ÜRETİMİNİN YÜZDE 90’INI İHRAÇ EDEREK KÜRESEL PAZARDA YILLIK 1 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT RAKAMINI GEÇEN YERLİ UN, YEM, TAHIL İŞLEME MAKİNELERİ VE DEĞİRMEN ÜRETİCİLERİ, YAKLAŞIK 130 MİLYON TONLUK TAHIL REKOLTESİYLE DÜNYANIN EN ÖNEMLİ İLK BEŞ ÜRETİCİSİ ARASINDA YER ALAN RUSYA PAZARINDA DAHA FAZLA YER ALACAK. BU KAPSAMDA TÜRK DEĞİRMEN MAKİNELERİ ÜRETİCİLERİ, 30 KASIM-2 ARALIK TARİHLERİNDE MOSKOVA’DA GERÇEKLEŞTİRİLECEK IDMA FUARI’NA ÖZEL BİR İLGİ GÖSTERİYOR.

Türkiye’nin girişimleriyle imzalanan tahıl koridoru anlaşmasıyla bölgede oluşan ılımlı iklim ve tekrar dünya gündeminin merkezine yerleşen gıda güvenliği ve sürdürülebilir üretimin önemi, ortalama 130 milyon tonluk tahıl rekoltesine sahip Rusya pazarında yerli üreticilerimize  büyük potansiyeller sunuyor. Bu kapsamda, un, yem, tahıl işleme ve değirmen makineleri sektörünün dünyadaki en büyük fuarı olan İDMA fuarı da Türk üreticiler için önemli bir fırsat kapısı aralarken, dünya ihracatında Çin’in ardında ikinci sırada bulunan Türk değirmen makineleri üreticileri, 30 Kasım2 Aralık  tarihleri arasında Rusya’nın başkenti Moskova’da gerçekleşecek İDMA fuarında gerçekleşecek ticaret fırsatlarıyla dünya liderliğini hedefliyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre karabuğday, arpa ve yulaf üretiminde birinci, buğday ve çavdar üretiminde ise dünya üçüncüsü olan Rusya,  yaklaşık 130 milyon tonluk tahıl rekoltesiyle dünyanın en önemli ilk beş üretici ülkesi arasında yer alıyor. Dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip ülkesi olan Rusya’da sulanabilir arazilerin toplam tarımsal arazi içerisindeki payı 2008 yılında yüzde 2 seviyelerindeyken, 20102020 döneminde uygulanan  toprak yenileme kalkınma programları kapsamında bu oran yüzde 8’e kadar yükseldi. Özellikle tahıl ve bakliyat üretiminde son yıllarda uyguladığı politikalarla geçtiğimiz 10 yılda yüzde 118 oranında bir rekolte artışı yaşayan Rusya, hayvancılık sektöründe de önemli bir ilerleme kaydetti. Diğer yandan Rusya, tahıl, bakliyat ve yem pazarının büyüklüğünün  yanı sıra Uzak Doğu ve Orta Asya bölgelerine olan coğrafi yakınlığıyla da Türkiye un, yem, tahıl işleme makineleri ve değirmen üreticileri için büyük potansiyeller sunmaya devam ediyor.  Parantez Fuarcılık tarafından “Hububat ve yem değirmenciliği sektörünün uluslararası fuarı” temasıyla dünyanın çeşitli bölgelerinde düzenlenecek İDMA fuarlarının ilki olan ve 30 Kasım2 Aralık tarihleri arasında Moskova’da düzenlenecek İDMA Rusya ise; üretiminin yüzde 90’ını ihraç ederek küresel pazarda Çin’in ardından ikinci sırada yer alan yerli un, yem, tahıl işleme makineleri ve değirmen üreticilerini dünyanın tahıl, bakliyat ve yem deposu Rusya pazarıyla buluşturmaya hazırlanıyor.

AVRUPALI RAKİPLERE BÜYÜK ÇALIM

Türk değirmencilik sektörünün, dünyanın en önemli tedarikçileri arasında yer aldığını belirten Parantez Fuarcılığın bağlı olduğu HAGE Grup Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Ali Kalkan da “Dünyada un üretimi yapılan her iki fabrikanın birinde Türk üreticilerin imzası var. Bu sebeple hali hazırda yerli firmalarımız bilinirlik, güvenilirlik, çeşitlilik ve kalite konularında önemli kazanımlara sahip.” derken, artan gıda ihtiyaçları ve savunmacı gıda politikaları nedeniyle ülkelerin, tahıl, yem, bakliyat  gibi stratejik mamulleri kendi toprakları üzerinde işlemek istediklerinin altını çiziyor: “Üretim yapan ancak tesislerinin makine parkurlarının güncellenmesine ihtiyaç duyan üreticilerle yeni tesisler kurmayı planlayan üreticileri, bu üretim tesislerini kuran değirmen, makine, silo tedarikçileriyle İDMA’da bir araya getiriyoruz. Tahıl koridoru anlaşmasının yarattığı ılımlı iklimle, konunun en sıcak olduğu yerde, 30 Kasım2 Aralık tarihlerinde Moskova’da bütün paydaşları bir araya getireceğimiz İDMA Rusya, yerli üreticilerimiz için büyük kazanımlar sağlayacak.” değerlendirmesinde bulunuyor.  Bölgenin önemli bir tahıl merkezi olması ve Rusya’nın un üretim kapasitesi artırma yönündeki stratejik kararı sebebiyle yerli un, yem, tahıl işleme makineleri ve değirmen üreticileri için İDMA Rusya’nın önemine işaret eden Kalkan; “Türkiye, dünya pazarında sadece Çinli üreticilerle rekabet etmiyor. Aynı zamanda Avrupalı üreticilerle de rekabet halinde. Yerli üreticilerimiz kalite olarak Çinli rakipleriyle değil Avrupalı  rakipleriyle yarışıyor. Bizim avantajımız ürün, çeşit ve fiyat esnekliğimiz. Türkiye’deki makine, değirmen, silo üreticileri her ölçekten alıcıya hitap edebiliyor. Avrupa’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar ve Türkiye’nin ortaya koyduğu tarafsız tutum birlikte düşünüldüğünde; yerli üreticilerimiz Avrupalı rakiplerine karşı, büyük kapasiteli yüksek kaliteli tesisler kurabilme yetenekleri, lojistik avantaj  ve sunduğu satış sonrası hizmetlerle önemli kazanımlar elde edecektir. Rusya ve CIS ülkeleri büyük potansiyellere sahip bir pazardır. Üreticilerimiz bu pazarda oluşan özel durumu fırsata çevirerek hem büyük kapasiteli katma değerli tesislerin kurulumunu yüklenecek hem de küresel rekabette önemli bir ivme yakalayacak.” diyor.

 

TÜRKİYE İHRACATTA DÜNYA LİDERLİĞİNİ HEDEFLİYOR
Yıllık ticaret hacmi 5 milyar dolara ulaşan un, yem, tahıl işleme makineleri ve değirmen üreticileri sektöründe Çin’in ardından dünyanın en büyük ikinci ihracatçısı konumunda yer alan Türkiye,  toplam üretim miktarının yüzde 90’ını ihraç ediyor. Avrupalı üreticilerle düşük maliyetler ve ürün fiyatlarıyla ayrışan yerli üreticiler Uzak Doğu üretimi ürünlerden ise yüksek kalitesiyle öne çıkıyor. Lojistik avantajlarıyla birlikte yaklaşık 1 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşan sektör, Türkiye’nin en önemli ihracat kalemleri arasında yer alıyor. Özellikle değirmen teknolojilerinde dünyada trendleri belirleyen yerli üreticiler, değirmen makineleri üretiminden un, tahıl, bakliyat ve yem tesisi kurulumuna kadar geniş bir kapsamda hizmet veriyor. Anahtar teslimi bir fabrikanın makine maliyeti ise makine parkuru ve tahıl depolama alanları da dâhil  1 milyon dolarla 20 milyon dolar arasında değişkenlik gösterebiliyor.