki C vitamini ve antioksidanlar, balığın içindeki omega-3 kullanımını arttırıyor. Aynı zamanda balığın zehirleyici etkisi varsa vücuttaki toksik etkiyi de azaltıyor. Bu faydaları nedeniyle balığa limon sıkmanız doğru bir seçim olacaktır.”

YEŞİL SALATAYLA C VİTAMİNİ TAKVİYESİ YAPIN
Balıkta en az bulunan C vitamini düzeyini arttırmak için yanında bol limonlu yeşil salata tüketin. Yeşil salata C vitamini açığını kapatarak omega-3 emilimini arttırıyor. Aynı zamanda içeriğindeki yüksek posayla daha dengeli bir kan şekeri ve daha uzun süre tokluk sağlıyor.

SOĞANLA BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN
Balığın vazgeçilmezlerinden biri olan soğan bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz soğanın ayrıca insülin salımını arttırıcı, dolayısıyla kan şekerini düşürücü özelliğe sahip olduğunu belirterek, “Yüksek kan şekeri seviyelerine sahip kişiler balığın yanında soğan tükettiklerinde daha dengeli bir kan şekeri elde edilebiliyor. Ancak gastrit ve reflü gibi sindirim sistemi hastalıkları olan kişilerin mide asidini uyarıcı etkisinden dolayı soğan tüketmemeleri daha uygun olacaktır.” diyor.

YOĞURT TÜKETİRKEN DİKKAT!
Süt ve süt ürünlerinin protein yapısında bulunan histamin, balıkta da bulunan histaminin etkisiyle normal düzeyin üzerine çıkıyor. Bu durumda balık bayatsa vücutta toksik etki yaparak sağlığınız için risk oluşturabiliyor. Balık taze ise toksik etki göstermeyeceği için yemek öncesinde, yemek yerken veya sonrasında süt ve yoğurt gibi süt ürünlerini tüketmenizde ise bir sakınca yok.

SOSUNUZ BU ÜÇLÜYÜ İÇERMESİN
Balığı kremalı, şekerli veya soyalı soslarla tüketmeniz, öğününüzün basit karbonhidrat ve yağ içeriğini arttırarak yüksek kalori almanıza yol açıyor. Domates veya salçalı soslar, sebze garnitürleri veya pürelerse dengeli ve sağlıklı seçimler oluyor; kilo kontrolü sağlamanıza ve balığın tadını daha iyi almanıza katkı sağlıyor.

BALIK KÜÇÜKSE KILÇIKLI TÜKETİN
Balığın kılçığında yüksek miktarda bulunan kalsiyum ve fosfor, kemik dayanıklılığı ve sağlığı için büyük önem taşıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz,
bu sağlıklı etki nedeniyle osteoporoz riskini azaltmak için hamsi gibi küçük balıkları kılçıklarıyla birlikte tüketmeyi alışkanlık haline getirmenizi öneriyor.