Genel ekonomik daralmaya bağlı olarak 2018’in ikinci yarısında başlayan ve 2019’un son çeyreğine kadar yurt içi satışlarda etkisi yoğun bir şekilde hissedilen talep gerilemesi, tarım makineleri endüstrisini derinden etkilemişti. Bu dönemde, genel makine endüstrisinde en çok daralma gösteren iki sektör, iş makineleri ile tarım makineleriydi. Sektörün önemli bir göstergesi olan yurt içi traktör pazarı bu dönemde zaten bir yarısı kötü geçen bir önceki yıla göre yüzde 46 seviyesinde gerilemişti. 2019 yılı aynı zamanda stokların da eritildiği bir yıl olmuştu. TÜİK tarafından yayımlanan tarım makineleri üretim endeksi ortalaması bile 2018 yılı için 93,7 seviyesinde olurken, 2019 yılında 69,9’a kadar gerilemişti. Diğer yandan üretimde yaşanan bu daralma, istihdama da olumsuz bir şekilde yansımıştı. Bazı firmalar bu dönemde zorunlu olarak çalışan sayısını azaltmış, vardiya sayısını düşürmüş hatta kısa çalışma uygulamasına geçmişti. Özellikle ihracat yapmayan veya yeterince yapmayan firmalar bu süreçten çok daha fazla etkilenmişti. Sektör, 2019’da yaşanan daralma nedeniyle 2020'ye ihtiyatlı bir şekilde girdi. Bu kapsamda üretim programları asgari bir büyüme ölçeğinde planlandı, stok miktarları asgariye indirildi. Fakat 2020’yi sert şekilde vuran salgın, sadece tarım makinelerinde değil, diğer bütün endüstri kollarında da öngörülmesi mümkün olmayan yeni bir sürecin başlamasına sebep oldu. Bu sürecin sektördeki ilk etkisi, ham madde ve ara malı tedarik zincirinde görüldü. Başta AB ülkelerinden olmak üzere çok geniş bir skalada yer alan aksam/parça ve sistem ithalatında, üretimin kısmen veya tamamen durması nedeniyle gecikmeler yaşanmaya başlandı. Bu dönemde otomotiv ve makine sektöründe faaliyet gösteren bazı ham madde ve ara malı tedarikçileri, müşterilerine daha önce programlanan sevkiyatlarını en az iki ay süresince yapamayacaklarını bildirdi. Benzer şekilde yurt içinde de geçici olarak faaliyetine ara vermek zorunda kalan, genel dolaşımı kısıtlayıcı tedbirler ya da salgından kaynaklı önlemler kapsamında üretim programlarında zorunlu değişikliğe giden ham madde, parça ve komponent üreticilerinin olduğu gözlemlendi.  Bu durum özellikle stok yapmadan “just-in time/tam zamanında” üretim yapan OEM’leri ve ana firmaları ciddi bir biçimde etkiledi. Üretimin, yaşanan süreçten olumsuz bir şekilde etkilendiği bir diğer konu, Ar-Ge faaliyetleri kapsamında oldu. Ar-Ge, tasarım, ürün geliştirme gibi konularda sıklıkla bir araya gelen üreticiler, tedarikçiler ve araştırmacılar, dolaşımın yasaklanması veya kısıtlanması nedeniyle sınırlı bir şekilde çalışma imkânı bulabildi. Bu durum doğal olarak üretim sürecine de yansıdı. Tarım makineleri endüstrisinde salgının ilk ayları bu şekilde yaşanırken, tarımsal faaliyetlerde de çeşitli sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Gıda güvenliği konusu neredeyse tüm ülkelerin ortak sorunu haline geldi. Tarımsal faaliyetlerin özgün dinamikleri gereği belirli bir çalışma takvimine bağlı olarak yapılması, alınması muhtemel tedbirlerde tarım için kontrollü bir serbestlik sağlanması gerektiğini gösterdi. Salgın dönemi, sadece ülkemiz için değil, tüm dünya ülkeleri için tarımın değerini ve kendi kendine yetebilmenin önemini net bir biçimde ortaya koydu. Salgın döneminde süpermarketlere hücum edilmesi, birçok kişinin bu dönemde ilk kez evinin bahçesine hatta balkondaki saksılara kadar domates-biber ekmesi, tarıma en uzak kesimlere bile tarımın önemini gösterdi. Tarım makineleri pazarı, ancak Mayıs-Haziran döneminden itibaren tekrar hareketlendi. Özellikle geçen yıldan ertelenen taleplerle birlikte üretim endeksi Ekim ayında 144 seviyesi ile tüm zamanların rekorunu kırdı. Traktör endüstrisinde de bu genel eğilime ek olarak ihracat nedeniyle piyasada neredeyse ikinci el traktör kalmaması, sıfır traktörlere olan ilgiyi ve talebi daha da arttırdı. Bu kapsamda 2020 yılı Ocak-Aralık döneminde traktör üretimi bir önceki yıla göre yüzde 71, iç satışlar yüzde 91 arttı. Diğer yandan, ihracatta kayıplarımız olsa bile İspanya ve Almanya’nın ardından en az kayıpla yılı kapatan ülke olduk ve dünya tarım makineleri ihracatında üç sıra ilerleyerek 13’üncülüğe yükseldik.