Çok zor ve öngörülemez bir yılı kapattık. 2020 yılı tüm dünyada olduğu gibi sektörümüzde de daralma ve güçlüklerle boğuşarak geçti. Özellikle yılın ilk günlerinde henüz karşımızdakinin ne olduğunu bilmeden yüzde 10 ve üzerindeki ihracat artışı beklentimizi, maalesef gerçekleştiremedik. Somut verilerle bakarsak, 2019’da 135 bin ton olan sektörümüzün direkt ihracatı, 2020 yılında 132 bin tona geriledi. İhracattaki yüzde 3’lük azalışa rağmen, iç pazarda ikinci çeyrek haricinde iyi bir yıl geçirdiğimizi söyleyebilirim. Yılın genelinde, bağlantı elemanları sektörü yüzde 6’lık bir büyüme sergiledi. BESİAD olarak geçtiğimiz yıl yaptığımız anket çalışmaları ve değerlendirmelerde gördük ki, sektör olarak yaşadığımız en önemli sıkıntı salgının ilk üç ayında kapasite kullanım oranındaki düşüşlerdi. Diğer yandan likidite sorunları, seyahat engelleri, tedarik zincirindeki kırılmalar ve lojistik sorunlarıyla da mücadele etmek zorunda kaldık. Tedarik ve teslimatlarda yaşadığımız en önemli problemler ise; ödemeler dengesinin bozulması, kur hareketleri nedeniyle satış yapmama eğilimlerinin artması, navlun maliyetlerinin yükselmesi ve tedariklerde vade yerine nakit taleplerinin ortaya çıkması şeklinde belirdi. Piyasa koşullarına hızlı uyum sağlayabilme becerisine sahip olan sektörümüz, sahip olduğu müşteri çeşitliliğiyle kapasite kullanım sorunlarını aşmaya çalışırken, yeni kredi imkânlarının araştırılması ve öz varlıkların devreye sokulması gibi finansal çözümlerle de likidite problemlerine çözüm üretmeye çalıştı. Diğer taraftan, tüm dünyayı etkisi altına alan salgın nedeniyle yurt dışı ve yurt içi müşterilerimizle mümkün olduğunca iletişimde kalmaya çalışarak elektronik platformlar üzerinden ve mümkün olabildiğince yüz yüze görüşmelerle iş ağımızı canlı tutmaya gayret ettik. 2020’nin son çeyreğinde ise Çin’in çevre politikalarındaki değişiklikler nedeniyle demir-çelik üretimi azaldı ve küresel çelik tedarikinde dar boğazlar oluştu. Bu sorunu da yerli demir-çelik üreticileriyle görüşmeler yaparak, özellikle sektörümüzü ilgilendiren kangal çelik üretimi için öncelik verilmesini sağlayarak aştık. Özetle makine sektörü, geçtiğimiz yıl mevcut sorunlarına ek olarak tedarik zincirinde kırılmalar, kapasite kullanım oranında düşmeler, salgın nedeniyle pazar daralması, finansmana ulaşmakta çekilen güçlükler gibi ek sorunları da sırtlamak zorunda kaldı. Şimdi, yeni normale daha fazla uyum sağlanması ve aşılamanın başlamasıyla iyimser bir beklenti içerisindeyiz. AB ile ilişkilerde başlayacak ılımlı süreçlerin de ticaretimize katkıları olacağını umuyoruz. Önümüzdeki en büyük iki sıkıntı, bizce, nitelikli personel bulma ve sanayicinin üzerinde büyük bir yük olan yüksek faizdir.