8. ULUSAL ASFALT SEMPOZYUMUNA KONUŞMACI OLARAK KATILAN MAKİNA İMALATÇILARI BİRLİĞİ (MİB) YÖNETİM KURULU BAŞKANI S. EMRE GENCER, MAKİNE İMALAT SEKTÖRÜYLE İLGİLİ GÜNCEL VERİLERİ PAYLAŞIRKEN, ASFALTIN ÜRETİMİNDE KULLANILAN MAKİNE VE EKİPMAN DIŞ TİCARETİ HAKKINDA DA ÖNEMLİ BİLGİLER AKTARDI.

Makine sektöründe 1990 yılından beri yerli makine üreticilerinin çıkarlarını gözetmek ve yerli makine üretimini desteklemek amacıyla faaliyetlerini sürdüren Makina İmalatçıları Birliği’nin (MİB) Yönetim Kurulu Başkanı S. Emre Gencer, 8. Ulusal Asfalt Sempozyumuna konuşmacı olarak katıldı. 8-9 Aralık 2021 tarihlerinde “Dijital Dönüşüm ve Mobilite için Asfalt 4.0” temasıyla gerçekleştirilen etkinlik, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü himayesinde, Yollar Türk Milli Komitesi (YTMK) ve Türkiye Asfalt Müteahhitleri Derneği (ASMÜD) iş birliğiyle düzenlendi.

“SEKTÖRÜ GELECEĞE TAŞIYABİLMEK İÇİN ÖNEMLİ”

Etkinlikte konuşan MİB Yönetim Kurulu Başkanı S. Emre Gencer, “Asfalt endüstrisi ile ilgili yeni buluşların, teknolojik gelişmelerin, karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerinin konuşulduğu bu sempozyum, sektörümüzü geleceğe taşıyabilmek açısından son derece önemli. 2020 yılı itibarıyla makine imalat sektöründe faaliyet gösteren firma sayısı 17.680’dir. Aynı yıl itibarıyla sektörümüz 153 milyar TL hasılat, 248 bin kişiye doğrudan istihdam ve ülke ekonomisine 46 milyar TL katma değer sağladı. Sektörün ihracatı son 20 yılda, salgın nedeniyle kapanmaların yaşandığı 2020 yılı hariç, yıllık ortalama yüzde 15 oranında arttı. Bu yılın ilk 10 ayı itibarıyla makine ve aksamları ihracatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 27 artarak 19 milyar dolar seviyesine yükseldi. Bu gelişmeye bağlı olarak, makine ihracatımızın yılın sonunda 23 milyar doları aşacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca geçtiğimiz yıl uluslararası bir kuruluşa yaptırdığımız bir araştırma, makine ihracatımızın önümüzdeki sekiz yılda 63 miyar dolar düzeyine çıkabileceğini de ortaya koyuyordu. Tüm bu gelişmeler ülkemiz açısından sevindiricidir ancak yıllık 34 milyar dolara yakın ithalat yaptığımızı da unutmamamız gerekiyor.” dedi.

DAHA FAZLA FİRMAMIZ AB’DE PAZARLAMA ALTYAPISI YATIRIMI YAPIYOR

AB ve ABD’nin, makine imalatçılarının ana pazarları olduğuna vurgu yapan Gencer, “Geçtiğimiz yıllarda en yüksek ihracat artışlarına bu pazarlarda ulaştık. Bu nedenle giderek daha fazla firmamız, Avrupa’da pazarlama altyapısı yatırımı yapıyor. Gümrük Birliği ile bütünleştiğimiz AB pazarının, makine sektörümüz açısından alternatifsiz olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla AB pazarındaki gelişmelere uyumda daha hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Kısa bir süre sonra mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı, verilerin serbest dolaşımının sağlanabildiği ölçüde mümkün olabilecek. Bunun için de veri güvenliği, veri dolaşımı ve mülkiyeti gibi konularda ülkelerin mevzuat ve teknik altyapılarının uyumu gerekecek. Yakın zamanda da verilerin sınırlara takılmadığına ve ticaretin hızla dijitalleştiğine şâhit olacağız. AB, Kuzey Amerika, Asya Pasifik serbest ticaret alanlarının dijital ticaret bölgelerine dönüşmek zorunda kalacağını göreceğiz. Bu nedenle, AB Dijital Tek Pazarı mevzuatına uyum çalışmalarının hızlanması gerektiğine inanıyoruz. Aksi takdirde, AB ile mevcut Gümrük Birliği kapsamındaki serbest dolaşım rejimi yetersiz kalabilecektir.” diye konuştu.

“AB SANAYİ STRATEJİSİ YEŞİL MUTABAKAT İLE YENİDEN ŞEKİLLENİYOR”

Konuşmasında, Avrupa Yeşil Mutabakatı’ndan da bahseden Gencer, “Avrupa Yeşil Mutabakatı, çevre korunması odaklı derin bir dönüşüm programıdır. Bu süreç önümüzdeki yıllarda beklenin de ötesinde hızlanacak. AB, atık üretmeyen ürün, hizmet ve iş modelleri için güçlü bir politika çerçevesi oluşturuyor. AB sanayi stratejisi bu anlayışla yeniden şekillendiriliyor. Döngüsel Ekonomi Eylem Planı ile de tüm sektörlerde kapsamlı bir dönüşüm süreci başlatıldı. Önümüzdeki birkaç yıl, AB açısından bu alandaki hukuki düzenlemelerin yapıldığı ve eylemlere dönüştürüldüğü yoğun bir dönem olacaktır. Bu nedenle de ulusal mevzuatımızın AB’nin yeni düzenlemelerine uyumundaki sorunların hızlı bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Yeşil Mutabakat Eylem Planının hızla uygulanması, küresel değer zincirlerinin dönüşümü sürecinde ülkemize önemli avantaj sağlayacaktır.” dedi