MASKELERİ NEDEN HÂLÂ KULAKLARIMIZA TAKMAK ZORUNDAYIZ?

Sesli Oku

TİM-TEB GİRİŞİM EVİ 2020 YILI 2’NCİ DÖNEM GİRİŞİMCİLERİNDEN FUTURE GARAGE®, MASKE KULLANIMINI DAHA YAYGIN VE KONFORLU HALE GETİRMEK İÇİN KOMPAKT BİR MASKE MAKİNESİ GELİŞTİRDİ. FUTURE GARAGE® GİRİŞİMİNİN KURUCULARINDAN MAKİNE MÜHENDİSİ ÖMER SELÇUK, GELİŞTİRDİKLERİ MAKİNE VE ÜRETTİKLERİ FUTURE MASK® ÜRÜNÜNÜ, MOMENT EXPO İÇİN ANLATTI.

Öncelikle sizi ve Future Garage® girişimini tanıyabilir miyiz?

Ben, Ömer Selçuk. Makine mühendisiyim ve iki arkadaşım Akın Özdemir ve Yılmaz Ölmez ile Future Garage® girişiminin kurucularındanım. 2020 yılının ikinci çeyreğinde 50 metrekarelik bir imalathanede faaliyetlerine başlayan Future Garage®, Türkiye'nin deyim yerindeyse tekstil lokomotifi şehirlerinden birisi olan Denizli'de, tekstil sektörüne yönelik teknoloji tabanlı otomasyonel makine imalatları yapmak üzere kuruldu. Kuruluşumuzun salgın sürecinde olması dolayısıyla da inovatif yaklaşımımızı sergileyerek dünyada örneği olmayan bir maske makinesi ortaya koyduk. Future Mask® süreci de bu şekilde başladı.

Future Mask® nedir? Bize anlatabilir misiniz?

Future Mask®, maskelerimizin doğrudan baş arkasına takılmasına olanak tanıyan bir cerrahi maskedir. Malum salgın sürecinde maske takmak hayati öneme sahip. Fakat hiçbirimiz bu kadar uzun bir süre maske ile yaşamak zorunda kalmamıştı. Dolayısıyla bilindik cerrahi maskelerin ergonomik sıkıntılarını, maske kullanmaya başlayıncaya kadar bilmiyorduk. “Neden maskeleri hâlâ kulaklarımıza takıyoruz ki?” sorusunu temel alarak çalışmaya başladık. Bugün geldiğimiz noktada, iyi ki de yola koyulmuşuz diyoruz. Future Mask® ile başörtülü vatandaşlarımızın maske takmak için iğne veya ek ürünler kullanmak zorunda olmaması, Future Mask® ile hepimizin daha konforlu ve güvenli maske kullanımına sahip olduğumuzu görünce gurur duyuyoruz.

Peki, geliştirdiğiniz makineden de biraz söz edebilir misiniz?

Future Mask® Medikal Maske Makinesi’nin yerlilik oranı nedir? Makinemiz yüzde 90 oranında yerli üretim parça ve ekipmanlar kullanılarak geliştirildi. Yazılım ve otomasyonel altyapısını da çözüm ortaklarımızla birlikte geliştirdik. Burada, Future Mask® Medikal Maske Makinesi ve Future Mask® üretimi için mevcut üretim hatlarına eklenmesi gereken “Future Runner Kit” aparatından da söz etmem gerekli. Bu kiti tasarlarken mevcut makinelere de uyumlaştırılabilir bir tasarım yaptık ki zaten maske üretimi noktasında yatırımını yapmış olan üreticilerinin dönüşümünü de kolaylaştırmak istedik. Future Runner Kit’in ihracatı konusunda Brezilya, İtalya ve Arjantin’den firmalarla temaslarımız halen sürüyor.

Türkiye’deki girişimcilik ekosistemi için neler söyleyebilirsiniz?

Türkiye’de iş yapmak isteyen azimli birçok kişiyle TİM-TEB Girişim Evi sayesinde tanışma fırsatım oldu. Ekosistem her geçen yıl büyümeye devam ediyor. Fakat biz girişimciler adına şunu görüyorum: Azmin, gayretin yanında bir o kadar da sabırlı olmak gerekiyor. Hedef kitlenin ihtiyaçlarını, “gerçekten buna ihtiyaç var” denilebilecek şekilde doğru tespit edip enerji ve zamanı doğru bir şekilde kullanmak hayati önem arz ediyor. O yüzden diyorum ki, kolları sıvayıp bir an önce işe koyulmak bazen daha sonra doğabilecek problemlere neden olabiliyor. İş planını, tedarik zincirindeki teslim sürelerine varıncaya dek ince eleyip sık dokumak gerekli. Çünkü bu yol çetin, kumaşında sağlam ve sık düğümler istiyor. Bunun için de sabırlı olmak gerekiyor. Biz, yola çıktığımızda en büyük desteği, söylediğim gibi TİM- TEB Girişim Evi’nden aldık ancak şu aşamada KOSGEB desteklerinden de olabildiğince yararlanmaya çalıştığımızı söyleyebilirim.

Peki, Türkiye’deki Ar-Ge ve inovasyon ekosistemini nasıl değerlendirirsiniz? Sizce kamu desteklerinin hacmi ve kapsamı yeterli mi? İş dünyasının Ar-Ge ve inovasyon yaklaşımını nasıl görüyorsunuz?

İş dünyasının bir kısmında süregelen iş yapış şekli adeta kalıplaşmış. İnsanlar için konfor alanı ne ise firmalar için de sürekli yaptığı iş aynı, rutin. İş dünyasının diğer bir kısmının ise kafasını kaşıyacak vakti yok ki Ar-Ge ve inovasyon için zaman ayırsın, risk değerlendirmesi yapsın, yatırım kararı versin. Bu noktada, benim de içinde olduğum Z kuşağından ümitliyim. Sadece mevcut durumda iş dünyasında işlerin nasıl yürüdüğünü anlamamız gerekiyor. Aynı şekilde, iş dünyasının da üzerindeki ölü toprağını atıp değişmesi, yeniliklere açık olması, kısacası dinamik olması gerekiyor. Ben, kamu desteklerinin hacminden çok uygulama şeklini tuhaf buluyorum. Örneğin bize, “inovatif iş fikirleri üretin” deniliyor ancak ortaya çıkardığımız fikir en baştan desteklenmiyor. Biz deniliyor ki, “siz kendi kaynaklarınızla işe başlayın, biz sonra sizi destekleriz.” Sizce de bu durum tuhaf değil mi? Hal böyle olunca, bu girişimciyi desteklemekten çok iş dünyasını desteklemek oluyor. İnovatif fikirleri olan, bir şeyler yapabilmek için çabalayan, ihtiyacı olan girişimciler/firmalar lehine bu mekanizmanın gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Future Garage® için nasıl bir gelecek hayal ediyorsunuz?

Bizler, az önce de bahsettiğim gibi tekstil sektörüne yönelik teknoloji tabanlı otomasyonel makine imalatları yapak üzere yola çıktık. Şimdilerde ülkemizde üretimi henüz yapılmamış bir tekstil makinesi geliştiriyoruz. Bu makine lastikli yatak koruyucu alez üretimi yapacak. Bu sayede dört farklı iş sürecini tek ünitede yapabilmek mümkün hale gelecek. Ev tekstili sektör ihracatının yaklaşık yüzde 25’ini oluşturan yatak örtüsü üretimi için de güzel bir adım atılmış olacak.

MASKELERİ NEDEN HÂLÂ KULAKLARIMIZA TAKMAK ZORUNDAYIZ?

İlişkili yazılar