1 EKİM 2021 TARİHİNDEN İTİBAREN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE İHRACAT VE DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMETLER REESKONT KREDİLERİ KULLANIM VE GERİ ÖDEME KOŞULLARINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLE, KREDİLER SON ÜÇ YILDAKİ YA DA SON YILDAKİ İHRACAT TUTARI İTHALAT TUTARINDAN EN AZ YÜZDE 10 FAZLA OLAN NET İHRACATÇI FİRMALARA KULLANDIRILACAK.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredileri kullanım ve geri ödeme koşullarında önemli bir değişikliğe gitti. Zorunlu karşılık adımından sonra rezervlere yönelik olarak reeskont kredileriyle ilgili hamle yapan TCMB, 1 Ekim’den itibaren geçerli olmak üzere toplam reeskont kredisi limitini 30 milyar dolara yükseltirken, bu limitin 20 milyar dolarlık bölümünün Türk Eximbank, 10 milyar dolarlık bölümünün ise diğer bankalar aracılığı ile kullandırılacak kredilere tahsis edildiği açıklandı. Diğer yandan, söz konusu toplam limitin 5 milyar dolar karşılığının TL reeskont kredisi olarak da kullanılabilmesi imkânı getirildi. Bununla birlikte, TCMB açıklamasında, kredilerin son üç yıldaki ya da son yıldaki ihracat tutarı ithalat tutarından en az yüzde 10 fazla olan net ihracatçı firmalara kullandırılacağı bilgisi de yer alıyor. Buna göre, krediler yalnızca belirlenen TL cinsi harcamalarda kullanılabilecek, kredilerin geri ödemeleri ise sadece ihracat bedelleriyle yapılacak. Yine, kredilerin 240 gün olarak uygulanan azami vadesi de 180 gün olarak güncellenmiş durumda. Yeni pazarlara yapılan ihracat, yüksek teknolojili ürün ihracatı ve döviz kazandırıcı hizmetlerin finansmanı amacıyla kullanılan kredilerin azami vadesi ise 360 gün olarak uygulanmaya devam edecek. Yeni düzenlemede, aracı bankaların kredilere uygulayabileceği azami komisyon oranı da 100 baz puan olarak belirlendi. Firmaların Merkez Bankası’na ek ihracat bedeli satış taahhüdünde bulunması halinde, kullanılan krediye uygulanacak faiz oranından indirim yapılabilecek.

SANAYİ İHRACATI OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR

TOBB Sektörler Meclisi, yeni düzenleme ile ilgili yayımladığı bilgi notunda, ihracatı ithalata bağlı olan sanayi sektörlerinin ihracatının söz konusu değişiklik nedeniyle olumsuz etkilenebileceği değerlendirmesinde bulunurken, yabancı para ya da TL kullandırılan reeskont kredisi tutarının sadece TL borç ve harcamalarda kullanılabileceği bilgisinin de sanayi sektörleri ihracatında olumsuzluklara neden olabileceği uyarısında bulunuyor. Düzenleme ile reeskont kredisi kullanacak firmaların son üç mali yıldaki ya da son mali yıldaki ihracat toplamının ithalat toplamına oranının en az yüzde 110 olması gerekiyor. Kredilerin kontrol sorumluluğu aracı bankalar tarafından üstlenilirken, ithalatı ihracatından büyük olan ve istisna kapsamında olmayan firmaların, ihracatçıları destekleme mekanizmalarından birisi olan uygun maliyetli Eximbank Reeskont Kredileri desteğinden yararlanma şansları da ortadan kalkmış oluyor. Diğer yandan, uygulama olarak, kredi tutarı aracı banka tarafından firma adına bir bloke hesaba aktarılacak ve aracı banka kendisine ibraz edilen belgelerin uygunluğunu, ibraz edilen belgelerdeki borç ve harcama tutarlarının TL cinsinden olup olmadığını kontrol etmesini takiben doğrudan belge konusu ödemenin yapılacağı gerçek kişi, firma ya da kamu kurumu hesabına belgede belirtilen tutarı transfer edecek. Bu kapsamda, harcamaların sadece TL cinsinden desteklenmesinin, ihracat için ham madde ithal eden sektörlerin rekabetçiliğini olumsuz etkileyebileceği değerlendiriliyor. Yine, değişiklikte ifade edilen “reeskont kredisi geri ödemeleri, kredi kullanım tarihi ile geri ödeme tarihi arasında (6 ay) yurda getirilen ihracat ya da döviz kazandırıcı hizmet bedelleriyle yapılır” maddesi de reeskont kredisi geri ödemelerinin yapılmaması halinde daha fazla ihracat yapılarak döviz satışı gerçekleştirilmesi yükümlülüğünü doğuruyor. TOBB Sektörler Meclisi, buradaki çelişkili duruma vurguda bulunarak, uygulama esasları içerisinde 24 aylık taahhüt süresi aynen korunduğunu ancak 6 aya kadar kredi verildiğinin altını çiziyor. Bu süre içerisinde yapılan ihracatla kredinin kapanması beklenirken, kredinin kapanmaması durumunda 6 ay ek süre veriliyor. 1 yılda taahhüdün kapanmaması durumunda ise şirkete 1 yıl boyunca kredi verilmeyeceği gerçeğine ulaşılıyor.