MAKİNE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (MAİB), 15-18 ŞUBAT TARİHLERİ ARASINDA TİCARET BAKANLIĞI KOORDİNATÖRLÜĞÜNDE PAKİSTAN’A YÖNELİK “TEKSTİL MAKİNELERİ SANAL SEKTÖREL TİCARET HEYETİ” GERÇEKLEŞTİRDİ. ETKİNLİĞİN AÇILIŞI 15 ŞUBAT’TA ÇEVRİM İÇİ OLARAK YAPILDI.

Ticaret Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde, Makine İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği “Tekstil Makineleri Sanal Sektörel Ticaret Heyeti” organizasyonu, 15 Şubat’ta çevrim içi düzenlenen bir toplantıyla başlatıldı. İslambad Büyükelçisi İhsan Murat Yurdakul, TİM Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Tekstil Makina ve Aksesuar Sanayicileri Derneği (TEMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Nalbant ile İslamabad Ticaret Müşaviri Demir Ahmet Şahin ve Karaçi Ticaret Ataşesi Eyyup Yıldırım’ın katıldığı etkinliği çok sayıda iş insanı da izledi.

“FİNANSMAN DESTEĞİYLE BÖLGEDE DAHA GÜÇLÜ OLABİLİRİZ”

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu, 2021 yılı içerisinde 6 sanal ticaret heyeti düzenleyeceklerini, makine sektörünün çeşitliliği ve yaygın yapısının ürün grupları ve ihtisas alanlarına odaklanmayı mecbur kıldığını söyledi. Bu kapsamda, küresel rekabetçiliği ve uluslararası ilişkileri yüksek tekstil makineleri sektörü ve güçlü temsilcisi TEMSAD ile bugüne kadar sürdürdükleri projelerin  daima çok başarılı olduğunu ifade eden Karavelioğlu, “2020’yi TÜİK verilerine göre 18,5 milyar dolar makine ihracatı ve 28,5 milyar dolar makine ithalatıyla kapattık. İhracatımız yüzde 5 civarında düşerken, ithalatımız yüzde 15 kadar arttı. Dünya makine ticareti de bu dönemde yüzde 10 kadar düştü. Yani, ihracatta pozitif, ithalatta negatif ayrıştığımız bir yıl yaşadık. Makineler, Türkiye’nin ikinci büyük ihraç ve ithal kalemi olmayı sürdürdü. Toplam ihracat içindeki payımızı yüzde 11’e yaklaştırdık. Tekstil makineleri ihracatı da benzer şekilde yüzde 5 kadar düşerken, ithalatı ise ne yazık ki yüzde 49,7 oranında arttı ve 1,78 milyar dolara ulaştı. İthalatı daha fazla artan bir mal grubumuz daha var, o da yüzde 72 ile tarım makineleri sektörü. Bu iki sektörü çok yakından izlemeye devam edeceğiz.” dedi. “Dış ticaret fazlası veren bir sektör olmanın sadece ihracatı arttırmakla mümkün olmadığını, daha çok ya da daha pahalı mallar satarak bu hedefe ulaşamayacağımızı biliyoruz.” diyerek devam eden Karavelioğlu, “Teknoloji sınıfımızı yükseltip ucuz malların haksız rekabetinden korunarak bu hedefe hızla ilerleyebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu. Karavelioğlu, sözlerine şöyle devam etti: “İlk sanal sektörel ticaret heyeti için Pakistan’ı tercih etmemizin de haklı sebepleri var. Pakistan, siyasal ve ekonomik sorunlar yaşasa da IMF, Dünya Bankası ve Asya Kalkınma Bankası gibi kurumlardan finansman sağlamaya devam ediyor. İhracatında en önemli kalem tekstil ve en çok makine ithalatını da bu sektörden yapıyor. Pakistan, son beş yılda 5 ila 7 milyar dolar arasında değişen yıllık makine ithalatı yaparken, bu ithalatın yarıdan fazlasını da Çin’den sağlıyor. Türkiye’nin bu dönemde Pakistan’a yönelik gerçekleştirdiği en yüksek makine ihracatı tutarı ise 93 milyon dolar olmuş. Türkiye’nin tekstil, konfeksiyon makineleri ihracatı da 650 milyon dolar civarında. Bu konuda olumlu bir tespit, Çin’in dünya tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatındaki payının yüzde 25’ten az oluşu. Yani, bu alanca Çin, diğer makine segmentlerine göre daha az rekabetçi konumda bulunuyor. Diğer yandan, ‘Pakistan Türkiye’den en çok ne alır?’ sorusunun cevabı da bizi memnun ediyor; çünkü bu sorunun cevabı makinedir. Pakistan’a gerçekleşen toplam ihracatın yüzde 22’si makine kaynaklıdır. Yine, ‘Pakistan Türkiye’den en çok hangi makineleri alır?’ sorusunun cevabı da olumlu; çünkü bu sorunun cevabı da tekstil makineleridir. Özetle, Pakistan’a daha fazla tekstil makinesi satmak için önümüzde hiçbir psikolojik bariyer olmadığını; finansman desteğiyle çok hızlı yol alabileceğimizi düşünüyoruz. Hindistan, Bangladeş ve Pakistan’a olan toplam ihracatımız içindeki makinenin payı yüzde 20’nin üzerindedir. Yani bu üç ülke, Türkiye’den ithalatlarında makineyi önceliklendirmektedir. Tıpkı Almanya, ABD ve Rusya gibi.”

“FİNANS DESTEĞİ ALMAMIZ ŞART”

TEMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Adil Nalbant ise konuşmasında, “Pakistan’ın makine ithalatındaki her bir alt ürün grubu, Türk tekstil makineleri üreticileri için fırsatlar sunuyor. Buradaki en büyük eksikliğimiz, finans enstrümanlarının azlığıdır. Asya pazarlarındaki rekabetimizi, bölgedeki rakip ülkelerin sağladığı finans desteklerine benzer desteklerle sağlayabiliriz.” dedi.

“PAKİSTAN, BÜYÜK FIRSATLAR SUNUYOR”

Etkinliğin açılışında konuşan TİM Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle de “Bölgelerinde yükselen en önemli ekonomik güçler olan Türkiye ve Pakistan arasında, birçok sektörde önemli fırsatlar bulunuyor. Pakistan’a yönelik düzenlenen sanal ticaret heyetimiz yeni ticari fırsatları doğuracaktır. Pakistan’a ihracatımız 2020 yılında yüzde 13 artışla 620,1 milyon dolara ulaştı. Kısa zamanda Pakistan’a ihracatta, 1 milyar dolar eşiğini aşacağımıza inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

“UZUN SOLUKLU HEDEFLER KOYMALIYIZ”

Etkinlikte, katılımcılar Pakistan’ın ticaret kültürü ve ekonomik yapısı hakkında İslamabad Büyükelçisi İhsan Mustafa Yurdakul, İslamabad Ticaret Müşaviri Demir Ahmet Şahin ve Karaçi Ticaret Ataşesi Eyyup Yıldırım tarafından bilgilendirildi. İslamabad Büyükelçisi İhsan Mustafa Yurdakul, sunumunda, “Pakistan ile ticaretimiz geliştirmek istiyorsak, bir yıllık değil 50 yıllık hedefler belirlemeliyiz. Fuarlar çok önemli, sadece makine fuarlarına değil diğer tekstil fuarlarına da Pakistan’dan daha çok yatırımcının katılımı için elimizden geleni yapmalıyız. Diğer yandan Pakistan, Çin iş birliğinde, önemli serbest bölge yatırımlarına da başlamış durumda. Bu bölgelerde tekstil sektörünün ayrıcalıklı bir konumu da olacak. Dolayısıyla Türk tekstil sektörünün de sahip olduğu bilgi birikimiyle Pakistan’da daha güçlü yer alabileceğini değerlendiriyorum.” ifadelerini kullandı. Heyete katılan 16 tekstil makine imalatçısı organizasyon süresince Pakistanlı muhataplarıyla 180’e yakın ikili iş görüşmesi yaptı.